Logo

Hukuk Genel Kurulu2019/559 E. 2022/533 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Hâkimin verdiği ihtiyati tedbir kararı nedeniyle davacının zarara uğradığı iddiasıyla açılan tazminat davasında, HMK m.46'da belirtilen hâkimin hukuki sorumluluğuna ilişkin şartların oluşup oluşmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Hâkimin verdiği ihtiyati tedbir kararının, HMK m.46'da sayılan ve Devlet aleyhine tazminat davası açılabilmesi için gerekli olan farklı bir anlam yüklenemeyecek kadar açık ve kesin bir kanun hükmüne aykırılık, kayırma, taraf tutma, kin, düşmanlık veya menfaat sağlama gibi bir sebebe dayanmadığı, yargılama faaliyetleri kapsamında kaldığı ve bu nedenle de hâkimin hukuki sorumluluğunun doğmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Yargıtay 15. Hukuk Dairesi (İlk Derece Mahkemesi Sıfatıyla)

1. Taraflar arasındaki “tazminat” davasından dolayı Yargıtay (Kapatılan) 15. Hukuk Dairesince ilk derece mahkemesi sıfatıyla yapılan yargılama sonunda, davanın esastan reddine karar verilmiştir.

2. Karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

I. YARGILAMA SÜRECİ

Davacının İstemi:

4. Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 250 ada 61 parselde bulunan 19, 20 ve 21 numaralı bağımsız bölümleri dava dışı yüklenici...Yapı İnşaat Limited Şirketi'nden yapım aşamasında iken anahtar teslim kaydıyla satın aldığını, taşınmazlar üzerine ekspertiz tarafından belirlenen 1.000.000TL bedel üzerinden Vakıfbank T.A.Ş. lehine ipotek tesis edildiğini, gerçekte taşınmazların daha fazla olduğunu, bu arada müvekkiline karşı ... tarafından Giresun 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/217 E. sayılı dosyasında haksız olarak dava açıldığını, bu davada yüklenici ...Yapı Limited Şirketi'nin sözleşmede kararlaştırılan sürede edimini ifa etmediğinden geriye etkili fesih, tapu iptali ve tescil talebinde bulunulduğunu, açılan davada ...'ın tedbir talebinin %15 teminatla kabulüne karar verildiğini, ancak süresinde teminat yatırılmadığından tedbir kararının uygulanmadığını, daha sonra 05.09.2016 tarihinde davacı vekili tarafından teminatsız olarak tedbir talebinde bulunulduğunu ve dosyaya geçici hâkim olarak çıkan ... tarafından herhangi bir duruşma açılmaksızın dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 06.09.2016 tarihli kararı ile HMK'nın 391. maddesi uyarınca gerekçe belirtilmeksizin taşınmazlar üzerine tedbir konulduğunu, dava dışı yüklenici şirket tarafından Giresun 1. Asliye Hukuk Mahkemesine başvurulduğunu ve 2016/139 D. iş dosyası ile yapılan tespitte tamamlanma oranının %80 olduğu yönünde rapor alındığını, dava konusu olayda hâkimin taşınmazı görmeden ve dosyayı incelemeden tedbir kararı verdiğini, müvekkilinin taraf olmadığı Giresun 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/428 E. sayılı dosyasında 250 ada 61 parselde kayıtlı binada yer alan tüm taşınmazlara tedbir konulduğunu, ...'ın kendi çocuklarına karşı açtığı bu dosyada tapu iptali ve tescil istediğini, ilk açtığı davada tedbir kararının kaldırılacağını anladıktan sonra kötü niyetli olarak bu davayı açtığını ve tüm bağımsız bölümleri kapsayacak şekilde tedbir istediğini, dosyaya bakan hâkimin de tensip zaptı ile hiçbir gerekçe ve dayanak göstermeksizin tedbir kararını kabul ettiğini, bu tedbir kararının müvekkiline tebliğ edilmediğini, Giresun 1. Asliye hukuk Mahkemesi'nin 2016/217 E. sayılı dosyasında ise tedbir kararına karşı yapılan itirazların değerlendirildiğini ve müvekkili aleyhine uygulanan tedbirin %15 teminatla devamına karar verildiğini, ihtiyatî tedbirin kaldırılmasına ilişkin kararın Samsun Bölge Adliye Mahkemesi tarafından onanması ancak davacının kararlaştırılan teminatı yatırmaması nedeniyle ihtiyatı tedbir kararının 07.04.2017 tarihinde kaldırıldığını, 2016/217 E. sayılı dosyada tedbir kaldırılsa da 2016/428 E. sayılı dosyasında konulan tedbirin kaldırılmadığını, haksız tedbirin dokuz ay boyunca devam ettiğini, daha sonra tedbir kaldırılsa da müvekkilinin mülkiyet hakkını kullanamayıp, taşınmazlarını satamaması nedeniyle borçlarını ödeyemediğini, Samsun 9. İcra Müdürlüğünün 2016/102021 sayılı dosyasında davaya konu ipotekli taşınmazların paraya çevrilmesi için takip başlatıldığını, Giresun 1. İcra Dairesinin 2016/249 talimat dosyasında da 1.000.000TL değerindeki taşınmazların 217.500TL bedelle alacaklı bankaya satıldığını, haksız tedbir nedeniyle taşınmazların satılmaması sonucu müvekkilinin zarara uğradığını, hâkimin Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 46/1-c hükmüne aykırı davrandığını ileri sürerek, müvekkilinin uğradığı zararın ve fazlaya ilişkin haklarının saptanarak, şimdilik 1.000TL maddi tazminatın zarar tarihinden itibaren ticarî faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı Cevabı:

