Logo

Hukuk Genel Kurulu2012/14-203 E. 2012/402 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tapu kaydında bulunmayan soyadının, tapu kaydına eklenmesi suretiyle düzeltme yapılıp yapılamayacağı.

Gerekçe ve Sonuç: Kimlik bilgilerinin tapu kaydına eksik işlenmesinin kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturduğu ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun yerleşik içtihatları gözetilerek, tapu kaydında bulunmayan soyadının da eklenerek düzeltilmesi gerektiğine ve bu yönde kısmi direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

TARİHİ : 20/10/2011

NUMARASI : 2011/369-2011/373

Taraflar arasındaki “tapu kaydında düzeltim” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İzmir 1.Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 16.12.2010 gün ve 2010/171-2010/486 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 14.Hukuk Dairesinin 30.03.2011 gün ve 2011/2321 E.-4050 K. sayılı ilamı ile;

(…"...Davacılar, 41 ve 42 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarında "M.. o.. V.." olarak geçen malik isminin "M.. o.. V.. B.." şeklinde düzeltilmesini talep etmiştir.

Davalı, davanın reddini savunmuş, mahkemece kayıt malikinin baba adının "M.." soyadının "Bulut" olduğunun tespitine karar verilmiş, hükmü davalı temyiz etmiştir.

Dava, tapu kaydında isim düzeltilmesi istemine ilişkindir.

1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre davalının diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.

2-Davacı dava konusu taşınmazların kayıt malikinin kimlik bilgilerinin nüfus kaydına uygun olarak tapu kaydında düzeltilmesini istemiştir. HUMK'nun 74. maddesi uyarınca hakim iki tarafın iddia ve savunmaları ile bağlı olup, talepten başka bir şeye karar veremez.

Somut olayda da; davacının istemi tapu kayıtlarındaki kimlik bilgilerinin nüfus kayıtlarına göre düzeltilmesi olduğu halde sadece kayıt malikinin isminin tespitine karar verilmesi düzeltme talebi konusunda hüküm kurulmamış olması doğru görülmemiş...)

gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

TEMYİZ EDEN: Davalı vekili

HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 1027 maddesine dayalı, tapu kaydına yanlış yazılan kimlik bilgilerinin nüfus kaydına uygun biçimde düzeltilmesi istemine ilişkindir.

Mahkemenin, dava konusu taşınmazların tapu kaydında yazılı M.. o.. V.. ’nin baba adının M..; soyadının B.. olarak tespitine dair verdiği karar, yukarıda açıklanan nedenle Özel Dairece bozulmuştur. Mahkemece, tapu malikinin baba adının düzeltilmesi yönünden bozma ilamına uyulmasına; tapu malikinin soyadının eklenmesi yönünden ise tapu kaydında yazılı olmayan soyadının düzeltilmesine karar verilemeyeceği gerekçesi ile bozma ilamına direnilmesine karar verilmiştir.

Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; Tapu kaydında olmayan soyadının tapu kaydına eklenmesi suretiyle düzeltme yapılıp yapılamayacağı noktasında toplanmaktadır.

Hukuk Genel Kurulu'ndaki görüşmeler sırasında işin esasına geçilmeden önce, tarafların Özel Daire bozma kararına uyulmasını istemelerine karşın hakimin önceki kararda direnmesinin usulen mümkün olup olmadığı ön sorun olarak tartışılmıştır.

Tapu kaydında düzeltim davaları 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 382/2-ç-1 maddesi kapsamında çekişmesiz yargı alanına girmektedir.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 01.02.1995 gün ve 1994/18-789 E. 1995/37 K. sayılı kararında çekişmesiz yargıda, taraflarca bozma ilamına uyulması istemesine rağmen hakimin direnme kararı verebileceği hususu benimsenmiştir.

Sonuçta, tapu kaydında düzeltim davaları çekişmesiz yargı alanına girdiğinden tarafların bozma ilamına uyulmasını istemeleri halinde hakimin bozma ilamına uymak zorunda olmadığı eski kararında direnebileceği oybirliğiyle kabul edilmiş ve ön sorun bu şekilde aşıldıktan sonra, işin esasının incelenmesine geçilmiştir.

İşin esasına gelince;

1-Davalı vekilinin temyiz dilekçesinin kısmi direnmeye ilişkin bölümü yönünden yapılan incelemede;

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle kimlik bilgilerinin tapu kaydına eksik işlenmesinin, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturmasına, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 14.11.2007 gün ve 2007/14-856 E.,2007/834 K. sayılı kararında da aynı hususların benimsenmiş bulunmasına göre Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle kısmi direnme kararı bozulmalıdır.

2-Davalı vekilinin temyiz dilekçesinin bozmaya uyulan kısmına ilişkin bölümü yönünden yapılan incelemede;

Özel daire bozma ilamında davacının düzeltme istemi hakkında hüküm kurulmamasının doğru olmadığının belirtilmesi üzerine, mahkemece baba adı yönünden bozmaya açıkça uyularak bozma doğrultusunda hüküm oluşturulmuştur.

Bozma ilamına uyularak verilen bu yeni hükmün temyiz inceleme mercii Hukuk Genel Kurulu olmayıp Özel Dairedir.

Açıklanan nedenle bu yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmelidir.

SONUÇ: Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile; yukarıda (1) numaralı bentte gösterilen nedenlerden dolayı direnme kararının 6217 sayılı Kanunun 30.maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 429.maddesi gereğince gereğince BOZULMASINA; Yukarıda (2) numaralı bentte gösterilen nedenden dolayı uyulan kısım yönünden temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 14.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, aynı kanunun 440/1 maddesi uyarınca tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 15.06.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.