"İçtihat Metni"
İTİRAZ
İtirazname No : 2022/123637
KARARI VEREN
YARGITAY DAİRESİ : 7. Ceza Dairesi
MAHKEMESİ :Asliye Ceza
SAYISI : 800-137
I. HUKUKÎ SÜREÇ
Sanığın kaçak eşyayı ticari amaçla bulundurma suçundan 6545 sayılı Kanun ile değişik 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'nun 3/18. maddesi yollamasıyla aynı Kanun'un 3/5, 3/10 ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 52/2, 53, 58 ve 54. maddeleri uyarınca 3 yıl hapis ve 140 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluğuna, kaçak eşyanın 5607 sayılı Kanun'un 13/1. maddesi yollamasıyla TCK'nın 54/4. maddesi gereğince müsaderesine ve cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ilişkin Elazığ 1. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 24.12.2014 tarihli ve 790-822 sayılı hükmün, sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyanın gönderildiği Yargıtay 7. Ceza Dairesince 12.05.2020 tarih ve 5220-3990 sayı ile; "Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun'un 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasa'nın 3/22. maddesine eklenen 'Eşyanın değerinin hafif olması hâlinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir.' şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine aynı Yasa'nın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasa'nın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK'nın 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasa'nın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasa'ya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek ilgili hükümlerin yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması," isabetsizliklerinden bozulmasına karar verilmiştir.
Bozmaya uyan Elazığ 1. Asliye Ceza Mahkemesince 21.01.2021 tarih ve 800-137 sayı ile; sanığın 6545 sayılı Kanun ile değişik 5607 sayılı Kanun'un 3/18-son yollamasıyla 3/5, 3/10-son, 3/22 ile TCK'nın 62, 52/2, 51, 53, 58 ve 54. maddeleri uyarınca 10 ay hapis ve 20 TL adli para cezasıyla cezalandırılmasına, ertelemeye, hak yoksunluğuna, cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve müsadereye ilişkin hükmün de sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 7. Ceza Dairesince 02.03.2022 tarih ve 28757-3889 sayı ile onanmasına karar verilmiştir.
II. İTİRAZ SEBEPLERİ
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, 14.03.2023 tarih ve 123637 sayı ile; "...Elazığ 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 21.01.2021 tarihli ve 2020/800 E.–2021/137 K sayılı hükmün, katılan ... İdaresi vekilinin yokluğunda verilmiş olması nedeniyle gerekçeli kararın katılan vekili olarak, Ticaret Bakanlığı Hukuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü Fırat Gümrük ve Dış Ticaret Bölge Müdürlüğü bünyesinde faaliyet gösteren kadrolu avukatlarına tebliğ edilmesi yerine, katılan ... İdaresini temsile yetkisi bulunmayan Elazığ Defterdarlığına bağlı Hazine vekili Av. Hatice Yerli Yüksel’e tebliğ edildiği görülmüştür.
Sanık müdafisinin 22.01.2022 tarihli dilekçesi ile başlatılan temyiz yasa yolu sürecinde, katılan taraf ile ilgili tebligat eksikliği giderilmeden sanık müdafisinin temyiz isteği ile yetinilerek Yargıtay Yüksek 7. Ceza Dairesinin 02.03.2022 tarih ve 2021/28757 E. – 2022/3889 K. sayılı ilamı ile hükmün onanmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Katılan ... idaresini temsile yetkili Ticaret Bakanlığı Hukuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü Fırat Gümrük ve Dış Ticaret Bölge Müdürlüğü vekiline gıyabi hükmün 18.08.2022 tarihinde tebliğ edildiği ve katılan vekilinin 31.08.2022 tarihli dilekçesi ile Elazığ 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 21.01.2021 tarihli ve 2020/800 E. – 2021/137 K sayılı hükmünü temyiz ettiği görülmüştür.
Katılan vekilinin 31.08.2022 tarihli temyiz dilekçesinin temyiz yasa yolunda incelenebilmesi için öncelikle Yargıtay Yüksek 7. Ceza Dairesinin 02.03.2022 tarih ve 2021/28757 E. – 2022/3889 K. sayılı kararının itiraz yolu ile kaldırılması gerekmektedir. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığımızca 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Yasası'nın 308. maddesinin 1. fıkrası uyarınca yapılacak bu başvurumuzun, sanık aleyhine yönelik bir itiraz başvurusu olarak değerlendirilmeyeceği kabul edilmiştir. Zira Yargıtay Yüksek Yedinci Ceza Dairesinin onama kararının kaldırılması ile temyiz davasında eksik bırakılmış taraf oluşumu tamamlanacak ve devamında da temyize hakkı olanların bu haklarını kullanmaları temin edilmiş olacaktır. Başka bir anlatımla temyiz incelemesine başlanılabilmesinin önündeki tüm engeller aşıldıktan ve eksik kalan işlemler tamamlandıktan sonra temyiz incelemesinin yapılıp sonucunda bir karar verilmesi gerekirken bu ön koşullar tamamlanmadan temyiz davasının sonuçlandırılması yerinde değildir.
