"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
1. Taraflar arasındaki “alacak” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, asıl davanın açılmamış sayılmasına, birleşen İstanbul 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2004/27 E. sayılı davanın reddine, birleşen İstanbul 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/451 E. sayılı davanın kısmen kabulüne ilişkin karar taraf vekillerinin temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 15. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonunda bozulmuş, Mahkemece Özel Daire bozma kararına karşı direnilmiştir.
2. Direnme kararı taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
I. YARGILAMA SÜRECİ
Davacı İstemi:
4. Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile davalı arasında İstanbul Çemberlitaş Kız Öğrenci Yurdu Güçlendirme inşaatının yapımına ilişkin 17.04.2002 tarihli sözleşme imzalandığını, yurdun güçlendirme inşaatında onaylı projesine göre özel 9-D poz numaralı betonarme elemanlarına 20 mm nervürlü demir filizi ekilmesi imalatı için bir numaralı hakedişte 6368 adet filiz ekimi yapıldığını ve adet başına 28,98TL ödendiğini, ancak iki numaralı hakedişte filiz ekimi adet fiyatının sözleşme ve analiz fiyat oluruna aykırı olarak 8,18TL/adet olarak değiştirildiğini, üç ve dört numaralı hakedişte de haksız uygulamanın devam ettirildiğini ve eksik ödeme yapıldığını, işin bitirildiği 2003 yılı birim fiyatlarına göre artan veya eksilen imalatlarda düzeltme yapılması gerektiğini ileri sürerek 2003 yılı fiyatlarına göre iki, üç ve dört numaralı hakedişlerde eksik ödenen KDV hariç 1.155.073,72TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticarî faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
5. Asıl davada davalı yanında fer’î müdahil-birleşen İstanbul 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2004/27 E. sayılı davasında davacı olan Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğü vekili dava dilekçesinde; dava konusu özel 9-D poz numaralı nervürlü demir filiz ekimi imalatı için bir numaralı hakediş ile iki numaralı hakedişin ödeme tarihleri arasında geçen 64 gün süreyle fazla ödeme yapıldığını ileri sürerek 64 günlük erken ödeme için hesaplanan 12.278,67TL yasal faizin davalıdan tahsili ile betonarme demir metrajında hatalı hesaplama sonucu yükleniciye fazladan ödenen 490,08TL’nin ödemenin yapıldığı 12.08.2002 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
6. Özel Dairenin birinci bozma kararından sonra açılan ve birleştirilen İstanbul 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/451 E. sayılı davasında davacı vekili dava dilekçesinde; bozmadan sonra asıl davanın 2008/98 E. sırasında yargılaması devam ederken duruşmaya katılamadığı için dosyanın işlemden kaldırıldığını, asıl davanın yenilenerek görülmesi için bu davanın açıldığını belirterek KDV hariç 1.155.073,72TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabı:
7. Asıl davada davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı ile imzalanan sözleşme konusu işin süresi içinde 29.05.2003 tarihinde bitirildiğini, dava konusu özel 9-D poz numaralı betonarme elemanlarına 20 mm nervürlü demir filizi ekilmesi imalatının 2002 yılında yapıldığını, hesap hatasından kaynaklanan ve bir numaralı hakedişte sehven fazla ödenen tutarın iki numaralı hakedişte düzeltildiğini, kesintinin haklı olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
8. Asıl davada davalı yanında fer’i müdahil olarak davaya kabulüne karar verilen Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğü vekili müdahale dilekçesinde; bir numaralı hakedişte sehven fazla ödenen özel 9-D poz numaralı imalatın iki numaralı hakedişte onaylı analiz esas alınarak düzeltildiğini, davacının özel 9-D poz numaralı imalattan dolayı herhangi bir alacağı bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
9. Birleşen 2004/27 E. sayılı davada davalı vekili cevap dilekçesinde; sözleşme ve analiz fiyat oluruna aykırı şekilde yapılan ödemeleri müvekkilinin ihtirazı kayıt ile kabul ettiğini, düzeltme taleplerinin reddi üzerine asıl 2003/335 E. sayılı davayı açtığını ve bu davanın, asıl dava ile birleştirilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
10. Birleşen 2010/451 E. sayılı davada davalı vekili davaya cevap vermemiş, yargılama aşamasında alınan beyanlarında davanın reddini savunmuştur.
