Logo

Ceza Genel Kurulu2022/321 E. 2024/52 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Sanığın, maktulün öldürülmesi olayına Türk Ceza Kanunu'nun 37. maddesi uyarınca müşterek fail olarak mı, yoksa 39. maddesi uyarınca yardım eden olarak mı katıldığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Sanığın olay yerinde silahlı bulunması ve olaydan sonra diğer sanıklarla birlikte kaçmasına rağmen, maktulün öldürülmesi eylemine fiilen katılmadığı, aksine diğer sanığı yatıştırmaya çalıştığı, bu nedenle de eylem üzerinde ortak hakimiyet kurmadığı gözetilerek, sanığın kasten öldürme suçuna TCK’nın 39. maddesi uyarınca yardım eden sıfatıyla iştirak ettiğinin kabulü gerektiği gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

KARARI VEREN

YARGITAY DAİRESİ : 1. Ceza Dairesi

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi

SAYISI : 1267-2262

I. HUKUKÎ SÜREÇ

Sanığın nitelikli kasten öldürme suçundan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 223/2-e maddesi uyarınca beraatine ilişkin Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesince verilen 06.02.2020 tarihli ve 224-53 sayılı hükme yönelik olarak sanık müdafii ve katılanlar vekilince istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesince duruşma açılarak yapılan inceleme sonunda 14.07.2020 tarih ve 728-1800 sayı ile; CMK'nın 280/2. maddesi uyarınca hükmün kaldırılmasına, sanığın kasten öldürme suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 81/1, 53 ve 63. maddeleri uyarınca müebbet hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluğuna ve mahsuba hükmedilmiştir.

Hükmün sanık müdafii ve katılanlar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 1. Ceza Dairesince 13.04.2021 tarih ve 4411-6735 sayı ile; “(…) Sanık ve yanındakilerin olay yerine gelirken hazırlıklı ve öfkeyle geldikleri, otopark görevlisinin bu öfkeyi hissederek peşlerinden üst kata çıktığı, sanıkların daha kapıdan içeri girmeden silahlara davrandıkları dikkate alındığında olay yerine geliş amacının şikâyetten vazgeçilmesi konusunda ısrarcı ve tehditkâr davranan maktule yönelik bir tepki göstermek olduğu anlaşılmaktadır. Bununla birlikte baştan beri öldürme hususunda karar alındığı ve sanıkların öldürme konusunda fikir ve eylem birliğine ulaşarak olay yerine geldiklerini gösteren savunmalarının aksine somut bir delil bulunmamaktadır. Olay sırasında sanık ...’un eyleme kayıtsız kalması fiil üzerinde bir hâkimiyet arzusu bulunmadığını göstermekte, ...’ı yatıştırma çabası onu sorumluluktan koruma gayreti olarak görülmektedir. Sanığın olay sırasında elinde silahla olay yerinde bulunmanın ötesinde fırsat ve imkân bulmasına rağmen kasten öldürme suçu üzerinde fiili hâkimiyeti bulunmadığı anlaşılmakla birlikte, eylemi gerçekleştiren sanık...’yla birlikte kendi aracıyla olay yerine gelmesi, olay yerinde elinde silahla bulunarak destek ve cesaret vermesi, olaydan sonra da birlikte kaçmaları nazara alındığında sanığın kasten öldürme suçuna TCK’nın 39. maddesi kapsamında yardım eden olarak katıldığının kabulü gerekirken yazılı şekilde TCK’nın 37/1 maddesi kapsamında müşterek fail olarak sorumlu tutulması” isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.

II. DİRENME GEREKÇESİ

Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi 15.10.2021 tarih ve 1267-2262 sayı ile; “ (…) Diğerleri ile birlikte silahlı olarak olay mahalline giden, ...'e ait iş yeri içine girmezden evvel belindeki veya montunun cebindeki silahı tutan, silahına davranan sanık ...'ın, olay sonrası vefat etmiş bulunan sanık ...'ın iş yeri içine girer girmez silahını tevdi ettiği maktule ‘Bizi mi vuracaksın lan!' dediği anda kendisine derhal müdahale eden ... tarafından itelenerek, yaşanan arbede nedeniyle iş yeri dışına çıktığı, sanık...'nun ‘... Sesimize gelen şahıslar bizi ayırmaya çalıştı. Ağabeyim ... ile ...'ı dışarı çıkardılar.’ şeklindeki kolluk beyanında bildirdiği üzere; çıkmak zorunda kaldığı ve adı geçenler kendi aralarında mücadele ederlerken, silahını eline alıp, sonraki ...'i takip etmesi, onun arkasından gitmesi ve ona ateş etmesi şeklindeki hareketlerinden anlaşıldığı üzere; söz konusu mücadeleye ...'a yardım etmek üzere müdahale etmeye çalıştığı ve ancak tanık...'in de kendisine müdahale etmesi; kendisini engellemesi nedeniyle başarılı olamadığı, yani ilk olarak; sanığın elinde silah olduğu halde beklemekle yetinmesinin söz konusu olmadığı ve ikinci olarak; sanığın vaziyet almasına müteakip sanık ...'ı yatıştırmak istemesinin mevzubahis olmadığı, kaldı ki ...'ı yatıştırmak amaçlı müdahale ettiği kabul edilse bile, bunun bir değer arz etmediği, zira öldürme fiilini sanık ...'ın değil; sanıklar ...'un çıkardıkları ve devam ettirdikleri arbede sırasında iş yeri içinde maktul ile baş başa kalmış bulunan sanık...'nun gerçekleştirdiği, böylece; maktulün telefon etmesi anında diğerleri ile birlikte alkol almakta olan sanığın maktulün bulunduğu yere birlikte gidilmesi kararında ortaklaşması, bu karar anında sanıklar... ve ağabeyi ...'ın maktul ile uzlaşma konusunda isteksiz olduklarını bilmesi ve dahası, olay mahalline gitmezden evvel diğerleri ile birlikte silahlanması, iş yeri içine girerlerken silahına davranması, sanık ...'ın ardı sıra ve öfkeyle iş yeri içine girmesi, iş yeri içine girdiklerinde herhangi bir konuşma-tartışma olmaması, derhal silahını maktule doğru tevdi eden ...'ı yatıştırma yönünde bir çabasının olmaması, iş yeri dışına çıkmak zorunda kaldıktan sonra silahını eline alması, sanık ... ile maktule yönelik silah tevdi edildiği anda onu korumak gayesi ile sanık ...'a müdahale edip, belki bu sanığın ateş etmesi eylemini engellediği hususunda tereddüt bulunmayan ... arasındaki arbedeye sanık ... lehine katılmaya çalışması, kendisini yatıştırmaya çalışan, sanıkları tanıdığından olacaklardan endişelenerek mahalle gelmiş bulunan tanık...'in tüm çabalarına rağmen ondan kurtulmaya çalışması ve silahını bırakmaması, sonrasında ise sanık ...'ın silahını alarak, mahalden kaçan ...'i kovalaması, onu takip edip adı geçenin arkasından ateş etmesi, ardından da otopark görevlisinin aracını alıp, diğer sanıkların da binmelerine müteakip, iş yerlerine götürmesi ve araç değiştirerek diğerleri ile birlikte kaçması ve ortak beyanlara yönelik kurgu ile organizasyon dâhilinde sırayla teslim olmaları hususları nazara alındığında; sanık ve diğerlerinin en geç olay mahalli iş yerine hareket etmeye başladıkları anda öldürme kararına vardıkları, sanık ... da dâhil sanığın; elindeki silahla iş yeri önünde genel bir tehdit ortamı yaratarak, maktule yardımda bulunmaları muhtemel tanıklar ile arbede içine girerek, onların iş yeri içinde sanık... tarafından sıkıştırılmış bulunan maktule müstakbel bir yardımda bulunmalarını engellemek; adı geçen sanığın eylemini mümkün kılmak ve daha rahat icra etmesini sağlamak suretiyle fiil üzerinde ortak hakimiyet kurduğu hususunda bir tereddüt olmadığı,” şeklindeki gerekçeyle bozmaya direnerek sanığın önceki hüküm gibi cezalandırılmasına karar vermiştir.

