"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki “
“mülkiyetin tespiti-Muarazanın men'i“
“ davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Aliağa Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 02.11.2006 gün ve 2005/282 E- 2006/383 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 4.Hukuk Dairesinin 15.02.2007 gün ve 2007/1418-1664 sayılı ilamı ile;(...Davacı, Nemrut koyunda irtifak hakkı sahibi olduğu iskeleden yükleme ve boşaltma yaparken denize düşen hurda demirlerin davalı hazine tarafından ihale ile satışa çıkarıldığını, bu demirler üzerindeki mülkiyet hakkı terk edilmediğinden lükata hükümlerinin uygulanamayacağını, iskelenin her yönünden 50 metre mesafede denize düşen hurda demirlerin mülkiyetinin davacıya ait olduğunun tespiti ile davalı tarafından meydana getirilen muarazanın giderilmesini istemiş; mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş ve karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya arasında bulunan ve aynı konu ile ilgili olan idare mahkemesi kararında; Nemrut koyunda birden fazla iskele bulunduğu, bu iskelelere yanaşan gemilerden denize düşen hurda demirlerin kime ait olduğunun belirlenemeyeceği, Medeni Yasa ile Türk Ticaret Yasası'na göre denize düşmüş ve sahibi belli olmayan şeylerin sahipsiz mal durumuna geleceği, denize düşen hurda demirlerin davalı tarafından ihale yoluyla satılmasının İhale Yasası ve ilgili düzenlemelere uygun bulunduğu sonucuna varılarak davacının ihalenin iptaline ilişkin isteminin reddine karar verildiği ve kararın Danıştay denetiminden geçerek kesinleştiği anlaşılmaktadır.
İdare Mahkemesinin kararından da anlaşılacağı üzere davalı hazinenin Nemrut koyuna düşen hurda demirleri ihaleye çıkarmasında hukuka aykırılık bulunmadığı saptanmış ve böylece davacının denize düşen hurda demirler üzerinde mülkiyet hakkına sahip olmadığı anlaşıldığından mahkemece istemin tümden reddedilmemiş olması doğru görülmemiş, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
S O N U Ç : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, 14.12.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.