"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara 2. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 27/03/2008
NUMARASI : 2008/99-2008/206
Taraflar arasındaki ihalenin feshi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 2.İcra Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 19.4.2007 gün ve 2006/694-2007/259 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12.Hukuk Dairesinin 10.10.2007 gün ve 2007/17061-18366 sayılı ilamı ile, (.. .İİK.nun 85. maddesinde belirtildiği gibi alacaklının ana para, faiz, masraflar da dahilolmak üzere bütün alacaklara yetecek miktarı haczolunur. Memurluk kıymet taktirine göre borca yeter miktarda borçlunun dokuz gayrimenkulü haczedilmiştir. Satışta ilk dört sıradaki gayrimenkuller 85. maddeye uygun olarak alacağı karşılamasına göre bundan sonraki beş gayrimenkulün bu gerekçe ile satışının yapılmaması gerekirken icra müdürlüğünce ihaleye devam olunarak borçlunun tüm taşınmazların satılması doğru olmadığından mahkemece bu husus kamu düzenine ilişkin olduğundan ve süresiz de şikayet konusu yapılabileceğinden şikayetin kabulü ile borcu karşılayanlar dışındaki taşınmazlara ilişkin ihalenin feshine karar vermek gerekirken şikayetin reddi isabetsizdir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN: Davacı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, hacizli taşınmazların satımına ilişkin ihalenin iptali istemine ilişkindir.
Davanın reddine dair Yerel Mahkeme kararı, Özel Dairece yukarıdaki gerekçeyle bozulmuştur. Hukuk Genel Kurulundaki görüşme sırasında, işin esasının incelenmesinden önce, direnme kararının gerçekte yeni hüküm niteliğinde olup olmadığı; dolayısıyla, temyiz incelemesinin Hukuk Genel Kurulu'nca mı, yoksa Özel Dairece mi yapılması gerektiği hususu, bir ön sorun olarak değerlendirilmiştir.
Ön sorunun konusunu oluşturan olgu şudur: Bozmadan sonraki 28.2.2008 günlü ilk oturumda davacı vekili bozmaya uyulmasını, davalı vekili ise direnme kararı verilmesini istemiştir. Yerel Mahkeme bu oturumda taraf vekillerinin bozmaya karşı beyanlarını aldıktan sonra, aynen "Diğer borçlularla ilgili dosyaların da getirtilerek incelenmesine, icra müdürlüğünden bu konuda rapor istenmesine, Yargıtay kararına uyulup uyulmaması konusunun gelecek celse karar altına alınmasına ... " şeklinde ara kararı vermiş; bu ara kararı doğrultusunda satış işlemlerini gerçekleştiren Gayrimenkul Satış İcra Müdürünce, diğer borçlularla ilgili takip dosyaları da incelenmek suretiyle düzenlenen 6.3.2008 günlü, taşınmazların satış bedellerine, tapu kaydındaki hacizlerin sıralarına ve tutarlarına, sıra cetveli düzenlenmesi durumunda satış bedelinin ne şekilde paylaştırılacağına ilişkin açıklamalar içeren rapor dosyaya sunulmuş; taraflar vekillerinin rapora itirazı üzerine ek rapor alınmış; Yerel Mahkeme, bozmadan sonra aldığı bu raporlardaki açıklama ve değerlendirmeleri de benimsemek suretiyle, temyize konu kararı vermiştir.
Açıklanan bu duruma göre, 27.3.2008 günlü Yerel Mahkeme kararı, gerçekte Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 429/3. maddesi anlamında bir direnme kararı değil; bozmadan sonra yeniden yapılan araştırma ve değerlendirmenin sonucunda oluşturulmuş, yeni bir hüküm niteliğindedir.
O nedenle, kararın temyizen incelenmesi görevi Yargıtay 11. Hukuk Dairesine aittir.
SONUC: Yukarıda açıklanan nedenle, mahkemece tesis edilen yeni hükmün temyizen incelenmesi için dosyanın 12.Hukuk Dairesi'ne gönderilmesine, 9.7.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.