Mahkemenin Birinci Kararı:
11. İstanbul 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 29.09.2005 tarihli ve 2003/335 E., 2005/235 K. sayılı kararı ile; hükme esas alınan bilirkişi raporunda işin bitirilerek geçici kabulün yapıldığı 2003 yılında uygulanması gereken eskalasyon endeksli imalat fiyatına göre hesaplama yapıldığı, bu hesaba göre davacı-birleşen 2004/27 E. sayılı davanın davalısı yüklenicinin alacaklı olduğu, idarenin birleşen davada ileri sürdüğü fazla ödeme iddiasının yerinde görülmediği ve erken ödemeden kaynaklanan herhangi bir faiz alacağının bulunmadığı gerekçesiyle asıl davanın kabulüne, birleşen 2004/27 E. davanın reddine karar verilmiştir.
Özel Dairenin Birinci Bozma Kararı:
12. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl davanın davalısı Bayındırlık ve İskan Bakanlığı vekili ve asıl davada fer’î müdahil-birleşen İstanbul 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2004/27 E. sayılı davanın davacısı olan Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğü vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
13. Yargıtay (Kapatılan) 15. Hukuk Dairesinin 18.06.2007 tarihli ve 2006/2457 E., 2007/4149 K. sayılı kararı ile;
“…Dava, Özel 9-D poz no’lu betonarme eleman 20’lik nervürlü demir filizi ekilmesi imalâtının belirlenen 28.986.388 TL./adet birim fiyatı üzerinden (1) nolu hakedişte yapılan ödemenin (2) nolu hakedişte fiyatın 8.133.400 TL./adet olarak değiştirilmesi sonucu (2), (3) ve (4) nolu hakedişlerde eksik ödenen bedelin 2003 yılı fiyatlarıyla tutarı 1.155.073.726.800 TL’nin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle tahsili istemine ilişkindir.
Davalı vekili, sözleşme eki 1.keşif özetinde ve onaylı analizde, Özel 9-D poz nolu imalâtın 2001 yılı birim fiyatının 4.753.378 TL./adet olarak belirlendiğini, 2002 yılı fiyatının 8.183.400 TL./adet olması gerekirken sehven 28.986.388 TL./adet hesaplandığını, bu nedenle de fazla ödemenin kesildiğini belirterek davanın reddini savunmuş, birleşen davasında, fazla ödemenin kesinti tarihine kadar tahakkuk eden 12.278.679.635 TL. faizi ve betonarme demir metrajındaki 490.073.016 TL. fazla ödemenin tahsiline karar verilmesi istenilmiştir.
Mahkemece asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmiş, karar davalı ... fer'i müdahil vekillerince temyiz edilmiştir.
Çemberlitaş Kız Öğrenci Yurdu’nun güçlendirme inşaatına ilişkin 17.04.2002 tarihli sözleşmenin 1.keşif özetine esas yeni fiyat analizinde Özel 9-D Betonarme eleman 20’lik nervürlü demir filizi ekimi imalâtının 2001 yılı fiyatı 4.753.378 TL. belirlenmiş 2002 yılı fiyatı 26.07.2002 tarihli tutanakta 28.986.388 TL. hesaplanıp, onaylanmıştır. (1) nolu hak edişte bu fiyattan ödeme yapılmış, 10.09.2002 tarihli (2) nolu hak edişte Özel 9-D pozu 8.143.400 TL’ye düşürülmüştür. Taraflar arasındaki uyuşmazlık Özel 9-D pozunun 2002 yılı fiyatının nasıl hesaplanacağı konusundadır. İş sahibi davalı analizdeki delik açma kapama kalemindeki 0,20 katsayısı dikkate alındığında 8.183.400 TL. olması gereken fiyatın yanlışlıkla 28.986.388 TL./adet bulunduğunu bunun da fahiş olduğunu savunmaktadır.
