Logo

Hukuk Genel Kurulu2012/19-138 E. 2012/393 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mahkemenin bozma kararına karşı verdiği kararın direnme kararı niteliğinde olup olmadığı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, bozma kararındaki gerekçelerden birine uygun olarak yeni bir gerekçe ile hüküm kurması, direnme kararının şartlarını taşımadığı ve yeni bir hüküm niteliğinde olduğu gözetilerek, dosyanın özel daireye gönderilmesine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Kadıköy 3.Asliye Ticaret Mahkemesi

TARİHİ : 30.06.2011

NUMARASI : 2011/242 E-2011/472 K.

Taraflar arasındaki “Menfi Tespit” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Kadıköy 3.Asliye Ticaret Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 30.04.2009 gün ve 2008/438 E.-2009/282 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 18.10.2010 gün ve 2010/3249-11518 sayılı ilamı ile;

(“…Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında davalı şirkete ait .. İletişim Merkezinin satışı hususunda sözleşme yapıldığını, sözleşme kapsamında davalıya verilen çeklerden 12.06.2008 tarihli, 30.000 USD bedelli çekin tahsilinin şarta bağlandığını, ancak şartın gerçekleşmediğini, buna ve gönderilen ihtarnameye rağmen davalı şirketin çeki iade etmediğini bildirerek dava konusu çek nedeniyle borçlu olmadıklarının tespitine, %40 tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı şirket temsilcisi, yetki itirazında bulunup taraflarına tanzim edilip verilmiş bulunan bir çek bulunmadığını, davada taraf olmadıklarını, davalı şirkete husumet yöneltilemeyeceğini bildirerek davanın reddini istemiştir.

Mahkemece toplanan delillere göre, yetki itirazı süresinde yapılmadığından yetki itirazının reddine, davalı şirket temsilcisinin duruşmada alınan beyanı ile sözleşmenin davacı ile dava dışı 3.kişiler arasında yapılmış olmasına rağmen davalı şirket tarafından benimsendiği, davacı şirket tarafından düzenlenip verilen çekin davalı şirket adına davacıdan alındığı gerekçesiyle davalının husumet itirazının reddine, sözleşme konusu şartın gerçekleşmemesinde davacının kusurunun bulunmadığı, tamamen ...’nın kendi iç tasarrufundan kaynaklandığı gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu çek nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin öteki temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

2-Taraflar arasında imzalanan 12.02.2008 tarihli sözleşmenin son cümlesinde, 4 ay sonunda abone merkezinin stratejik lokosyon olmaması durumunda ...nın çıkaracağı ödemeyi davalı Teknosel Ltd.Şti.’nin ödemeyi kabul ettiği, stratejik lokosyon gerçekleştiği takdirde 30.000 USD’lik çekin tahsilatının gerçekleşeceği şeklinde hüküm bulunmaktadır. Bu durumda mahkemece stratejik lokosyon olmaması halinde ...’dan bir ücret talep edilip edilmediğinin, talep edilmiş ise ödeme yapılıp yapılmadığı sorularak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir.

Ayrıca, aynı çekle ilgili olarak İstanbul 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2008/372 esas sayılı dosyasında da dava açıldığı bildirildiğinden, mahkemece bu dosyanın getirtilerek, gerektiğinde dosyanın birleştirilmesine karar verilmesi gerekip gerekmediği hususunun değerlendirilmemesi de doğru değildir…”)

gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

TEMYİZ EDEN : Davalı vekili

HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Bilindiği üzere; direnme kararının varlığından söz edilebilmesi için mahkeme bozmadan esinlenerek yeni herhangi bir delil toplamadan önceki deliller çerçevesinde karar vermeli; gerekçesini önceki kararına göre genişletebilirse de değiştirmemelidir.

Bir başka deyişle; mahkemenin gerekçesini değiştirerek veya yeni bir gerekçe koyarak karar vermiş olması halinde, direnme kararının varlığından söz edilemez.

Somut olayda da; yerel mahkemece, bozma kararından sonra ilk kararda yer almayan ancak birleştirme konusundaki bozma gerekçesini karşılayan yeni gerekçe ile direnme kararı verilmiştir.

Bu durumda, Yerel Mahkemece direnme kararı olarak nitelendirilen temyize konu kararın, gerçekte bir direnme kararı değil yeni bir hüküm niteliğinde olduğu kabul edilmelidir.

Kurulan bu yeni hükmün temyizen incelenme görevi Hukuk Genel Kuruluna ait olmayıp, Özel Daireye aittir.

Bu nedenle dosya Özel Daireye gönderilmelidir.

S O N U Ç : Yukarıda açıklanan nedenlerle yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 19.HUKUK DAİRESİNE gönderilmesine, sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, hükmün tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.06.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.