Logo

Hukuk Genel Kurulu2010/1-515 E. 2010/522 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı belediyenin, davacı idarenin taşınmazına izinsiz bilboard dikmesi nedeniyle açılan elatmanın önlenmesi ve yıkım davasında husumetin doğru yöneltilip yöneltilmediği.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı belediyenin haksız fiile katılımının tespiti için, bilboardların dikilmesine esas teşkil eden kira sözleşmesinin araştırılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Konya 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

TARİHİ : 18/05/2010

NUMARASI : 2010/143-2010/290

Taraflar arasındaki “ Elatmanın önlenmesi ve yıkım” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda;Konya 2.Asliye Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 15.09.2009 gün ve 2009/260 E., 2009/440 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 1.Hukuk Dairesinin 10.12.2009 gün ve 12080-12805 sayılı ilamı ile;

(...Dava, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir.

Mahkemece, davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiştir.

Davacı idare, davalı belediye tarafından çekişmeli yere izinsiz olarak bilboardlar diktiğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve bilboardların kaldırılması isteğinde bulunarak eldeki davayı açmıştır.

Gerçekten de, mahkemece yapılan keşif sonrası alınan bilirkişi raporları doğrultusunda çekişme konusu yere bilboardların dikildiği ve yargılama aşamasında kaldırıldığı, ancak 9 adet taşıyıcı ayak yerlerinin zeminde bulunduğu belirlenmiştir.

Mahkemece, müdahale eden kurumun davalı belediye olmadığı, husumetin doğru yöneltilmediği gerekçeleri ile davanın husumetten reddine karar verilmiş ise de; iddianın içeriğine göre dava tarihinden sonra kaldırıldığı anlaşılan bilboardların ilişkin olduğu kişi ya da kuruluş ile davalı arasında bu konuda çekişmeli yerdeki bilboardların dikilmesine esas bir kiralama işlemi yapılıp yapılmadığının belirlendiğini, bununla ilgili yeterli bir araştırmanın yapıldığını söyleyebilme olanağı da yoktur.

Hal böyle olunca; taraf delillerinin toplanması, hükme elverişli olacak şekilde araştırma ve soruşturmanın tamamlanması, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik soruşturma ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir...)

gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

TEMYİZ EDEN: Davacı vekili

HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Davacı, 3.derece arkeolojik sit alanında kalan taşınmaza davalının izinsiz olarak bilbordlar diktiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesini ve bilbordların kaldırılmasını istemiştir.

Davalı, davaya konu bilbordların kendileriyle bir ilgisi bulunmadığını belirtip husumet yönünden davanın reddini savunmuştur.

Yerel Mahkemece müdahale eden kurumun davalı belediye olmadığı, husumetin doğru yöneltilmediği gerekçesiyle davanın reddine ilişkin olarak verilen karar, özel Dairece yukarıda yazılı gerekçe ile bozulmuş, Yerel Mahkeme “Hakim tarafların bildirmediği vakıaları kendiliğinden inceleyemeyeceği” gerekçesi ile kararında direnmiştir.

Özel Dairenin kira sözleşmesinin araştırılması yönündeki bozması davacı ile davalı arasında var olan bir sözleşmeye yönelik değil davalı ile üçüncü kişi arasında kira sözleşmesi bulunup bulunmadığı bunun sonucu olarak da davalının haksız fiile katılıp katılmadığının belirlenmesine yöneliktir.

Davacı dava dilekçesinin deliller kısmında bir kısım delillerini açıkça belirtmiş olmakla birlikte “ve her tür delil” ifadesine de yer vermiştir. Ne var ki Mahkemece yeterli araştırma yapılmadan davanın husumetten reddine karar verilmiştir.

O halde Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine 20.10.2010 gününde, oybirliği ile karar verildi.