Gerçekten 2001-2002 yılı arasındaki karne katsayısındaki artışın 1.65 olduğu gözetildiğinde yaklaşık yedi kat artışın dayanağı anlaşılmış değildir. 2002 yılı emsallerine göre de fahiş farkın varlığı ortadadır. Alınan bilirkişi raporlarında da farkın nedeni açıkça anlatılıp emsalleriyle karşılaştırma yapılarak izah edilmiş değildir. Öte yandan sözleşmenin 8/E maddesince, imalâtta artış veya eksiliş tesbiti halinde hangi yılda yapıldığına bakılmaksızın geçici kabul itibar tarihini geçmemek üzere artış ve eksilişin kesinleştiği yıl fiyatlarıyla değerlendirilecektir. Davaya konu işte artışın 10.09.2002 tarihli (2) nolu hak edişte ortaya çıkmasına göre 2002 yılı fiyatı yerine tüm imalât 2003 yılında yapılmışcasına 2003 yılı fiyatlarıyla hesap yapılması da sözleşmeye aykırı olmuştur.
O halde mahkemesince yapılması gereken iş, yeniden oluşturulacak uzman bilirkişilere (yorumda yardımcı biri hukukçu olmak üzere) dosya incelettirilmek, Özel 9-D pozunun 2001 yılı keşif bedeline göre 2002 yılı uygulama fiyatı, denetime elverişli, nedenleri açıklanmak ve emsalleriyle karşılaştırma yapılmak suretiyle saptanmak, sözleşmenin 8. madde hükmü gözetilerek davacının alacağı bulunmak, sonucuna uygun hüküm kurmaktan ibarettir. Bu hususlar üzerinde durulmadan yetersiz bilirkişi raporuyla bağlı kalınarak karar verilmesi doğru olmamış, bozulması uygun bulunmuştur...” gerekçesiyle karar bozulmuştur.
Mahkemenin İkinci Kararı:
14. İstanbul 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 28.12.2011 tarihli ve 2008/98 E., 2011/439 K. sayılı kararı ile; bozma kararına uyularak üç ayrı bilirkişi heyetinden rapor alındığı, 30.10.2008 tarihli (03.11.2008 havale tarihli) birinci bilirkişi kurulu raporunda sözleşme ve işin niteliğinin tartışıldığı, bu raporun Bayındırlık ve İskan Bakanlığının 2003 yılına ait inşaat birim fiyatlarına ilişkin listeler incelendiğinde diğer raporlara göre makul kabul edildiği, yapılan işin niteliğine göre mahiyeti itibariyle tartışma yapılmaksızın değer belirleyen diğer raporlara itibar edilmediği ve bilirkişi heyetinden alınan 03.11.2008 havale tarihli raporun hükme esas alındığı, asıl davası 24.11.2009 tarihinde işlemden kaldırılıp yenilenmeyen davacı ...’in aynı taleplerle ilgili İstanbul 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/451 E. sayılı davayı açtığı, 03.11.2008 havale tarihli bilirkişi kurulu raporunda yapılan hesaplamada davacının özel 9-D pozuna dayalı imalatla ilgili eksik ödenen 785.600TL alacağı bulunduğu gerekçesiyle asıl davanın açılmamış sayılmasına, birleşen İstanbul 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/451 E. sayılı davasının kısmen kabulü ile 785.600TL’nin 10.11.2010 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine, birleşen İstanbul 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2004/27 E. sayılı davasının reddine karar verilmiştir.
Özel Dairenin İkinci Bozma Kararı:
15. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunulmuştur.