Hükmün sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 31.01.2022 tarihli ve 139121 sayılı bozma istekli tebliğnamesi ile dosya, 6763 sayılı Kanun'un 36. maddesi ile değişik CMK'nın 307. maddesi uyarınca kararına direnilen daireye gönderilmiş, aynı madde uyarınca inceleme yapan Yargıtay 1. Ceza Dairesince 18.05.2022 tarih ve 1489-3743 sayı ile direnme kararının yerinde görülmemesi üzerine Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.

III. UYUŞMAZLIK KAPSAMI VE KONUSU

Direnme kararının kapsamına göre inceleme sanık hakkında kasten öldürme suçundan kurulan hükümle sınırlı olarak yapılmıştır.

Özel Daire ile Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Dairesi arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanık ...’ın inceleme dışı sanık ...’nun kasten öldürme suçuna TCK’nın 37. maddesi uyarınca müşterek fail olarak mı yoksa aynı Kanun’un 39. maddesi uyarınca yardım eden olarak mı iştirak ettiğinin belirlenmesine ilişkin olup yapılan müzakere sırasında bir kısım Ceza Genel Kurulu üyeleri tarafından öncelikle sanığın suça iştirakinin sabit olup olmadığının tartışılması gerektiğinin ileri sürülmesi üzerine bu hususun da değerlendirilmesi gerekmiştir.

IV. OLAY VE OGULAR

İncelenen dosya kapsamından;

26.09.2018 tarihli tutanağa göre; 25.09.2018 tarihinde saat 23.00 sıralarında Topçuoğlu pazar yeri içerisinde silahlı kavga olduğunun ve şahısların siyah renkli, Mercedes marka bir araç ile olay yerinden ayrıldıklarının anons edilmesi üzerine olay yerine gidildiği, ofis kapısının açık olduğu ve ofis önünde bekleyen şahıslar olduğunun görülmesi üzerine şahıslar ile görüşüldüğü, bu kişilerin, dışarıdan gelen üç şahsın ofis içerisine girdikleri, şahıslar arasında münakaşa çıktığı, ardından 5 - 6 el silah sesi duydukları ve şahısların olay yerinden kaçtıklarını ifade ettikleri, ofis içerisinde masanın arka kısmında bir erkek şahsın yerde sırtüstü, hareketsiz yattığı, şahsın baş hizasında, yerde kan olduğu, ayrıca ofis içerisinde boş kovanlar bulunduğu,

Polis fezlekesi ve ekindeki görüntü izleme tutanağında; olay yerinde bulunan Mobese kamerası görüntülerinde olayın şüphelileri olduğu değerlendirilen inceleme dışı sanıklar ... ve ... ile sanığın siyah renkli BMW marka bir araçla Topçuoğlu kapalı pazar yerinin altında bulunan otoparka saat 22.52,44’te girdikleri, önde inceleme dışı sanık ..., ortada sanık ve arkalarında inceleme dışı sanık...'nun yürüyerek merdivenlerden yukarıya çıktıkları, inceleme dışı sanık ...'un hızlı adımlarla öne geçtiği, bir süre sonra sanıkla inceleme dışı sanık ...’in sağ taraftan dışarıya çıktıkları, kısa bir süre sonra inceleme dışı sanıklar ... ve...'nun da peş peşe otopark dışına çıkarak sanığın yanına geldikleri, bu esnada inceleme dışı sanık ...'nın otoparkın sol tarafında bulunan sokağın sonuna doğru hızlıca gittiği, inceleme dışı sanık ... ve sanık arasında itiş kakış yaşandığı, bu esnada ellerinde bulunan silahın ateş aldığı, ardından sanığın otoparka girerek Mercedes marka, koyu renkli bir araçla otoparkın girişine geldiği ve araca bindirdiği inceleme dışı sanıklar ... ile...'yla birlikte olay yerinden ayrıldığı; pasaj içerisinde bulunan kamera görüntülerinde ise; dükkâna önce sanığın ardından da inceleme dışı sanıklar ... ve...'nun girdikleri, kısa bir süre sonra inceleme dışı sanıklar ... ve ...’ın boğuşarak dükkândan çıktıkları, dışarıda da itiş kakışa devam ettikleri, inceleme dışı sanık ...’ın elinde silah olduğu değerlendirilen metal bir cisim olduğu, sanığın elinde de tabanca olduğu değerlendirilen siyah bir cisim bulunduğu, sanığın diğer eliyle kendisiyle boğuşan şahıslara müdahale etmeye çalıştığı, otopark işletmecisi tanık ...’nın da orada bulunan şahısları ayırmak için çaba gösterdiği dükkân içerisinden daha sonra tanık ...’ın çıktığı, içeride sadece inceleme dışı sanık... ve maktulün kaldıkları, dükkân içerisinde ışıkların yanmamasından dolayı içerinin net olarak seçilemediği ancak muhtemelen silahın ateşlenmesi sonucu peş peşe 5-6 ışık hüzmesinin görüldüğü, dükkândan son çıkan kişinin inceleme dışı sanık... olduğu tespitlerine yer verildiği,

