Logo

Hukuk Genel Kurulu2005/4-720 E. 2005/720 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalının, aleyhine verilen kısmi kabul kararına karşı temyiz hakkının bulunup bulunmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: 5219 sayılı Kanun ile değişik 1086 sayılı HUMK'nun 427. maddesindeki temyiz sınırının altında kalan kısmi kabul kararının davalı yönünden kesin olduğu ve bu nedenle temyiz yoluna başvurulamayacağı gözetilerek davalının temyiz isteminin reddine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

Mahkemesi : Körfez Asliye Hukuk Mahkemesi

Günü : 22.06.2005

Sayısı : 2005/205 E- 401 K.

Taraflar arasındaki “manevi tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Körfez Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 24.12.2003 gün ve 2000/249 E. 2003/1030 K. sayılı kararın incelenmesi davalı tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 4.Hukuk Dairesinin 28.03.2005 gün ve 2004/16063-3118 sayılı ilamı ile;

(...Dava, haksız şikayetten doğan manevi tazminat istemine ilişkindir.Mahkemece dava kısmen kabul edilmiş, davalının temyiz itirazları süresinde yapılmadığından dairemizce reddedilmiştir. Ne var ki, davalıya dava dilekçesinin Tebligat Yasasının 35.maddesi uyarınca yapıldığı anlaşılmaktadır. Ancak dava sırasında davalıya daha önce hiç tebligat yapılmadığı için, davalının adres değişikliğini bildirme yükümlülüğü yoktur. Bu nedenle 35.maddeye göre tebligat yapılamaz. Şu durumda davalıya dava dilekçesi tebliğinin usulsüz olduğu anlaşıldığından, usulüne uygun dava dilekçesi tebliği ile davada taraf teşkilinin sağlanması ve davalının savunma hakkının kullandırılmak üzere kararın bozulması gerekirken,süre yönünden temyiz itirazlarının reddedildiği anlaşıldığından karar düzeltme isteminin kabulü ile hükmün belirtilen nedenle bozulması gerekmiştir...)

Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

TEMYİZ EDEN :Davalı

HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

A-ÖN SORUN: Hukuk Genel Kurulundaki görüşme sırasında, esasa girilmeden önce, davanın kabul edilen bölümü itibariyle davalı vekilinin direnme kararını temyiz etmesinin mümkün bulunup bulunmadığı, ön sorun olarak incelenmiştir.

Dava, haksız şikayet nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkin olup, istenilen manevi tazminat miktarı 1.000.000.000 TL. olarak gösterilmiş; mahkemece davanın kısmen kabulüne, 500.000.000 TL.nın davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

Böylece, Yerel Mahkemece hüküm altına alınan tazminat tutarı 500.000.000 TL.dır.

Hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.

21.7.2004 gün ve 25529 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak, öngördüğü istisnalar dışındaki hükümleri yayım tarihinde yürürlüğe giren, 14.7.2004 tarih ve 5219 sayılı “Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”; yürürlük tarihinden sonra Yerel Mahkemelerce verilen hükümler yönünden 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 427. maddesindeki temyiz (kesinlik) sınırını bir milyar TL.; yine yürürlük tarihinden sonra Yargıtay Daireleri ve Hukuk Genel Kurulunca temyiz incelemesi sonucunda verilen kararlara karşı karar düzeltme yoluna gidilebilmesi için 440/III-1. maddesinde aranan parasal sınırı da altı milyar TL. olarak değiştirmiştir.

Eldeki davada direnme kararının verildiği 22.06.2005 tarihinde, 5219 Sayılı Kanun’un temyiz sınırını bir milyar TL. olarak değiştiren hükmü yürürlükte bulunduğuna ve davalı tarafından temyize getirilen Yerel Mahkeme kararında davanın kabul edilen bölümü (500.000.000 TL.) bu sınırın altında olduğuna göre, direnme kararı davalı yönünden kesin olup, temyizi mümkün değildir.

B-ÖN SORUN DEĞERLENDİRİLMESİ

Hal böyle olunca yukarıda açıklanan gerekçeye göre davalının temyiz dilekçesinin reddi gerekir.

S O N U Ç : Yukarıda açıklanan nedenle davalının temyiz dilekçesinin REDDİNE, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 14.12.2005 gününde oyçokluğu ile karar verildi.