"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 19/06/2007
NUMARASI : 2007/151-2007/202
Taraflar arasındaki “itirazın iptali” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce davanın reddine dair verilen 19.7.2006 gün ve 454-323 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 6.Hukuk Dairesinin 25.12.2006 gün ve 10996-13432 sayılı ilamıyla; (...Dava kira alacağının tahsili için icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz olunmuştur.
Davacı vekili, dava dilekçesinde, davalı şirketin müvekkil dernek ile yapılan 1.5.2000 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile aylık net 2.000 Dolar karşılığında kiracı bulunduğunu, davalının ilk yıl kirasını yıllık olarak peşin ödediği halde 1.5.2001 tarihinden itibaren kira bedellerini ödemediğinden muhtelif tarihlerde ihtar keşide ettiklerin i, ihtarların sonuçsuz kalması üzerine hakkında icra takibi yaptıklarını, icra takibine kötü niyetli olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali, takibin devamı ve % 40 tazminat istemiştir. Davalı vekili ise dava konusu yeri 1.5.2000 başlangıç tarihli sözleşme ile 10 yıl süreli olarak kiraladığını, kiracılık ilişkisi devam ederken Ankara Valiliği Milli Emlak Dairesi Başkanlığının ihaleye davet yazısı ile davacının kiralama yetkisinin bulunmadığını öğrendiğini, taşınmazda faaliyetine devam etmek için ihaleye iştirak ederek dava konusu taşınmazı 5 yıllığına kiraladığını, ihaleyi mütakiben durumu davacıya ihtarla bildirdiğini, ihtarname ile haklı sebeple aktin fesih edildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davaya dayanak yapılan 1.5.2000 başlangıç tarihli ve 10 yıl süreli sözleşme davacı dernek ile davalı şirket arasında düzenlenmiştir. Kira sözleşmesi yapan kiralayanın mutlaka malik olması gerekmez. Hazine tarafından Ankara 20. Asliye Hukuk Mahkemesinde 2000/718-648 sayılı dosya ile açılan davada kiralayan olan derneğin kiracıdan tahsil ettiği kira bedelinin tahsiline ilişkindir. Bu dava dosyasında Hazine, davacı dernekle davalı T.Parekende Mağazacılık A.Ş arasında yapılan sözleşmenin feshini istemediği gibi aktin fesih edildiğine dair bir kararda yoktur. Taşınmazın bilahare Milli Emlak Müdürlüğünce ihaleye çıkarılarak davalı tarafından ihale sonucu yeniden 16.3.2001 başlangıç tarihli beş yıl süreli sözleşme yapılması önceki sözleşmenin iptal edildiği anlamına gelmez. Bu nedenle taraflar arasında düzenlenen 1.5.2000 başlangıç tarihli ve 10 yıl süreli sözleşme iptal edilmeyip hala geçerliliğini muhafaza etmekte olduğundan sözleşme hükümleri tarafları bağlar. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 31.3.2004 gün ve 2004/6-197-2004/186 sayılı ilamında da benimsenen Dairemiz uygulamalarına göre cami yaptırma derneklerinin kiralama yetkileri bulunduğundan işin esasının incelenerek sonucuna göre bir karar vermek gerekirken yazılı şekilde davanın red edilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Ankara 20.Asliye Hukuk Mahkemesinin Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşen 09.10.2001 gün ve 2000/718-2001/648 sayılı kararında; kamu tüzel kişisi vasfı bulunmayan –davacı- derneğin kamu malı niteliğindeki cami müştemilatı bölümünü kiralama hak ve yetkisinin bulunmadığı belirlenmiştir.
Kaldı ki, taraflar arasında geçerli olduğu iddia olunan kira sözleşmesinin eki niteliğindeki özel şartların 2. maddesinde; “kira sözleşmesinin 2. yılından itibaren 3 ay önceden haber vermek kaydıyla kira dönemi sonunu beklemeden sözleşmenin feshedilebileceği” hükme bağlanmış olup, davalı şirket tarafından davacı Derneğe yapılan 27.3.2001 günlü noter ihbarında; 16.03.2001 tarihi itibariyle kira akdinin sona erdirildiğinin bildirilmiş olması karşısında, yerel mahkemenin, itirazın iptali isteminin reddi yönündeki direnme kararı isabetlidir.
Ne var ki, yerel mahkemece davalı yararına hüküm altına alınan kötü niyet tazminatına ilişkin bir inceleme yapılmamıştır. Belirtilen yönde inceleme ve değerlendirme yapılabilmesi için dosyanın Özel Dairesine gönderilmesi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle direnme uygun bulunduğundan dosyanın hüküm altına alınan kötüniyet tazminatına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için 6.HUKUK DAİRESİNE, gönderilmesine 31.10.2007 gününde oybirliği ile karar verildi.