"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir 6. Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 12/02/2008
NUMARASI : 2007/1167-2008/124
Taraflar arasındaki “eski hale getirme ve tahliye“ davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İzmir 6.Sulh Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 23.2.2006 gün ve 2004/1795 E 2006/2004 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 18.Hukuk Dairesinin 18.12.2006 gün ve 2006/8658 E, 2006/10666 K. sayılı ilamı ile, (...Davacı yönetici dava dilekçesinde; dava konusu anataşınmazda davalılardan A.G.'in maliki bulunduğu konut nitelikli taşınmazın diğer davalılara işyeri olarak kiralanıp dış cephesine levha asıldığını, yönetim planına göre zemin kattaki dükkanlar hariç tüm bağımsız bölümlerin mesken olarak kullanılmaya tahsis edildiğini ve tapu kütüğünde de mesken olarak gösterildiğini, ayrıca anayapının dış cephelerindeki duvar ve camlara zemin katta bulunan dükkanlar dışında pano, levha veya tabela gibi şeylerin konulamayacağını ileri sürerek yönetim planına ve Kat Mülkiyeti Yasasına aykırı olan bu durumun giderilmesini istemiş, mahkemece Yargıtay Hukuk Genel Kurulu ile ilgili dairelerin yerleşmiş içtihatlarına göre Avukatlık bürosu olarak kullanılan yerlerin işyeri kapsamı dışında kaldığı ve işyeri niteliği taşımadığı gerekçesiyle davanın reddi yolunda hüküm kurulmuştur.
634 Sayılı Kat Mülkiyeti Yasasının 24. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca; anataşınmazın kütükte mesken olarak gösterilen bağımsız bir bölümünde dükkan, işyeri ve çarşı gibi yerler ancak kat malikleri kurulunun oybirliği ile verecekleri kararla açılabilir. Ana taşınmazın yönetim planında bir yasaklama bulunmadığı takdirde Yargıtay uygulamalarına göre tapuda mesken olarak gösterilen bağımsız bölümlerin Avukatlık ve Mimarlık bürosu ile doktor muayenehanesi olarak kullanılması kabul edilmektedir. Dosya içindeki bilgi ve belgelerden özellikle anataşınmazın yönetim planının 2. maddesinin incelemesinden; dava konusu taşınmazda kat irtifakı kurulduğu, 26.4.2004 günlü kat malikleri kurulu kararı ile anataşınmazın yöneticisi olan davacıya, yönetim planına aykırı davrananlar hakkında gerekli yasal girişimlerde bulunmak, ihtar çekmek, icra takibi yapmak ve dava açmak konularında yetki verildiği, tapu kaydına göre dava konusu edilen 1. kat 4 numaralı bağımsız bölümün mesken olarak davalı Adnan Güneş adına kayıtlı bulunduğu, anataşınmazın birinci katında 4 numaralı bağımsız bölümden ayrı olarak 1, 2, 3 nolu bağımsız bölümlerin ve bu anataşınmazın zemin katındaki tüm bağımsız bölümlerin dükkan olarak kayıtlı olduğu, yönetim planının 2. maddesinin 2. cümlesinde "dükkanlar ve 1. kattaki bir adet işyeri hariç diğer tüm bağımsız bölümler sadece mesken olarak kullanılır" hükmünün yer aldığı, birinci kattaki 4 nolu bağımsız bölümden hangisinin işyeri olarak kullanılacağının açıkça belirtilmediği, yukarıda da açıklandığı gibi birinci kattaki tüm bağımsız bölümlerin tapuda mesken olarak kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır.
Bu duruma göre; mahkemece tapuda mesken olarak kayıtlı bulunan bağımsız bölümlerin işyeri olarak kullanılmasını kesin şekilde yasaklayan, 634 Sayılı Yasanın 28. maddesine göre bütün kat maliklerini bağlayan bir sözleşme hükmünde olan yönetim planının 2. maddesinin son cümlesinin amir hükmü uyarınca davanın kabulü yolunda hüküm kurulması gerekirken yazılı gerekçe ile reddi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN: Davacı
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve direnme kararının verildiği tarih itibariyle HUMK.2494 sayılı Yasa ile değişik 438/II. fıkrası hükmü gereğince duruşma isteğinin reddine karar verilip dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre,Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken,önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ: Davacının temyiz itirazlarının kabulü ile,direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429. Maddesi gereğince BOZULMASINA,istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 24.9.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.