Logo

Hukuk Genel Kurulu2012/18-134 E. 2012/567 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Vakıf senedinde yapılan gelirlerin dağıtım oranını değiştiren değişikliğin, vakfın amaçlarını gerçekleştirmek için ayrılan miktarı azaltıp azaltmadığı ve dolayısıyla tescil edilip edilemeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Vakıf senedinde değişiklik yapılmak istenen hususun, kurucu irade tarafından vakfın amacına özgülenen mal ve hakların aleyhine bir değişiklik niteliğinde olup, vakfın asli amacını zedeleyeceği değerlendirilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul 6. Asliye Hukuk Mahkemesi

TARİHİ : 26/07/2011

NUMARASI : 2011/181-2011/233

Taraflar arasındaki “vakıf senedinde yapılan değişikliklerin tescili” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul 6.Asliye Hukuk Mahkemesi'nce davanın kabulüne dair verilen 20.04.2010 gün ve E:2009/146, K:2010/107 sayılı kararın incelenmesi denetim makamı Vakıflar Genel Müdürlüğü vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 18. Hukuk Dairesinin 07.12.2010 gün ve 2010/11153-15728 sayılı ilamı ile;

(...Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.

Ancak;

Vakıflar gerçek veya tüzel kişilerin yeterli mal ve hakları belirli ve sürekli bir amaca özgülenmeleri ile oluşan tüzel kişliğe sahip mal topluluklarıdır. Bu tanıma göre, önemli olan vakfın amacını gerçekleştirmesi ve dolayısıyle özgülenen mal ve hakların amacın gerçekleşmesi için yapılacak iş ve işlemlere harcanmasıdır.

Vakıf senedinin 20.maddesinin 1.fıkrasında, çalışma dönemi içinde elde edilen vakıf gelirinin %80'inin vakıf amaçlarına, %20'sinin ise yönetim ve idame masrafları ile ihtiyaçlara özgülenmesi ve harcanması öngörülmüş iken, tescili istenilen değişiklik ile çalışma dönemi içinde elde edilen gelirin en az üçte ikisinin vakıf amaçlarına en fazla üçte birinin ise yönetim ve idame masraflarına harcanması şeklinde değiştirilmesi ve bunun tescili sonucu vakfın amaçlarını gerçekleştirmek için öngörülen nakit miktarında azalmaya sebebiyet verilmesi doğru görülmemiştir...)

gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

TEMYİZ EDEN: Denetim Makamı Vakıflar Genel Müdürlüğü vekili

HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Dava, noterde düzenleme şeklinde yapılan vakıf senedi değişikliğinin tescili istemine ilişkindir.

Davacı İstanbul Sanayi Odası Vakfı, Beşiktaş 8.Noterliği'nce tanzim olunan düzenleme şeklindeki vakıf tadil senedinde belirtilen değişikliklerin tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karar, denetim makamı Vakıflar Genel Müdürlüğü vekilinin temyizi üzerine, Özel Dairece yukarıda başlık bölümünde yazılan nedenlerle, bozulmuştur.

Yerel mahkemece; ilk hükümde direnilmiş; hükmü denetim makamı Vakıflar Genel Müdürlüğü vekili temyiz etmiştir.

Uyuşmazlık; vakıf senedinde yapılan değişikliğin, vakfın amaçlarını gerçekleştirmek için öngörülen nakit miktarında azalmaya sebebiyet verip vermeyeceği, dolayısıyla değişikliğin yasal ve yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle bir vakfın kurulmasında, amaç ile yeterli mal ve hakların varlığının esaslı unsur olmasına; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 113. maddesi gereğince amaç değişikliği yapılmadıkça kurucu iradenin ortaya koyduğu mal ve hakların vakıf aleyhine değişikliğe uğratılmasının mümkün bulunmamasına; Vakıflar Genel Müdürlüğü'nden alınan görüşün bağlayıcı olmamasına, mahkemece dayanılan gerekçenin de vakıf senedinde değişiklik yapılmasını haklı kılmamasına; aynı ilkelere Hukuk Genel Kurulu'nun 22.07.2009 gün ve E:2009/18-348, K:398 sayılı ilamında da vurgu yapılmış olmasına göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

SONUÇ: Vakıflar Genel Müdürlüğü vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı 6217 sayılı Kanunun 30.maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 1086 sayılı HUMK'nun 440/1.maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.09.2012 gününde yapılan ilk görüşmede oybirliği ile karar verildi.