"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Yargıtay 4. Hukuk Dairesi (İlk Derece Mahkemesi Sıfatıyla)
SAYISI : 2024/54 E., 2024/51 K.
KARAR : Davanın görevsizlik nedeniyle usulden reddine
1. Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı Yargıtay 4. Hukuk Dairesince İlk Derece Mahkemesi sıfatıyla yapılan yargılama sonunda dava dilekçesinin görevsizlik nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
2. Karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.
3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği düşünüldü:
I. YARGILAMA SÜRECİ
Davacı İstemi
4. Davacı adli yardım talepli dava dilekçesinde; Kuşadası İcra Hukuk Mahkemesi ve Kuşadası Aile Mahkemesinde görülen davalarda davaya bakan hâkimlerin reddine dair istemlerinin mercii sıfatıyla Kuşadası 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde ele alındığını, reddi hâkim talebi bulunmayan dosya değerlendirilerek talebinin reddedildiğini, istinaf isteminin reddine kesin olarak karar verildiğini ileri sürerek 7.000,00 TL maddi ve 100.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Özel Daire Kararı
5. Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 01.07.2024 tarihli ve 2024/54 Esas, 2024/51 Karar sayılı kararı ile; "...Dava, aile hukukuna ilişkin görülen davalarda reddi hakim talebine ilişkin verilen kararlar nedeniyle uğranılan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Dava şartı niteliğindeki görev sorunu, kendiliğinden ve öncelikle irdelenmeli ve ön inceleme aşamasında bu konuda bir karar verilmelidir (HMK m.114, m.115 ve m.138).
6100 sayılı HMK'nın 6644 sayılı Yasanın 3. maddesi ile değişik 47. maddesinde, "Devlet aleyhine açılan tazminat davası, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi hakimlerinin fiil ve kararlarından dolayı, Yargıtay ilgili hukuk dairesinde; .... ilk derece mahkemesi sıfatıyla görülür" hükmü düzenlenmiştir.
Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 18/01/2024 tarih ve 2024/1 sayılı kararı uyarınca, aile hukukuna ilişkin görülen davalarda verilen hüküm ve kararlar sebebiyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesi'ne ait olup, HMK'nın 47. maddesindeki düzenleme de dikkate alındığında eldeki davada ilk derece mahkemesi sıfatıyla yargılama yapma görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesi'ne aittir. Bu nedenle dava dilekçesinin görevsizlik nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerekir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;
1-6100 sayılı HMK'nın 47, 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince davanın görevsizlik nedeniyle usulden REDDİNE,
2-Karar kesinleştiğinde ve süresi içinde talep halinde dosyanın görevli Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'ne GÖNDERİLMESİNE, süresinde müracaat edilmediği takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,
3-Yargılama giderlerinin görevli mahkemede değerlendirilmesine,...” karar verilmiştir.
Kararın Temyizi
6. Özel Daire kararı süresi içinde davacı tarafından adli yardım talepli olarak temyiz edilmiştir.
II. ÖN SORUN
7. Hukuk Genel Kurulundaki görüşmeler sırasında davacının kararı adli yardım talepli temyiz ettiği dikkate alındığında adli yardım talebinin yerinde olup olmadığı; adli yardım talebinin reddine karar verilmesi hâlinde temyiz harç ve giderlerinin yatırılması bakımından 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 366 ncı maddesi atfıyla uygulanması gereken aynı Kanun’un 344 üncü maddesi kapsamında işlem yapılmak üzere dosyanın Özel Daireye geri çevrilmesinin gerekip gerekmediği ön sorun olarak tartışılıp değerlendirilmiştir.
III. GEREKÇE
8. Sosyal hukuk devletinin bir gereği olarak kabul edilmiş olan adli yardım, ekonomik bakımdan yetersiz olan kimselere yargı organları önünde haklarını arayabilmeleri veya savunma yapabilmeleri için parasal kolaylıklar sağlanması anlamına gelir. Bu anlamdaki kolaylıklar yargılama giderlerinden muafiyet ve ücretsiz hukuki yardım sağlanması yoluyla gerçekleştirilebilir (Pekcanıtez, Hakan/Özekes, Muhammet/Akkan, Mine/Taş Korkmaz, Hülya: Pekcanıtez Usul Medeni Usul Hukuku, Cilt III, İstanbul 2017, s. 2410-2411).
9. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Adli yardımdan yararlanacak kişiler” başlıklı 334 üncü maddesinin birinci fıkrasında, “Kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin, gereken yargılama veya takip giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olan kimseler, iddia ve savunmalarında, geçici hukuki korunma taleplerinde ve icra takibinde, taleplerinin açıkça dayanaktan yoksun olmaması kaydıyla adli yardımdan yararlanabilirler.” hükmünü içermektedir.
10. Adli yardımdan yararlanmanın ilk koşulu ödeme gücünden yoksunluktur. Hukuki yollara müracaatta ve süreç boyunca gerekli olacak giderleri, kendisinin ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksunluk, aslında nakit ya da nakde dönüştürülebilecek kaynak yetersizliğini ifade etmektedir.
