Logo

Hukuk Genel Kurulu2022/936 E. 2022/1612 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedelinin tespitinde, kuru tarım arazisi niteliğindeki taşınmaz için münavebeye hangi ürünün esas alınacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Kuru tarım arazisi niteliğindeki taşınmaz için, bölgedeki İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünün münavebe sistemine uygun ürünler seçilerek kamulaştırma bedelinin hesaplanması gerektiği ve bu hususta direnme kararının isabetli olduğu gözetilerek, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesi ve davacı idare vekilinin temyiz dilekçesinin değerlendirilmesi için dosyanın Yargıtay 5. Hukuk Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi

1. Taraflar arasındaki “kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince istinaf isteminin esastan reddi ile HMK'nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararı düzeltilmek suretiyle esas hakkında yeniden karar verilmesine ilişkin hüküm taraf vekillerinin temyizi üzerine Yargıtay 5. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonunda bozulmuş, Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince Özel Daire bozma kararına karşı direnilmiştir.

2. Direnme kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.

3. Hukuk Genel Kurulunca direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve temyiz incelemesi sırasında duruşmanın düzenlendiği 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 369. maddesinin direnme kararının temyizini kapsamadığı, direnmenin düzenlendiği aynı Kanun’un 373. maddesinde ise duruşmaya yer verilmediği gözetildiğinde direnme kararlarının temyiz incelemesinde duruşma yapılamayacağı kabul edilerek temyiz eden davacı idare vekilinin duruşma isteğinin reddine karar verilip dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

I. YARGILAMA SÜRECİ

Davacı İstemi:

4. Davacı idare vekili dava dilekçesinde; davalıya ait Yalova ili Çiftlikköy ilçesi Laledere köyü 161 ada 3 parsel sayılı taşınmazın tamamı hakkında Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığından alınan kamu yararı kararına istinaden kamulaştırma kararı verildiğini, taraflarca bedel üzerinde anlaşma sağlanamadığını ileri sürerek taşınmazın bedelinin tespit edilmesini ve Yalova İmes Makina İhtisas Organize Sanayi Bölgesi Tüzel Kişiliği adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı Cevabı:

5. Davalı vekili cevap dilekçesinde; taşınmazın gerçek değerinin tespitini savunmuştur.

İlk Derece Mahkemesi Kararı:

6. Yalova 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 23.05.2019 tarihli ve 2018/503 E., 2019/332 K. sayılı kararı ile; taşınmazın m2 birim değeri 73,84TL üzerinden davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin 287.153TL olarak tespitine, kıymet takdir raporu ile tespit edilen kamulaştırma bedeli arasındaki fark bedelin üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmasına, taşınmazın tapu kaydının iptali ile Yalova İMES Makine İhtisas Organize Sanayi Bölgesi adına tapuya tesciline karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi Kararı:

7. İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.

8. Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 04.03.2021 tarihli ve 2019/2671 E., 2021/461 K. sayılı kararı ile; “…Dava, 2942 S.K'nun 10. maddesine göre açılan kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmazın tescili istemine ilişkindir. Arazi niteliğindeki taşınmaza, dava tarihindeki İlçe Tarım Müdürlüğü verileri esas alınarak, yöredeki münavebe desenine uygun şekilde ürünler seçilmek suretiyle net gelir yöntemine göre değer biçilmesi isabetlidir. Taşınmaz fiilen sulanmasa bile Yalova ilinin ılıman havası, nem oranı, yıllık yağış ortalaması, arazinin az olması kuru arazilerde sulanabilen arazilerde yetişen bir kısım ürünlerin yetiştirilmesi bir arada gözetildiğinde; uygulanan kapitalizasyon faiz oranı ve amaç taşınmazın gerçek değerini bulmak olduğundan uygulanan objektif değer artış oranı makuldür. Anayasa Mahkemesi'nin 27/11/2020 tarihli Resmi Gazete de yayınlanan 16/07/2020 tarihli 2018/104 Esas 2020/39 karar sayılı kararı ile 2942 Sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 7139 sayılı kanunla değişik 10. maddesinin 8. fıkrasının dördüncü cümlesinde yer alan idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit edilen bedelden az olması durumunda hakim tarafından tespit edilen bedel, fazla olması durumunda idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedel, peşin ve nakit olarak hak sahibi adına, kalanı ise bedele ilişkin kararın kesinleşmesine kadar üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmalı ve kesinleşen karara göre "hak sahibine verilmek üzere ibaresi ile yedinci cümlede yer alan idarenin Kıymet Takdir Komisyonunca tespit ettiği bedelden fazla olması halinde fazla olan tutarın bloke edildiğine" ibaresinin Anayasa'ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir. Kural olarak Anayasa Mahkemesi kararları Anayasa'nın 153. maddesi gereğince geriye yürümez ise de; mülkiyet hakkına ilişkin istisnai durumlarda hak kaybına sebebiyet verilmemesi için yargısal uygulamada iptal öncesi verilen kararlarda da uygulanmaktadır. Yukarıda belirtilen iptale ilişkin düzenleme de mülkiyet hakkının ihlaline yönelik olduğundan iptal öncesi verilen kararlar için de uygulanmalıdır. Bu doğrultuda Dairemizce yeniden hüküm kurulmalıdır. Ayrıca, Kamulaştırma Kanunu'nun 29. maddesi "10uncu madde uyarınca mahkeme heyetinin harcırahları, 15'nci madde uyarınca mahkemece oluşturulan bilirkişilerin ve keşifte dinlenilen muhtarın mahkemece takdir edilecek ücretleri ile tapu harçları ve bu Kanunun gerektirdiği diğer giderler kamulaştırmayı yapan idarece ödenir" şeklindedir. Yargı kararlarında ve doktrinde tartışmalı olan husus davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilip edilmeyeceği ve vekalet ücretinin maddede belirtilen diğer giderler kapsamında kabul edilip edilmemesine ilişkindir. Yargılama giderleri 6100 sayılı HMK'nın 323. maddesinde düzenlenmiş olup maddenin 1/ğ bendinde vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekalet ücreti belirtilmektedir. Avukatlık ücreti 1136 sayılı Avukatlık Kanunu, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi ve HMK'da düzenlenmektedir. Yasa koyucu idarenin sorumlu olduğu yargılama giderlerini belirlerken amacı tüm yargılama giderlerini kapsama almak olsa idi, açıkça bu hususu belirtirdi. Dolayısıyla "bu kanunun gerektirdiği diğer giderler" ibaresinin vekalet ücretini kapsadığını kabul etmek kanunun lafzı ve amacı dışında geniş bir yorum olursa da; HGK'nın 2019/5-241 Esas 2019/560 Karar Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin 23/10/2018 tarih 12055/17 başvuru nolu Musa Torhan(Türkiye kararı ve Yargıtay 5. Hukuk Dairesi'nin 2018/13133 Esas 2019/17685 Karar sayılı kararı doğrultusunda davacı idare lehine vekalet ücreti hükmedilmemelidir. Yukarıda açıklanan gerekçelerle…taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine, A-)HMK'nın 355. maddesi doğrultusunda kamu düzenine ilişkin HMK 353/1.b-2 maddesi gereğince Yalova 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/503 esas, 2019/332 karar sayılı ilamının kaldırılmasına, B-)Davanın kabulü ile, 1-Kamulaştırma bedelinin 287.153,00TL olarak tespitine, 2-İlk derece mahkemesi kararıyla ödenmesine karar verilen 217.775,60TL.nin mahsubuyla 3'er aylık vadeli hesaba yatırılan 69.377,40TLnin davalıya derhal ödenmesine, -Vadeli hesaba yatırılan bedelin nemasının da davalı hak sahiplerine ödenmesine, Bu hususta talep olması durumunda ilgili bankaya müzekkere yazılmasına, 3-Kıymet takdir raporuyla belirlenerek davalıya ödenen 217.775,60TLye davanın açıldığı tarihten 4 ay sonrası olan 18.04.2019'den ilk derece mahkemesi karar tarihi olan 23.05.2019'e kadar; 3'er aylık vadeli hesaba yatırılan 69.377,40TLye 18.04.2019'den istinaf karar tarihi olan 04.03.2021'e kadar yasal faiz yürütülmesine, 4-Yalova ili, Çiftlikköy İlçesi, Laledere Köyü 161 ada, 3 parsel sayılı taşınmazın tamamının tapu kaydının iptali ile davacı ... İMES Makina İhtisas Organize Sanayi Bölgesi adına tapuya kayıt ve tesciline,…” oy çokluğu ile karar verilmiştir.

Özel Daire Bozma Kararı:

9. Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin yukarıda belirtilen kararı süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.

10. Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 14.10.2021 tarihli ve 2021/6053 E. 2021/11503 K. sayılı kararı ile; “…Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre; arazi niteliğindeki Yalova İli, Çiftlikköy İlçesi, Laledere Köyü 161 ada 3 parsel sayılı taşınmaza net gelir metoduna göre değer biçilmesinde yöntem itibariyle bir isabetsizlik görülmemiştir.

Bu nedenle davacı idare vekilinin temyiz istemi yerinde değildir.

Davalı vekilinin temyizi yönünden yapılan incelemede ise;

Dairemize aynı bölgeden intikal eden dosyalarda kuru arazide münavebeye 2. yıl ürünü olarak karpuz ürününün alındığı ve bu ürünün münavebeye alınmasının Çiftlikköy İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü'nün 29.01.2019 gün ve 133056 sayılı yazısı ekindeki münavebe cetveli ile de uyumlu olduğu halde, yazılı şekilde 2. yıl ürünü olarak münavebeye buğday ürünü alınan bilirkişi kurulu raporu hükme esas alınmak suretiyle eksik inceleme ile hüküm kurulması,

Doğru görülmemiştir,…” gerekçesiyle karar bozulmuştur.

