Logo

Hukuk Genel Kurulu2011/5-332 E. 2011/467 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmaza uygulanacak objektif değer artırıcı unsur oranının doğru hesaplanıp hesaplanmadığı ve buna bağlı olarak hükmedilen bedelin miktarı.

Gerekçe ve Sonuç: 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 11. maddesi uyarınca, taşınmazın özelliklerine göre belirlenecek objektif değer artırıcı unsur oranının, taşınmazın birim değerine eklenerek hesaplanması gerektiği, mahkemece ise bu oranın yanlış hesaplanması nedeniyle düşük bedele hükmedildiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

Taraflar arasındaki "kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Trabzon 3. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın kabulüne dair verilen 17.12.2009 gün ve 2009/101-380 sayılı kararın incelenmesi davacı ile davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 13.10.2010 gün ve 2010/9100-17178 sayılı ilamı ile;

"…

Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini istemine ilişkindir.

Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

Kapama fındıklık niteliğindeki taşınmaza gelir metoduna göre değer biçilmesinde yöntem itibariyle bir isabetsizlik görülmemiştir.

Bu nedenle davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir.

Davalı vekilinin temyizine gelince;

Dava konusu taşınmazın bilirkişi raporunda yazılı özelliklerine göre objektif değer artırıcı unsur oranının yüzde 200 oranında uygulanması gerektiği gözetilmeden, daha az oranda kabul edilmek suretiyle az bedele hükmedilmesi, doğru görülmemiştir…

…"

gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

TEMYİZ EDEN : Davacı vekili ve davalı vekili

HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Dava, 4650 sayılı Kanun'la değişik, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapuda terkini istemine ilişkindir.

Davacı vekili, müvekkilinin Trabzon İli Merkez İlçesi A…

……. Köyü sınırları içerisinde davalıya ait olan, 332 parsel sayılı taşınmazın, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 11. maddesi uyarınca İdarece oluşturulan Kıymet Takdir Komisyonu tarafından takdir edilen bedel üzerinden, aynı kanunun 8. maddesi uyarınca pazarlıkla satın alınmak istenildiğini, davalı ile anlaşamadıklarını belirterek, kamulaştırma bedelinin tespit edilmesine, taşınmazın 487,58 m2 lik kısmının mülkiyetinin iptali ile müvekkili idare adına tapuda tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, uzlaşma teklifinin aynı proje kapsamında bitişik mahallelerdeki taşınmazlar için verilen bedellerin çok altında olduğunu, taşınmazın özellikleri nedeniyle kapitalizasyon faiz oranının % 3; Kamulaştırma Kanunu'nun 11. maddesi ( ı ) bendi gereğince objektif değerlendirme oranının % 200 olması gerektiğini savunmuştur.

Yerel Mahkemece; davanın kabulüne dair verilen karar; Özel dairece, yukarıda metni aynen yazılı gerekçelerle davalı lehine bozulmuş, davacının temyiz itirazları ise reddedilmiştir.

Mahkemece verilen direnme kararı, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

1-Davacı vekilinin temyizi yönünden;

Yerel mahkemece, davanın kabulüne dair kurulan ilk hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiş, temyiz itirazları Özel Dairece reddedilmiştir.

Bu durumda, hakkındaki hüküm kesinleşmiş bulunan davacı tarafın direnme kararını temyizde hukuki yararı bulunmadığından, temyiz dilekçesi reddedilmelidir.

2-Davalı vekilinin temyizine gelince;

Uyuşmazlık; dava konusu taşınmaza objektif değer artırıcı unsur oranının doğru oranda uygulanıp uygulanmadığı; burada varılacak sonuca göre hükmedilen bedelin ne kadar olması gerektiği noktalarında toplanmaktadır.

2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun, "Kamulaştırma Bedelinin Tespiti Esasları" başlıklı, 11.maddesinin, ( ı ) bendinde kamulaştırılacak taşınmaz malın bedelinin belirlenmesinde; "Bedelin tespitinde etkili olacak diğer objektif ölçüler" in de dikkate alınacağı düzenlenmiştir.