11. Talepte bulunan kişinin adli yardımdan yararlanabilme bakımından mali yetersizlik içinde olup olmadığı, kişinin mali durumu, bu çerçevede geliri, mal varlığı, borçları ve sosyal durumu yani kendisinin ve ailesinin yaşam düzeyi ve ihtiyaçları da göz önüne alınarak her olay kendi koşullarına göre tespit edilecektir (Pekcanıtez vd s. 2417-2419).
12. Adli yardımdan yararlanabilmenin ikinci koşulu ise asıl davadaki taleplerin açıkça dayanaktan yoksun olmamasıdır. Haksız yargılama ve takiplerin çoğalıp mahkemelerin ve icra organlarının gereksiz yere uğraştırılmaması ve adli yardım kurumunun kötüye kullanılmaması için taleplerin açıkça dayanaktan yoksun olmaması koşulu özenle incelenmelidir.
13. Adli yardım talebinde bulunan kişi iddiasının ve adli yardım talebinin dayanağı olan delilleri göstermeli ve mahkemeye sunmalıdır. Bu husus 6100 sayılı Kanun'un 336 ncı maddesinin ikinci fıkrasında, “Talepte bulunan kişi, iddiasının özeti ile birlikte, iddiasını dayandıracağı delilleri ve yargılama giderlerini karşılayabilecek durumda olmadığını gösteren mali durumuna ilişkin belgeleri mahkemeye sunmak zorundadır.” şeklinde düzenlenmiştir.
14. Adli yardım talep eden kişi, elinde bulundurduğu veya o sırada bilinen delilleri sunmamışsa mahkemece başka bir inceleme yapılmaksızın dosya üzerinden adli yardım talebi derhal reddedilmelidir.
15. Öte yandan talepte bulunanın mali gücüyle ilgili ispat konusunda hâkim tam bir kanaate sahip olmalıdır, bu yönüyle mali yetersizlik koşulunun ispatı için tam ispat ölçüsünün geçerli olduğunun kabulü gerekir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, 12.04.2023 tarihli ve 2023/4-126 Esas, 2023/317 Karar sayılı kararı).
16. Kanun yoluna başvuru aşamasında ise temyize müracaat için gerekli olan giderleri karşılamak zorunda kalındığında talepte bulunanın kendisinin ve ailesinin geçiminin ciddi ölçüde zor duruma düşüp düşmeyeceği araştırılır. Temyiz aşamasındaki açıkça dayanaktan yoksun olmama koşulu ise temyiz talebinin açıkça dayanaktan yoksun olmaması şeklinde anlaşılmalıdır. Yargıtay adli yardım talebini bu aşamada reddederse temyiz incelemesine geçilmez, dosya ilgili mahkemeye çevrilerek bu mahkemece temyiz harcının yatırılması için talepte bulunana süre verilir (Pekcanıtez vd s. 2427).
17. Somut olayda davacının, ilk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 4. Hukuk Dairesine adli yardım talepli dava açtığı, dava dilekçesinde aile hukukuna ilişkin görülen davada reddi hâkim talebine ilişkin verilen kararlar nedeniyle uğranılan maddi ve manevi tazminat talep ettiği, Özel Dairece adli yardım talebi konusunda bir karar verilmeksizin Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin görevli olduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verildiği, kararı adli yardım talepli temyiz eden davacının dava dilekçesine mali durumuna ilişkin belgeler eklediği görülmüştür.
18.Yapılan incelemede, davacının üzerine kayıtlı birden çok taşınmazı bulunduğu ve gelir getirecek durumda olduğu, davacının kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin, gereken temyiz giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olduğunu ispatlayamadığı anlaşılmıştır.
19. Şu hâlde dosya kapsamı itibariyle adli yardım talebi değerlendirildiğinde, davacının belirlenen taşınmaz mal varlığına ve semereler üzerine tedbir konulmamış olmasına göre yatırılması gereken temyiz harç ve giderlerinin yüklü bir miktar olmadığı da dikkate alındığında Kanun'da öngörülen koşulların oluşmamış olması nedeniyle adli yardım talebinin reddi gerektiği sonucuna varılmıştır.
20. Hâl böyle olunca davacının adli yardım talebi, HMK’nın 334/1 inci maddesinde belirtilen koşulları sağlamadığından adli yardım talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
21. Davacının sunduğu temyiz dilekçesinin süresinde temyiz defterine kaydedildiği ancak davacı tarafından temyiz yoluna başvurma ve maktu temyiz karar harçlarının yatırılmadığı anlaşıldığından, davacıya temyiz başvurma harcı ve maktu temyiz karar harcını ikmal etmesi için muhtıra çıkarılarak bir haftalık kesin süre verilmeli, kesin süre içinde harç yatırıldığı takdirde dosya temyiz incelemesi yapılmak üzere Hukuk Genel Kuruluna gönderilmeli, süresi içinde harç yatırılmadığı takdirde HMK’nın 366 ncı maddesi yollamasıyla HMK’nın 344 üncü maddesi gereğince davacının temyiz başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmelidir.
IV. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacının adli yardım talebinin REDDİNE,
2. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 366 ncı maddesi yollamasıyla aynı Kanun’un 344 üncü maddesi gereğince işlem yapılmak üzere dosyanın YARGITAY 4. HUKUK DAİRESİNE GERİ ÇEVRİLMESİNE,
04.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.