16. Yargıtay (Kapatılan) 15. Hukuk Dairesinin 23.06.2014 tarihli ve 2013/1699 E., 2014/4397 K. sayılı kararı ile;
“…1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma ilamı gereğince inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı ... karşı davalı yüklenicinin tüm, davalı ... karşı davacı iş sahibinin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Dairemizin hükmüne uyulan 18.06.2007 günlü bozma ilâmında sözleşme konusu işin yapımına ilişkin 17.04.2002 tarihli sözleşmenin 1. keşif özetine esas yeni fiyat analizinde özel D-9 betonarme eleman 20'lik nervürlü demir filizi ekimi imalâtının 2001 yılı fiyatının 4,75 TL olarak belirlendiği, 2002 yılı fiyatı 26.07.2002 tarihli tutanakta 28,98 TL hesaplanıp onaylandığı 1 nolu hakedişte bu fiyattan ödeme yapıldığı 10.09.2002 tarihli 2 nolu hakedişte özel 9-D pozunun 8,14 TL'ye düşürüldüğü, taraflar arasındaki uyuşmazlığın özel 9-D pozunun 2002 yılı fiyatının nasıl hesaplanacağı konusunda toplandığı belirtildikten sonra 2001, 2002 yılı arasındaki karne katsayısındaki artışın 1,65 olduğu gözetildiğinde yaklaşık 7 kat artışın dayanağının anlaşılır olmadığı, 2002 emsallerine göre de fahiş farkın varlığının ortada bulunduğu sözleşmenin 8-E maddesince imalâtta artış veya eksiliş tespiti halinde hangi yılda yapıldığına bakılmaksızın geçici kabul itibar tarihini geçmemek üzere artış ve eksilişin kesinleştiği yılı itibariyle değerlendirileceği davaya konu işte artışın 10.09.2002 tarihli 2 nolu hakedişle ortaya çıkmasına göre 2002 yılı fiyatı yerine tüm imalât 2003 yılında yapılmışcasına 2003 yılı fiyatlarıyla hesap yapılmasının sözleşmeye aykırı olduğu belirtilmek suretiyle yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonucuna göre hüküm kurulması gereğine değinilmiş, mahkemece bozma ilâmına uyulduktan sonra üç ayrı bilirkişi kurulundan rapor alınmıştır. İlk olarak alınan 30.10.2008 tarihli bilirkişi kurulu raporunda davacı alacağı 785.660,00 TL olarak hesaplanmış, ikinci ve üçüncü bilirkişi kurulları tarafından düzenlenen raporlarda ise yüklenicinin alacağı mevcut olmayıp fazla ödeme yapıldığı sonucuna varılmıştır. Mahkemece ilk raporun Bayındırlık ve İskân Bakanlığı 2003 yılına ait inşaat birim fiyatlarına ilişkin listeler incelendiğinde makul kabul edildiği, bu nedenle sonradan alınan iki rapora itibar edilmeyerek ilk raporun hükme esas alındığı belirtilmiştir. Hükme esas alınan birinci raporda özel D-9 1 adet 30 cm boyunda 0,20 mm'lik filiz ekimi fiyat analizi irdelendiğinde poz 236.301 karotla betonarme delik açma kapama 24-52 mm karşısında birim cm miktar 30 birim fiyat 400.000,00 olarak gözükmekte olup bunların çarpımı halinde 30 x 400.000 = 12.000.000 rakamı bulunması gerekirken bu rakamın 2.400.000 olarak yazılmış ve bu maddi hata nedeniyle toplamda 13.402,703 TL olması gerekirken 3.802.703 TL olarak hatalı yazılıp bu hatalı yazılış esas alınarak %25 müteahhit kârı ve genel giderlerin de 950.675 TL olarak hatalı hesaplandığı, bu maddi hata düzeltildiğinde de delik adet fiyatının 4,75 TL olmayıp 16,75 TL olarak tespit edildiği, buna göre yapılan hesaplama sonucunda da yükleniciye ödenmesi gereken tutarın 785.660,00 TL olduğu sonucuna varılmış ve bu rapor hükme esas alınarak yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Dairemizin bozma ilâmında belirtildiği gibi özel 9-D betonarme eleman 20'lik nervürlü demir filizi ekimi