Logo

Hukuk Genel Kurulu2007/5-712 E. 2007/735 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedelinin artırılması davasında, mirasçı davacıya murisinden intikal eden pay için de hüküm kurulup kurulamayacağı.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı mirasçının, murisinden intikal eden pay için dava açtığı, bu paya ilişkin talebinden feragat etmediği ve yerel mahkemenin de sadece bu pay için hüküm kurduğu gözetilerek direnme kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ladik Asliye Hukuk Mahkemesi

TARİHİ : 24/09/2003

NUMARASI : 2003/89-2003/153

Taraflar arasındaki “Kamulaştırma bedelinin artırılması” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ladik Asliye Hukuk Mahkemesi’nce davanın kısmen kabulüne dair verilen 10.04.2003 gün ve 2001/389 E. 2003/52 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 5. Hukuk Dairesi’nin 05.06.2003 gün ve 2003/6330 E, 2003/7836 K. sayılı ilamı ile; (...Mahkemece bilirkişi incelemeleri yaptırılmıştır. Alınan raporlar yasa hükümlerine uygundur. Taşınmaz malın arsa niteliğinde kabulü doğrudur.

Kamulaştırılan taşınmaz mal ile emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip, kıyaslaması yapılarak taşınmaz malın değerinin tespit edilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;

Tapu maliklerinden N.nin payına isabet eden 32 hisseden 3 hisse maliki mirasçı A.G.tarafından dava takip edilmediği halde gerekçesi gösterilmeden onun payını da kapsar şekilde fazlaya hükmedilmesi,

Doğru görülmemiştir…) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

.

HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Dava, kamulaştırma bedelinin artırılması istemine ilişkindir.

Davacılar A.K.(M.oğlu), A. K. (N.oğlu), S. K. A. G. ve A.G.vekili; mülkiyeti müvekkillerine ait bulunan ..Ada .. ve ..parsel sayılı taşınmazların davalı idarece kısmen kamulaştırılmış olmaları nedeniyle Kıymet Takdir Komisyonunca belirlenen bedelin düşük olduğunu ileri sürerek, toplam 2.850.000.000 TL. kamulaştırma bedel farkının yasal faizi ile birlikte davalı idareden alınıp hisseleri oranında davacılara ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş; 10.04.2003 tarihli duruşmada ise, müvekkili A.G.’ın tapuda ayrıca kendi adına kayıtlı bulunan 192/1920 paya ilişkin olarak başka bir avukat tarafından dava açılmış olması nedeniyle söz konusu payın kamulaştırma bedelinin hesabında nazara alınmaması gerektiğini beyan ve imza etmiştir.

Davalı vekili; Kıymet Takdir Komisyonunca tespit edilen bedelin, taşınmazların nitelikleri nazara alındığında yerinde olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini cevaben bildirmiştir.

Mahkemenin; dava konusu taşınmazlara düşük değer biçen bilirkişi kurulu raporunu benimsemek suretiyle ve “davacılardan A.. G.’ın kayden malik olduğu 192/1920 payına isabet eden kamulaştırma bedel farkının hesaplamada ve hükümde nazara alınmadığı” gerekçesiyle, diğer davacılar ile birlikte davacı A.G.ın muristen intikal eden paylarını kapsar şekilde “davanın kısmen kabulüne, 1.365.261.150 TL kamulaştırma bedel farkının yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline” dair verdiği karar; Özel Daire’ce “Tapu maliklerinden N..nin payına isabet eden 32 hisseden 3 hisse maliki mirasçı A..G. tarafından dava takip edilmediği halde gerekçesi gösterilmeden onun payını da kapsar şekilde fazlaya hükmedilmesinin doğru görülmediği” gerekçesiyle bozulmuş; Yerel Mahkeme “davacı A. G.’ın taşınmazlarda muris N. K.’den intikal eden payının yanı sıra 192/1920 paya kayden malik olduğu, davacı vekilinin duruşmada 192/1920 pay yönünden davayı takip etmediklerini beyan etmiş olup muristen intikal eden pay yönünden davadan vazgeçmeye ilişkin beyanının bulunmadığı, bu itibarla talebe uygun olarak sadece muris N.K.’den adı geçen davacıya intikal eden payı kapsar şekilde kamulaştırma bedel farkına hükmedildiği” gerekçesiyle önceki kararında direnmiştir.

Gerçekten; dava konusu ..ve ..parsel sayılı taşınmazlarda 192/1920 oranında kayden müşterek paydaş olan davacı A.G.’ın, aynı zamanda tapuda 160/1920 pay maliki olan diğer müşterek paydaş N.K.’nün mirasçısı olduğu ve 3/32 oranında miras payının bulunduğu; davacı vekili duruşmada, tapuda davacı adına kayıtlı bulunan 192/1920 payı takipsiz bıraktıklarını beyan ve imza etmesine karşın; bozma ilamında işaret edilenin aksine, ne dava dilekçesinde ne de aşamalarda davacıya muris N.den intikal eden pay yönünden vazgeçmeye ilişkin beyanının bulunmadığı duraksamaya yer vermeyecek biçimde anlaşılmış; Yerel Mahkemece de talebe uygun olarak, davacı A.G.’ın muris N.K.’den intikal eden payını kapsar şekilde kamulaştırma bedeline hükmedilmiştir.

O halde; davacı A.G.’ın, tapuda murisi adına kayıtlı bulunan 160/1920 paydan kendisine isabet eden 3/32 pay karşılığı kamulaştırma bedel farkını talep ettiği ve bu paya ilişkin olarak da davanın takipsiz bırakılmadığı anlaşıldığından; Yerel Mahkemece davacı A. G.’ın muris N. K.’den intikal eden payını kapsar şekilde kamulaştırma bedel farkına hükmedilmiş olması ve bu yönde verilen direnme kararı usul ve yasaya uygundur. Direnme kararı bu nedenle onanmalıdır.

SONUÇ: Davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile, direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı (60.60.YTL) harcın temyiz edenden alınmasına 17.10.2007 gününde oybirliği ile karar verildi.