Logo

Hukuk Genel Kurulu2010/4-459 E. 2010/435 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Gerçek kişiye karşı açılan manevi tazminat davasında görevli mahkemenin adli mi yoksa idari yargı yeri mi olduğuna ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının, davalı gerçek kişinin haksız fiili nedeniyle uğradığı manevi zarara ilişkin tazminat talebinde bulunduğu ve idari yargı mercilerinde sadece ilgili idareye karşı dava açılabileceği, gerçek kişilere karşı açılan davaların ise adli yargı yerinin görev alanına girdiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Soma 1.Asliye Hukuk Mahkemesi

TARİHİ : 18.03.2010

NUMARASI : 2010/53 E-2010/117 K.

Taraflar arasındaki “manevi tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Soma 1.Asliye Hukuk Mahkemesince davanın görev yönünden reddine dair verilen 18.12.2008 gün ve 2006/213 E- 2008/491 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 4.Hukuk Dairesinin 16.11.2009 gün ve 2009/13115-12893 sayılı ilamı ile;

(..Davacı, Sicil üstü olan davalının, kin ve garez niteliğindeki davranışı ile olumsuz sicil düzenlediğini, hakaret ve suç atma niteliğindeki sözlerle kişilik haklarına saldırıda bulunduğunu belirterek uğradığı manevi zararın ödetilmesini istemiştir.

Yerel mahkemece, yargı yolu bakımından mahkemenin görevsizliği nedeniyle dava dilekçesi reddedilmiş; karar, davacı tarafından temyiz olunmuştur.

İdari yargı yerlerinde açılacak davalarda husumetin kimlere yöneltileceğine ilişkin 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasası'nın 2. maddesi gereğince idari yargı yerlerinde ancak ilgili idare kurumu dava edilebilir. Bu yasal düzenlemeye göre gerçek kişiler aleyhine idare mahkemelerinde dava açılamaz.

Davacı, davalı gerçek kişinin haksız eylemi nedeniyle zarara uğradığını ileri sürüp onun kişisel kusuruna dayanarak istekte bulunduğuna göre gerçek kişiler hakkındaki davanın görüm ve çözüm yerinin idari yargı yeri olmayıp adli yargı yeri olduğu gözetilerek, işin esası incelenip varılacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan yazılı gerekçeyle, yargı yolu bakımından mahkemenin görevsizliği nedeniyle dava dilekçesinin reddedilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir ...)

gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

TEMYİZ EDEN: Davacı vekili

HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

S O N U Ç : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 29.09.2010 gününde, oybirliği ile karar verildi.