Direnme Kararı:

11. Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 12.01.2022 tarihli ve 2021/2881 E., 2022/7 K. sayılı kararı ile; dosya içerisinde mevcut 133056 sayılı yazı ve tablonun incelenmesinde karpuz ürününün kuru arazilerde değil sulu ve taban arazide yer aldığının görüldüğü, 2017 yılı için de aynı şekilde olduğu, bilirkişi raporuna göre taşınmazın kuru marjinal tarım arazisi niteliğinde olduğu, bilirkişi heyetince münavebeye alınan ürünlerin tamamının kuru arazide yetişen ürünler olup, ürün maliyet cetveline göre de sulama masrafı gerektirmediği, karpuz ürününün incelenmesinde sulama masrafının bulunduğu, kamulaştırma bedel tespiti davalarında amacın taşınmazın dava tarihi itibariyle gerçek değerini bulmak olduğu karpuz, ürününün münavebeye esas alınıp %20 oranında objektif değer artış oranının uygulanması hâlinde taşınmazın m2 değerinin 120TL'ye çıkacağı, bölge koşullarına göre bu miktarın yüksek olduğu gerekçesiyle oy çokluğu ile direnme kararı verilmiştir.

Direnme Kararının Temyizi:

12. Direnme kararı süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.

II. UYUŞMAZLIK

13. Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil istemine ilişkin eldeki davada; münavebeye ikinci yıl ürünü olarak karpuz ürününün mü yoksa buğday ürününün mü alınması gerektiği noktasında toplanmaktadır.

III. GEREKÇE

A- Davalı vekilinin temyiz istemi yönünden yapılan incelemede;

14. Konunun açıklığa kavuşturulması için öncelikle 4650 sayılı Kanun ile değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun “Kamulaştırma bedelinin tespiti esasları” başlıklı 11. maddesine değinmek gerekmektedir.

15. Anılan maddede; “15 inci madde uyarınca oluşturulacak bilirkişi kurulu, kamulaştırılacak taşınmaz mal veya kaynağın bulunduğu yere mahkeme heyeti ile birlikte giderek, hazır bulunan ilgilileri de dinledikten sonra taşınmaz mal veya kaynağın;

a) Cins ve nevini,

b) Yüzölçümünü.

c) Kıymetini ektileyebilecek bütün nitelik ve unsurlarını ve her unsurun ayrı ayrı değerini,

d) Varsa vergi beyanını,

e) Kamulaştırma tarihindeki resmi makamlarca yapılmış kıymet takdirlerini,

f) Arazilerde, taşınmaz mal veya kaynağın (…) mevkii ve şartlarına göre ve olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelirini.

g) Arsalarda, kamulaştırılma gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre satış değerini,

h) Yapılarda, (…) resmi birim fiyatları ve yapı maliyet hesaplarını ve yıpranma payını,

ı) (Değişik: 19/4/2018-7139/27 md.) (İptal ibare: Anayasa Mahkemesinin 10/4/2019 tarihli ve E.:2018/156; K.:2019/22 sayılı kararı ile) (İptal ibare: Anayasa Mahkemesinin 10/4/2019 tarihli ve E.:2018/156; K.:2019/22 sayılı kararı ile) her bir ölçünün etkisi açıklanmak kaydıyla bedelin tespitinde etkili olacak diğer objektif ölçüleri,

Esas tutarak düzenleyecekleri raporda bütün bu unsurların cevaplarını ayrı ayrı belirtmek suretiyle ve ilgililerin beyanını da dikkate alarak Sermaye Piyasası Kurulu tarafından kabul edilen değerleme standartlarına uygun, gerekçeli bir değerlendirme raporuna dayalı olarak taşınmaz malın değerini tespit ederler.

Taşınmaz malın değerinin tespitinde, kamulaştırmayı gerektiren imar ve hizmet teşebbüsünün sebep olacağı değer artışları ile ilerisi için düşünülen kullanma şekillerine göre getireceği kâr dikkate alınmaz.

Kamulaştırma yoluyla irtifak hakkı tesisinde, bu kamulaştırma sebebiyle taşınmaz mal veya kaynakta meydana gelecek kıymet düşüklüğü gerekçeleriyle belirtilir. Bu kıymet düşüklüğü kamulaştırma bedelidir” şeklinde düzenlemeye yer verilmiştir.

