"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Yargıtay 2. Hukuk Dairesi (İlk Derece Mahkemesi Sıfatıyla)
1. Taraflar arasındaki “tazminat” davasından dolayı Yargıtay 2. Hukuk Dairesince ilk derece mahkemesi sıfatıyla yapılan yargılama sonunda, davanın esastan reddine karar verilmiştir.
2. Karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.
3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
I. YARGILAMA SÜRECİ
Davacı İstemi:
4. Davacı dava dilekçesinde; Bakırköy 5. Aile Mahkemesi hâkimi ...'nın 2010/439 E. ve 2015/63 E. sayılı dosyalarındaki fiillerinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 46. maddesiyle uyuşmaması sebebiyle hâkimin sorumluluğundan kaynaklanan haksız fiilden zarar gördüğünü ileri sürerek yararına, Türkiye Cumhuriyeti Devleti ... tarafından 50.000TL tazminat ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabı:
5. Davalı Hazine vekili; davacının dava dilekçesinde davasını somutlaştırma yükümlülüğünü yerine getirmediğini, bu nedenle davanın usulden reddedilmesi gerektiğini, ayrıca HMK’nın 46. maddesinde belirtilen koşulların mevcut olmadığını, HMK’nın 48. maddesine göre dayanılan sorumluluk nedenlerine ilişkin delillerin açıkça belirtilmediği gibi sorumluluğu ispata yarayacak yeterli delillerinde sunulmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Özel Daire Kararı:
6. Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 13.02.2018 tarihli ve 2016/4 E., 2018/2 K. sayılı karar ile;
“…İstek: Davacı dava dilekçesinde Bakırköy 5. Aile Mahkemesi hakiminin 2015/63 esas ve 2010/439 esas sayılı dosyalarındaki fiillerinin HMK’nın 46. maddesiyle uyuşmaması sebebiyle hakimin sorumluluğundan kaynaklanan haksız fiilden zarar gördüğünü bu nedenle 50.000.-TL.tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Cevap : Davalı ... vekili, süresi içinde verdiği cevap dilekçesinde; davanın soyut iddia ile açıldığı belirtilerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Deliller : Dava dilekçesinde bildirilen Bakırköy 5. Aile Mahkemesinin 2010/439 esas sayılı dosyası ile davacı Çiğdem Lazkan Pirdan tarafından davalı ... aleyhine boşanma davası açıldığı ve davanın kabulü ile boşanmalarına karar verildiği, verilen kararın temyiz edildiği Dairemizin 17.12.2013 tarih ve 2013/6780 Esas, 2013/29806 Karar sayılı kararı ile onanmasına karar verildiği, davalı tarafından karar düzeltme talebinde bulunulduğu, yapılan inceleme sonunda karar düzeltme talebinin 19.03.2014 tarih ve 2014/4247-6193 esas ve karar sayılı ilamla reddedildiği ve kararın 19.03.2014 tarihinde kesinleştiği, boşanma davasının davalısı ... 26.01.2015 tarihli dilekçesi ile düğünde takılan takılarla ilgili olarak karşı taraf ve bilirkişinin yalan beyanda bulunduğunu dosyada yeni delillerin ve yeni olayların olması sebebiyle yargılamanın yenilenmesine karar verilmesini istemiş, 2015/63 Esas, 2015/871 karar sayılı dosyadan ve davacının beyanlarından mahkemece verilen kararın kesinleştiği, iade-i muhakemeye dayanak olarak gösterilen fotoğrafların tashihi karar aşamasında da dile getirildiği, iade-i muhakeme tarihinin 26.01.2015 olduğu bu nedenle ...nun 377. maddesinde bildirilen 3 aylık sürede yargılamanın yenilenmesi talep edilmediğinden yargılamanın iadesi talebinin usulden reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
İlgili Hukuk:
Hakimlerin hukuki sorumluluğunu düzenleyen Hukuk Muhakemeleri Kanununun 46'ncı maddesi hükmü şöyledir.
“(1) Hakimlerin yargılama faaliyetinden dolayı aşağıdaki sebeplere dayanılarak Devlet aleyhine tazminat davası açılabilir.
a) Kayırma veya taraf tutma yahut taraflardan birine olan kin veya düşmanlık sebebiyle hukuka aykırı bir hüküm veya karar verilmiş olması.
b) Sağlanan veya vaat edilen bir menfaat sebebiyle kanuna aykırı bir hüküm veya karar verilmiş olması.
c) Farklı bir anlam yüklenemeyecek kadar açık ve kesin bir kanun hükmüne aykırı karar veya hüküm verilmiş olması.