26.09.2018 tarihli olay yeri inceleme raporlarında; olay yerinin Topçuoğlu Mahallesi, Topçuoğlu Caddesi üzerinde faaliyet gösteren belediye kapalı otoparkı üzerindeki ikinci el eşya satan 13/A numaralı iş yeri olduğu, iş yeri içerisindeki sehpa üzerinde alkol dolu bardaklar ve boş bira kutularının bulunduğu, yazıhane içerisindeki sandalye, sehpa ve masanın boğuşma nedeniyle dağılmış oldukları, masanın arkasında yerde maktulün bulunduğu, yazıhane giriş kapısı arkasında bir adet kovan, yazıhanenin merdivenlere bakan camekânı önünde yazıhane içerisinde üç adet kovan ve bir adet tabanca, maktulün ayak ucunda bir adet deforme mermi çekirdeği, maktulün bel hizasında bir adet 9 mm çapında dolu fişek, maktulün baş kısmı sağ yan tarafında bir adet deforme mermi çekirdeği, büro masasının uç kısmında bir adet deforme mermi çekirdeği, misafir koltuğu altında bir adet kovan ve bir adet deforme mermi çekirdeği, büro masası üzerinde bir adet kovan, duvarda yerden 86, 84, 74 ve 73 cm yüksekliklerde toplam dört adet isabet izi olduğu, olayla ilgili olduğu değerlendirilen siyah renkli BMW marka araçta suç ve suç unsuruna rastlanılmadığı, cadde üzerinde ve iş yerlerinde iki adet kovan ile iki adet mermi çekirdeği tespit edildiği bilgilerine yer verildiği,

26.09.2018 tarihli ölü muayene ve otopsi tutanağı ile Kastamonu Adli Tıp Şube Müdürlüğünce düzenlenen 18.12.2018 tarihli raporda; 30 yaşlarında, 1,74 m boyunda, 60-65 kg ağırlığındaki erkek cesedinde beş adet ateşli silah giriş yarası olduğu, sırt ve bel bölgesine isabet eden üç ateşli silah giriş yaralarının tek başlarına öldürücü nitelikte olduğu, başa isabet eden ateşli silah mermi çekirdeği giriş yarasının cilt - cilt altı bulgularına göre uzak atış mesafesi ile uyumlu olduğu, kanda alkol bulunmadığı, ilaç etkin maddelerinden Pregabalin bulunduğu, şahsın ölümünün ateşli silah mermi çekirdeği yaralanmasına bağlı çene ve kot kemiği kırıklarıyla birlikte iç organ yaralanmasından gelişen iç kanama sonucu meydana geldiği tespitlerine yer verildiği,

Kastamonu Devlet Hastanesince düzenlenen 27.09.2018 tarihli raporda; sanığın vücudunda herhangi bir darp veya cebir izine rastlanmadığının ifade edildiği,

26.09.2018 tarihli tutanakta; "Sanık ...’la yapılan görüşmede olay esnasında üzerinde bulunan tabancanın kendisine ait iş yerinde bulunan masa çekmecesinde olduğunu ve rızası ile verebileceğini söylemesi üzerine, (…) KP 273813 seri numaralı, kahverengi plastik kabzalı tabanca, tabancaya ait şarjör ile şarjöre basılı altı adet 9 mm çapında fişeğin sanıktan rızası dâhilinde teslim alındığı" hususlarına yer verildiği,

04.10.2018 ve 25.10.2018 tarihli uzmanlık raporlarında; maktulün giysileri üzerindeki atış artıklarının dağılım ve yoğunluğuna göre atışların uzak atış mesafesinden yapıldığı, maktulün sol el avuç içinde atış artığı tespit edildiği, sanık ve inceleme dışı sanıklarda atış artığı tespit edilmediğinin belirtildiği,

16.11.2018 ve 23.11.2018 tarihli uzmanlık raporlarında; incelemeye gönderilen dört adet silah, şarjör ve fişeklerde parmak izine rastlanmadığı, tabancalarda atışa engel arızanın bulunmadığı, olay yerinde bulunan 7 adet kovan ile maktulün bedeninden çıkarılan 3 mermi çekirdeği ve iş yerinde bulunan 4 mermi çekirdeğinin inceleme dışı sanık...’nun silahından ateşlendiği, cadde üzerinde bulunan bir adet kovan ile iki mermi çekirdeğinin sanıktan ele geçilen Makarov marka tabancadan ateşlendiği, bir adet kovanın ise inceleme dışı sanık ...’a ait olup olay sırasında inceleme dışı sanık ...'nın ele geçirdiği tabancadan ateşlendiğinin ifade edildiği,

Anlaşılmaktadır.

Katılanlar aşamalarda benzer şekilde; olayı görmediklerini, maktulün ölümünden sorumlu olanlardan şikâyetçi olduklarını,

