"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
1. Taraflar arasındaki “kamulaştırma bedelinin tespiti ve terkin” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen davanın kabulüne ilişkin karar taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 18. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonunda bozulmuş, mahkemece Özel Daire bozma kararına karşı direnilmiştir.
2. Direnme kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten ve direnme kararının verildiği tarih itibariyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesine göre uygulanmakta olan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla değişikliği öncesi hâliyle 438. maddesinin ikinci fıkrası gereğince direnme kararlarının temyiz incelemesinde duruşma yapılamayacağından davalılar vekilinin duruşma isteğinin reddine karar verildikten sonra gereği görüşüldü:
I. YARGILAMA SÜRECİ
Davacı İstemi:
4. Davacı idare vekili dava dilekçesinde; Mudanya-... otoyolu yapımı kapsamında Bursa ili ... ilçesi Gençali köyü 388 parsel sayılı taşınmazın bir bölümünün kamulaştırıldığını, davalıların anlaşmaya yanaşmadığını ileri sürerek kamulaştırma bedelinin tespiti ile taşınmazın kamulaştırılan kısmının tapudan yol olarak terkinine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabı:
5. Davalılar vekili cevap dilekçesinde; taşınmazın tapuda tarla olarak gözükmesine rağmen arsa vasfında olduğunu, 1/5000’lik nazım imar planında konut ve bir kısım yol alanı olarak ayrıldığını, etrafının meskûn olup belediye hizmetlerinden yararlandığını, taşınmazın kalan kısmının da kamulaştırılmasını talep etmelerine rağmen idarece kamulaştırılmadığını belirterek taşınmazın arsa niteliği ile kamulaştırma bedelinin hesaplanmasını ve kalan 753,71 m2’lik kısmın da kullanıma elverişli olmaması nedeniyle kamulaştırılmasını savunmuştur.
Mahkeme Kararı:
6. ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 16.01.2014 tarihli ve 2013/518 E. 2014/20 K. sayılı kararı ile; keşifler sırasında yapılan gözlemlerde taşınmazın ...-Mudanya karayoluna sınır olduğu, sokak numarası aldığı, çöp, aydınlatma, ulaşım, yangın söndürme hizmetlerinden yararlandığı, meskûn mahalde bulunduğu, düz bir yapıya sahip olduğu, merkezlere yakınlığı ve nazım imar planı içinde kaldığı dikkate alındığında taşınmaz arsa vasfında kabul edilmek suretiyle davanın kabulüne, Bursa ili ... ilçesi Gençali köyü 388 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi tarafından düzenlenen 16.09.2013 tarihli raporda gösterilen 1.546,29 m2’lik kısmının davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile anılan kısmın yol olarak terkinine, kamulaştırma bedelinin 231.943,50TL olarak tespitine, değer düşüklüğü talebinin reddi ile fazla yatırılan bedelin davacı kuruma iadesine, dava tarihinden itibaren hesaplanan 4 aydan sonraki ilk tarih olan 21.10.2013 ile kararın verildiği 16.01.2014 tarihi arasında işlemiş olan yasal faizlerin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, tespit edilen kamulaştırma bedelinin davalılara ödenmesine, kararın infazı için ilgili banka şubesine müzekkere yazılmasına karar verilmiştir.
Özel Daire Bozma Kararı:
7. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
8. Yargıtay (Kapatılan) 18. Hukuk Dairesinin 09.12.2015 tarihli ve 2015/19198 E. 2015/18147 K. sayılı kararı ile; ''...Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya elverişli değildir.
Dosya içerisinde bulunan ... Belediye Başkanlığı'nın 24.02.2015 tarihli yazısına göre dava konusu taşınmazın Bursa Büyükşehir Belediyesi 18.07.2013 tarih ve M-815 nolu meclis kararı ile onaylanan 1/1000 ölçekli Kumsaz İlave ve ... Uygulama İmar Planı sınırları içerisine alındığı, belirtilen tarih itibariyle dava konusu taşınmazın dava tarihinden sonra 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı kapsamına alındığı, aynı yazıda taşınmazın alt yapı hizmetlerinden faydalanmadığı belirtilmiştir.