ç) Duruşma tutanağında mevcut olmayan bir sebebe dayanılarak hüküm verilmiş olması.
d)Duruşma tutanakları ile hüküm veya kararların değiştirilmiş yahut tahrif edilmiş veya söylenmeyen bir sözün hüküm ya da karara etkili olacak şekilde söylenmiş gibi gösterilmiş ve buna dayanılarak hüküm verilmiş olması.
e) Hakkın yerine getirilmesinden kaçınılmış olması.
Yapılan yargılama ve toplanan delillerden ; Davacı, ihbar edilen hakimin HMK. 46-(c) maddesine aykırı davrandığını iddia etmiş ise de; ihbar edilen hakimin farklı bir anlam yüklenemeyecek kadar açık ve kesin bir kanun hükmüne aykırı karar veya hüküm verdiği ve hakkın yerine getirilmesinden kaçındığı ve bunu kasten veya ağır ihmal ile gerçekleştirdiğinin yukarıda açıklanan yargılama süreci dikkate alındığında kanıtlanmadığı anlaşılmıştır.
Bu nedenle, tüm dosya kapsamı dikkate alındığında, 6100 sayılı HMK’nun 46/(c) ve maddelerinin şartları oluşmadığından davanın esastan reddine, 6100 sayılı HMK’nun 49 maddesi gereğince esastan reddedilen dava nedeniyle davacının takdiren 700.-TL. disiplin para cezası ile cezalandırılmasına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-...nun 46. maddesinde belirtilen sorumluluk sebepleri bulunmadığından davanın esastan REDDİNE,
2- Davalı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10.maddesinin 3 numaralı bendi gereğince 3.300.-TL. vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalı tarafa verilmesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Alınması gerekli 44.90 TL. başvurma harcı, 31.40 TL. karar harcı olmak üzere toplam 76.30 TL. harcın peşin alınan 853,87 TL. den mahsubu ile fazla alınan 777,57 TL. harcın hüküm kesinleştiğinde istek halinde davacıya iadesine,
5....nun 333. maddesi uyarınca, davacı tarafından yatırılan gider avansından varsa kullanılmayan kısmın hüküm kesinleştikten sonra davacıya iadesine,
6-Dava esastan reddedildiğinden, ...nun 49.maddesi gereğince davacının takdiren 700,00.- TL. disiplin para cezasına mahkum edilmesine,…” karar verilmiştir.
Kararın Temyizi:
7. Özel Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı tarafından yasal süresi içinde temyiz isteminde bulunulmuştur.
II. GEREKÇE
8. Dava, HMK’nın 46. maddesine dayalı tazminat istemine ilişkindir.
9. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 46. maddesinde sorumluluk nedenleri sınırlı olarak sayılmıştır. HMK’nın 46. maddesinde “(1) Hâkimlerin yargılama faaliyetinden dolayı aşağıdaki sebeplere dayanılarak Devlet aleyhine tazminat davası açılabilir:
a) Kayırma veya taraf tutma yahut taraflardan birine olan kin veya düşmanlık sebebiyle hukuka aykırı bir hüküm veya karar verilmiş olması.
b) Sağlanan veya vaat edilen bir menfaat sebebiyle kanuna aykırı bir hüküm veya karar verilmiş olması.
c) Farklı bir anlam yüklenemeyecek kadar açık ve kesin bir kanun hükmüne aykırı karar veya hüküm verilmiş olması.
ç) Duruşma tutanağında mevcut olmayan bir sebebe dayanılarak hüküm verilmiş olması.
d) Duruşma tutanakları ile hüküm veya kararların değiştirilmiş yahut tahrif edilmiş veya söylenmeyen bir sözün hüküm ya da karara etkili olacak şekilde söylenmiş gibi gösterilmiş ve buna dayanılarak hüküm verilmiş olması.
e) Hakkın yerine getirilmesinden kaçınılmış olması.” düzenlemesi bulunmaktadır.
10. Somut olayda HMK'nın 46. maddesinde sınırlı sayıda belirtilen sorumluluk sebeplerinden hiçbiri bulunmadığından ve hâkimlerin yargılama faaliyetinden dolayı tazminat davası açma şartları oluşmadığından Özel Dairece davanın reddine karar verilmesi yerindedir.
11. Hâl böyle olunca, yapılan açıklamalara, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bilgi ve belgelere, daire kararında açıklanan gerektirici nedenlere, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, usul ve yasaya uygun olduğu tespit edilen Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği kararın onanması gerekir.
III. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
Davacının temyiz itirazlarının reddi ile Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği kararın ONANMASINA,
Harç peşin alındığından harç alınmasına yer olmadığına, 05.04.2022 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.