Logo

Hukuk Genel Kurulu2018/23 E. 2018/519 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kısa karar ile gerekçeli karar arasında yasal faizin başlangıç tarihi bakımından çelişki bulunması nedeniyle bozulan hükmün direnme yoluyla tekrarlanması üzerine direnme kararının onanıp onanmayacağına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Gerekçeli kararın tefhim edilen kısa karara uygun olması gerektiği, kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki bulunmasının HMK 294/3 ve 297/2 maddeleri ile 10.04.1992 gün 1991/7-4 K. sayılı Yargıtay İnançları Birleştirme Kararı gereğince bozma sebebi olduğu gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki "rücuen tazminat" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Manavgat 1. Asliye Hukuk Mahkemesince asıl davanın reddine birleşen davanın kabulüne dair verilen 05.03.2013 gün ve 2008/47 E., 2013/142 K. sayılı kararın incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 23.10.2013 gün ve 2013/10094 E., 2013/14160 K. sayılı ilamıyla bozulmuş, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulunca dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonrasında gereği görüşüldü:

Asıl dava kasko sigorta sözleşmesine dayanılarak rücuen tazminat, birleştirilen dava araç malikinin hasar bedelinin asıl davaya konu aracın ihtiyari mali mesuliyet sigortacısından ve kazaya karışan 3. aracın trafik sigortacısından tahsili istemine ilişkindir.

Mahkemece, asıl davanın reddine birleşen davanın kabulüne karar verilmiş, hükmün yukarıda başlık bölümünde esas ve numarası belirtilen karar ile bozulması üzerine, mahkemece önceki gerekçeler tekrarlanmak suretiyle direnilmiştir.

Mahkemece, kısa karar da “…2-Birleşen davanın KABULÜNE, 6.900,00TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte birleşen dosya davalısı Anadolu Ananim Türk Sigorta AŞ'den alınarak birleşen dosya davacısı Haliloğulları Turizm Tic. Ltd. Şirketi'ne verilmesine, (birleşen dosya davalısı Anadolu Anonim Sigorta AŞ'nin aracın zorunlu sigortacısı Ak Sigorta AŞ tarafından düzenlenen sigorta poliçe limitini aşan kısmından ve kendi poliçe limitiyle sınırlı olarak sorumlu olduğuna),…” karar verilmesine karşın, gerekçeli kararda “…2-Birleşen dosya davasının KABULÜNE, 6.900,00TL tazminatın haksız fiil tarihi olan 26/12/2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar Anadolu Anonim Türk Sigorta Şirkesi ile ...'den müştereken ve müteselsilen tahsili ile birleşen dosya davacısı Haliloğulları Turz. Tic. Ltd. Şirketi'ne verilmesine,…” şeklinde hüküm kurulmuştur. Birleşen davanın kabulüne ilişkin kısa kararda dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesine rağmen gerekçeli kararda haksız fiil tarihinden itibaren yasal faize hükmedilerek kısa kararla gerekçeli karar arasında çelişki yaratılmıştır.

Hukuk Muhakemeleri Kanunu 294/3 maddesi uyarınca kararın tefhimi her halde HMK 297/2 maddesinde belirtilen hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçilerek okunması suretiyle olur.

Bu durumda gerekçeli kararın, tefhim edilen karar yanlışta olsa buna uygun düzenlenmesi gerekmektedir. Yanlışlık ancak Yargıtay yoluna başvurulması ve kararın bozulması halinde düzeltilebilir. Bu aykırılık kamu düzenine ilişkin olup diğer yönler incelenmeden tek başına bozma sebebi olur. Kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki bulunmasının bozma sebebi olduğu ise, 10.04.1992 gün 1991/7-4 K. sayılı Yargıtay İnançları Birleştirme Kararı gereğidir.

Bu nedenle mahkemece yapılacak iş, tefhim edilen kısa karara uygun gerekçeli karar ve buna uygun hüküm oluşturmak olup buna aykırı direnme kararı usul yönünden bozulmalıdır.

SONUÇ: Direnme kararının yukarıda gösterilen nedenden dolayı BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 28.03.2018 gününde oy birliği ile karar verildi.