İnceleme dışı sanık... mahkemede; yaklaşık iki yıl önce ailesiyle birlikte trafikte seyrederken maktul ile ...'nın trafikte kendisi ile tartıştıklarını, kendisine küfrettiklerini, araçla kendisini takip ettiklerini, maktulün silahla ateş ederek kendisini ağır şekilde yaraladığını, maktul ... ve Ceyhun’un bu olayla ilgili olarak hiç tutuklu kalmadıklarını, davanın açılmasının da iki yıl sürdüğünü, ilk duruşmaya bir hafta kala önce Ceyhun, ardından maktulün kendisini değil de abisi olan inceleme dışı sanık ...’ı şikâyetlerinden vazgeçirmek için ısrarla aramaya ve kendisine aracılar göndermeye başladıklarını, inceleme dışı sanık ...’ın arayanlara ve aracılara; "Arkadaş, beni aramayın, beni aramanıza gerek yok, zaten ben bu saatten sonra karakola gidip şikâyetimden vazgeçsem evrak mahkemeye ulaşana dek duruşma yapılacak, cezanızı alın, bize bulaşmayın." diye cevap verdiğini, son olarak olayın olduğu gün inceleme dışı sanık ...'nın sanıkla bu konuda konuştuğunu, sanığın; "Bu adamlar hiçbir şey istemiyorlar, gitsin cezasını çeksin, zaten mahkemeye 2-3 gün kaldı mahkemede ne derse, karışma" diye inceleme dışı sanık ...’ya cevap verdiğini, olay akşamı inceleme dışı sanık ... ve sanıkla buluşup bir kafeye gittiklerini, abisinin telefonla görüştüğünü, bu sırada maktulün aradığını; "Bu gece, bu iş çözülecek." şeklinde sözlerle kendilerini inceleme dışı sanık ...'nın iş yerine çağırdığını, sanığın inceleme dışı sanık ...’yı tanıdığını, sıkıntı çıkmayacağını söylemesi üzerine tarafsız yer olduğu için olay yerine gittiklerini, kesinlikle plan veya tasarlama yapmadıklarını, aksine şikâyetlerinden vazgeçtiklerini söylemek amacıyla olay yerine gittiklerini, aracı kapalı otoparka çekerek sırayla merdivenleri çıkıp dükkâna gittiklerini, yukarı çıkarken camekândan maktulü gördüklerini, maktulün masaya oturmuş, elindeki şarjöre mermi bastığını, geri dönme fırsatları olmadığını, iş yerine önce sanığın girdiğini, arkasından inceleme dışı sanık ..., ondan sonra da kendisinin içeri girdiğini, sanığın inceleme dışı sanık ...'ya "... abi, ne yapıyorsunuz ya, hem çağırıp hem de silahla mı bekliyorsunuz?" diye sorduğunu ve sehpanın üzerindeki ikinci silahı aldığını, maktulün ise kucağındaki silahla ayağa kalktığını, şarjörü tabancaya takıp kendilerine doğrulttuğunu, inceleme dışı sanık ...’ın da silahını çekip maktulden silahını indirmesini istediğini, maktulün silahını indirir gibi yaptığını, arkadaşları olan tanık ...’nın da merak edip yanlarına geldiğini, sanık ve tanık ...’nın da inceleme dışı sanık ...’ı tutup sakinleştirmeye çalıştıklarını, inceleme dışı sanık ...'nın ise inceleme dışı sanık ...’a müdahale etmesiyle dışarı çıktıklarını, kendisinin içeride maktulle kaldığını, maktulün silahını kendisine doğrultup tetiğe bastığını ancak silahın patlamadığını, masanın arkasına gidip silahının sürgüsünü tekrar çektiğini, silahı yeniden kendisine doğrultup tetiğe bastığını, bunun üzerine o ana kadar belinde olan tabancayı çıkardığını, gözünü kapatıp nişan almaksızın ateş ettiğini, iş yerinden çıktığını, inceleme dışı sanık ...’ın içeri girip maktule baktığını, ölmediğini görünce ambulans çağrılmasını istediğini, sanığın kendilerinden önce aşağıya indiğini, geldikleri aracın anahtarı inceleme dışı sanık ...’ın cebinde kaldığı için sanığın tanık ...'nın arabası ile kendilerini aldığını, olay yerinden ayrıldıklarını,

İnceleme dışı sanık ... Cumhuriyet Başsavcılığında; kardeşi inceleme dışı sanık... ile maktul arasında yaklaşık 1,5 yıl önce trafikte yaşanan olay nedeniyle bir davanın bulunduğunu, maktulün bu olay sırasında inceleme dışı sanık...'yu silahla yaraladığını, bu olaydan sonra 1,5 yıl boyunca maktul ile hiçbir şekilde görüşmediklerini, bir hafta kadar önce, önceki yaralama olayı sırasında maktulün yanında bulunan Ceyhun'un kendisini telefonla arayarak; "Delikanlıysanız, adamsanız davanızı geri çekmeyin, siz kendinize yapılanları unuttunuz." dediğini, kendisinin ise; "Ben yaşananları unutmadım, Allah’a havale ettim. Adalet gerekli cezanı verecek." deyip telefonu kapattığını, Ceyhun’un 3 gün boyunca alkollü vaziyette gece geç saatlerde kendisini aramayı sürdürdüğünü, her aramasında şikâyetlerini geri almalarını istediğini, eğer şikâyeti geri almazlarsa canlarının yanacağını söyleyerek kendilerini tehdit ettiğini, olay yaşanmadan birkaç gün önce ise tekrar arayarak bu kez özür dileyen, Ceyhun’a kendisini aramamasını söyleyip telefonu kapattığını, bundan sonra maktulün kendisini arayıp Ceyhun'un özür dileyip dilemediğini sorduğunu, kendisinin de Ceyhun’un özür dilediğini ancak kimseden özür beklemediğini, kendisini aramamalarını söyleyip telefonu kapattığını, ertesi gün ortağı ve arkadaşı sanığın inceleme dışı sanık ... ile karşılaştığını, sanığa; "Aradaki davayı konuşup çözelim, ben ...'ı tanımıyorum." dediğini, sanığın da; "...'ın kardeşi vuruldu, bırak davaları görülsün, mahkemede olay çözülsün, konuşulacak bir şey yok." diye karşılık verdiğini, bunları sanığın anlatması ile öğrendiğini, daha önceden tanımadığı inceleme dışı sanık ...’nın kendisiyle birebir iletişim kurmadığını, 25.09.2018 tarihinde akşamüstü inceleme dışı sanık ...’nın ... vasıtasıyla ara bulmaya çalıştığını, ...’a görüşmek istemediğini, olayın mahkemede çözülmesini istediğini söylediğini, bundan sonra maktulün bizzat kendisini arayıp; "Ben seninle anlaşmak için adam gönderiyorum, sen kabul etmiyorsun. Bu iş bugün çözülecek, benim kim olduğuma Facebook’tan bakın." dediğini, maktulün Facebook’tan silahla ve yanında bulunan bir arkadaşıyla fotoğraf paylaşarak; "Bu gece Kastamonu yansın." diye paylaşım yaptığını gördüğünü, saat 20.30 sıralarında maktulün kendisini arayıp nerede olduğunu sorduğunu, kendisinin ise; "Sana ne, niye beni arıyorsun?" deyip maktulden kendisini aramamasını istediğini, buna karşılık maktulün; "Bu iş bu akşam çözülecek, dükkânınızı, tezgâhlarınızı, evinizi başınıza yıkacağım." dediğini, tehditlerden korkarak bulunduğu kafeyi söyleyip oraya gelmesini istediğini, önce kabul eden maktulün yarım saat sonra kendisini tekrar arayıp inceleme dışı sanık ...'nın dükkânına gelmelerini istediğini; "Ben o şahsı tanımıyorum, alkollüsün yarın uygun bir yerde gündüz görüşelim, gece bu iş konuşulmaz." dediğini, telefon konuşması sırasında arabada inceleme dışı sanık... ve sanıkla birlikte bulunduğunu, maktul gelmeleri için ısrar etse de gelmeyeceğini söyleyerek telefonu kapattığını, sanığın ne olduğunu sorduğunu, kendisinin de maktulün kendisini inceleme dışı sanık ...'nın dükkânına çağırdığını söylediğini, sanığın "Ben ...'yı tanırım, uzaktan akrabam olur, bir sıkıntı çıkmaz, gidip konuşalım, sabahtan beri arayıp rahatsız ediyor, tatsızlık çıkmasın." dediğini, maktulü arayıp; "Tamam geliyorum." dediğini, maktulün de; "Çayı demliyorum, bekliyorum." diye karşılık verdiğini, yoldayken bir olay çıkmasından tedirgin olarak maktulü arayıp; işinin çıktığını, gelemeyeceğini, kendisinin karakolun üst tarafında bulunan iş yerine gelmesini söylediğini, maktulün ise; "Buraya geleceksiniz, bu seni son arayışım, eğer gelmezsen bu akşam yaşananları görürsün, bu akşam o şikâyetten vazgeçilecek, şikâyetten vazgeçerseniz ben cezaevine girmeden bu işi çözeceğim." dediğini, maktul çok ısrar ettiği için; "Tamam geliyorum." dediğini, dükkânına gidip ruhsatı bulunmayan silahını yanına aldığını, arabayla belediyenin kapalı otoparkına gittiğini, arabadan inerken silahı beline taktığını, sanık ve kardeşi inceleme dışı sanık... ile birlikte yukarıya inceleme dışı sanık ...'nın iş yerine doğru yürümeye başladıklarını, merdivenlerden çıkarken maktulün elindeki şarjöre mermi bastığını gördüğünü, sehpanın üzerinde de bir silah bulunduğunu, kendisini gören maktulün mermiyi silahın namlusuna verip silahı kendisine doğrulttuğunu, dükkâna ilk sanığın girdiğini ve "... abi ne yapıyorsunuz, konuşmaya geldik." dediğini, sanığın bu sırada sehpanın üzerindeki silahı aldığını, kendisinin de belindeki silahı çıkartıp maktule doğrulttuğunu ve "Vururum seni." dediğini, maktulün silahını indirdiğini, bu sırada olay yerindeki tanık ..., sanık ve inceleme dışı sanık ...’nın kendisini dışarı çıkarmaya çalıştıklarını, içeride sadece inceleme dışı sanık...’nun kaldığını, kendisini dışarıya çıkarırlarken maktulün elindeki silahtan bir ses geldiğini ancak silahın ateş almadığını, bunu görünce kendisini tutanların elinden kurtulmaya çalıştığını, inceleme dışı sanık...'ya dışarı çıkmasını söylediğini, maktulün bu sırada silahın namlusuna bir mermi daha verdiğini ve masanın arkasına geçtiğini, müdahale eden kişilerin kendisini ofisten dışarı çıkardıklarını ve elindeki silahı almaya çalıştıklarını, 3-4 el silah sesi duyduğunu, elindeki silahı inceleme dışı sanık ...'ya vererek içeriye girdiğini, ne olduğunu sorduğu inceleme dışı sanık...’nun; "Silah attım." diye cevap verdiğini, içeri girdiğinde maktulün yerde yattığını, ambulans çağrılmasını istediğini, aşağıya inerek sanığın kullandığı, otopark görevlisi tanık ...’ya ait arabaya binerek olay yerinden ayrıldıklarını, dışarıdayken inceleme dışı sanık ...’nın kendilerine silahla bir el ateş ettiğini, sanık ile saklanmaya çalışırlarken sanığın elindeki silahın da yere doğru patladığını, ardından arabaya binerek olay yerinden ayrıldıklarını, 1,5 saat kadar sonra maktulün öldüğünü duyduğunu, o gün olay yerine konuşmak amacıyla gittiğini, ancak daha önce maktul, kardeşini silahla vurduğu için önlem amacıyla yanına silah da aldığını, öldürme kastlarının bulunmadığını, olayın aniden geliştiğini, maktul kendisine silah doğrulttuğu için kendisinin de maktule silah doğrulttuğunu,

