Logo

Hukuk Genel Kurulu2023/136 E. 2025/67 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı organizasyon şirketinin, davacı ile yaptığı sözleşmenin haksız şart içerip içermediği ve davacının ödediği bedelin iadesi gerekip gerekmediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, Yargıtay'ın bozma kararına rağmen, ilk kararında değerlendirmediği yeni bir gerekçeye dayanarak sözleşmedeki organizasyon ücreti iade edilmez şartının haksız şart niteliğinde olduğu hususunu gerekçe göstererek direnme kararı vermesi usul hukukuna aykırı görülerek dosyanın yeni hüküm oluşturduğu için Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1798 E., 2022/2360 K.

ÖZEL DAİRE KARARI : Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 06.04.2022 tarihli ve

2021/2214 Esas, 2022/1956 Karar sayılı BOZMA kararı

Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali ve alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince verilen kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak kararın harç ve vekâlet ücreti yönünden düzeltilmek suretiyle yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına ve davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 6. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonunda bozulmuş, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından Özel Daire bozma kararına karşı direnilmiştir.

Direnme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra temyiz incelemesi sırasında duruşmanın düzenlendiği 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 369. maddesinin direnme kararının temyizini kapsamadığı, direnmenin düzenlendiği aynı Kanun’un 373. maddesinde ise duruşmaya yer verilmediği gözetildiğinde direnme kararlarının temyiz incelemesinde duruşma yapılamayacağı kabul edilerek davalı vekilinin duruşma talebinin reddine karar verilip Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan gündem ve dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

A. Ön Sorun

Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında işin esasının incelenmesinden önce, direnme olarak adlandırılan kararın yeni gerekçeye dayalı yeni hüküm niteliğinde olup olmadığı, buradan varılacak sonuca göre temyiz incelemesinin Hukuk Genel Kurulunca mı yoksa Özel Dairece mi yapılması gerektiği hususu ön sorun olarak tartışılıp değerlendirilmiştir.

B. Gerekçe

1. Değerlendirme

1. Bilindiği üzere direnme kararının varlığından söz edilebilmesi için mahkeme bozma kararından esinlenerek yeni bir delil toplamadan önceki deliller çerçevesinde karar vermeli; gerekçesini önceki kararına göre genişletebilirse de değiştirmemelidir.

2. Başka bir anlatımla, mahkemenin yeni bir delile dayanmak veya bozmadan esinlenmek suretiyle gerekçesini değiştirerek veya daha önce üzerinde durmadığı bir hususu bozmada işaret olunan şekilde değerlendirerek karar vermiş olması hâlinde, direnme kararının varlığından söz edilemez.

3. Yargıtayın istikrar kazanmış içtihatlarına göre, mahkemece direnme kararı verilse dahi bozma kararında tartışılması gereken hususları tartışmak, bozma sonrası yapılan araştırma, inceleme veya toplanan yeni delillere dayanmak, önceki kararda yer almayan ve Özel Daire denetiminden geçmemiş olan yeni ve değişik gerekçe ile hüküm kurmak suretiyle verilen karar direnme kararı olmayıp yeni hüküm olarak kabul edilmektedir.

4. Somut olayda; İlk Derece Mahkemesince verilen kararda, sözleşmenin diğer hükümleri ile birlikte değerlendirildiğinde ön ödemeli konut satış sözleşmesi olduğu, dava konusu sözleşmenin 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’da öngörülen şartlara uygun olarak düzenlenmediği ve geçersiz olduğu, sözleşmede tüketicinin cayma hakkının yasaya uygun şekilde düzenlenmediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

5. Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin ev satın alımına ilişkin olup, bu sözleşme uyarınca ödenen ücretlerin iadesi ve sözleşmenin iptali için eldeki davanın açıldığı, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 706. maddesi uyarınca taşınmaz mülkiyetinin devrini amaçlayan sözleşmelerin geçerli olması için resmî yazılı şekilde düzenlenmesinin geçerlilik koşulu olduğu, ancak taraflar arasında yapılan sözleşmenin bu koşulu sağlamadığı ve geçersiz olduğu, geçersiz sözleşmeye göre de sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca herkesin aldığını iade ile sorumlu olduğu bu nedenle İlk Derece Mahkemesince ödenen bedelin iadesi ve sözleşmenin iptaline yönelik verilen kararın yerinde olduğu, ancak İlk Derece Mahkemesince 15.510,00 TL yönünden iade kararı verildiği, mahkemece verilen iptal kararının sözleşmenin geçersizliğinin tespiti mahiyetinde olduğu, dava değerinin ödenen bedel kadar kabul edilerek harç ve vekâlet ücretinin buna göre belirlenmesi gerektiği oysa sözleşmenin toplam tutarı üzerinden harç ve vekâlet ücreti alındığı ve bu durumun doğru olmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak harç ve vekâlet ücreti yönünden düzeltilmek suretiyle yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına ve davanın kabulüne karar verilmiştir.

6. Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Özel Dairece, davalının katılımcılara belirli bir hizmet bedeli karşılığında ve gayrimenkul alımı konusunda organizasyon hizmeti sunmayı taahhüt ettiği, doğrudan taşınmaz mülkiyetinin devrini konu edinmeyen bu sözleşmenin geçerlilik şekli bulunmayıp, İlk Derece Mahkemesinin ve Bölge Adliye Mahkemesinin aksi yöndeki gerekçelerinin yerinde olmadığı, sözleşmede öngörülen vade, davacının sistemde kaldığı süre ve çekilişin yapılmış olmasına göre sözleşmenin 7. maddesi uyarınca davacının organizasyon ücretinin iadesini isteyemeyeceği, ancak davalının 18.05.2017 tarihli cevabi ihtarındaki beyanı nazara alınarak 8.426,00 TL'nin tahsiline hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle bozma kararı verilmiştir.

7. Özel Dairenin bozma kararı üzerine Bölge Adliye Adliye Mahkemesince, önceki karar gerekçesi yanında, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 7. maddesindeki organizasyon ücreti iade edilmez şartına göre davacı tarafından ödenen miktarın tamamının davalı tarafça organizasyon ücreti olarak belirlenebileceği, bu durumun haksız şart niteliğinde olduğu, aynı nitelikte verilen kararların Yargıtayca onandığı belirtilerek yeni bir gerekçeyle direnme kararı verildiği anlaşılmıştır.

8. Bu durumda Bölge Adliye Mahkemesinin direnme olarak adlandırdığı kararın usul hukuku anlamında gerçek bir direnme kararı olmadığı; ilk kararda tartışılıp, değerlendirilmemiş yeni bir gerekçeye dayalı yeni hüküm niteliğinde olduğu kabul edilmelidir.

9. Hâl böyle olunca kurulan bu yeni hükmün temyiz incelenmesini yapma görevi Hukuk Genel Kuruluna değil, Özel Daireye aittir.

10. Bu nedenle, yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Özel Daireye gönderilmesi gerekir.

KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı vekilinin yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın YARGITAY 6. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE,

19.02.2025 tarihinde yapılan görüşmede oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.