"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 31/10/2011
NUMARASI : 2010/646-2011/478
Taraflar arasındaki “itirazın iptali” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi'nce davanın kısmen kabulüne dair verilen 25.09.2008 gün ve 2008/12 E., 2008/461 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 15. Hukuk Dairesi'nin 05.07.2010 gün ve 2010/3062 E., 2010/3857 K. sayılı ilamı ile;
(...Dava, 10.05.2002 tarihli sözleşmeden kaynaklanan ve ödenmeyen imalât bedelinin tahsili için girişilen icra takibine itiraz edilmesi üzerine itirazın iptâli, takibin devamı ve % 40 icra inkâr tazminatının davalıdan tahsili istemiyle açılmış, mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Mahkemece davacının işlemiş faiz talebine ilişkin olarak bilirkişi kurulu tarafından yapılan hesaplama doğrultusunda 17.01.2003 tarihli ihtarnamenin davalıya tebliğ edildiği 21.01.2003 tarihi ile icra takibi arasında geçen süre için TL'sine uygulanan avans faizi esas alınıp miktar belirlenmiştir. Oysa davacı 17.01.2003 tarihli ihtarında alacağını döviz olarak talep ettiğinden ve davalıya 3 günlük ödeme süresi tanıdığından 3 günlük sürenin sonu ile icra takip tarihi arasındaki süre için 3095 Sayılı Yasa'nın 4/a maddesinde belirtilen (Devlet Bankalarının o yabancı para ile açılmış 1 yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı uygulanarak) işlemiş faiz hesaplanmalı, bulunan döviz faizi takip tarihi itibarı ile TL'ye çevrilerek işlemiş faiz miktarı değerlendirilmelidir.
Öte yandan mahkemece, asıl alacak ve işlemiş faizin toplamı üzerinden % 40 icra inkâr tazminatına hükmedilmiştir. Dairemizin istikrar kazanan uygulamasına göre ve esasen dava konusu olayda işlemiş faiz miktarı da ihtilaflı bulunduğundan % 40 icra inkâr tazminatı tutarı icra takip tarihinde asıl alacak miktarı olarak gösterilen 35.917,00 TL'nin % 40'ı olarak saptanıp hüküm altına alınmalıdır.
Mahkemece bu hususlar üzerinde durulmadan yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır. Yapılacak iş; işlemiş faiz tutarı için bilirkişiden ek rapor alınmasından, % 40 tazminatın asıl alacak miktarı üzerinden hesaplanıp davanın karara bağlanılmasından ibarettir...)
gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN: Davacı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe itirazın iptali, takibin devamı ve % 40 icra inkar tazminatının tahsili istemlerine ilişkindir.
Yerel Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 35.815,44- TL asıl alacak ve 41.847,11-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 77.662,55-TL'lik bedel yönünden itirazın iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren % 30 avans faizi oranını aşmamak üzere artan ve eksilen oranlarda avans faizi uygulanmasına, alacağın tamamı üzerinden hesaplanan 31.065,00- TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair verilen karar, davalı vekilinin temyizi üzerine Özel Daire'ce, davacı 17.01.2003 tarihli ihtarında alacağını döviz olarak talep ettiğinden ihtar tarihi ile icra takip tarihi arasındaki süre için döviz faizi hesaplanması gerektiği ve işlemiş faiz miktarı ihtilaflı bulunduğundan işlemiş faiz üzerinden % 40 icra inkâr tazminatına hükmedilmesinin doğru olmadığı gerekçesi ile karar bozulmuştur.
Mahkemece bozma sonrası yapılan yargılamada, hazır bulunan davacı vekili direnme kararı verilmesini; davalı vekili ise uyma kararı verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, faizin hesabına ilişkin bozma ilamına uyulmasına, işlemiş faiz üzerinden icra inkar tazminatı hükmedilmemesi gerektiğine ilişkin bozma ilamına ise direnilmesine karar verilerek yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulü ile takibin 29.804,65-TL asıl alacak, 4.624,70-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 34.429,35-TL üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren % 30 avans faizi uygulanmasına, hüküm altına alınan toplam alacak miktarı üzerinden % 40 oranında hesaplanan 13.771,60-TL inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
Hukuk Genel Kurulu'nda yapılan görüşme sırasında, işin esasının incelenmesine geçilmeden önce davacı vekilinin temyiz dilekçesinin içerik ve kapsamından icra inkâr tazminatına ilişkin direnme kararına yönelik bir temyiz isteminin bulunup bulunmadığı hususu, ön sorun olarak ele alınmıştır. Genel Kurul'da yapılan tartışmalar sonucunda davacı vekilinin, hükmü, faizin hesaplanma yöntemi yönünden temyiz ettiği direnilen kısma yönelik temyizinin bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Hukuk Genel Kurulu, mahkemelerce verilen direnme kararlarının temyiz incelemesini yapmakla görevli olup; davacının temyiz isteminin açıkça bozmaya uyularak oluşturulan yeni hükme ilişkin bulunmasına ve davalının direnme hükmüne yönelik temyiz isteminin bulunmamasına göre kararın temyiz inceleme mercii Özel Daire’dir.
Bu nedenle yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Özel Dairesine gönderilmesi gerekir.
S O N U Ç : Yukarıda açıklanan nedenlerle yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 15. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, 6217 sayılı Kanunun 30.maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanun'un 440. maddesi uyarınca 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 16.01.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.