imalâtının 2001 yılı fiyatı 4,75 TL olarak belirlenmiştir. Bu fiyat üzerinden karne katsayısıdaki artış dikkate alınarak 2002 uygulama yılı itibariyle fiyat hesaplanması gerektiğine değinilmiş ve mahkemece bozma ilâmına uyulduğundan bu husus kesinleşmiş olduğu halde 4,75 TL fiyatın maddi hataya dayalı olarak belirlendiğine dayalı ilk bilirkişi kurulu raporuna itibar edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, uyulan bozma ilâmına uygun olarak düzenlenen 2. ve 3. raporlarda yükleniciye eksik ödeme sözkonusu olmayıp 2001 yılı birim fiyatına karne katsayısı artışı uygulanarak bulunan 2002 yılı birim fiyatı 8,14 TL ile 2003 yılında yapılan işlerin bedeli de yine katsayı uygulanmak suretiyle 11,20 TL bulunduğundan, yapılan hesaplama sonucu yükleniciye fazla ödemede bulunulduğu sonucuna varıldığından ve iş sahibinin birleşen davadaki talepleri yönünden yapılan inceleme sonucu iş sahibinin işlemiş faiz ve betonarme demir metrajında yapılan hatadan dolayı bir talepte bulunamayacağı sonucuna varıldığından, asıl ve birleşen davanın reddi yerine yazılı şekilde asıl davanın kabulüne karar verilmiş olması uyulan bozma ilâmına aykırı bulunmuş ve kararın bozulması gerekmiştir…” gerekçesiyle karar bozulmuştur.
Direnme Kararı:
17. İstanbul 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 30.06.2015 tarihli ve 2015/137 E., 2015/239 K. sayılı kararı ile; son bozma kararında belirtilen gerekçeye itibar edilmediği, özel 9-D pozunun 2001 yılı keşif bedeline göre 2002 yılı uygulama fiyatını bozma kararı doğrultusunda belirleyen, denetime elverişli ve nedenleri açıklanan 03.11.2008 havale tarihli raporun esas alınarak hesaplamanın yapıldığı gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir.
Direnme Kararının Temyizi:
18. Direnme kararı süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
II. UYUŞMAZLIK
19. Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; mahkemece uyulmasına karar verilen 18.06.2007 tarihli birinci bozma kararında taraflar arasında imzalanan 17.04.2002 tarihli sözleşmenin birinci keşif özetine esas yeni fiyat analizinde özel 9-D poz numaralı betonarme eleman 20 mm nervürlü demir filizi ekilmesi imalatının 2001 yılı fiyatının 4,75TL olarak belirlendiği, bu fiyat üzerinden karne katsayısındaki artış dikkate alınarak 2002 uygulama yılı itibariyle fiyat hesaplanması gerektiğinin belirtilmesi karşısında mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra bilirkişi heyetinden alınan 30.10.2008 tarihli (03.11.2008 havale tarihli) raporun hükme esas alınmasının doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
III. GEREKÇE
A) Asıl 2015/137 E. sayılı dava ile birleşen 2010/451 E. sayılı davanın davacısı-birleşen 2004/27 E. sayılı davanın davalısı yüklenici ... vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
20. Bilindiği üzere hukukî yarar dava şartı olduğu gibi, temyiz istemi için de gereken bir şarttır. Mahkemece bozmaya uyularak verilen ikinci kararın taraf vekillerince temyizi üzerine, Özel Dairece verilen ikinci bozma kararının birinci bendinde asıl ve birleşen 2010/451 E. sayılı davanın davacısı-birleşen 2004/27 E. sayılı davanın davalısı yüklenici vekilinin tüm temyiz itirazları reddedilmiştir. Bu durumda direnme kararını temyizde hukukî yararı bulunmadığından, yüklenici vekilinin temyiz itirazlarının hukukî yarar yokluğundan reddine karar vermek gerekmiştir.
