"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Karaisalı Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 22/05/2007
NUMARASI : 2007/136-2007/147
Taraflar arasındaki “tescil“ davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Karaisalı Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 22.05.2003 gün ve 2002/236 E, 2003/280 K. sayılı kararın incelenmesi davalılar Hazine, Orman idaresi, DSİ vekilleri tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 20.Hukuk Dairesinin 17.03.2005 gün ve 2005/1901 E, 2965 K. sayılı ilamı ile, (...Davacı, dava dilekçesinde sınırlarını bildirdikleri ....Köyü, Tapır mevkiinde bulunan toplam 2 parça taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararına oluştuğunu iddia ederek Medeni Yasanın 713. maddesi hükmüne göre adına tescilini istemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne krokide (B) ile işaretli 8250 m2 ve (A) ile işaretli 13000 m2 yüzölçümündeki taşınmazların davacı A..A.. adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm Orman Yönetimi, Hazine ve D.S.İ. tarafından temyiz edilmekle Dairece onanmıştır. Bu kez, davalı Orman Yönetimi ve Hazine vekili kararın düzeltilmesini istemektedir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medeni Yasanın 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tesciline ilişkindir.
İncelenen dosya kapsamın göre, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde genel arazi kadastrosu işlemi 1954 yılında yapılmış ve 05.08.1954 tarihinde kesinleşmiş olup, davaya konu taşınmaz orman niteliğinde taşlık, çalılık olması nedeniyle tapulama harici bırakılmış olduğundan, Medeni Yasanın 713. maddesi ve 3402 Sayılı Yasanın 14 ve 17. maddeleri hükümlerine göre tapuya tescil edilebilmesi için, orman kadastro işleminin kesinleştiği tarihten dava tarihine kadar 20 yıldan fazla süre ile yasada belirtilen koşullar altında tasarruf edilmesi gerekir. Dava konusu taşınmazın tespit tarihinde yürürlükte bulunan yasa hükümlerine göre orman - taşlık - çalılık yerlerden olması nedeniyle tespit dışı bırakılarak orman olduğu belirlendiğine göre, taşınmazın orman olmadığı hususu, ancak yörede yapılıp kesinleşecek orman tahdidi dışında kalması halinde kabul edilebilir. Bu durumda, tahdidin kesinleşmesi tarihi zilyetliğin başlangıcına esas teşkil edecektir. Başka bir anlatımla, yörede yapılacak orman kadastrosunun kesinleştiği güne kadar, taşınmaz orman sayılan yerlerden olma özelliğini sürdüreceğinden daha önceki tarihlerdeki zilyetliğe değer verilemeyecektir.
Yargıtay H.G.K.nun 24.10.2001 gün, 2001/8-464/751 Sayılı kararı ile H.G.K. 12.05.2004 gün 2004/8-242-292 sayılı kararlarında açıklandığı üzere, genel arazi kadastrosu sırasında orman vasfında çalılık olarak tespit dışı bırakılan taşınmazın öncesinin orman olduğunun kabulü ile daha sonraki tarihte yapılacak orman kadastrosunda tespit harici bırakılmasından dava tarihine kadar yirmi yıllık zilyetlikle kazanma süresinin gerçekleşmediği durumda davanın reddinin gerekeceğinin hükme bağlanmıştır. Davaya konu taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce orman kadastrosu yapılmadığı gözetildiğinde davacı yararına zilyetlikle kazanma koşullarının gerçekleştiğinden söz edilemez.
O halde; anılan nedenlerle, davanın reddine karar verilmesi gerekirken aksi düşünce ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olduğundan davalılar Orman Yönetimi ve Hazine vekilinin karar düzeltme istemlerinin kabulü gerekmiştir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN: Davalı Orman İdaresi, Hazine, Aski vekilleri
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre,Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken,önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ: Davalılar Orman İdaresi, Hazine ve Aski vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429. Maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harçlarının Orman İdaresi ve ASKİ'ye geri verilmesine, 28.06.2008 gününde oyçokluğu ile karar verildi.