5. Davalı ... Hazinesi vekili; davanın süresinde açılmadığını, HMK'nın 46. maddesine dayanılarak tazminat istemine ilişkin düzenlemede sınırlı sayıdaki hâllerin yer aldığını ve dayanılan sorumluluk nedenlerinin açıkça belirtilmesi gerektiğini, ayrıca HMK’nın 48. maddesine göre sorumluluğu ispata yarayacak yeterli delil bulunması gerektiğini, bu sebeple dava dilekçesinin reddi gerektiğini, ilgili davada yargılama sırasında araştırılacak tüm delillerin toplanıp yeterli inceleme ve irdeleme yapılarak karar verildiğini, hâkimin salt Anayasa ve kanunların verdiği yetkisini kullanmış olması nedeniyle devletin sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, davada hiçbir haklı nedeninin bulunmadığını belirterek açılan davanın reddini savunmuş, ayrıca davacının disiplin para cezasına mahkum edilmesini talep etmiştir.

6. İhbar olunan hâkim ...; cevap dilekçesi sunmamıştır.

Özel Daire Kararı:

7. Yargıtay (Kapatılan)15. Hukuk Dairesinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla 16.04.2019 tarihli 2018/2 E., 2019/2 K. sayılı kararı ile;

“…DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Giresun Merkez, Gemilerçekeği Mahallesi, 250 ada, 61 parselde kayıtlı 19, 20 ve 21 numaralı bağımsız bölümlerin dava dışı yüklenici...Yapı İnşaat limited Şirketi'nden yapım aşamasında iken anahtar teslim kaydıyla satın aldığını, taşınmazlar üzerine ipotek sahibi Vakıfbank tarafından değer tespiti yapılarak 1.000.000,00 TL bedelle ipotek konulduğunu, müvekkiline karşı dava dışı ... tarafından Giresun 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2016/217 Esas sayılı dosyasında haksız ve dayanaksız dava açıldığını, bu davada yüklenici...Yapı Limited Şirketi'nin sözleşmede kararlaştırılan sürede edimini ifa etmediğinden geriye etkili fesih, tapu iptali ve tescil talebinde bulunulduğunu açılan bu haksız ve dayanaksız davada, davacı ...'ın tedbir talebinin %15 teminatla kabulüne karar verildiğini, ancak süresinde teminat yatırılmadığından tedbir kararının uygulanmadığını, daha sonra 05.09.2016 tarihinde ... vekili tarafından teminatsız tedbir talebinde bulunulduğunu ve dosyaya geçici hakim olarak çıkan Hakim ... tarafından herhangi bir duruşma açılmaksızın dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 06.09.2016 tarihli kararı ile taşınmazlar üzerine HMK'nın 391. maddesi gereğince gerekçe belirtilmeksizin tedbir konulduğunu, dava dışı...Yapı İnşaat limited Şirketi tarafından Giresun 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne başvurulduğunu ve 2016/139 D. iş dosyası ile yapılan tespitte %80 tamamlanma olduğu yönünde rapor alındığını, dava konusu olayda ise hakimin taşınmazı görmeden dosyayı incelemeksizin tedbir kararı verdiğini, müvekkilinin taraf olmadığı Giresun 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2016/428 Esas sayılı dosyasında 250 ada 61 parselde kayıtlı binada yer alan tüm taşınmazlara tedbir konulduğunu, ...'ın kendi çocuklarına karşı açtığı 2016/428 Esas sayılı dosyada tapu iptali ve tescil istediğini, ilk açtığı davada tedbir kararının kaldırılacağını anladıktan sonra kötü niyetli olarak bu davayı açtığını ve tüm bağımsız bölümleri kapsayacak şekilde tedbir istediğini, dosyaya bakan hakimin de tensip zaptı ile hiçbir gerekçe ve dayanak göstermeksizin tedbir kararını kabul ettiğini, bu tedbir kararının müvekkiline tebliğ edilmediğini, Giresun 1. Asliye hukuk Mahkemesi'nin 2016/217 Esas sayılı dosyasında tedbire karşı yapılan itirazların değerlendirildiğini ve müvekkili aleyhine uygulanan tedbirin %15 teminatla devamına karar verildiğini, ihtiyatı tedbirin kaldırılmasına ilişkin kararın Samsun Bölge Adliye Mahkemesi tarafından onanması üzerine davacının kararlaştırılan teminatı yatırmaması nedeniyle ihtiyatı tedbir kararının 07.04.2017 tarihinde kaldırıldığını, Giresun 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2016/217 Esas sayılı dosyasında konulan tedbir kaldırılsada Giresun 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2016/428 Esas sayılı dosyasında konulan tedbirin kaldırılmadığını, tedbir nedeniyle müvekkilinin taşınmazını satamadığını, haksız olarak konulan tedbirin 9 ay boyunca devam ettiğini, daha sonra tedbir kalksada müvekkilinin mülkiyet hakkını 9 ay boyunca kullanamadığını, müvekkilinin taşınmazlarını satamaması nedeniyle borçlarını ödeyemediğini ve Samsun 9. İcra Müdürlüğü'nün 2016/102021 Esas sayılı dosyasında davaya konu ipotekli taşınmazların paraya çevrilmesi için takip başlatıldığını, Giresun 1. İcra Dairesi'nin 2016/249 Talimat dosyasında 1.000.000,00 TL değerindeki taşınmazların 217.500,00 TL bedelle alacaklı bankaya satıldığını, haksız tedbir nedeniyle taşınmazlarının satılmaması sonucu müvekkilinin zarara uğradığını, mülkiyet hakkını kullanmasının engellendiğini, HMK'nın 390. maddesi gereğince aranan şartlar yerine getirilmeden tedbir kararının kabul edildiğini belirterek müvekkilinin haksız ihtiyati tedbir nedeniyle uğradığı maddi zararın, fazlaya ilişkin haklarının saptanmak üzere, şimdilik 1.000,00 TL'sinin zarar tarihinden itibaren ticari faiziyle birlikte tahsilini talep etmiştir.

CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın süresinde açılmadığını, HMK'nın 46. maddesine dayanılarak tazminat istemine ilişkin düzenlemede sınırlı sayıdaki hallerin yer aldığını, HMK'nın 48. maddesi gereğince dayanılan sorumluluk nedenlerinin açıkça belirtilmesi gerektiğini ve sorumluluğu ispata yarayacak yeterli delil bulunması gerektiğini, bu sebeple dava dilekçesinin reddini talep ettiklerini, ilgili davada yargılama sırasında araştırılacak tüm delillerin toplandığını yeterli inceleme ve irdeleme yapılarak karar verildiğini, HMK'nın 46. maddesinin gerekçesi de dikkate alındığında hakimin salt anayasa ve kanunların verdiği yetkisini kullanmış olması nedeniyle devletin sorumlu tutulmasını mümkün olmadığını belirterek açılan davanın reddine, HMK'nın 49. maddesi hükmü uyarınca davacının disiplin para cezasına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER, DEĞERLENDİRİLMESİ VE KABUL: Dava, HMK'nın 46 ve devamı maddeleri gereğince hakimin hukuki sorumluluğuna dayalı olarak açılmış tazminat istemine ilişkindir.

Giresun 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2016/217 Esas, Giresun 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2016/428 Esas ve Giresun 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2016/139 D. iş, Samsun 9. İcra Müdürlüğü'nün 2016/102021 Esas ve Giresun 1. İcra Dairesi'nin 2016/249 Talimat dosyalarının suretleri delil olarak dayanılması nedeniyle UYAP sistemi üzerinden dosyaya celbedilmiştir.

Zarar doğduğu belirtilen taşınmazlara ilişkin tapu kayıtları dosya arasına celbedilmiştir.

6100 sayılı HMK’nın 46. maddesinde sorumluluk nedenleri sınırlı olarak sayılmıştır.

Bu madde hükmüne göre, hakimlerin yargılama faaliyetinden dolayı ancak aşağıda sayılan sebeplere dayanılarak Devlet aleyhine dava açılabilir.

a)-Kayırma veya taraf tutma yahut taraflardan birine olan kin veya düşmanlık sebebiyle hukuka aykırı bir hüküm veya karar verilmiş olması.

b)-Sağlanan veya vaat edilen bir menfaat sebebiyle kanuna aykırı bir hüküm veya karar verilmiş olması.

c)-Farklı bir anlam yüklenemeyecek kadar açık ve kesin bir kanun hükmüne aykırı karar veya hüküm verilmiş olması

ç)-Duruşma tutanağında mevcut olmayan bir sebebe dayanılarak hüküm verilmiş olması.

d)-Duruşma tutanakları ile hüküm veya kararların değiştirilmiş yahut tahrif edilmiş veya söylenmeyen bir sözün hüküm ya da karara etkili olacak şekilde söylenmiş gibi gösterilmiş veya bunlara dayanılarak karar verilmiş olması.

e)-Hakkın yerine getirilmesinden kaçınılmış olması.

