"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki "tapu iptali ve tescil " davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Kulu Asliye Hukuk Mahkemesi'nce davanın kabulüne dair verilen 6.7.1999 gün ve 1997/422 E. 1999/345 K. sayılı kararın incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 8.Hukuk Dairesi'nin 20.4.2000 gün ve 2000/2287-3365 sayılı ilamiyle;
(...Davacılar 177 ada,126 parselin Hazine üzerindeki tapu kaydının iptali ile adlarına tapuya tesciline karar verilmesini istemişlerdir. Hazine vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi üzerine hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Kadastro tutanağına göre; uyuşmazlık konusu parsel aynı ada 29 parsele uygulanan 28.09.1966 gün ve 95 nolu tapu kaydının miktar fazlası olması nedeniyle 02.02.1995 tarihinde Hazine adına tespit edilmiştir. Davacılar miras taksimi ve kazanmayı sağlayan zilyetlik nedeniyle uyuşmazlık konusu parselin tapu kaydının iptali ile adlarına tapuya tesciline karar verilmesini istemişlerdir. Mahkemece, davanın kanıtlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Kadastro tutanağında belirtilen 177 ada, 29 parsel yukarıda tarihi ve sayısı yazılı tapu kaydına dayanılarak 1/3'ü MGB adına, diğer paylarda veraseten iştirak şeklinde EG ve arkadaşları adına tespit ve tescil edilmiştir. Dayanak tapu kaydının yüzölçümü 8 hektardır. Tapu kaydına dayanılarak 8 hektarlık alan 29 parsel olarak davacılar adına tespit ve tescil edildiğine dava konusu taşınmazda kayıt miktar fazlası olarak Hazine adına tespit edildiğine göre 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesi hükmü uyarınca davacıların kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla edinebilecekleri miktar sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönümü geçemez. Davacılar, taşınmazın murislerinden kaldığını ileri sürmüş olduklarına göre, muris B 'un terekesinin taksim edildiği ileri sürülmediğine göre, davacılar Kadastro Kanununun 14. maddesi hükmü karşısında tek kişi sayılırlar. Daha açık bir deyimle; iştirak halinde mülkiyet durumunun söz konusu olduğu durumlarda zilyetliğin vergi kaydı gibi bir belge ile ispatı yoluna gidilmeyen hallerde mirasçıların aynı çalışma alanında kazanabilecekleri miktar kuru toprakta 100 dönümü aşamaz. Tapu kaydına göre uyuşmazlık konusu 126 parselin yüzölçümü 143 dönümdür. Kadastro Kanununun 21. maddesi hükmü göz önünde tutularak davacılara seçimlik hakkı kullandırılmak suretiyle belgesizden kazanabilecekleri 100 dönümlük miktarın belirlenmesi ,teknik bilirkişi tarafından krokisine işaret edilmesi, 100 dönüm hakkındaki davanın kabulüne, geriye kalan miktar hakkındaki davanın reddine karar verilmesi gerekirken yukarıda açıklanan ilkeler göz önünde tutulmaksızın parselin tümüne ait tapu kaydının iptali ile davacılar adına tapuya tesciline karar verilmiş olması Yasaya aykırıdır... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN :Davalı Hazine vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, mahkeme kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, usul ve yasaya uygun bulunan direnme kararının onanması gerekir.
SONUÇ : Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile, direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle ONANMASINA, Harçlar Kanunun değişik 13.maddesinin "j" bendi gereğince harç alınmamasına, 4.4.2001 gününde oybirliği ile karar verildi.