İnceleme dışı sanık ... mahkemede; maktul ile inceleme dışı sanık... arasında husumet bulunduğunu, bu olaya ilişkin davanın görülmesine 5-10 gün kala maktulün kendisinden bu hususta yardım istediğini, konuyu tanıdığı birkaç kişiye açtığını, olumsuz cevap alınca durumu maktule söylediğini, olay günü dükkânda tanık ... ile beraber oturduklarını, maktulün kendisini telefonla arayıp; "...'yla, ... beni arıyor, olayı konuşmak için beraber görüşebilir miyiz abi?" diye sorduğunu, kendisinin ise; "Bu saatte alkollülerdir, biz de alkollüyüz, telefonunu kapat, yarına bırakalım bu işi." dediğini, maktulün kabul ettiğini, yaklaşık 15 dakika sonra maktulün kendisini tekrar arayıp; "Görüşmekte ısrar ediyorlar, beni Kuzeykent'e çağırıyorlar abi, sen dükkâna geçersen dükkânda görüşürüz." dediğini, kendisinin de buna karşılık olarak; "Ben o zaman dükkâna geçerim, sen onları bir çağırma,biz aramızda konuşalım, olmazsa yarın konuşuruz veya mahkemede karşılaşırız." dediğini, tanık Aydın ile birlikte dükkâna geldiklerini, birlikte oturup maktulü beklemeye başladıklarını, gecikince telefonla aradığı maktule ulaşamadığını, gelmeyeceğini düşünerek dükkânı kapatacağı sırada maktulün kendisini arayarak; "Abi geldim." dediğini, maktulün telefonla konuşarak dükkâna girdiğini, oturur oturmaz belindeki silahla oynamaya başladığını, o sırada inceleme dışı sanıklar ... ve... ile sanığın dükkâna girdiklerini, maktulün elindeki silahı gören inceleme dışı sanık ...’ın da silahını çektiğini, bunun üzerine inceleme dışı sanık ...'ı dışarı çıkarttığını, adı geçenin elinden silahı almak isterken inceleme dışı sanık...'yla maktulün içeride baş başa kaldıklarını, içeriden silah sesi geldiğini, sehpada silah bulunmadığını, dükkânda ikinci bir silah olmadığını, olaydan sonra kullandığı silahı inceleme dışı sanık ...'ın elinden aldığını, adı geçenin, sanığın elinden almak istediği silahın ateş aldığını, arkasından küfrederek silahını geri isteyince ikinci bir olay olmasın diye korkutmak amaçlı havaya ateş ettiğini, ardından olay yerinden uzaklaştığını, kendisine ait herhangi bir silahın olmadığını,

