Logo

Hukuk Genel Kurulu2022/504 E. 2022/1874 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Hâkimin yargılama faaliyetleri nedeniyle HMK 46. maddesi kapsamında Devlet aleyhine açılan tazminat davasında, davacının manevi zararının tazmini talebinin reddi kararının temyizi.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından ileri sürülen iddiaların HMK m.46'da sayılan sorumluluk hallerinden hiçbirini oluşturmadığı ve hâkimin yargılama faaliyetinden doğan tazminat sorumluluğu için gerekli şartların oluşmadığı gözetilerek Özel Daire kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Yargıtay 4. Hukuk Dairesi (İlk Derece Mahkemesi Sıfatıyla)

1. Taraflar arasındaki “tazminat” davasından dolayı Yargıtay 4. Hukuk Dairesince ilk derece mahkemesi sıfatıyla yapılan yargılama sonunda, davanın esastan reddine karar verilmiştir.

2. Karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.

3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

I. YARGILAMA SÜRECİ

Davacı İstemi:

4. Davacı; alacağı nedeniyle dava dışı şirket aleyhine icra takibi başlattığını ve takibin kesinleştiğini, borçlu şirketin hak ve alacaklarının bulunduğu ... Dekorasyon İnş. İş Mak. San ve Tic Ltd. Şti.’ne 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 89/1 maddesi gereğince haciz ihbarnamesi gönderildiğini, haciz ihbarnamesine haksız itiraz edilmesi üzerine Gaziantep 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/517 E. sayılı dosyası ile itirazın iptali davası açtığını, anılan mahkeme tarafından hükme esas alınan bilirkişi raporunun bilimsel ve denetlenebilir bir rapor olmadığını, rapora itirazlarının ve yeni bir bilirkişi raporu alınması talebinin haksız olarak reddedildiğini, neticede davanın reddine karar verildiğini, kararın temyiz edildiğini, ancak temyiz formunun mahkemece yanlış düzenlenmesi nedeniyle dosyanın ilk önce Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’ne geldiğini, Özel Dairenin ise dosyayı Yargıtay 4. Hukuk Dairesine gönderdiğini, anılan Özel Daire tarafından yapılan temyiz incelemesi neticesinde; İİK’nın 89/4 ve 338/1 maddesi uyarınca icra mahkemesinin tazminat hakkındaki davayı genel hükümlere göre halledeceği, görevli mahkemenin icra hukuk mahkemesi olduğu ve görev hususunun resen gözetileceği belirtilerek mahkeme kararının bozulmasına karar verildiğini, bozmaya uyan mahkemenin görevsizlik kararı verdiğini ve kararın temyiz edilmeksizin kesinleştiğini, dosyanın gönderildiği Gaziantep 4. İcra Hukuk Mahkemesince yeni bir bilirkişi raporu alınarak davanın kabulüne karar verildiğini, alacağına geç ulaşmasının sebebinin Gaziantep 8. Asliye Hukuk Mahkemesince yapılan işlemler olduğunu, zira karşı taraf vekilinin hem cevap dilekçesinde hem de duruşmada icra hukuk mahkemelerinin görevli olduğunu açıkça belirttiğini, buna rağmen görevsizlik kararı vermediğini, ayrıca dosyayı temyiz incelemesi için doğru daireye göndermediğini, bu işlemlerin yargılamayı gereksiz yere uzattığını, yargılamanın uzaması nedeniyle aile huzurunun bozulduğunu ve sağlık durumunun kötüleştiğini, bu şekilde manevi zarara uğradığını, dolayısıyla 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 46/1-c-e maddelerine aykırı davranıldığını, bu şekilde hakkın yerine getirilmesinden kaçınıldığı ve farklı bir anlam yüklenemeyecek kadar açık ve kesin bir kanun hükmüne aykırı karar verildiğini ileri sürerek 89.000TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı Cevabı:

5. Davalı vekili; HMK’nın 46. maddesinde belirtilen koşulların oluşmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.

Özel Daire Kararı:

6. Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 30.11.2021 tarihli ve 2021/8 E., 2021/126 K. sayılı kararı ile;

“…Dava, hâkimlerin hukuki sorumluluğuna dayalı olarak maddi (doğrusu manevi) tazminat istemine ilişkindir.

İstenen Gaziantep 8. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2019/120 E sayılı (bozmadan sonra) dosya örnekleri getirtilerek incelenmiştir.

6100 sayılı HMK’nun 46 maddesinde sorumluluk nedenleri sınırlı olarak sayılmıştır. HMK 46. maddesine göre Hâkimlerin yargılama faaliyetinden dolayı ancak aşağıdaki sebeplere dayanılarak Devlet aleyhine tazminat davası açılabilir:

a) Kayırma veya taraf tutma yahut taraflardan birine olan kin veya düşmanlık sebebiyle hukuka aykırı bir hüküm veya karar verilmiş olması.

b) Sağlanan veya vaat edilen bir menfaat sebebiyle kanuna aykırı bir hüküm veya karar verilmiş olması.

c) Farklı bir anlam yüklenemeyecek kadar açık ve kesin bir kanun hükmüne aykırı karar veya hüküm verilmiş olması.

