Logo

Hukuk Genel Kurulu2017/1362 E. 2017/1401 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Haksız şikâyet nedeniyle açılan manevi tazminat davasında, ceza mahkemesinde görülen davanın kesinleşmesinin beklenip beklenmeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Haksız şikâyet iddiasına konu eylem nedeniyle davalı hakkında açılan ceza davasının kesinleşmeden manevi tazminat davasında hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki “manevi tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Ankara 24. Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 20.11.2012 gün ve 2010/445 E., 2012/480 K. sayılı kararın temyizen incelenmesinin davalılar vekili tarafından istenilmesi üzerine Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 10.12.2013 gün ve 2013/479 E., 2013/19526 K. sayılı kararı ile,

(…Dava, haksız şikayet nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir.

Dava konusu eylem nedeniyle davalılardan ... hakkında kamu davası açıldığı; Ankara 19. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2011/415 Esas sayılı dosyasında sanık sıfatı ile yargılanan davalılardan ...'nın beraatine karar verildiği ve dosyanın henüz kesinleşmediği anlaşılmaktadır.

BK 53. maddesi uyarınca hukuk hakimi, ceza mahkemesinin beraat kararı ile bağlı değil ise de hem ilmi, hem de kökleşmiş yargı kararlarında ceza mahkemesince belirlenen maddi olgunun hukuk hakimini bağlayacağı kabul olunmaktadır. Dava konusu olayın özelliği nedeniyle davalılardan ... hakkındaki ceza mahkemesindeki davanın kesinleşmesi beklenmeli ve ondan sonra tüm kanıtlar birlikte değerlendirilerek varılacak sonuca uygun bir karar verilmelidir.

Yerel mahkemece açıklanan yönler gözetilmeyerek, yerinde olmayan gerekçeyle yazılı biçimde karar verilmiş olması, usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir…)

gerekçesiyle oyçokluğu ile bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Dava haksız şikâyet nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir.

Davacı vekili davalılardan Aska İnşaat antetli 17.08.2010 tarihli ve diğer davalı ...Ş Yönetim Kurulu Başkanı ... imzalı ihbar mektubu ile müvekkilinin sahte pasaportla Cezayir'e giriş yaptığı şeklinde Emniyet Genel Müdürlüğüne şikâyette bulunduklarını, araştırılan şikâyetin asılsız çıktığını, yine bu kez imzasız başka isimle aynı şikâyetlerin tekrarlandığını, bunların da asılsız çıktığını, davalıların eylemlerinin haksız olup kişilik değerlerine saldırı oluşturduğunu ileri sürerek davalıların “davacının sahte pasaport kullandığı” yönündeki haksız saldırıların önlenmesine, davalıların eylemlerinin asılsız ve uydurma olduğu ve hukuka aykırı olduğunun tespitiyle 100.000 TL manevi tazminatın haksız fiil tarihi olan 17.08.2010 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

Davalılar vekili davacının daha önce kendi şirketlerinde çalıştığını, şirketlerini zarara uğrattığı için işine son verildiğini, ancak buna rağmen Cezayir'de şirketlerinin adını kullanarak iş yaptığını duymaları üzerine ve yine davacının sahte pasaportla yurt dışına gittiğine dair duyum almaları nedeniyle söz konusu şikâyeti yaptıklarını belirterek davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece davacının şikâyeti üzerine davalılardan ... hakkında bu olay nedeniyle suç uydurma ve iftira suçlamasıyla ceza davası açıldığı, mahkemenin 14.05.2012 tarihli kararı ile davalının delil yetersizliğinden beraat ettiği ve kararın temyiz aşamasında olduğu, davalının beraati delil yetersizliğine dayandığı, bu itibarla karar gerekçesine göre bu suçu kesin olarak işlemediğine yönelik beraatin mevcut olmadığı, ceza mahkemesinin delil yetersizliğine dayalı beraat kararlarının Borçlar Kanununa göre hukuk hâkimini bağlamayacağı, davalılardan şirket adına diğer davalı şirket yönetim kurulu başkanı imzasıyla ve her iki davalının iradesi doğrultusunda hiçbir delil ve emareye dayanmadan tamamen varsayıma dayalı olarak davacıyı şikâyet ettiklerinin anlaşıldığı ve davacının bu olay nedeniyle ifadesinin alınıp savcılık soruşturmasına tabi tutulduğu ve kişilik haklarının ihlal edildiği gerekçesiyle manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Davalılar vekilinin temyizi üzerine hüküm, Özel Dairece yukarıda başlık bölümünde açıklanan gerekçelerle oyçokluğu ile bozulmuştur.

Mahkemece önceki gerekçeler tekrar edilerek direnme kararı verilmiş, direnme kararını davalılar vekili temyize getirmiştir.

Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık, haksız şikâyet nedeniyle manevi tazminata ilişkin eldeki davada ceza mahkemesinde görülen davanın kesin hükme bağlanmasının beklenip beklenmeyeceği noktasında toplanmaktadır.

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında ceza mahkemesi kararının beklenmesinin gerekmediğine dair yerel mahkemece verilen kararın yerinde olduğu görüşü ileri sürülmüş ise de, bu görüş Kurul çoğunluğu tarafından benimsenmemiştir.

Açıklanan nedenlerle direnme kararı bozulmalıdır.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 22.11.2017 gününde oy çokluğu ile karar verildi.