Tanık ... mahkemede; olay akşamı otoparkta nöbetçi olduğunu, sanık ile inceleme dışı sanıklar ... ve...'nun gelerek yukarı çıktılarını, yukarıdan sesler gelince kendisinin de koşarak yukarı çıktığını, sanıkla birlikte kavgayı ayırmaya çalıştıklarını, asılıp inceleme dışı sanık ...; ofisten dışarı çıkarttıklarını, inceleme dışı sanık ...’ın bir kolunu kendisinin tuttuğunu, sanığın da inceleme dışı sanık ...’ı tuttuğunu, elinde silah olan inceleme dışı sanık ...’ın içeri girmemesi için ellerinden geleni yaptıklarını, sanığın elinde silah görmediğini, kavgayı ayırmaya çalıştıkları sırada dükkânın içinden 5 veya 6 el silah sesi geldiğini, koşup aşağıdaki nöbet yerine gittiğini, olayın meydana geldiği dükkânın karanlık olduğunu,

Tanık Aydın Cumhuriyet Başsavcılığında; olay tarihinde saat 12.00 sıralarında arkadaşı olan inceleme dışı sanık ...'yla dükkânında bir araya gelerek alkol almaya başladıklarını, saat 17.00'a kadar birlikte içki içtiklerini, sonra yemek için dışarı çıktıklarını, bir müddet dışarıda dolaştıktan sonra tekrar dükkâna gelip alkol almaya devam ettiklerini, saat 22.30 civarında bir kişinin inceleme dışı sanık ...'yı telefonla arayıp yanına gelmek istediğini söylediğini, inceleme dışı sanık ...’nın bu şahsa saatin geç olduğunu, gelmemesini söylediğini ancak arayan kişi ısrar edince; "Tamam gel." dediğini, telefonu kapattıktan sonra ne olduğunu sorduğu inceleme dışı sanık ...’nın; arayan şahsın husumetli olduğu kişilerle barışmak istediğini, bunun için 5 gündür kendisini sürekli aradığını, yakında mahkemelerinin olduğunu, mahkemeleri gelmeden barışmak istediğini söylediğini, bir süre beklediklerini, saat geç olunca eve gitmeyi düşündüklerini, inceleme dışı sanık ...’ya şahsı aramasını, sıkıntılı olaysa karışmamalarının iyi olacağını söylediğini, bunun üzerine inceleme dışı sanık ...’nın, kendisini arayan maktule telefon açtığını ve saatin geç olduğunu, sonra konuşmak istediğini söylediğini, ancak maktulün; "Bekleyin geliyorum." deyip telefonu kapattığını, yaklaşık 15 dakika sonra da inceleme dışı sanık ...'nın iş yerine geldiğini, iş yerinin ışıklarının kapalı olduğunu, maktul içeriye girerken elinde herhangi bir silah görmediğini, iş yerindeki sehpanın üzerinde de silah olmadığını, maktulün içeriye girdikten sonra arkası kendisine dönük vaziyette masanın önünde bulunan sağ taraftaki koltuğa oturduğunu ve inceleme dışı sanık ...'ya; "Ağabey görüştük, onları buraya çağırdım." dediğini, inceleme dışı sanık ...’nın da; "Barışırlarsa barışırlar, eğer barışmak istemezlerse zorlama, cezan neyse yatarsın." dediğini, maktulün ise barışmak istediğini ifade ettiğini, maktulün inceleme dışı sanık ... ile konuşurken elinde bir şeyle oynadığını, ne olduğunu görmediğini ancak işittiği metalik seslerden silah olduğunu tahmin ettiğini, masanın ve sehpanın üzerinde silah olmadığını, maktul yanlarına geldikten yaklaşık 4 dakika sonra bulundukları yere daha önceden görmediği ve tanımadığı 3 - 4 erkek şahsın geldiğini, olay ani geliştiği ve alkollü olduğu için tam olarak kaç kişi olduklarını hatırlamadığını, içeriye gelen erkek şahıslardan birinin elinde silah gördüğünü, diğer kişilerde silah olup olmadığını görmediğini, elinde silah olan erkek şahsın silahı direkt maktule doğrultup; "Bizi mi vuracaksın lan!" dediğini, maktulün silah doğrulttuğunu görmediğini, ardından inceleme dışı sanık ...’nın masanın ön tarafına geçerek elinde silah olan erkek şahsı dışarıya çıkardığını ve gelen şahısları dışarıda sakinleştirmeye çalıştığını, korktuğu için yerinden kalkıp kapının oraya doğru gittiğini, içeride sadece gelen üç şahıstan ismini bilmediği biri ile maktulün kaldıklarını, odadan çıkmak için köşeye doğru geçerken maktulün masanın arkasına doğru geçtiğini, bu sırada elindeki nesneyle uğraştığını, ancak maktulün elindeki şeyin silah olup olmadığını görmediğini, dışarı çıktığı sırada 4-5 el silah sesi işittiğini, korkarak olay yerinden kaçtığını,

Tanık... Dikmen mahkemede; inceleme dışı sanık ...'nın akrabası olduğunu, olay sırasında eşya taşıdığını, ikinci el eşya satışı yapılan ofise üç kişinin geldiğini, bu kişilerin selam verip hızla yukarıya çıktıklarını, birden seslerin yükseldiğini, merakından yukarı, olayın meydana geldiği yere çıktığını, sanığın babasıyla arkadaş olduklarını, sanığı olay yerinde görünce tutup uzaklaştırmaya çalıştığını, maktulün vurulma anını görmediğini, ateş sesini işittiğini, herkesin elinde silah olduğundan olay yerine çok yaklaşamadığını, konuşulanları duymadığını, inceleme dışı sanıklar ... ile...’da silah olduğunu, maktulde silah olup olmadığını bilmediğini,

İfade etmişlerdir.

Sanık aşamalarda benzer şekilde; maktulü tanımadığını, ilk kez olay gecesi gördüğünü, inceleme dışı sanık...'nun 1,5 yıl önce birisiyle kavga ettiğini duyduğunu, olay günü inceleme dışı sanıklar... ve ... ile birlikte vakit geçirdiklerini, evlerine gidecekleri sırada inceleme dışı sanık ...’nın inceleme dışı sanık ...'ı telefonla aradığını, maktulün konuşmak için kendilerini çağırdığını, inceleme dışı sanık ... ile uzaktan akraba oldukları için bir sorun yaşanmayacağını düşündüğünü, inceleme dışı sanıklar ... ve... ile birlikte konuşmak için inceleme dışı sanık ...'nın iş yerine gittiklerini, üzerinde silah bulunmadığını, içeriye selam vererek ilk kendisinin girdiğini, yan tarafında inceleme dışı sanık ...’ın bulunduğunu, maktulün oturduğu yerden elindeki şarjöre mermi bastığını, bir başka silahın ise masada bulunduğunu, inceleme dışı sanık ...'ya; "Bu silahı alın, ne yapıyorsunuz." dediğini, maktulün ayağa kalkıp şarjörü silahına taktığını, sehpanın üzerindeki silahı aldığını, maktul kendilerine silah doğrultunca inceleme dışı sanık ...’ın belinden silah çıkardığını, kendisinin ise inceleme dışı sanık ...’ı tuttuğunu ve geri çektiğini, inceleme dışı sanık ...’ın inceleme dışı sanık ... ile dışarıda boğuşmaya başladığını, kendisinin ise eline aldığı silahla etrafa baktığını, yaşanan olayların şokuyla ne yapacağını şaşırdığını, bu sırada 3-4 el silah sesi işittiğini, ofisin içinde sadece inceleme dışı sanık... ve maktulün bulunduğunu, silah sesini duyunca kaçtığını, yaşanan olayla hiçbir ilgisinin bulunmadığını, olay günü inceleme dışı sanıklar ... ve... ile beraber olduğu için olay yerine gittiğini, böyle bir olay yaşanacağını tahmin etmediğini, suçsuz olduğunu savunmuştur.

