Logo

Hukuk Genel Kurulu2022/350 E. 2023/84 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Maluliyet aylığı alan sigortalının 4/a kapsamında çalışması nedeniyle aylığının kesilmesi ve yersiz ödenen aylıkların geri istenmesine ilişkin işlemin iptali davası.

Gerekçe ve Sonuç: Maluliyet aylığı alırken 4/a kapsamında çalışan sigortalının, çalışmaya başladığı tarihi takip eden ödeme döneminden itibaren maluliyet aylığının kesilmesi ve 5510 sayılı Yasa'nın 96/1-b maddesi uyarınca geriye dönük 5 yıllık süre içinde yapılan ödemelerin tahsil edilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1625 E., 2021/1307 K.

KARAR : Davaların reddine

Taraflar arasındaki kurum işleminin iptali ve itirazın iptali davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı-birleşen davada davalı (sigortalı) vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle asıl ve birleşen davaların reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 18.05.2021 tarihli ve 2020/4605 Esas, 2021/6557 Karar sayılı kararı ile; "1-)Dosyadaki yazılara, toplanan delillere göre davacı-birleşen dava davalısı ... vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir.

2-)İncelemeye konu somut olayda, davacı-birleşen dava davalısı ...’ın 01.11.1983 tarihinden itibaren maluliyet aylığı almakta iken, 10.06.1988–03.12.1988 tarihleri arasında 4/a kapsamında çalışmaları nedeniyle, kurum tarafından aylığı durdurularak, 5510 sayılı Yasa’nın 96/1-b maddesine istinaden faizsiz olarak 17.07.2012-16.09.2017 döneminde yersiz ödenen 69.300,54 TL nedeniyle borç tahakkuk ettirildiği, ayrıca anılan miktar üzerinden icra takibi başlatıldığı, itiraz üzerine takibin durdurulduğu, daha sonra ise davacının 11.09.2017 tarihli tahsis talebi üzerine, SGK Başkanlığı 31.10.2017 tarih-120446673 sayılı yazı ile 23.10.2017 tarihli Kocatepe SSGM raporların incelenmesi neticesinde 5510 sayılı Yasa'nın 25.maddesine göre malul sayılmayacağına karar verildiğinin bildirildiği anlaşılmaktadır.

.....

Eldeki dosyada kurumiçi yazışmalara göre ...’ın malulullük aylığı almakta iken 4-a sigorta kapsamında çalışmasının, Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı’nın 23.6.2017 tarihli raporu ile tespit edildiği, aylığın 2017/Temmuz dönemi itibari ile kesilip, 5510 sayılı Yasa’nın 96/1-b maddesine göre geriye doğru beş yıllık sürede yapılan ödemelerin iadesi için borç tahakkuk ettirildiği anlaşılmıştır.

Bu maddi ve hukuki olgulara göre; Maluliyet aylığı almakta iken çalıştığı tespit edilen ...’ın maluliyet aylığının kesilmesine ilişkin kurum işleminin iptali istemine ilişkin davanın reddi kararı yerindedir. Ancak her ne kadar bölge adliye mahkemesince, Kurumun, çalışma süresi ile sınırlı olarak ödediği aylıkları sigortalıdan 5510 sayılı Yasa'nın 96.maddesi uyarınca isteyebileceği, uzunca bir süre sonra, çalışmayı bıraktığı tarihten sonraya isabet eden aylıkları isteyemeyeceği gerekçesiyle birleşen davanın reddine karar verilmiş ise de; yukarıda açıklanan maddi ve hukuki ilkelere göre, maluliyet aylığı almasına rağmen 1988 yılı içerisinde 4-a kapsamında çalışan ...’ın, malullük aylığının, çalışmaya başladığı tarihi takip eden ödeme döneminden itibaren kesilmesi gerektiği ve anılan Yasa’nın 96/1-b maddesine göre çalışmasının tespit edilmesi tarihinden geriye dönük 5 yıllık sürede yapılan ödemelerin tahsil edilebileceği, dolayısıyla kurum işleminde hukuka aykırılık bulunmadığı belirgindir.

... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın ilk derece mahkemesi kararının yerinde olduğu gözetilerek davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir." şeklinde karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince verilen direnme kararını taraf vekilleri temyiz etmekle; yapılan inceleme sonucunda gereği düşünüldü:

A. Davalı-Birleşen Davada Davacı Vekilinin Temyizi Yönünden

1. Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

2. Dosya içeriğine göre birleşen itirazın iptali davasında Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından temyize konu edilen toplam miktar 69.300,54 TL olup Bölge Adliye Mahkemesinin direnme karar tarihi (08.09.2021) itibari ile kesinlik sınırı olan 78.630,00 TL’nin altında kalmaktadır.

B. Davacı-Birleşen Davada Davalı Vekilinin Temyizi Yönünden

1. Bölge Adliye Mahkemesince asıl ve birleşen davaların reddine dair verilen 31.01.2020 tarihli karar taraf vekillerinin temyizi üzerine Özel Dairece sigortalı vekilinin tüm temyiz itirazları reddedilerek Kurum vekilinin temyizi yönünden karar bozulmuş, direnme kararını ise taraf vekilleri temyiz etmiştir.

2. Bilindiği üzere hukuki yarar dava şartı olduğu gibi temyiz istemi için de gereken bir şarttır.

3. Bölge Adliye Mahkemesinin 31.01.2020 tarihli kararını temyiz edip bu istemi Özel Dairece reddedilen sigortalının direnme kararını temyiz etmekte hukuki yararı bulunmamaktadır.

4. O hâlde sigortalı vekilinin direnme kararına yönelik temyiz isteminin hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmelidir.

KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı-birleşen davada davacı ... vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,

Davacı-birleşen davada davalı ... vekilinin temyiz isteminin hukuki yarar yokluğundan REDDİNE,İstek hâlinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

15.02.2022 tarihinde oy birliğiyle kesin karar verildi.