B) Asıl 2015/137 E. sayılı dava ile birleşen 2010/451 E. sayılı davanın davalısı Bayındırlık ve İskan Bakanlığı vekilinin ve asıl davada fer’î müdahil-birleşen 2004/27 E. sayılı davada davacı olan Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğü vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
21. Uyuşmazlığın çözümü için öncelikle “usulî müktesep hak” kavramına kısaca değinmekte fayda vardır.
22. Usule ait kazanılmış hak müessesi, Usul Yasasının dayandığı ana esaslardandır ve kamu düzeni ile de ilgilidir. 1086 Sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nda (HUMK) ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda (HMK) “usulî kazanılmış hak” kavramına ilişkin açık bir hüküm bulunmamaktadır. Usulî kazanılmış hak kurumu, davaların uzamasını ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek, hukukî alanda istikrar sağlamak amacıyla Yargıtay içtihatları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez, ana ilkelerinden biri hâline gelmiştir.
23. Anlam itibariyle, bir davada mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir.
24. Örneğin mahkemenin Yargıtay bozma kararına uymasıyla bozma kararı lehine olan taraf bakımından kazanılmış hak doğar.
25. Bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda kendisi için o kararda gösterilen biçimde inceleme ve araştırma yapmak ve yine o kararda belirtilen hukuksal esaslar gereğince karar vermek yükümlülüğü oluşur. Bu itibarla mahkemenin sonraki hükmünün bozma kararında gösterilen ilkelere aykırı bulunması usule uygun olmadığından bozma nedenidir.
26. Bozma kararı ile dava, usul ve yasaya uygun bir hâle gelmiş demektir. Bozmaya uyulduktan sonra buna aykırı karar verilmesi usul ve yasaya uygunluktan uzaklaşılması anlamına gelir ki; böyle bir sonuç kamu düzenine açıkça aykırılık oluşturur. Buna göre Yargıtayın bozma kararına uymuş olan mahkeme bu uyma kararı ile bağlıdır. Daha sonra bu uyma kararından dönerek direnme kararı veremez; bozma kararında gösterilen biçimde inceleme yapmak ya da gösterilen biçimde yeni bir hüküm vermek zorundadır.
27. Yeri gelmişken eser sözleşmesi hükümleri ile ilgili açıklama yapılması gerekmektedir.
28. Eser sözleşmesi, uyuşmazlığın ortaya çıktığı tarihte yürürlükte bulunan ve somut olayda uygulanması gereken mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun (BK) 355. maddesinde “istisna akdi” olarak adlandırılmış olup, “İstisna bir akittir ki onunla bir taraf (müteahhit), diğer tarafın (iş sahibi) vermeği taahhüt eylediği semen mukabilinde bir şey imalini iltizam eder” şeklinde ifade edilmiştir. Buna göre eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir.
29. Her iki tarafa karşılıklı borç yükleyen eser sözleşmelerinde “eser” ve “bedel” olmak üzere iki temel unsur vardır. Bu sözleşmelerde yüklenici, iş sahibine karşı yüklendiği özen borcu nedeniyle eseri yasa ve sözleşme hükümlerine, fen, teknik ve sanat kurallarına uygun olarak yapıp zamanında tamamlayarak teslim etmeyi, iş sahibi de bu çalışma karşılığında ivaz ödemeyi üstlenmektedir.
30. Tüm bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; taraflar arasında imzalanan 17.04.2002 tarihli eser sözleşmesi gereğince yüklenici ..., birinci keşif bedeli 540.000TL olan İstanbul Çemberlitaş Kız Öğrenci Yurdu Güçlendirme İnşaatı işini %18,55 tenzilatla birim fiyat esası üzerinden toplam 439.830TL ihale bedeli ile yapmayı üstlenmiştir. Sözleşmenin 8/E maddesinde işin devamı sırasında herhangi bir imalat için yapılan kesin veya ara metraj sonucu bir imalatın miktarında artma veya eksilme tespit edildiği takdirde imalat hangi yılda yapılmış olursa olsun artan veya eksilen miktarın geçici kabul itibar tarihini geçmemek üzere artış ve eksilişin kesinleştiği yılın fiyatları ile değerlendirileceği kararlaştırılmıştır. Sözleşme konusu işin birinci keşif özetine esas yeni fiyat analizinde dava konusu özel 9-D betonarme eleman Q 20 mm nervürlü demir filizi ekilmesi imalatının 2001 yılı fiyatı 4,75TL olarak belirlenmiş olup bu rakamın, alt imalat kalemleri olan 04.613 ankraj işlerinde kullanılan maddeler KG fiyatı 223,200TL, 1. sınıf usta ekipman ücreti 380,100TL, 03.517 kompresör ücreti 799,403TL ile 236.301 karotla betonarmede delik açma kapama 2.400,000TL toplamına % 25 müteahhitlik kârının eklenmesi suretiyle bulunduğu ve taraflarca imzalandığı anlaşılmaktadır.
