"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki "elatmanın önlenmesi ve yıkım" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; (Zonguldak İkinci Asliye Hukuk Mahkemesi)'nce davanın kabulüne dair verilen 13.03.2008 gün ve 2007/266 E.,
2008/70 K. sayılı kararın incelenmesinin davacı vekili ve davalılar Ahmet ve Fatma vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay Birinci Hukuk Dairesi'nin 27.11.2008 gün ve 2008/10171 E., 2008/12508 K. sayılı ilamı ile; (...Asıl ve birleşen dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve yıkım istemiyle açılmış, mahkemece davalılar Ahmet ve Fatma yönünden davanın kabulüne dair verilen karar davacı ile adı geçen davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
Davalılar Ahmet ve Fatma tarafından, davacıya ait çaplı taşınmaza haklı ve geçerli bir neden olmaksızın elatıldığı belirlenmek ve benimsenmek suretiyle hüküm kurulduğu anlaşıldığından, davalılar Fatma ve Ahmet'in temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.
Davacının temyizine gelince;
Dava, Sulh Hukuk Mahkemesinde açılmış, daha sonra görevsizlik kararı ile dosya Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmiş ve mahkemece de Sulh Hukuk Hakimliğinde yapılan keşifler esas alınmak suretiyle hüküm kurulmuştur. Asliye Hukuk Mahkemesindeki dava, Sulh Hukuk Mahkemesindeki davanın devamı sayıldığından yargılama giderlerinin davanın bir bütün olduğu gözetilip buna göre hüküm altına alınması gerekirken, Sulh Hukuk Mah-kemesindeki yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılması doğru değildir.
Davacının bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Temyiz Eden: Davacı vekili
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle 25.04.1945 günlü 1944/7 E., 1945/9 K. sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının; kendisini görevsiz sayan mahkemenin görevsizlik kararının temyiz incelemesi sırasında gözönüne alınabileceği, görevsiz mahkemece verilen kararın, kesinleşmesi ile tarafları ve görevli mahkemeyi bağlayacağına ilişkin bulunmasına ve somut olayda; Sulh Hukuk Mahkemesi kararının taraflar yönünden kesin hüküm oluşturması, böylece yargılama giderlerinin görevli mahkemede dikkate alınmasına ilişkin hükmün davacı yönünden usuli kazanılmış hak doğurduğunun anlaşılmasına göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
Sonu ç: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK'nın 429. maddesi gereğince (BOZULMASINA), istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 25.11.2009 gününde oybirliği ile karar verildi.