"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki "itirazın iptali" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul Asliye 10.Ticaret Mahkemesince davanın reddine dair verilen 25.03.2009 gün ve 2008/32 E. - 2009/106 K. sayılı kararın incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 09.11.2009 gün ve 2009/8077 E., 2009/10310 K. sayılı ilamı ile önce onanmış;davacı vekilinin karar düzeltme istemi üzerine bu istem kabul edilerek 06.04.2010 gün ve 2010/2161 E. - 2010/4005 K. sayılı ilamı ile;
("...Mahkemece davanın reddine dair verilen karar, taraf vekillerince temyiz edilmesi sonucu Dairemizin 09.11.2009 günlü kararı ile onanmış olup, bu karara karşı davacı vekilinin karar düzeltme istemi ile yeniden yapılan inceleme sonucu;
Davacı banka vekili, banka müşterisi olan davalının yabancı muhatap bankanın çekini müvekkiline verdiğini, çek bedelinin R…
…. B…
…. O. C…
….. tarafından gönderilmesi ile davalı hesabına geçirildiğini ve davalının talimatı doğrultusunda çek bedelinin dava dışı oğluna ödendiğini, ne varki yurtdışı muhatap bankanın 20.8.2005 tarihli yazısı ile bahis konusu olan çekteki interamericen Q…
….. F…
….. firmasına ait cironun sahte olduğunu bildirerek, çek bedelinin iadesini istediğini ve müvekkili bankanın muhatap bankaya çek bedelini ödediğini, böylece davalının sebepsiz zenginleştiğini bildirerek, yapılan takibe vaki itirazın iptalini istemiştir.
Dosya içerisinde bulunan taraflarca imzalanmış olan Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesinin 66.maddesi hükmü gereğince "…
…Çek bedellerinin geri alınmasının gerektiği hallerde, çek tutarının bankaca belirlenen gecikme faizi, BSMV ve KKDF kesintisi ile birlikte bankanın ilk talebinde derhal ve nakden ödeneceğini veya bu tutarın hesabına borç kaydedileceğini…
…"davalının kabul etmiş olduğu görülmektedir.
Bu durumda mahkemece taraflar arasında akdedilmiş olan sözleşmenin anılan ve diğer maddeleri gözetilip, karar yerinde tartışılarak varılacak uygun sonucu göre bir karar verilmesi gerekir iken, taraflar arasında akdi ilişki bulunmadığından bahisle, olaya uygun düşmeyen gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi doğru olmayıp, yerel mahkeme hükmünün bu nedenlerle bozulması gerekirken, ilamda gösterilen gerekçelerle onanmış olması doğru olmadığından, davacı banka vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle Dairemizin 09.11.2009 gün 2009/8077 Esas, 2009/10310 karar sayılı onama kararının kaldırılmasına ve kararın Bozulmasına...")
gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN: Davacı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava;itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Özel Dairece, mahkemece taraflar arasında akdedilmiş olan sözleşmenin 66.maddesi ile diğer maddeleri gözetilip, karar yerinde tartışılmak suretiyle değerlendirme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği, gerekçesiyle hüküm bozulmuştur.
Yerel mahkeme, bozmada tartışılması gereğine işaret edilen anılan sözleşmenin 66.maddesini de karar yerinde tartışma konusu yaparak irdelemiş ve sonuçta anılan sözleşmenin 66.maddesinin somut dava konusu olayda uygulanamayacağı gerekçesiyle direnmiştir. Hükmü temyize, davacı vekili getirmiştir.
Hukuk Genel Kurulundaki görüşme sırasında, temyize konu kararın bir direnme kararı mı, yoksa bozma ilamında yapılması gerektiğine işaret edilen tartışma ve değerlendirme yapılmak suretiyle oluşturulmuş yeni bir hüküm niteliğinde mi olduğu, dolayısıyla, temyiz incelemesini yapma görevinin Özel Daireye mi, yoksa Hukuk Genel Kurulu'na mı ait bulunduğu ön sorun olarak tartışılıp, değerlendirilmiştir.
Bilindiği üzere; direnme kararının varlığından söz edilebilmesi için mahkeme bozmadan esinlenerek yeni herhangi bir delil toplamadan önceki deliller çerçevesinde karar vermeli; gerekçesini önceki kararına göre genişletebilirse de değiştirmemelidir (HUMK.429 mad.).
Eş söyleyişle; mahkemenin yeni bir delile dayanarak ve/veya gerekçesini değiştirerek karar vermiş olması halinde, direnme kararının varlığından söz edilemez.
Yerel mahkemece, direnme olarak adlandırılan hüküm kurulurken taraflar arasında akdedilmiş olan sözleşmenin 66.maddesi, bozma ilamında istenen şekilde değerlendirilmiş ve sonuçta yine ilk hüküm yönünde karar verilmiştir.
Hal böyle olunca ortada varlığından söz edilebilecek usulüne uygun bir direnme bulunmayıp, yerel mahkemece bozma kararından esinlenerek oluşturulmuş yeni bir hüküm bulunmaktadır.
Yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının inceleme merci ise Hukuk Genel Kurulu değil; Özel Daire'dir.
O halde, kurulan yeni hükme ilişkin davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Özel Daireye gönderilmesi gerekir.
S O N U Ç : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Yargıtay 19.Hukuk Dairesine gönderilmesine 18.05.2011 gününde oyçokluğu ile karar verildi.