31. Bu kapsamda yüklenicinin alacak talebiyle, iş sahibinin de fazla ödemenin ve faizin tahsili istemiyle açtığı ve yanlar arasında özel 9-D betonarme eleman Q 20 mm nervürlü demir filizi ekilmesi imalatının 2002 yılı fiyatının nasıl hesaplanacağı konusunda uyuşmazlık bulunan asıl ve birleşen davada, mahkemece hükmüne uyulan Özel Dairenin 18.06.2007 tarihli birinci bozma kararında belirtilen 17.04.2002 tarihli sözleşmenin birinci keşif özetine esas yeni fiyat analizinde uyuşmazlık konusu özel 9-D poz nolu nervürlü demir filizi ekilmesi imalatının sözleşmenin eki keşif özetine göre 2001 yılı fiyatının 4,75TL olduğunun saptanmasından sonra bu fiyat üzerinden karne katsayısındaki artış dikkate alınarak 2002 uygulama yılı itibariyle fiyat hesaplanması gerektiği hususu uyma kararı verilmek suretiyle kesinleşmiş olup, uyulan bozma kararında gösterilen biçimde inceleme ve araştırma yapılarak kararda belirtilen hukuksal esaslar gereğince hüküm kurulması zorunludur.
32. Ne var ki kararın dayanağı birinci bilirkişi kurulunun 03.11.2008 havale tarihli raporunda, bozmada saptanan ve uyulmakla kesinleşen nervürlü demir filizi ekilmesi imalatının 2001 yılı fiyatının 4,75TL olduğu gözetilmeksizin, 4,75TL fiyatın maddi hataya dayalı olarak belirlendiğinden bahisle sonuca varılmıştır.
33. Bu durumda mahkemece hükmüne uyulan birinci bozma kararına uygun olarak düzenlenen ikinci ve üçüncü bilirkişi heyetinden alınan raporlar doğrultusunda karar verilmesi gerekirken, anılan 30.10.2008 tarihli ( 03.11.2008 havale tarihli) rapora göre hüküm tesisi isabetli değildir.
34. Diğer taraftan birleşen İstanbul 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/451 E. sayılı davasında davalı “...” olduğu hâlde, direnmeye ilişkin gerekçeli karar başlığında “Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğü” yazılması ve birleşen İstanbul 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin esas numarası 2004/27 E. olmasına rağmen gerekçeli karar başlığında 2004/2 E. şeklinde hatalı gösterilmesi mahallinde düzeltilebilir maddî hata niteliğinde olup esasa etkili olmadığından ayrıca bozma nedeni yapılmamıştır.
35. Hâl böyle olunca; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki belge ve delillere, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulması gerekirken, önceki kararda direnilmesi doğru olmamıştır.
36. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
IV. SONUÇ :
Açıklanan nedenlerle;
1) Asıl 2015/137 E. sayılı dava ile birleşen 2010/451 E. sayılı davanın davacısı-birleşen 2004/27 E. sayılı davanın davalısı yüklenici ... vekilinin temyiz itirazlarının hukukî yarar yokluğundan REDDİNE (III-A),
2) Asıl 2015/137 E. sayılı dava ile birleşen 2010/451 E. sayılı davanın davalısı Bayındırlık ve İskan Bakanlığı vekilinin ve asıl davada fer’i müdahil-birleşen 2004/27 E. sayılı davada davacı olan Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğü vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı, 6217 sayılı Kanun’un 30. maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici Madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA,
İstek hâlinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine,
Aynı Kanun’un 440. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren on beş gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 11.11.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.