"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2020/84 E., 2021/206 K.
KARAR : Davanın usulden reddine
ÖZEL DAİRE KARARI : Yargıtay (Kapatılan) 19. Hukuk Dairesinin 13.11.2019 tarihli ve
2017/5578 Esas, 2019/5114 Karar sayılı BOZMA kararı
Taraflar arasındaki maddi ve manevi tazminat davasından dolayı yapılan inceleme sonunda, Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen davanın usulden reddine dair kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesinin bu kararının davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine karar, Yargıtay 11. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonunda bozulmuş, İlk Derece Mahkemesince Özel Daire bozma kararına karşı direnilmiştir.
Direnme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda gereği düşünüldü:
Dava, tek satıcılık sözleşmesinin haksız olarak feshedildiği iddiasına dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Dosyanın incelenmesinde; davalı şirket vekili olarak dosyada kayıtlı olan Av. ... davalı vekilliğinden çekilmek için 08.09.2020 tarihli dilekçe sunmuş olup anılan dilekçede davalı şirketin Almanya’da iflas ile varlığının sona erdiğinden vekillikten çekilme beyanında bulunmuş, dilekçe ekinde bu beyana dayanak olarak Almanca evrak sunulmuştur.
Anılan dilekçenin sunulması üzerine İlk Derece Mahkemesince, 23.09.2020 tarihli duruşmada 08.09.2020 tarihli dilekçe ekinde Av. ...’in sunduğu evrakın tercümesi ve davalı şirketin yurt dışı adresine vekillikten çekilme dilekçesinin tebliği için gereken masrafları yatırmak ve yurt dışı adrese tebliğ için gerekli işlemleri yapmak üzere süre verilmiş ve tebligatın yapılamaması durumunda vekillik görevinin devam edeceği ihtar edilmiştir. Bunun yanında aynı duruşmada Adalet Bakanlığı vasıtası ile davalı şirketin Almanya’da iflas edip etmediğinin belirlenerek buna dair evrak ile tebligat adresinin bildirilmesi istenilmiştir. Adalet Bakanlığı Dış İlişkiler ve Avrupa Birliği Genel Müdürlüğünün 06.01.2021 tarihli cevabi yazısında İlk Derece Mahkemesinin istinabe evrakının 16.11.2011 tarihli ve 63/2 sayılı Bakanlık Genelgesine uygun olarak düzenlenmemiş olduğu belirtilmiş ve herhangi bir işlem yapılmamıştır.
Belirtilen ara kararın gereği olarak müstafi vekil tarafından 16.10.2020 tarihli dilekçe ile gerekli tercümeler sunulmuş olup bunlar arasında yer alan 08.09.2020 tarihli çekilme dilekçesi ekindeki yazının tercümesinden; davalı şirketin Bonn Sulh Hukuk Mahkemesinin 01.11.2018 tarihli kararı ile (97 IN 147/18) şirketin malvarlığı hakkında iflas davası açıldığı, şirketin feshedilerek bu hususun resen kaydedildiği ve durumun 13.11.2018 tarihinde ilan edildiği anlaşılmaktadır. Bunun yanında davacı vekilince sunulan 02.12.2020 tarihli mazeret dilekçesinde; davalı şirketin feshi hususunda cevabın beklenilmesi istenmiş ve şirketin tasfiye edilmiş olması sebebiyle ihya için süre talep edilmiştir.
Anılan safahat sonrasında İlk Derece Mahkemesince 17.02.2021 tarihinde direnme kararı verilmiş, bu karar davalı şirketin çekilme dilekçesi sunan vekiline tebliğ edilmiştir. Anılan vekil tarafından ise 11.10.2021 tarihli dilekçe ile vekillikten çekilme hususunda gerekli işlemlerin yapıldığı belirtilerek gerekçeli karar tebliğinin kabul edilmediği beyan edilmiş ve davalı vekili olarak tebligat yapılmaması, vekillik kaydının silinmesi talep edilmiştir. Ancak direnme kararının davacı vekili tarafından temyizi üzerine temyiz dilekçesi de çekilme dilekçesi sunan aynı vekile tebliğ edilmiştir.
Bu durumda mevcut eksikliklerin tamamlanması amacıyla, davalı şirketin feshedilip feshedilmediği hususu araştırılarak şirketin feshedildiğinin tespiti durumunda şirketin ihyasına ilişkin işlemler bakımından taraflara usulüne uygun şekilde süre verilip şirketin ihyasının sağlandıktan sonra, davalı şirketin feshedilmediğinin tespiti hâlinde ise vekil Av. ...’in çekilme dilekçesi ile gerekçeli karar ve temyiz dilekçesinin davalı asıla 7201 sayılı Tebligat Kanunu ile Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde tebliğinin sağlanması, belirtilen tebligat işlemlerinin ikmalini müteakip tebliğ evrakı ile davalı tarafından direnme kararının yasal süresi içerisinde temyizi durumunda ise 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 344 üncü maddesinde belirtilen usuli işlemlerin tamamlanması ile ilgili evrak dosyaya eklenerek temyiz incelemesi yapılmak için dosyanın Hukuk Genel Kurulu Başkanlığına gönderilmesi gerekmektedir.
O hâlde; eksiklikler giderildikten sonra Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Başkanlığına gönderilmek üzere dosyanın İlk Derece Mahkemesine geri çevrilmesi gerekmiştir.
KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 24.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.