"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki "elatmanın önlenmesi ve yıkım" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Karşıyaka Asliye 4.Hukuk Mahkemesi'nce davanın kısmen kabulüne dair verilen 6.4.1999 gün ve 1998/981 E. 1999/198 K. sayılı kararın incelenmesi taraf vekillerince istenilmesi üzerine, Yargıtay 1.Hukuk Dairesi'nin 14.2.2000 gün ve 1365-1397 sayılı ilamiyle; (...Toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre, davalının temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine,
Davacının temyizine gelince; Dava çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, yıkım isteğine ilişkindir.
Davalı, taşınmazın sahipsiz arazi olduğunu düşünerek binasını 1981 yılında iyiniyetli olarak yaptığını, bina bedelinin arsa bedelinden fazla olduğunu bu nedenle taşınmazın adına tescil edilmesi gerektiğini savunmuştur.
Gerçekten, davalının kendi levazımı ile başka kişiye ait taşınmaza yapılan kişi konumunda bulunduğu ve yapılanmada iyiniyetli olmadığı anlaşılmaktadır. Bunun yanısıra yapı sahibi davalının, önceden kadastrol bir hakkının bulunmadığı da kendi kabulündedir.
Öyle ise, uyuşmazlığın çözümünde imar yasasının 18.maddesinin gözetilemeyeceği; M.Y.nın 648 ve devamı maddelerine göre bir değerlendirme yapılıp, sonucuna göre bir hüküm kurulmasının gerektiği kuşkusuzdur.
Somut olayda, davacı kayıt malikinin yıkım isteği de bulunmasına karşın, temyiz aşamasında (temyiz dilekçesinde) asgari levazım bedeli karşılığı temellüke talip olduğunu bildirmiştir.
Hal böyle olunca, saptanan asgari levazım bedeli karşılığında muhtesatın davacıya bırakılması gerekirken, yazılı biçimde hüküm kurulması doğru değildir....) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN : Davacı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 20.12.2000 gününde oybirliği ile karar verildi.