"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 17/02/2011
NUMARASI : 2010/741-2011/48
Taraflar arasındaki “istirdat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesince davanın kısmen kabul ve reddine dair verilen 04.12.2008 gün ve 2006/876 E., 2008/695 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 11.02.2010 gün ve 2009/3678 E., 2010/1373 K. sayılı ilamı ile,
(…Davacı vekili, müvekkilinin sanayi sicil belgesine sahip ihracatçı bir firma olduğunu, bu belgenin sunduğu yasal imkan gereği tükettiği elektriğin bedelini indirimli tarife üzerinden ödemekte iken davalı kurum tarafından hiçbir uyarı ve açıklama yapılmadan müvekkili aleyhine haksız yere ticarethane tarifesi üzerinden fatura tahakkuk ettirildiğini, müvekkilinin faturayı ödemek zorunda kaldığını iddia ederek fazla ödenen 12.194.00.- YTL.nin ödeme tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte istirdadına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında, davacı şirketin 6948 Sayılı Sanayi Sicil Kanunu'nun 1. maddesi gereği belgelerin düzenleniş tarihleri itibarı ile iki yılda bir yaptırılması gereken vizelerini yaptırma zorunluluğuna uymadığım, kurumlarınca yenilenmiş sicil belgesi verilmediği tarihlerde ticarethane tarifesi ile fatura tahakkuk ettirildiğini, kurum işlemlerinin doğru ve elektrik dağıtımı ile ilgili mevzuata uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre davacı şirkete ait Sanayi Sicil Belgesinin, davacının 12.12.2003 tarihli başvurusu üzerine 2003 yılı vizesinin yapıldığı ve davalı kuruma sunulduğu, 2003 yılına ait vizenin 27.11.2005 tarihine kadar geçerli olduğu halde, davalı kurumun bu hususu dikkate almadan davaya konu 7.10.2005-27.11.2005 arasındaki dönemdeki tüketimleri gösteren 30.11.2005 tarihli faturayı düzenlediği, davalı kurumun sanayi tarifesini dikkate almadan davacıya fazladan 12.057.98.-YTL. elektrik bedeli tahakkuk ettirdiği, davacının bu bedelin istirdadı isteminin yerinde olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava konusu elektrik tüketim bedelinin davacı şirket tarafından ödendiği ihtilafsızdır. Ne var ki davacının ödemeyi ihtirazi kayıtla yapıp yapmadığı dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılamadığı gibi bu husus karar yerinde de tartışılmamıştır. Bu durumda mahkemece ödemeye ilişkin bilgi ve belgeler celp edilerek davacının ödeme yaparken ihtirazi kayıt koyup koymadığı veya halin icabından böyle bir durumun anlaşılıp anlaşılmadığı irdelenmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.)
gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN : Davalı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, istirdat istemine ilişkindir.
Yerel mahkemece, “davalı kurum tarafından davacıya ait sanayi tarifesi dikkate alınmadan fazladan elektrik bedeli tahakkuk ettirildiği” gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, davalı vekilinin temyizi üzerine Özel Dairece yukarıda başlık bölümünde açıklanan gerekçeyle bozulması üzerine, bu kez Yerel Mahkemece “davacı tarafça ödeme yapılırken ihtirazi kayıt konulmadığı konusunun çekişmesiz olduğu, davacının ödemeyi ihtirazi kayıt koymadan yaptığı ve bu nedenle ödenen bedelin geri istenemeyeceğine yönelik davalının savunması da bulunmadığı, ayrıca katsayı değişikliğinin davacı tarafından fark edilip, ödeme yapılırken ihtirazi kayıt koymasının beklenemeyeceği” kabul edilerek direnme kararı verilmiştir.
Hükmü davalı vekili temyize getirmiştir.
Hukuk Genel Kurulu’ndaki görüşme sırasında, işin esasının incelenmesinden önce, temyize konu kararın gerçekte yeni hüküm niteliğinde olup olmadığı; dolayısıyla, temyiz incelemesinin Hukuk Genel Kurulu'nca mı, yoksa Özel Dairece mi yapılması gerektiği hususu, ön sorun olarak değerlendirilmiştir.
Bilindiği üzere; direnme kararının varlığından söz edilebilmesi için, mahkeme bozmadan esinlenerek yeni herhangi bir delil toplamadan önceki deliller çerçevesinde karar vermeli; gerekçesini önceki kararına göre genişletebilirse de değiştirmemelidir (6217 sayılı Kanunun 30. maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 429. maddesi).
Eş söyleyişle; mahkemenin yeni bir delile dayanarak veya bozmadan esinlenerek gerekçesini değiştirerek veya daha önce üzerinde durmadığı bir hususu bozmada işaret olunan şekilde değerlendirerek karar vermiş olması halinde, direnme kararının varlığından söz edilemez.
Somut olayda ise; bozma öncesi ileri sürülmeyen ve mahkemece “davacı tarafça ödeme yapılırken ihtirazi kayıt konulmadığı konusunun çekişmesiz olduğu, davacının ödemeyi ihtirazi kayıt koymadan yaptığı ve bu nedenle ödenen bedelin geri istenemeyeceğine yönelik davalının savunması da bulunmadığı, ayrıca katsayı değişikliğinin davacı tarafından fark edilip, ödeme yapılırken ihtirazi kayıt koymasının beklenemeyeceği” şeklindeki gerekçenin Özel Daire bozma ilamından sonra mahkemece kabul edilerek direnme olarak adlandırılan temyize konu kararın gerekçesinde açıkça dayanılmıştır.
Mahkemenin direnme olarak adlandırdığı temyize konu kararın bu haliyle, bozmadan esinlenerek oluşturulmuş, Özel Daire denetiminden geçmeyen tamamen yeni gerekçeye dayalı yeni bir hüküm niteliğinde olduğu her türlü duraksamadan uzaktır.
Hal böyle olunca; kurulan bu yeni hükmün temyizen incelenmesi görevi, Hukuk Genel Kurulu’na değil, Özel Daireye aittir.
Bu nedenle, yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmelidir.
S O N U Ç: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 19. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, 13.06.2012 gününde oybirliği ile kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere karar verildi.