Logo

Hukuk Genel Kurulu2008/4-360 E. 2008/358 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Gazetede yayınlanan bir köşe yazısının kişilik haklarına saldırı teşkil edip etmediği.

Gerekçe ve Sonuç: Yayının bütünü ve kullanılan ifadeler değerlendirildiğinde, eleştiri sınırları aşılmadığı ve davacının siyasi konumunun da göz önünde bulundurulması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin tazminata hükmeden kararının Yargıtay tarafından bozulmasına ve davanın reddine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara 4. Asliye Hukuk Mahkemesi

TARİHİ : 07/06/2007

NUMARASI : 2007/25-2007/189

Taraflar arasındaki “manevi tazminat“ davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 4.Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 1.2.2005 gün ve 2004/233 E, 2005/2 K. sayılı kararın incelenmesi taraf vekillerince istenilmesi üzerine, Yargıtay 4.Hukuk Dairesinin 29.5.2006 gün ve 2005/7794 E, 2006/6278 K. sayılı ilamı ile, (...Dava yayın yoluyla kişilik hakkına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Davaya konu edilen 25/04/2004 tarihli ve “Devletin Kıblesi” başlıklı köşe yazısı, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde yapılan referandum ile ilgilidir. Davacı bu köşe yazısında Şeyh Said’in torunu olduğunun, Yüce Divan’da hesap vereceğinin , teslimiyetçi ve işbirlikçi olduğunun yazılmasının kişilik hakkına saldırı oluşturduğunu ileri sürmüştür. Davalı, ise yayının Kıbrıs’taki referandum nedeni ile yapıldığını, farklı siyasi görüşlerin kamuoyuna anlatıldığını, eleştiri niteliği bulunduğunu savunmuştur. Mahkemece, davacının Şeyh Said’in torunu olduğu yazılarak vatan hainliği yakıştırması yapıldığı, vatan hainliği suçlamasının kişilik hakkına saldırı oluşturduğu belirtilerek davalıların sorumluluğuna karar verilmiştir.

Davaya konu edilen köşe yazısının bütünü ve kullanılan sözcükler okunup yorumlandığında; referandumda evet oyu kullanılmasını savunanların işbirlikçi ve teslimiyetçi oldukları belirtilip Kıbrıs konusundaki bu tutumun Yüce Divan’da hesap vermeyi gerektirdiği açıklanmış, davacının Şeyh Said’in torunlarından olduğu yayın içinde yazılmıştır. Yayının hiçbir yerinde vatan hainliği kelimesi yoktur. Yüce Divan’da yargılanma olgusu da Şeyh Said’in torunu olunmasından dolayı değil Kıbrıs konusundaki referanduma ilişkin tavırlar nedeniyle yazılmıştır. Bu itibarla mahkemenin davacıya Şeyh Said’in torunu olduğu için vatan hainliği yakıştırması yapıldığına ilişkin gerekçesi yayın içeriği irdelendiğinde doğru görülmemiştir. Yine yayının bütünü gözetildiğinde davacının Şeyh Said’in torunlarından olduğunun yazılması bütün içinde bir ayrıntıdan ibaret olup kişilik hakkına saldırı niteliği taşımamaktadır. Yayın, Kıbrıs konusundaki referanduma ilişkin değişik siyasi görüşlerin eleştirisi niteliğindedir. Davacı bir siyasi partinin yöneticilerinden olduğuna göre bu konudaki siyasi açıklamalarının basın tarafından yorumlanması (bu bağlamda karşı görüşlerin işbirlikçi ve teslimiyetçilik olarak nitelendirilmesi) eleştiri sınırlarının aşılmadığını göstermektedir. Tüm bu hususlar gözetildiğinde dava konusu yayının davacının kişilik hakkına saldırı oluşturmadığı sonucuna varılmıştır. Şu durum karşısında davanın reddedilmesi gerekirken mahkemece davalıların sorumluluğuna karar verilmesi bozma nedenidir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

TEMYİZ EDEN: Davalılar vekillleri

HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre,Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken,önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

SONUÇ:Davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile,direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429. Maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 7.5.2008 gününde oyçokluğu ile karar verildi.