"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kazan Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 25/09/2007
NUMARASI : 2007/140-2007/331
Taraflar arasındaki “itirazın iptali“ davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Kazan Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 16.5.2006 gün ve 2005/71 E. 2006/212 K. sayılı kararın incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 19.12.2006 gün ve 2006/5396 E. 2006/9169 K. sayılı ilamı ile, (...Davacı vekili davalı Ş. C.adına kayıtlı davalı C. C.idaresinde bulunan ..LES 87 plakalı araç ve müvekkilleri B.A. A.'a ait davacı A.A.A. idaresinde bulunan .HNL 68 plakalı aracın karıştığı kaza nedeniyle müvekkilleri aleyhine kazaya karışan .HM 420 plakalı diğer araç maliki tarafından açılan davada davalıların %50, müvekkilinin ise %30 oranında kusurlu olduğunu müteselsil sorumluluk gereği müvekkillerinin 9.274.85 YTL'sı tazminat ödediğini davalıların kusur oranına isabet eden 5.796.78.YTL'den sorumlu olduklarını Kazan İcra Müdürlüğünün 2004/55 sayılı dosyası ile faizi ile birlikte 6.262.94.YTL'sının tahsili için takip yaptıklarını takibin davalıların itirazı üzerine durduğunu belirterek itirazın iptaline talebin devamına davalıların %40 dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatın mahkum edilmelerine karar verilmesini talep etmiştir.Davalılar vekili, talebin zamanaşımına uğradığını taraf olmadıkları dosyada alınan kusur oranının müvekkilerini bağlamıyacağını, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre davanın kısmen kabulü ile icra dosyasına yapılan itirazın iptaline takibin 5.796.78 YTL'sı asıl alacak 416.89.YTL'sı işlemiş faiz yönünden devamına icra inkar tazminatın koşulları oluşmadığından reddine karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, 2918 sayılı yasanın 109/son maddesinde motorlu araç kazalarında tazminat yükümlülerinin birbirlerine karşı rücü haklarının kendi yükümlülüklerini tam olarak yerine getirdikleri ve rücü edilecek kimseyi öğrendikleri günden itibaren iki yılda zamanaşımına uğrayacağının düzenlenmiş olmasına göre davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Ankara 32. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2001/412 Esas 2003/375 Karar sayılı davasının yargılamasında bilirkişiden alınan kusur raporu bu davada hükme esas alınmıştır. Anılan davada bu davanın davalıları taraf değildirler ve haklarında hüküm kurulmamıştır. Bu halde sözü edilen mahkeme hükmü bu davalılar yönünden kesin hüküm olarak kabul edilemez. Ancak takdiri nitelikte güçlü delil olarak kabul edilebilir. Bu durumda davalılara istekleri doğrultusunda delillerini ibraz için süre verilmeli, delilleri gerektirdiği takdirde kusura ilişkin bilirkişi incelemesi yaptırılmalı ve sonucuna göre hüküm kurulmalıdır...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN: Davalılar vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre,Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken,önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ: Davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile,direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429. Maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 16.07.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.