16. Bu maddeye göre tarım arazisi niteliğindeki taşınmazın mevkii ve şartlarına göre olduğu gibi kullanılması hâlinde ekilecek ürünler ve münavebeye alınan bu ürünlerin elde edilmesi için yapılacak harcamalar göz önünde tutularak net gelirin hesaplanması ve bilimsel yolla değerinin bulunması, bedel tespitinde etkisi olan diğer tüm unsurlar da dikkate alınarak her unsurun gerekçeleri ve değere katkı oranları ayrı ayrı belirtilip gösterilmek suretiyle kamulaştırma karşılığının tespit edilmesi gerektiği gibi, bu unsurların dayanakları olan belgelerin de getirtilmesi zorunludur.

17. Bilirkişi kurulu tarafından kamulaştırma bedeli; ekimi yapılan münavebe ürünlerin dekar başına verim ve masraf ile hasat dönemi toptan satış fiyatları, aynı yörede eşit olarak ve istatistiki bilgilere dayanan ve resmî kurum olan ilçe tarım ve orman müdürlüğü verileri esas alınmak suretiyle tespit edilmelidir.

18. Bu açıklamalar çerçevesinde taşınmazın kuru tarım arazisi niteliğinde olduğu uyuşmazlık dışı olan eldeki davada, bilirkişi kurulu raporunda toprak, topografik yapı ve mevcut ekolojik şartlar çerçevesinde dava konusu taşınmazda aynı yıl içerisinde kış döneminde bakla (90 gün), hemen arkasından bamya (100 gün) ekilebildiği, nadasa yer verilmeksizin ikinci yıl buğday ekilmek suretiyle uygun bir ekim nöbeti izlenebileceği belirtilmiş olup, anılan münavebe ürünleri Çiftlikköy İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünün 2018 yılı için hazırlanan münavebe sistemi ile uyum arzetmektedir.

19. Her ne kadar Özel Daire bozma kararında münavebeye ikinci yıl ürünü olarak karpuz ürününün alınması ve bu doğrultuda kamulaştırma bedelinin tespit edilmesi gerektiği belirtilmiş ise de, resmî veri niteliğindeki Çiftlikköy İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünün 2018 yılı için hazırlanan münavebe sistemi tablosunda karpuzun sulu ve taban arazide yer aldığı, karpuz ürünü yönünden ürün maliyet cetvelinde sulama masrafının bulunduğu anlaşılmıştır.

20. Bu itibarla bölge adliye mahkemesince kuru tarım arazisi niteliğindeki taşınmaza dava tarihindeki ilçe tarım ve orman müdürlüğü verileri esas alınmak suretiyle yöredeki münavebe desenine uygun ürünler seçilerek karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

21. Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında, karpuz ürününün kuru arazide de yetişmesinin mümkün olduğu, Yalova bölgesinin bol miktarda yağış aldığı, bu nedenle Özel Daire bozma kararında belirtilen nedenlerle hükmün bozulması gerektiği yönünde görüş ileri sürülmüş ise de bu görüş, yukarıda açıklanan nedenlerle Kurul çoğunluğunca benimsenmemiştir.

22. Hâl böyle olunca bölge adliye mahkemesince yukarıda açıklanan hususlara değinilerek verilen direnme kararı usul ve yasaya uygun olup yerindedir.

23. Ne var ki davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Özel Daireye gönderilmesi gerekir.

B- Davacı idare vekilinin temyiz istemi yönünden yapılan incelemede;

24. Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında davacı idare vekilinin direnilen kısım bakımından temyiz ve bozma talebinin bulunup bulunmadığı, buradan varılacak sonuca göre davacı idare vekilinin temyiz istemi yönünden inceleme yapılmak üzere dosyanın Özel Daireye gönderilmesinin gerekip gerekmediği hususu tartışılmıştır.

25. Somut olayda davacı idare vekili temyiz dilekçesinde bölge adliye mahkemesi direnme kararının usul ve yasaya uygun olması nedeniyle onanmasını, tespit edilen m2 değerinin yüksek tespit edilmiş olması nedeniyle bozulmasına karar verilmesini istemiştir.

26. Hâl böyle olunca davacı idare vekilinin temyiz dilekçesinin direnme kararını temyiz mahiyetinde olmayıp, direnme kapsamı dışında kalan yönlere ilişkin olduğu anlaşılmakla temyiz dilekçesinin incelenmek üzere Özel Daireye gönderilmesi gerekmektedir.

IV. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle;

I- A bendinde (§14-23) gösterilen gerekçelerle direnme uygun olduğundan, davalı vekilinin diğer temyiz itirazları ile ilgili inceleme yapılması için dosyanın YARGITAY 5. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE oy çokluğu ile,

II- B bendinde (§24-26) gösterilen gerekçelerle davacı idare vekilinin temyiz dilekçesinin incelenmek üzere YARGITAY 5. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE oy birliği ile, 29.11.2022 tarihinde kesin olarak karar verildi.