Somut olayda; mahkemece, dava konusu taşınmaz üzerinde uzman bilirkişiler ile iki kez keşif yapılmış, keşifler sonucunda, düzenlenen bilirkişi raporlarında; taşınmazın, A…

…….. Köyü sınırları içerisinde şehir merkezine 4-5 km mesafede, toprak derinliğinin 40-50 cm, yapısının killi-tınlı, organik maddece zengin, eğiminin % 3-5 civarında olduğu, tuzluluk, alkalilik ve drenaj sorununun bulunmadığı, fındık tarımı için uygun olduğu, Trabzon Belediyesi mücavir alanı bitişiğinde olduğunu, yol, su, elektrik gibi alt yapı hizmetlerinden yararlanma imkanının bulunduğu, yola yakın olması nedeniyle yetiştirilen ürünlerin nakliyesi ve pazarlamasının kolay olduğu belirlenmiş; ayrıca taşınmazın m2 birim değerinin 26,30 TL ve yukarıda yazılı özelliklerine göre de objektif değer artırıcı unsur oranının tarımsal değerinin iki katı olduğu saptanmıştır.

Mahkemece, bilirkişi raporu, hüküm kurmaya yeterli bulunarak, taşınmazın m2 birim değeri 52,60 TL kabul edilmiş ve kamulaştırılan kısmın toplam değerinin 25.646,71 TL olduğunun tespitine, karar verilmiştir.

Davalının talebi ile taşınmazın bilirkişi raporlarında belirlenen özellikleri dikkate alındığında, objektif değer artırıcı unsur oranının yüzde 200 oranında uygulanması gerektiği kuşkusuzdur. Esasen yerel mahkeme ile, Özel Daire arasında objektif değer artırıcı unsur oranının taşınmazın m2 birim değerine "iki katı" (yüzde 200) oranında uygulanması gerektiği noktasında bir uyuşmazlık da bulunmamakta; uyuşmazlık bu oranın hesaplanma şeklinden kaynaklanmaktadır.

Burada önemle belirtmek gerekir ki, "iki kat" ve "yüzde 200" ibareleri aynı anlamı taşımakta; bir bütünün bir katı, o bütüne yine kendisinin eklenmesi suretiyle bulunan sonucu, iki katı ise, o bütüne kendisi ile birlikte iki katının eklenmesi ile bulunan sonucu ifade etmektedir.

Öteki deyişle, bir şeyin katı veya oranı demek o şeyin kendisine, katı kadar veya belirtilen oranın eklenmesi suretiyle bulunmalıdır ( m2 değeri 26,30 TL + 52,60 TL= 78,90 TL).

Öyle ise, taşınmazın m2 birim değeri bulunduktan sonra, Kamulaştırma Kanunu'nun, 11.maddesinin ( ı ) bendi gereğince, taşınmazın özelliklerine göre, bu bedele uygulanacak objektif değer artıcı unsur oranının tespit edilmesi, belirlenen bu oran karşılığı olan bedelin de taşınmazın m2 birim değerine eklenmesi gerekmektedir.

Daha açık ifadeyle, taşınmazın objektif değer artırıcı unsur oranı eklenmiş m2 birim değerinin belirlenmesinde, taşınmazın m2 birim değerine belirtilen bu oran kadar eklenerek sonuca ulaşılmalıdır.

Hal böyle olunca; mahkemece, yukarıda açıklanan hesap tarzı ile dava konusu taşınmazın m2 birim değeri 78,90 TL kabul edilerek bu sonuca göre belirlenen bedel üzerinden karar verilmesi gerekirken, yanılgıya düşülerek daha düşük bedele hükmedilmiş olması doğru değildir.

Açıklanan nedenlerle, Yerel Mahkemece, aynı yöne işaret eden ve Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire Bozma kararına uyulması gerekirken, yanılgılı gerekçe ile önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

S O N U Ç: 1-Davacı vekilinin temyiz dilekçesinin yukarıda (1) no.lu bentte açıklanan nedenlerle REDDİNE,

2- Davalı vekilinin temyiz itirazlarının yukarıda (2) no.lu bentte açıklanan nedenlerle kabulü ile, direnme kararının yukarıda ve Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, 06.07.2011 gününde oybirliği ile karar verildi.