V. GEREKÇE

A. İlgili Mevzuat ve Uyuşmazlık Konularına İlişkin Açıklamalar

Uyuşmazlık konularının sağlıklı bir çözüme kavuşturulmaları bakımından birlikte değerlendirilmelerinde fayda bulunmaktadır.

TCK'da suça iştirakte, faillik ve şeriklik ayrımı öngörülmüş, azmettirme ve yardım etme şeriklik kavramı içinde değerlendirilmiştir.

Kanun’un 37. maddesindeki;

"(1) Suçun kanuni tanımında yer alan fiili birlikte gerçekleştiren kişilerden her biri, fail olarak sorumlu olur.

(2) Suçun işlenmesinde bir başkasını araç olarak kullanan kişi de fail olarak sorumlu tutulur. Kusur yeteneği olmayanları suçun işlenmesinde araç olarak kullanan kişinin cezası, üçte birden yarısına kadar artırılır." şeklindeki hüküm ile maddenin birinci fıkrasında müşterek faillik, ikinci fıkrasında ise dolaylı faillik düzenlenmiştir.

Kanun’da suç olarak tanımlanan fiilin, birden fazla suç ortağı tarafından iştirak hâlinde gerçekleştirilmesi durumunda TCK’nın 37/1. maddesinde düzenlenen müşterek faillik söz konusu olacaktır.

Öğretideki görüşler de dikkate alındığında müşterek faillik için iki şartın birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir:

1- Failler arasında birlikte suç işleme kararı bulunmalıdır.

2- Suçun işlenişi üzerinde birlikte hâkimiyet kurulmalıdır.

Müşterek faillikte, birlikte suç işleme kararının yanı sıra fiil üzerinde ortak hâkimiyet kurulduğu için her bir suç ortağı fail konumundadır. Fiil üzerinde ortak hâkimiyetin kurulup kurulmadığının belirlenmesinde suç ortaklarının suçun icrasında üstlendikleri rolleri ve katkılarının taşıdığı önem göz önünde bulundurulmalıdır.

Yardım etme ise TCK'nın 39. maddesinde;

"(1) Suçun işlenmesine yardım eden kişiye, işlenen suçun ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektirmesi hâlinde, onbeş yıldan yirmi yıla; müebbet hapis cezasını gerektirmesi hâlinde, on yıldan onbeş yıla kadar hapis cezası verilir. Diğer hâllerde cezanın yarısı indirilir. Ancak, bu durumda verilecek ceza sekiz yılı geçemez.

(2) Aşağıdaki hâllerde kişi işlenen suçtan dolayı yardım eden sıfatıyla sorumlu olur:

a) Suç işlemeye teşvik etmek veya suç işleme kararını kuvvetlendirmek veya fiilin işlenmesinden sonra yardımda bulunacağını vaat etmek.

b) Suçun nasıl işleneceği hususunda yol göstermek veya fiilin işlenmesinde kullanılan araçları sağlamak.

c) Suçun işlenmesinden önce veya işlenmesi sırasında yardımda bulunarak icrasını kolaylaştırmak" şeklinde,

Bağlılık kuralı da aynı Kanun'un 40. maddesinde;

"(1) Suça iştirak için kasten ve hukuka aykırı işlenmiş bir fiilin varlığı yeterlidir. Suçun işlenişine iştirak eden her kişi, diğerinin cezalandırılmasını önleyen kişisel nedenler göz önünde bulundurulmaksızın kendi kusurlu fiiline göre cezalandırılır.

(2) Özgü suçlarda, ancak özel faillik niteliğini taşıyan kişi fail olabilir. Bu suçların işlenişine iştirak eden diğer kişiler ise azmettiren veya yardım eden olarak sorumlu tutulur.

(3) Suça iştirakten dolayı sorumlu tutulabilmek için ilgili suçun en azından teşebbüs aşamasına varmış olması gerekir." biçiminde düzenlenmiştir.

Suçun icrasına iştirak etmekle birlikte, işlenişine bulunduğu katkının niteliği gereği kanuni tanımdaki fiili gerçekleştirmeyen diğer suç ortaklarına şerik denilmekte olup TCK’da şeriklik, azmettirme ve yardım etme olarak iki farklı şekilde düzenlenmiştir. Buna göre, kanuni tanımdaki fiili gerçekleştirmeyen veya özel faillik vasfını taşımadığı için fail olamayan bir suç ortağı, gerçekleşen fiilden TCK’nın 40. maddesinde düzenlenen bağlılık kuralı uyarınca sorumlu olmaktadır.

TCK’nın 39/2. maddesindeki düzenlemeye göre, yardım etme; maddi yardım ve manevi yardım olarak ikiye ayrılmaktadır.

1- Bir suçun işlenmesine maddi yardımda bulunma çok çeşitli şekillerde ortaya çıkmakla birlikte anılan maddede maddi yardım;

a) Suçun işlenmesinde kullanılan araçları temin etmek,

b) Suçun işlenmesinden önce veya işlenmesi sırasında maddi yardımda bulunarak icrasını kolaylaştırmak,

Olarak sayılmıştır.

2- Manevi yardım ise;

a) Suç işlemeye teşvik etmek,

b) Suç işleme kararını kuvvetlendirmek,

c) Suçun işlenmesinden sonra yardımda bulunmayı vaad etmek,

d) Suçun nasıl işleneceği konusunda yol göstermek,

Şeklinde belirtilmiştir.

