Logo

Hukuk Genel Kurulu2007/6-779 E. 2007/802 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kiracı tarafından yapılan icra takibine itirazın iptali davasında, kira sözleşmesinin kiracı tarafından feshedildiğinin kabul edilip edilemeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Kira sözleşmesinin kiracı tarafından tek taraflı feshedildiğinin ve kiralananın tahliye edildiğinin, iki anahtarından birinin iadesi ve kiralanandaki bazı eşyaların çıkarılmasıyla kanıtlanamayacağı, bu nedenle kira sözleşmesinin devam ettiği ve kira borcunun sona ermediği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Keşan 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

TARİHİ : 01/06/2007

NUMARASI : 2007/119-2007/241

Taraflar arasındaki “itirazın iptali“ davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Keşan 1. Asliye Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 23.12.2005 gün ve 2005/11 E, 418 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 6.Hukuk Dairesinin 31.10.2006 gün ve 2006/7348 E. 10647 K. sayılı ilamı ile, (...Uyuşmazlık kira alacağı için yapılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece istemin reddine karar verilmesi üzerine hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Davacı vekili, dava dilekçesinde 2004 yılı Mayıs - Aralık ayları kira bedellerinin ödenmemesi nedeniyle yaptıkları icra takibine davalının itiraz ettiğini belirterek itirazın iptalini istemiş, davalılar akdi feshedip kiralananın anahtarını davacılara teslim ettiklerini ve kira borçları bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini talep etmişlerdir.

Takibe dayanak yapılan ve hükme esas alınan 01.05.2003 tarih ve üç yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında herhangi bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Bu kira sözleşmesine dayanarak davacı 2004/Mayıs-Aralık ayları arası kira bedelinin tahsilini istemiştir. Davalı ise 2003 yılı Kasım ayında işlerinin iyi gitmemesi nedeniyle akdi tek yanlı feshedip kiralananın iki anahtarından birini davacılara verdiğini ve kira borcu bulunmadığını savunmuştur. Kiralananın iki anahtarından birisinin davacıya verilmesi tahliye anlamına gelmediği gibi, kiralayanın kiralanandaki kendine ait olan bir takım menkul malları satışa çıkarması da sözleşmenin sona erdirildiği yönünde yorumlanamaz. Kaldı ki mecurun diğer anahtarı da halen davalıda bulunmaktadır. Davalı tarafından yöntemine uygun olarak anahtar teslimi gerçekleştirilmediğinden, davalının takip tarihi olan 17.12.2004 tarihine kadar kira parasından sorumlu olduğunun ve akdi ilişkinin devam ettiğinin kabulü gerekir. Aksi yönde hüküm kurulması hatalı olup hüküm bu nedenle bozulmalıdır...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle somut olayın özelliğine göre; kiracının kendisine teslim edilen iki anahtardan birini halen uhdesinde bulundurması ve ayrıca kiralananda bulunan alet ve makinelerini boşaltarak mecuru kiralayana teslim ettiğini usulünce kanıtlayamaması karşısında Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken,önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

SONUÇ: Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile,direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429. Maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 31.10.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.