Elazığ 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 21.01.2021 tarihli ve 2020/800 E. – 2021/137 K sayılı hükmünü temyize hakkı bulunan tarafların hükümden haberdar edilmeden bir ileri aşama olan temyiz incelemesine geçilemeyeceği, burada esasen 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Yasası'nın 308. maddesinin 1. fıkrasında öngörülen aleyhe itirazdaki otuz günlük hak düşüren sürenin işlemeye başlayamayacağının kabul edilmesi ve katılan vekilinin 31.08.2022 tarihli dilekçesi ile Elazığ 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 21.01.2021 tarihli ve 2020/800 E. – 2021/137 K sayılı hükmüne yönelik temyiz incelemesi yapılmak üzere Yargıtay Yüksek 7. Ceza Dairesinin 02.03.2022 tarihli ve 2021/28757 E. – 2022/3889 K. sayılı kararının kaldırılması, katılan vekilinin cezanın ertelenemeyeceğine yönelen temyiz itirazının ve sanık müdafisinin etkin pişmanlık hükümlerinden sanığın yararlandırılması gerektiğine, eksik incelemeyle hüküm kurulduğuna, lehine olan hükümlerin yetersiz gerekçe ile uygulanmadığına yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar verilmesi," görüşüyle itiraz yoluna başvurmuştur.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 308. maddesi uyarınca inceleme yapan Yargıtay 7. Ceza Dairesince 23.05.2023 tarih ve 6995-5043 sayı ile itiraz nedenlerinin yerinde görülmediğinden bahisle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
III. UYUŞMAZLIK KONUSU VE ÖN SORUN
Özel Daire ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; Yerel Mahkemenin 21.01.2021 tarihli gerekçeli kararının katılan vekiline usulüne uygun tebliğ edilip edilmediğinin belirlenmesine ilişkin ise de Yargıtay İç Yönetmeliği'nin 27. maddesi uyarınca öncelikle; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının, sanığın lehine mi aleyhine mi olduğunun, aleyhe olduğu sonucuna ulaşılması hâlinde süresi içinde itirazda bulunulup bulunulmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir.
IV. OLAY VE OLGULAR
İncelenen dosya kapsamından;
Sanık hakkında kaçak eşyayı bu özelliğini bilerek ticari amaçla bulundurma suçundan açılan kamu davasında yapılan yargılama sonucunda Elazığ 1. Asliye Ceza Mahkemesince 24.12.2014 tarih ve 790-822 sayı ile sanığın 6545 sayılı Kanun ile değişik 5607 sayılı Kanun’un 3/18. maddesi delaletiyle aynı Kanun’un 3/5, 3/10. maddeleri ile TCK’nın 52/2, 53, 58 ve 54. maddeleri uygulanmak suretiyle 3 yıl hapis ve 140 TL adli para cezasıyla cezalandırılmasına, hak yoksunluğuna, cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesi ve kaçak eşyanın 5607 sayılı Kanun’un 13. maddesi yollamasıyla TCK’nın 54. maddesi uyarınca müsaderesine ilişkin verilen hükmün sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 7. Ceza Dairesince 12.05.2020 tarih ve 5220-3990 sayı ile verilen hükmün sair yönlerini incelemeksizin 7242 sayılı Kanun ile 5607 sayılı Kanun’da yapılan lehe değişiklikler uyarınca bozulmasına karar verildiği, bozma kararı sonrasında yapılan yargılama neticesinde Elazığ 1. Asliye Ceza Mahkemesince 21.01.2021 tarih ve 800-137 sayı ile sanığın 5607 sayılı Kanun’un 3/18. maddesi delaletiyle aynı Kanun’un 3/5, 3/10, 3/22. maddeleri ile TCK’nın 62, 51/1 52/2, 53, 58 ve 54. maddeleri uygulanmak suretiyle 10 ay hapis ve 20 TL adli para cezasıyla cezalandırılmasına, ertelemeye, hak yoksunluğuna, cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve kaçak eşyanın 5607 sayılı Kanun’un 13. maddesi yollamasıyla TCK’nın 54. maddesi uyarınca müsaderesine ilişkin verilen hükmün de sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 7. Ceza Dairesince 02.03.2022 tarih ve 28757-3889 sayı ile hükmün onandığı ve Özel Daire ilamının Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına 22.03.2022 tarihinde teslim edildiği, akabinde dosyanın mahalline gönderildiği, Yerel Mahkemece hükmün kesinleştirilmesinden sonra kesinleştirme şerhinin ve müsadere yazısının bir suretinin katılan ... Müdürlüğüne gönderilmesi üzerine anılan kurum vekili Av. ...’ın 30.05.2022 tarihli "İtiraz" başlıklı dilekçe ile 21.01.2021 tarihli ve 800 - 137 sayılı Yerel Mahkeme kararının katılan kuruma tebliğ edilmediğinden bahisle infazın durdurulmasını talep ettiği, Yerel Mahkemece 21.06.2022 tarihli ve 800-137 sayılı ek karar ile anılan ilamın infazının durdurulmasına, Elazığ 1. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 21.01.2021 tarihli ve 800-137 sayılı gerekçeli kararın talepte bulunan katılan kurum vekiline tebliğine karar verildiği, katılan kurum vekilince 18.08.2022 tarihli dilekçeyle sanık hakkında verilen 10 ay hapis cezasının ertelenmesine ilişkin hükmün usule aykırı olduğundan bahisle bozulmasına karar verilmesinin talep edildiği ve dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının ise 14.03.2023 tarih ve 123637 sayı ile; "Katılan vekilinin 31.08.2022 tarihli temyiz dilekçesinin temyiz yasa yolunda incelenebilmesi için öncelikle Yargıtay Yüksek 7. Ceza Dairesinin 02.03.2022 tarihli ve 28757 – 3889 sayılı kararının itiraz yolu ile kaldırılmasına, katılan vekilinin cezanın ertelenemeyeceğine yönelen temyiz itirazının ve sanık müdafisinin etkin pişmanlık hükümlerinden sanığın yararlandırılması gerektiğine, eksik incelemeyle hüküm kurulduğuna, lehine olan hükümlerin yetersiz gerekçe ile uygulanmadığına yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar verilmesi," düşüncesiyle itiraz yoluna başvurduğu anlaşılmaktadır.