ç) Duruşma tutanağında mevcut olmayan bir sebebe dayanılarak hüküm verilmiş olması.

d) Duruşma tutanakları ile hüküm veya kararların değiştirilmiş yahut tahrif edilmiş veya söylenmeyen bir sözün hüküm ya da karara etkili olacak şekilde söylenmiş gibi gösterilmiş ve buna dayanılarak hüküm verilmiş olması.

e) Hakkın yerine getirilmesinden kaçınılmış olması.

Somut olayda, sorumluluğa dayanak yapılan olgular ihbar olunanca karşı taraf vekilinin de cevap dilekçesi ve oturumlarda icra hukuk mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmesine ve yine görevin dava şartı olmasına rağmen bu durumun gözetilmediği, yeni bir bilirkişi raporu alınmasına yönelik talebinin reddedilerek karar verildiği, temyiz formunun yanlış düzenlenmesi nedeniyle görevli olmayan Yargıtay Dairesine gönderilerek sürecin uzadığı, bu şekilde hakkın yerine getirilmesinden kaçınıldığı ve farklı bir anlam yüklenemeyecek kadar açık ve kesin bir kanun hükmüne aykırı karar verildiği iddialarıdır.

Tazminat istemi, yasa yolları düzenlenmiş bulunan yargısal işlem ve kararlara ilişkindir. Davacının iddiası ve gelişim biçimi itibariyle hukuki süreç işlemiştir. Davacı, HMK 46. maddede sayılan sınırlı hukuki sorumluluk nedenlerinin eldeki davada gerçekleştiğini kanıtlayamamıştır. Hal böyle olunca davanın reddine karar vermek gerekmiştir.

Öte yandan HMK’nun 49. maddesi uyarınca, davanın esastan reddi halinde disiplin para cezasına hükmedilmesi gerektiğinden, bu konuda dava konusu olayın gelişim biçimi ve dosyaya yansıyan olgular göz önünde bulundurulmuş, 1.000,00-TL disiplin para cezasının verilmesinin uygun olacağı değerlendirilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda gösterilen nedenlerle;

1-HMK'nun 46. maddesindeki şartlar oluşmadığından davanın esastan reddine,

2-HMK'nun 49.maddesine göre takdiren 1.000,00-TL disiplin para cezasının davacıdan tahsiline ve hazineye gelir kaydedilmesine,

3-Alınması gereken 59,30-TL maktu karar ve ilam harcının davacıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,

4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 5.940,00-TL maktu avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,

5-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına…” karar verilmiştir.

Kararın Temyizi:

7. Özel Daire kararı süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmiştir.

II. GEREKÇE

8. Dava, HMK’nın 46. maddesine dayalı tazminat istemine ilişkindir.

9. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 46. maddesinde sorumluluk nedenleri sınırlı olarak sayılmıştır. HMK’nın 46. maddesinde “(1) Hâkimlerin yargılama faaliyetinden dolayı aşağıdaki sebeplere dayanılarak Devlet aleyhine tazminat davası açılabilir:

a) Kayırma veya taraf tutma yahut taraflardan birine olan kin veya düşmanlık sebebiyle hukuka aykırı bir hüküm veya karar verilmiş olması.

b) Sağlanan veya vaat edilen bir menfaat sebebiyle kanuna aykırı bir hüküm veya karar verilmiş olması.

c) Farklı bir anlam yüklenemeyecek kadar açık ve kesin bir kanun hükmüne aykırı karar veya hüküm verilmiş olması.

ç) Duruşma tutanağında mevcut olmayan bir sebebe dayanılarak hüküm verilmiş olması.

d) Duruşma tutanakları ile hüküm veya kararların değiştirilmiş yahut tahrif edilmiş veya söylenmeyen bir sözün hüküm ya da karara etkili olacak şekilde söylenmiş gibi gösterilmiş ve buna dayanılarak hüküm verilmiş olması.

e) Hakkın yerine getirilmesinden kaçınılmış olması.” düzenlemesi bulunmaktadır.

10. Somut olayda HMK'nın 46. maddesinde sınırlı sayıda belirtilen sorumluluk sebeplerinden hiçbiri bulunmadığından ve hâkimlerin yargılama faaliyetinden dolayı tazminat şartları oluşmadığından Özel Dairece davanın reddine karar verilmesi yerindedir.

11. Hâl böyle olunca, yapılan açıklamalara, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bilgi ve belgelere, Daire kararında açıklanan gerektirici nedenlere, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, usul ve yasaya uygun olduğu tespit edilen Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği kararın onanması gerekir.

III. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle;

Davacının temyiz itirazlarının reddi ile Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği kararın ONANMASINA, 27.12.2022 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.