"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara 10. İş Mahkemesi
TARİHİ : 21/09/2010
NUMARASI : 2010/359-2010/359
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 10.İş Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 04.07.2007 gün ve 2005/1268 E-2007/281 sayılı kararın incelenmesi Davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 09.02.2010 gün ve 2009/26982-2010/3054 sayılı ilamı ile bozularak dosya yerine geri çevrilmekle,yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece ilk celse dosyanın Başkanlar Kuruluna gönderilmesine karar verilmesine karşın Yargıtay 10.Hukuk Dairesine, 10.Hukuk Dairesince UYAP sistemi yoluyla Hukuk Genel Kurulu Başkanlığına gönderilerek, Hukuk Genel Kurulu esasına kaydedilmiştir.
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Mahkemenin davanın kabulüne ilişkin kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle dosya temyiz incelemesi için Yargıtay’a gönderilmiş, Yargıtay 9.Hukuk Dairesince 20.01.2009 tarihinde görevsizlikle 10.Hukuk Dairesine, bu daire tarafından da görevsizlik kararı ile Hukuk Başkanlar Kuruluna gönderilmiştir.
Yargıtay Hukuk Başkanlar Kurulu’nun 18.06.2009 tarih ve 2009/282-320 sayılı kararı ile 9.Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının kaldırılmasına ve dosyanın bu daireye gönderilmesine karar verilmiştir.
Yargıtay 9.Hukuk Dairesinin 09.02.2010 tarih ve 2009/26982-2010/3054 sayılı ilamı karar bozulmuş; mahkeme bozma üzerine yargılama 21.09.2010 gününe bırakılmış; duruşmada davacı direnme kararı verilmesini, davalı ise bozmaya uyulmasını istemiş; Mahkemece ara kararı ile “bozma ilamına uyulup uyulmamasına karar verilmeden önce dava dosyası Başkanlar Kuruluna gönderilerek; Başkanlar Kurulu Kararında Çerkezköy 1.A.H.M. kararından söz edildiği gibi 9.Hukuk Dairesinin görevsizlik kararından da söz edildiği ve sonuçta 9.Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının kaldırılmasına karar verildiği, oysa dava dosyasında yapılan temyiz nedeniyle 10.Hukuk Dairesi dosya üzerinde inceleme yerinin 9.HD olması gerektiğini ileri sürerek görevli dairenin belirlenmesi amacıyla dosyanın 1.Başkanlığa gönderilmesini istediği, hususu dikkate alınarak, dosyanın tekrar incelenerek yukarıdaki anlatılan husus değerlendirilmek suretiyle bu konuda yeniden karar istenmesine, bu konuda karar verilmek üzere Başkanlar Kuruluna gönderilmesine… yargılamanın 01.02.2011 gününe bırakılmasına ” karar verilerek dosya Yargıtay’a gönderilmiştir.
Ne var ki, daireler arası görev uyuşmazlığı Yargıtay Hukuk Başkanlar Kurulu’nun 18.06.2009 tarihli kararıyla çözümlenmiş ve karar başlığında da belirgin olduğu üzere Ankara 10.İş Mahkemesinin 04.07.2007 gün ve 2005/1268 esas 2007/281 sayılı kararının temyiz inceleme görevinin 9.Hukuk Dairesine ait olduğuna karar verilerek dosya bu daireye gönderilmiştir.
2797 sayılı Yargıtay Kanunu 17/son maddesine göre; Başkanlar kurullarının itiraz üzerine veya doğrudan doğruya verdikleri bütün kararlar kesin olup, bu kararlar aleyhine başka bir yargı merciine başvurulamaz.
Nitekim, Hukuk Başkanlar Kurulunun, görevli olduğuna ilişkin, bu kesin kararı üzerine, Yargıtay 9.Hukuk Dairesince; Ankara 10.İş Mahkemesinin 04.07.2007 gün ve 2005/1268 esas 2007/281 karar sayılı dosyasının temyiz incelemesi yapılarak, 09.02.2010 tarih ve 2009/26982 esas 2009/3054 sayılı ilamla bozulmuştur. Bozma ilamının eldeki dosyaya ait olduğunda kuşku bulunmamaktadır.
Diğer taraftan, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun 429/2.maddesinde yer alan;” Mahkeme, temyiz edenden 434'ncü madde uyarınca peşin alınmış olan gideri kullanmak suretiyle, kendiliğinden tarafları duruşmaya davet edip dinledikten sonra, Yargıtay’ın bozma kararına uyulup uyulmayacağına karar verir.” şeklindeki düzenleme ile bozma sonrası mahkemece yapılacak işlemler gösterilmiştir. Bu açık hüküm karşısında mahkeme, bozma ilamını taraflara tebliğ ederek, kendiliğinden tarafları duruşmaya davet edip dinledikten sonra Yargıtay’ın bozma kararına uyulup uyulmayacağına karar vermek zorundadır.
Mahkemece, Hukuk Başkanlar Kurulu kararlarının kesin olmasına, buna dayanılarak verilen Yargıtay 9.Hukuk Dairesinin bozma ilamının varlığına ve yukarıda içerikleri açıklanan 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 17/son ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun 429/2.maddelerinde yer alan açık hükümlere rağmen, yeniden karar verilmek üzere dosyanın Yargıtay’a gönderilmesi ne yasalara, ne uygulamaya ne de dosya kapsamına uygun düşmemektedir.
Önemle vurgulanmalıdır ki, İş Mahkemeleri seri yargılama usulüne tabi olup, yargılamanın sürüncemede bırakılmaması işin mahiyeti gereğidir. Dosyanın sağlıklı bir şekilde incelenip, yargılamanın en kısa sürede en sağlıklı biçimde tamamlanması ve işçi alacaklarına ilişkin uyuşmazlıkların en kısa sürede çözümlenmesi asıldır.
Tüm açıklanan hususlar ve özellikle yasa gereği kesin olan Hukuk Başkanlar Kurulu kararı ile bu karar gereği görevli bulunan özel dairece verilen bozma kararının eldeki dosyaya ait oluşu göz ardı edilerek dosyanın yeniden karar verilmek üzere Yargıtay’a gönderilmiş olması yerinde olmayıp, burada yapılacak işlem bulunmadığından dosyanın bozma sonrası işlemler ile yargılama tamamlanmak üzere mahkemesine iadesi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın mahalline İADESİNE, 13.10.2010 gününde oybirliği ile karar verildi.