V. GEREKÇE
A. Ön Sorun İle İlgili Mevzuat
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının lehe mi yoksa aleyhe mi olduğuna ilişkin uyuşmazlık konusunun değerlendirilmesinde;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının itiraz yetkisi, CMK'nın olağanüstü kanun yollarının yer aldığı "Altıncı Kitap", "Üçüncü Kısım", "Birinci Bölüm" 308. maddede;
"(1) Yargıtay ceza dairelerinden birinin kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, re'sen veya istem üzerine, ilâmın kendisine verildiği tarihten itibaren otuz gün içinde Ceza Genel Kuruluna itiraz edebilir. Sanığın lehine itirazda süre aranmaz.
(2) İtiraz üzerine dosya, kararına itiraz edilen daireye gönderilir.
(3) Daire, mümkün olan en kısa sürede itirazı inceler ve yerinde görürse kararını düzeltir; görmezse dosyayı Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderir." şeklinde düzenlenmiştir.
Bu düzenleme ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının ilamın kendisine verildiği tarihten itibaren 30 gün içinde ceza daireleri kararlarına karşı itiraz kanun yoluna başvurabileceği öngörülmüş, ancak sanık lehine itirazlarda süre aranmayacağı kuralı benimsenmiştir. Buna göre, sanık aleyhine sonuç doğuracak şekilde belirlenen aykırılıklarla ilgili olarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tanınan ve olağanüstü bir kanun yolu olan itiraz 30 günlük bir süre ile sınırlandırılmış olup bu süre Özel Daire kararının Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına verildiği tarihten itibaren başlayacaktır. Süre geçtikten sonra sanık aleyhine itiraz yoluna gidilemeyecektir.
B. Ön Soruna İlişkin Hukuki Değerlendirme
Sanığın kaçak eşyayı ticari amaçla bulundurma suçundan mahkûmiyetine ilişkin 21.01.2021 tarihli ve 800-137 sayılı Yerel Mahkeme hükmünün sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine inceleme yapan Özel Dairece onanmasına karar verildiği, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının ise "Katılan vekilinin 31.08.2022 tarihli temyiz dilekçesinin temyiz yasa yolunda incelenebilmesi için öncelikle Yargıtay Yüksek 7. Ceza Dairesinin 02.03.2022 tarihli ve 28757–3889 sayılı kararının itiraz yolu ile kaldırılmasına, katılan vekilinin cezanın ertelenemeyeceğine yönelen temyiz itirazının ve sanık müdafisinin etkin pişmanlık hükümlerinden sanığın yararlandırılması gerektiğine, eksik incelemeyle hüküm kurulduğuna, lehine olan hükümlerin yetersiz gerekçe ile uygulanmadığına yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar verilmesi," gerektiği görüşüyle itiraz yoluna başvurduğu dosya kapsamında;
Sanık aleyhine olduğunda şüphe bulunmayan itiraz nedeninin CMK'nın 308. maddesi uyarınca 30 günlük süreye tâbi olduğu, dosya içeriğine göre 22.03.2022 tarihinde başlayan itiraz süresi 22.04.2022 tarihinde sona erdiği hâlde, itiraz yoluna Özel Daire ilamının Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiinden yaklaşık bir yıl sonra 14.03.2023 tarihinde başvurulduğu anlaşıldığından, 30 günlük kanuni süreden sonra yapılan sanık aleyhindeki itiraz nedeninin Ceza Genel Kurulunca görüşülmesi mümkün değildir.
Bu itibarla, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının reddine karar verilmelidir.
Ulaşılan sonuç karşısında, Yerel Mahkemenin 21.01.2021 tarihli gerekçeli kararının katılan vekiline usulüne uygun tebliğ edilip edilmediğine ilişkin uyuşmazlık konusu bu aşamada değerlendirilmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının REDDİNE,
2- Dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 14.02.2024 tarihinde yapılan müzakerede oy birliğiyle karar verildi.