Logo

Hukuk Genel Kurulu2010/18-87 E. 2010/149 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan ancak kadastro çalışmaları sırasında tescil dışı bırakılan bir alanın mülkiyetinin tescili davasında görevli mahkemenin belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: 2942 sayılı Kamulaştırma Yasası'nın 36. maddesi ve Yargıtay uygulamaları uyarınca, kamulaştırılan ancak daha sonra tescil dışı bırakılan yerlerin tescil davalarının taşınmazın bulunduğu yer asliye hukuk mahkemesinde görüleceği gözetilerek, yerel mahkemenin görevsizlik kararı veren direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

ESAS NO :

KARAR NO : 2010/149

MAHKEMESİ : Kütahya 2.Asliye Hukuk Mahkemesi

TARİHİ : 14.09.2009

NUMARASI : 2009/201 E-2009/224 K.

Taraflar arasındaki “tescil” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Kütahya 2.Asliye Hukuk Mahkemesince dava dilekçesinin görev yönünden reddine dair verilen 20.11.2008 gün ve 2008/317 E- 376 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 18.Hukuk Dairesinin 13.04.2009 gün ve 2009/2875-4085 sayılı ilamı ile; (...Dava, daha önce kamulaştırılan ve kadastro çalışmaları sırasında yol boşluğu ve dere yatağı olarak tescil dışı bırakılan 134 m2lik kesimin Kamulaştırma Yasasının 36. maddesi uyarınca tescili istemine ilişkindir.

Yargıtay uygulamalarında 2942 sayılı Kamulaştırma Yasasının 36. maddesi hükmünün, kamulaştırılan yerin daha sonra herhangi bir nedenle gerçek ve tüzel kişiler adına yeniden tapu tesis edildiği hallerde ve ayrıca daha önce yapılan kamulaştırma ile kroki kapsamında bulunup da yeniden gerçekleştirilen kadastro çalışmaları sonucu tescil harici bırakılan yerler hakkında da uygulanabileceği kabul edilmektedir.

Öte yandan aynı yasanın 37.maddesinde de bu Yasadan doğan tüm anlaşmazlıkların taşınmaz malın bulunduğu yer Asliye Hukuk Mahkemesinde görüleceği belirtilmiştir. Açıklanan bu hususlar göz önünde bulundurularak mahkemece işin esasına girilip tüm deliller toplanıp oluşacak sonuç doğrultusunda bir karar verilmesi gerekirken, yasa hükümleri dikkate alınmadan dava konusunun değerine göre dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.

Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

TEMYİZ EDEN : Davacı vekili

HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 17.03.2010 gününde, yapılan dördüncü görüşmede oyçokluğu ile karar verildi.