Logo

Hukuk Genel Kurulu2009/2-4 E. 2009/66 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebebiyet veren olaylarda davalı eşin kusurunun bulunup bulunmadığına ve boşanma davası açan eşin tam kusurlu olması halinde boşanmaya karar verilip verilemeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Türk Medeni Kanunu'nun 166. maddesi uyarınca boşanma davası açan eşin tam kusurlu olması ve davalı eşin hiçbir kusurunun bulunmaması halinde, evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olsa dahi boşanmaya karar verilemeyeceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

ESAS NO : 2009/2-4

KARAR NO : 2009/66

MAHKEMESİ : Mersin 1.Aile Mahkemesi

TARİHİ : 05.09.2008

NUMARASI : 2008/496 E-2008/813 K.

Taraflar arasındaki “boşanma” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Mersin 1.Aile Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 16.02.2007 gün ve 2006/72 E- 2007/148 K. Sayılı kararın incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 2.Hukuk Dairesinin 28.01.2008 gün ve 2007/6105-2008/589 sayılı ilamı ile; (...Davacı kocanın eşine sürekli fiziksel şiddet uyguladığı, başka kadın ile birlikte olduğu, eşini evden kovduğu, evin anahtarını değiştirdiği, sürekli olarak eşinin kendisini aldattığını ileri sürdüğü anlaşılmaktadır.

Davalı kadının güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu konusunda yeterli ve inandırıcı bir delil bulunmamakla davacı koca tam kusurludur.

*Türk Medeni Kanununun 166.maddesi hükmünü tamamen kusurlu eşin de dava açabileceği ve yararına boşanma hükmü elde edebileceği biçiminde yorumlamamak ve değerlendirmemek gerekmektedir. Çünkü böyle bir düşünce, kimsenin kendi eylemine ve tamamen kendi kusuruna dayanarak bir hak elde edemeyeceği yönündeki temel hukuk ilkesine aykırı düşer. Diğer taraftan gene böyle bir düşünce tek taraflı irade ile sistemimize aykırı bir boşanma olgusunu ortaya çıkarır. Boşanmayı elde etmek isteyen kişi karşı tarafın hiçbir eylem ve davranışı söz konusu olmadan, evlilik birliğini, devamı beklenmeyecek derecede temelinden sarsar, sonrada madem ki birlik artık sarsılmış diyerekten boşanma doğrultusunda hüküm kurulmasını talep edebilir.

#Öyle ise Türk Medeni Kanununun 166.maddesine göre boşanmayı isteyebilmek için tamamen kusursuz yada az kusurlu olmaya gerek olmayıp daha fazla kusurlu bulunan tarafın dahi dava hakkı bulunmakla beraber, boşanmaya karar verilebilmesi için davalının az da olsa kusurunun varlığı ve bunun belirlenmesi kaçınılmazdır.

*Az kusurlu eş boşanmaya karşı çıkarsa bu halin tespiti dahi tek başına boşanma kararı verilebilmesi için yeterli olamaz. Az kusurlu eşin karşı çıkması hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olmalı, eş ve çocuklar için korunmaya değer bir yararın kalmadığı anlaşılmalıdır.(TMK.md.166/2)

#Mevcut olaylara göre evlilik birliğinin, devamı eşlerden beklenmeyecek derecede, temelinden sarsıldığı kuşkusuzdur. Ne var ki bu sonuca ulaşılması tamamen davacının tutum ve davranışlarından kaynaklanmış olup, davalıya atfı mümkün hiçbir kusur gerçekleşmemiştir. Bu durumda açıklanan nedenle isteğin reddi gerekirken yasa hükümlerinin yorumunda yanılgıya düşülerek boşanmaya karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

S O N U Ç : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 11.02.2009 gününde, üçüncü görüşmede oyçokluğu ile karar verildi.