B. Uyuşmazlık Konularına İlişkin Hukuki Nitelendirme

Sanığın inceleme dışı sanık ...'ın arkadaşı ve iş ortağı olduğu, inceleme dışı sanık ...'ın kardeşi olan inceleme dışı sanık...’nun olaydan yaklaşık bir buçuk yıl önce maktul ile trafikte tartıştığı, bu tartışma sırasında maktulün silahla ateş ederek inceleme dışı sanık...’yu yaşamsal tehlike geçirecek şekilde yaraladığı, maktul hakkında bu nedenle ağır ceza mahkemesinde dava açıldığı, duruşma tarihinin yaklaşması ile maktulün gerek aracılarla gerekse de doğrudan, şikâyetten vazgeçmeleri için inceleme dışı sanık ... ile irtibat kurmaya çalıştığı, bu yöndeki ısrarını zaman zaman tehditkâr bir şekilde sürdürdüğü, inceleme dışı sanıklar... ve ...’ın uzlaşmaya yanaşmadıkları, olay günü sanık ile inceleme dışı sanıklar ... ve...’nun birlikte oturup alkol aldıkları sırada maktulün inceleme dışı sanık ...’ı telefonla tekrar arayarak şikâyetten vazgeçmeleri yönündeki talebini ısrarla tekrarladığı ve görüşmek için inceleme dışı sanık ...'ya ait, olayın meydana geldiği iş yerine çağırdığı, sanığın inceleme dışı sanık ...’yı tanıdığını söylemesi üzerine, sanığa ait araçla sanık ile inceleme dışı sanıklar ... ve...’nun her biri silahlı şekilde buluşma yerine gittikleri, sanık ve yanındakileri tanıyan otopark görevlisi tanık ...’nın olacaklardan endişelenerek sanık ve yanındakilerin peşinden buluşma yeri olan ikinci el satış dükkânına gittiği, sanık ile inceleme dışı sanıklar, ... ve ...’dan birkaç dakika önce buluşma yerine gelen maktul'ün, elinde silah bulunduğu hâlde beklemeye başladığı, sanık ile inceleme dışı sanıklar ... ve...'nun iş yerine girerken silahlarına davrandıkları, içeri girer girmez taraflar arasında tartışma çıktığı, tartışma sırasında saldırgan davranışlar sergileyen ve silah çeken inceleme dışı sanık ...'ın inceleme dışı sanık ... ve tanık ... tarafından, sanığın ise eşya taşıyıcısı tanık... tarafından olayın meydana geldiği ofisten dışarıya çıkarıldıkları, bu arada kendi silahını çeken sanığın inceleme dışı sanık ...’ı yatıştırmaya yönelik tavırlar sergilediği, tanık Aydın’ın da ofisten çıkması ile maktul ile inceleme dışı sanık...’nun içeride baş başa kaldıkları, inceleme dışı sanık...’nun, arkasını dönmüş olan maktule silahla çok sayıda ateş ederek onu öldürdüğü, dışarıdaki boğuşma sırasında inceleme dışı sanık ...'nın inceleme dışı sanık ...’ın silahını ele geçirdiği, inceleme dışı sanık ... ile sanığın birlikte olay yerinden uzaklaştıkları, sanığın caddeye kadar kovaladığı inceleme dışı sanık ...’nın ardından bir el ateş ettiği, sonrasında da yanına gelip silahı elinden almaya çalışan inceleme dışı sanık ... ile itişmeye başladığı, bu sırada sanığın elindeki silahın ateş aldığı, olay yerine geldikleri aracın anahtarını bulamayan sanığın otopark görevlisi tanık ...’ya ait araçla inceleme dışı sanıklar... ve ...'ı da araca bindirerek adı geçenlerle birlikte olay yerinden uzaklaştığı anlaşılan olayda;

Sanık ile olay sırasında yanında bulunan inceleme dışı sanıklar... ve ...’ın maktulü birlikte öldürme kararı alıp fiil üzerinde ortak hâkimiyet kurduklarına ilişkin savunmalarının aksini gösteren delil bulunmaması, olay sırasında elinde atışa müsait tabanca bulunmasına karşın sanığın, inceleme dışı sanık...’nun maktulü öldürme eylemine kayıtsız kalması ve inceleme dışı sanık ...’ı yatıştırmaya çalışması hususları, sanığın kasten öldürme suçu üzerinde fiili hâkimiyet kurmadığını göstermekle beraber, bu suçunu işleyen inceleme dışı sanıklar... ve ...’la birlikte kendi aracıyla olay yerine gelmesi, olay yerinde elinde silahla bulunarak maktulü öldüren inceleme dışı sanık...’ya destek olması ve cesaret vermesi, olaydan sonra da inceleme dışı sanıklar... ve ...’ı kendi kullandığı araçla olay yerinden kaçırması birlikte değerlendirildiğinde, sanığın inceleme dışı sanık...'nun kasten öldürme suçuna TCK’nın 39. maddesi uyarınca yardım eden olarak iştirak ettiği kabul edilmelidir.

Bu itibarla Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 15.10.2021 tarihli ve 1267-2262 sayılı direnme kararına konu hükmün; sanığın, inceleme dışı sanık...'nun kasten öldürme suçuna, suçun işlenmesinden önce ve işlenmesi sırasında yardımda bulunarak icrasını kolaylaştırmak suretiyle TCK’nın 39. maddesi uyarınca yardım eden sıfatıyla iştirak ettiğinin gözetilmemesi isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmelidir.

Sanığın kasten öldürme suçuna iştirakinin bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık yönünden çoğunluk görüşüne katılmayan üç Ceza Genel Kurulu Üyesi; sanığın inceleme dışı sanık...'nun kasten öldürme suçuna iştirak etmediği düşüncesiyle karşı oy kullanmışlardır.

VI. KARAR

Açıklanan nedenlerle;

1- Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesince verilen 15.10.2021 tarihli ve 1267-2262 sayılı direnme kararına konu hükmün, sanığın inceleme dışı sanık...'nun kasten öldürme suçuna TCK'nın 39. maddesi uyarınca yardım eden olarak iştirak ettiğinin gözetilmemesi isabetsizliğinden BOZULMASINA,

2- Dosyanın, gereği için kararı veren bölge adliye mahkemesine, kararın bir örneğinin de bilgi için ilk derece mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 14.02.2024 tarihinde yapılan müzakerede, sanığın suça iştirakinin bulunup bulunmadığına ilişkin uyumazlık yönünden oy çokluğuyla, sanığın kasten öldürme suçuna TCK’nın 37. maddesi uyarınca müşterek fail olarak mı yoksa aynı Kanun’un 39. maddesi uyarınca yardım eden olarak mı iştirak ettiğine ilişkin uyuşmazlık yönünden ise oy birliğiyle karar verildi.