Logo

Hukuk Genel Kurulu2005/1-7 E. 2005/47 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Hile nedeniyle tapu iptali ve tescil davasının reddine ilişkin kararın temyiz edilmesi üzerine, direnme kararının verilip verilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Özel Daire bozma kararında belirtilen hukuksal gerekçelerin (hile iddiasının, taraf delilleri ve davalının kabul beyanının birlikte değerlendirilmesi gerektiği) Hukuk Genel Kurulu tarafından da benimsenmesi ve yerel mahkemenin bu hususlara rağmen önceki kararında direnmesi usul ve yasaya aykırı görülerek direnme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

Mahkemesi

:

Balıkesir Asliye 1.Hukuk Mahkemesi

Günü

:

27.4.2004

Sayısı

:

2003/986-2004/273

Taraflar arasındaki “tapu iptali ve tescil” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Balıkesir Asliye 1.Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 6.11.2001 gün ve 2001/456-769 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 1.Hukuk Dairesinin 22.10.2003 gün ve 10659-11203 sayılı ilamı ile,

(...Dava, hile hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.

Bilindiği üzere;Hile, genel olarak bir kimseyi irade beyanında bulunmaya,özellikle sözleşme yapmaya sevketmek için onda kasten hatalı bir kanı uyandırmak veya esasen var olan hatalı bir kanıyı koruma yahut devamını sağlamak şeklinde tanımlanır.Hata da yanılma,hilede yanıltma söz konusudur. B.K.nun 28/1.maddesinde açıklandığı üzere taraflardan biri diğer tarafın kasıtlı aldatmasıyla sözleşme yapmaya yöneltilmişse hata esaslı olmasa bile aldatılan taraf için sözleşme bağlayıcı sayılamaz.Değinilen koşulların varlığı halinde aldatılan taraf hakkını kullanmak suretiyle hukuki ilişkiyi geçmişe etkili (makable şamil) olarak ortadan kaldırabilir ve verdiği şeyi geri isteyebilir.

Öte yandan, hile her türlü delille isbat edilebileceği gibi iptal hakkının kullanılması hiçbir şekle bağlı değildir.Hilenin öğrenildiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde karşı tarafa yöneltilecek bir irade açıklaması,defi yahut dava yoluyla da kullanılabilir.

Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan ilke ve olgulara göre, taraf delillerinin değerlendirilmesi ve hasıl olacak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile davanın reddedilmesi doğru değildir.Öte yandan davayı kabul eden davalı Nezahat’in kabul beyanının dikkate alınmaması da isabetsizdir...)

gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

TEMYİZ EDEN: Davacı vekili

HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre,Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken,önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

SONUÇ:Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile,direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429. Maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 9.2.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.