Logo

Hukuk Genel Kurulu2010/19-513 E. 2010/547 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı tüzel kişinin, davalı gerçek kişinin sahibi olduğu şirket olması nedeniyle, senet alacağının tahsili için kime dava açılması gerektiği hususunda husumetten reddin söz konusu olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, Yargıtay’ın bozma ilamından sonra yeni delil toplayıp gerekçesini değiştirerek karar vermesi nedeniyle, direnme kararının yeni bir hüküm niteliğinde olduğu ve bu nedenle dosyanın Özel Daireye gönderilmesi gerektiği gözetilerek dosyanın ilgili daireye gönderilmesine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Çanakkale Sulh Hukuk Mahkemesi

TARİHİ : 21/12/2009

NUMARASI : 2009/42-2009/1289

Taraflar arasındaki “Alacak” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Çanakkale Sulh Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 12.12.2007 gün ve 2007/438 Esas, 2007/1268 Karar sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 27.10.2008 gün ve 6553-10067 sayılı ilamı ile;

(...Davacı vekili, müvekkilinin davalı ile ticari ilişkisinin bulunduğunu, mal karşılığı müvekkiline senet verdiğini, senet bedelinin zamanında ödenmediğini belirterek müvekkilinin 2.284.00 YTL alacağının yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı, senetlerin zamanaşımına uğradığını bildirerek davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, senet borçlusunun davalı O... D... değil D.... Lastik Tic. Ltd.Şti. olduğunu, tüzel kişilik borçlarına karşı gerçek kişiye husumet yönetilemeyeceği gerekçesiyle pasif husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.

Takibin dayanağı bonolarda borçlunun davalı Oktay Duman olduğu senetlerin de adı geçen tarafından imzalandığı D... Lastik Kaplama ibaresinin firma adı olup, hükmi şahsiyete haiz bir şirket olmadığı gözetilerek işin esasına girilerek, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçe ile davanın husumet yönünden reddi usul ve yasaya aykırıdır…)

gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

TEMYİZ EDEN: Davacı vekili

HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Bilindiği üzere; direnme kararının varlığından söz edilebilmesi için mahkeme bozmadan esinlenerek yeni herhangi bir delil toplamadan önceki deliller çerçevesinde karar vermeli; gerekçesini önceki kararına göre genişletebilirse de değiştirmemelidir (HUMK.429 mad.).

Eş söyleyişle; mahkemenin yeni bir delile dayanarak ve gerekçesini değiştirerek karar vermiş olması halinde, direnme kararının varlığından söz edilemez.

Somut olayda da; yerel mahkemece, bozma kararından sonra İstanbul Ticaret Sicili Memurluğuna ve Çanakkale Vergi Dairesine yazılar yazılmış ve gelen yazı cevaplarına göre direnme kararı verilmiştir.

Bu durumda, Yerel Mahkemece direnme kararı olarak nitelendirilen temyize konu kararın, gerçekte bir direnme kararı değil yeni bir hüküm niteliğinde olduğu kabul edilmelidir.

Kurulan bu yeni hükmün temyizen incelenme görevi Hukuk Genel Kuruluna ait olmayıp, Özel Daireye aittir.

Bu nedenle dosya Özel Daireye gönderilmelidir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 19.HUKUK DAİRESİNE gönderilmesine, 03.11.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.