Bakanlar Kurulunun Yargıtay'ca da kısmen benimsenen 28.02.1983 gün ve 1983/6122 sayılı Kararı uyarınca, imar planında yer almayan bir taşınmazın arsa sayılabilmesi için belediye veya mücavir alan sınırları içinde olmakla beraber, belediye hizmetlerinden (belediyece meskûn olduğu için veya meskûn hale getirileceği için sunulan yol, su, elektrik, ulaşım, çöp toplama, kanalizasyon, aydınlatma vd.) yararlanan ve meskûn yerler arasında yer alması gerekir. Dava konusu taşınmazın, Bakanlar Kurulu Kararının 1. maddesi (b) bendinde de belirtildiği gibi imar planı içerisinde bulunmadığı, fiilen meskûn alanda kaldığı belirtilmişse de alt yapı hizmetlerinden faydalanmadığı anlaşıldığından "arsa" niteliğinde kabulüne olanak yoktur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle taşınmazın arazi olarak değerlendirilmesi gerekirken arsa niteliğine göre değerlendirme yapılarak buna göre bedel belirlenmiş olması doğru görülmemiştir,...” gerekçesiyle karar bozulmuştur.
Direnme Kararı:
9. ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 17.03.2016 tarihli ve 2016/78 E. 2016/161 K. sayılı kararı ile önceki karar gerekçesi tekrar edilmek suretiyle direnme kararı verilmiştir.
Direnme Kararının Temyizi:
10. Direnme kararı süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
II. UYUŞMAZLIK
11. Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmazın yol olarak tapudan terkini istemine yönelik eldeki davada, taşınmazın arsa mı, yoksa arazi niteliğinde mi olduğu noktasında toplanmaktadır.
III. GEREKÇE
12. 4650 sayılı Kanun ile değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun değer tespiti esaslarını düzenleyen 11. maddesinde; taşınmazın cins ve nevinin, yüzölçümünün, kıymetini etkileyebilecek bütün nitelik ve unsurların, her unsurun ayrı ayrı değerinin, resmî makamlarca yapılmış kıymet takdirlerinin ve özellikle arsalarda kamulaştırma gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre satış değerinin esas alınarak bedelin takdir edilmesi gerektiği öngörülmüştür.
13. Yine kamulaştırılan bir taşınmazın niteliğinin belirlenmesinde değerlendirme tarihi (Kamulaştırma Kanunu m.11), değerlendirmede ise idarece belgelerin mahkemeye verildiği (davanın açıldığı) günün (Kamulaştırma Kanunu m.15/son) esas alınması gerekmektedir.
14. Öyle ise bir taşınmazın arsa mı yoksa arazi niteliğinde mi olduğu değerlendirme günündeki durumuna göre belirlenecek ve kamulaştırma bedeli tespit edilecektir.
15. Hemen ifade edilmelidir ki Kamulaştırma Kanunu’nda, arsanın tanımına ilişkin herhangi bir düzenleme mevcut değildir.
16. Bu konudaki yasal düzenlemeyi içeren 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu’nun 12. maddesinin ikinci fıkrasında, “Belediye sınırları içinde belediyece parsellenmiş arazi arsa sayılır” hükmü öngörülmüş; takip eden üçüncü fıkrasında ise, “Belediye sınırları içinde veya dışında bulunan parsellenmemiş araziden hangilerinin bu kanuna göre arsa sayılacağı Cumhurbaşkanı kararı ile belli edilir” hükmüne yer verilmiştir.
17. Sözü edilen madde metnine göre, belediye sınırları içinde bulunan ve belediyece parsellenmiş olan, başka bir anlatımla uygulama imar planı içerisine alınan taşınmazlar kuşkusuz arsa niteliğinde olup; taşınmaz belediye sınırları içinde veya dışında olup da parsellenmemiş ise, arsa niteliğine ilişkin kıstasların Cumhurbaşkanı kararı ile belirleneceği açıktır.
18. Bu yöndeki en son düzenleme olan 28.02.1983 tarihli ve 83/6122 sayılı Arsa Sayılabilecek Parsellenmemiş Arazi Hakkında Bakanlar Kurulu Kararnamesinin 1. maddesinin a, b, c ve d bentlerinde, bir arazinin ve arazi parçasının arsa sayılabilmesi için öngörülen koşullar açıkça belirtilmiş; belediye ve mücavir alan sınırları içinde bulunan yerler anılan maddenin (a) ve (b) bentlerinde, belediye ve mücavir alan sınırları dışında kalan yerler ise (c) ve (d) bentlerinde düzenlenmiştir.
19. Anılan Bakanlar Kurulu Kararnamesinin 1. maddesinin (b) bendinde, “Belediye ve mücavir alan sınırları içinde bulunup da bu imar planı ile iskân sahası olarak ayrılmamış olmakla beraber fiilen meskûn halde bulunan ve belediye hizmetlerinden faydalanmakta olan yerler arasında kalan,
Parsellenmemiş arazi ve arazi parçaları arsa sayılır.