Somut olayda tazminat istemine ilişkin hakimin sorumluluğuna dayanan sebeplerden hangisine dayanıldığı dava dilekçesinde açıkça belirtilmemekle birlikte cevaba cevap dilekçesinde HMK'nın 46/1-c maddesine dayanıldığı belirtilmiştir. HMK'nın 46/1-c maddesi gereğince hakimin fiilinden hazinenin sorumlu tutulabilmesi için “farklı bir anlam yüklenemeyecek kadar açık ve kesin bir kanun hükmüne aykırı karar veya hüküm verilmiş olması” gerekmektedir. HMK'nın tedbire ilişkin 389. maddesi gereğince, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle, hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. Yine aynı Yasa'nın 390. maddesinde tedbir kararının içeriği ve hangi hallerde verilebileceği düzenlenmiş 392. maddesinde ise teminat gösterilmesi koşulu hüküm altına alınmıştır.

Hukuka aykırı tedbir kararı verildiği belirtilen dosya içeriği, davanın mahiyeti ve karara karşı öngörülen itiraz ve yasa yolları, yukarıdaki tedbire ilişkin yasal hükümler ve hakimin delilleri değerlendirme ve takdir yetkisi dikkate alındığında, HMK'nın 46. maddesi a, b ve c bentlerinin ihlalinin söz konusu olmadığı ve bu madde gereğince tazminat isteminin koşullarının gerçekleşmediği anlaşıldığından tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca, davanın esastan reddi halinde disiplin para cezasının takdir edilerek hüküm altına alınması gerekir. Bu konuda dava konusu olayın gelişim biçimi ve dosyaya yansıyan olgular gözetilmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1-HMK’nın 46. maddesindeki koşullar oluşmadığından davanın esastan REDDİNE,

2-HMK’nın 49. maddesine göre takdiren 500,00 TL disiplin para cezasının davacıdan tahsiline ve Hazineye gelir kaydedilmesine,

3-Alınması gereken 44,40 TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan harçtan mahsubuyla kalanın istek halinde davacıya iadesine,

4-Hüküm tarihinde yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'ne göre takdir olunan 4.125,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,

5-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,…” karar verilmiştir.

Kararın Temyizi:

8. Özel Daire kararı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

II. GEREKÇE

9. Dava, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 46. maddesine dayalı tazminat istemine ilişkindir.

10. HMK’nın 46. maddesinde sorumluluk nedenleri sınırlı olarak sayılmıştır. HMK’nın 46. maddesinde; “(1) Hâkimlerin yargılama faaliyetinden dolayı aşağıdaki sebeplere dayanılarak Devlet aleyhine tazminat davası açılabilir:

a) Kayırma veya taraf tutma yahut taraflardan birine olan kin veya düşmanlık sebebiyle hukuka aykırı bir hüküm veya karar verilmiş olması.

b) Sağlanan veya vaat edilen bir menfaat sebebiyle kanuna aykırı bir hüküm veya karar verilmiş olması.

c) Farklı bir anlam yüklenemeyecek kadar açık ve kesin bir kanun hükmüne aykırı karar veya hüküm verilmiş olması.

ç) Duruşma tutanağında mevcut olmayan bir sebebe dayanılarak hüküm verilmiş olması.

d) Duruşma tutanakları ile hüküm veya kararların değiştirilmiş yahut tahrif edilmiş veya söylenmeyen bir sözün hüküm ya da karara etkili olacak şekilde söylenmiş gibi gösterilmiş ve buna dayanılarak hüküm verilmiş olması.

e) Hakkın yerine getirilmesinden kaçınılmış olması.” düzenlemesi bulunmaktadır.

11. Somut olayda HMK'nın 46. maddesinde sınırlı sayıda belirtilen sorumluluk sebeplerinden hiçbiri bulunmadığından ve hâkimlerin yargılama faaliyetinden dolayı tazminat davası açma şartları oluşmadığından Özel Dairece davanın reddine karar verilmesi yerindedir.

12. Hâl böyle olunca, yapılan açıklamalara, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bilgi ve belgelere, daire kararında açıklanan gerektirici nedenlere, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, usul ve yasaya uygun olduğu tespit edilen Yargıtay (Kapatılan) 15. Hukuk Dairesinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği kararın onanması gerekir.

III. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle;

Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Yargıtay (Kapatılan) 15. Hukuk Dairesinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği kararın ONANMASINA,

Harç peşin alındığından harç alınmasına yer olmadığına, 12.04.2022 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.