Ancak, bu yerlerdeki arazi ve arazi parçaları zirai faaliyette kullanıldıkları takdirde arsa sayılmaz” hükmüne yer verilmiştir.
20. Öte yandan imar planlarının, uygulama imar planı ve nazım imar planından oluştuğu göz önüne alındığında, arsa niteliğinin salt uygulama imar planında kalan yerlere hasredilip hasredilemeyeceği, bir başka ifade ile nazım imar planı kapsamında bulunan yerlerin de arsa niteliğinde kabul edilip edilemeyeceği ve buna ilişkin aranacak ek şartlar Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 17.4.1998 tarihli ve 1996/3 E. 1998/1 K. sayılı kararı ile açıklığa kavuşturulmuştur. Sözü edilen İçtihadı Birleştirme Kararına göre, uygulama imar planı dışında bulunan taşınmaz nazım imar planı içinde ise, kural olarak yine arsa niteliğinde bulunmakla birlikte, yerleşim yerlerine ve alt yapı hizmetlerinin geldiği bölgeye uzak mesafelerde bulunuyorsa ve yakın zamanda yerleşime açılabilecek bölge içinde bulunmuyorsa arsa niteliğinde kabul edilmeyecektir. Taşınmaz belediyece yapılan imar planı dışında, ancak belediye veya belediye mücavir alan sınırları içerisinde ise, yine anılan İçtihadı Birleştirme kararına göre taşınmazın arsa olarak değerlendirilmesi için, etrafının meskûn olması ve belediye hizmetlerinden yararlanması gerekir.
21. Somut olay ve dosya kapsamına göre ... Belediye Başkanlığının 26.07.2013 tarihli yazısında, dava konusu taşınmazın 16.10.2008 tarihli ve M-697 sayılı Bursa Büyükşehir Belediyesi onaylı 1/5000 ölçekli ... Nazım İmar Planı sınırları içinde kaldığı, imar durumunun ise bir kısmı “az yoğunlukta meskun konut alanı”, bir kısmı ise “Mudanya-Kurşunlu yolu” olarak gösterildiği, etrafının meskûn olduğu, taşınmazın altyapı hizmetleri ile ulaşım olanaklarından yararlandığı, 31.07.2013 tarihli yazıda da çöp toplama hizmetlerinden faydalandığı belirtilmiştir.
22. Mahkemece yapılan her iki keşifte; dava konusu taşınmazın Kurşunlu-Mudanya yolu üzerinde, tarımsal faaliyet yapılmayan eğimsiz düz bir yapıda, etrafında konut olarak kullanılan evlerin bulunduğu, aydınlatma ve elektrik direkleri ile otobüs durağı tabelasının olduğu, hemen karşısındaki taşınmazın başında çöp konteyneri ve yangın vanasının bulunduğu, arka tarafında bulunan yol ve evlerin sokak numarası aldığı gözlemlenmiştir.
23. ... Belediye Başkanlığının 24.02.2015 tarihli yazısına göre de; taşınmazın Bursa Büyükşehir Belediyesinin 18.07.2013 tarihli ve M-815 nolu meclis kararı ile onaylanan 1/1000 ölçekli Kumsaz İlave ... Uygulama İmar Planı sınırları içinde kaldığı, taşınmazın altyapı hizmetlerinden yararlanmadığı, yol ve çöp hizmetlerinden yararlandığı, taşınmazın etrafının meskûn olduğu bildirilmiştir.
24. Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde, dava tarihi itibariyle 1/5000 ölçekli nazım imar planı içinde bulunan dava konusu taşınmazın, etrafının meskûn olması ve belediye hizmetlerinden yararlanması nedeniyle Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 17.04.1998 tarihli ve 1996/3 E. 1998/1 K. sayılı kararı ile 28.02.1983 tarihli ve 83/6122 sayılı Arsa Sayılacak Parsellenmemiş Arazi Hakkında Bakanlar Kurulu Kararnamesi göz önüne alınarak arsa niteliğinde olduğu sonucuna varılmıştır.
25. Hâl böyle olunca taşınmazı arsa vasfında kabul eden mahkemenin direnme kararı yerindedir.
26. Ne var ki taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Özel Daireye gönderilmesi gerekmektedir.
IV. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
Direnme uygun olup, taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın YARGITAY 5. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE,
Ancak karar düzeltme yolunun açık olması sebebiyle öncelikle mahkemesince Hukuk Genel Kurulu kararının taraflara tebliği ile, karar düzeltme yoluna başvurulması hâlinde dosyanın Hukuk Genel Kuruluna, başvurulmaması hâlinde ise mahkemesince doğrudan YARGITAY 5. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesine göre uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren on beş gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.12.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.