Logo

Hukuk Genel Kurulu2012/21-747 E. 2013/216 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Hizmet tespiti davası ile işçilik alacaklarına ilişkin davanın birlikte görülüp görülemeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davası ile işçilik alacaklarına ilişkin davanın, tarafları, hukuki dayanakları, ispat yükü ve hakimin görevleri bakımından farklılık arz etmesi, ayrıca işçilik alacaklarına ilişkin kararın kesinleşmiş olması gözetilerek, hizmet tespiti davasına ilişkin temyiz incelemesinin yapılması için dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Samsun 1. İş Mahkemesi

TARİHİ : 11/05/2012

NUMARASI : 2012/170-2012/482

Taraflar arasındaki “hizmet tespiti ve alacak” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Samsun 1. İş Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 02.11.2011 gün ve 2008/513 E., 2011/568 K. sayılı kararın incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 21. Hukuk Dairesinin 06.03.2012 gün ve 2012/3501-3054 sayılı ilamı ile;

(...Dava, davacının davalı işverene ait işyerinde geçen ve davalı Kuruma bildirilmeyen çalışmalarının tespitiyle, bir kısım işçilik alacakları istemine ilişkindir.

Mahkemece tespit isteminin kabulüne, işçilik alacaklarının kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Sigortalılığa ilişkin “hizmet tespiti” davaları, Sosyal Güvenlik hakkına ilişkin olarak ortaya çıkan davalardır. Yasal dayanağını 506 sayılı Kanun’un 6. ve 79/10. (5510 sayılı Kanun açısından ise 86/9. ) maddelerinden almaktadır. Sözü edilen 6.madde de, çalıştırılanların, işe alınmaları ile kendiliğinden sigortalı olacakları, sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamayacağı ve vazgeçilemeyeceği belirtilmiştir. Anılan kanunun 79/10. maddesinde ise, sigortalıların, çalışmalarının tespiti ile ilgili dava açabilecekleri hükme bağlanmıştır. Bu bakımdan, hizmet tespitine ilişkin davalar sosyal güvenlik hakkı ve kamu düzeni ile ilgili olup, kişi iradesi belirleyici etkiye sahip değildir. İçerisinde bulunduğu yasal statünün belirlediği durum doğrudan dikkate alınır. Bu nedenle hakim, kendiliğinden araştırma yapma yetkisine sahiptir. Bu yetki kapsamında, gerektiğinde tanık ve diğer deliller yoluyla doğrudan gerçeği bulma yükümü bulunmaktadır.

İşçilik haklarına ilişkin davalar ise, 4857 sayılı Kanun’dan kaynaklanmaktadır. Bu tür davalar, kişi iradesine önemli rol verilip, taraf anlaşmalarına geçerlilik tanınan, alacak ve tazminat türünde olan davalardır. Taraflar bu tür haklarından her zaman vazgeçebilir. Bu nedenle hakim, kendiliğinden araştırma yapmaz. Tarafların bildirdiği deliller dışında delil toplanması da olanaklı değildir. Kaldı ki, SGK’nun bu davalarda davalı sıfatı bulunmamaktadır.

Bu durumda, her iki dava türünün, taraflarının statüsü, hakimin delil araştırma bakımından kendiliğinden hareket etmesi, taraf iradelerine atfedilen rol, dava konusu edilen haktan vazgeçilip vazgeçilememesi gibi yönlerden yasal konumları birbirinden tamamen farklıdır. Her iki dava türünün birlikte görülmesi durumunda; davanın birinde bir kısım delillerin kendiliğinden dikkate alınması, diğerinde alınmaması gerekecektir ki, aynı dava dosyasında birbiri ile çelişkili kararlar yer alabilecektir. Kaldı ki, işçilik haklarına ilişkin olarak dairemiz kararları ile işçilik alacaklarına ilişkin davalar yönünden asıl görevli Yargıtay ilgili dairelerinin kararları arasında farklı uygulamalar ortaya çıkabilecektir.

Öte yandan, temyiz aşamasında inceleme mercileri farklı olan bu davaların birbirinden bağımsız sonuçlandırılmalarında hukuki istikrar ve kararlara olan güven bakımından da yarar bulunmaktadır. İşçilik haklarına ilişkin olarak kesinleşen hüküm, hizmet tespiti davasında sadece kuvvetli delil olarak değerlendirilmekte, davada taraf sıfatı bulunmayan SGK yönünden bağlayıcı olmamaktadır. Mahkemenin bu maddi ve hukuksal olguları gözetmeksizin, birbirinden tamamen farklı iki davayı ayrı ayrı başvurma ve nispî harca tabi olduğunu da göz ardı ederek bir arada görmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

Yapılacak iş; her iki davayı ayırmak ve eksik yargı harçlarını tamamlattıktan sonra yargılamayı birbirinden bağımsız olarak sonuçlandırmaktan ibarettir.

O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır...)

gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle,yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

TEMYİZ EDENLER: Davalı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı vekili

HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Dava, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Yasasının 6 ve 79.maddelerine dayalı hizmet tespiti ile, 4857 sayılı İş Yasasına dayalı işçilik haklarından kaynaklanan tazminat ve alacak istemlerine ilişkindir.

Uyuşmazlık; 506 sayılı Sosyal Sigortalar Yasası’nın 6 ve 79.maddelerine dayalı hizmet tespiti davası ile, 4857 sayılı İş Yasası’na dayalı işçilik haklarından kaynaklanan tazminat ve alacak davalarının birlikte görülüp görülemeyeceği noktasındadır.

Davacı iş akdi sona erdirilen SSK’ lı işçi, davalılar ise Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı ve işveren’dir.

Hizmet tespiti ve işçilik haklarına dayalı alacak ve tazminat istemleri dava dilekçesinde birlikte istenmiş, mahkemece her iki istem de değerlendirilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, davalılar vekillerinin temyizi üzerine Özel Dairece başlıkta ayrıntısı yazılı olduğu üzere yerel mahkeme kararı bozulmuştur. Yerel Mahkeme önceki kararında direnmiş ve hüküm davalı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı vekilince temyize getirilmiştir.

Davacı işçinin birlikte açtığı her iki davadan işçilik haklarına dayalı alacak ve tazminat istemleri ile ilgili davanın tarafı olan davalı .....Özel Eğitim Hiz. Süt. Ürün. İnş. San. Tic. Ltd. Şti vekilinin direnme kararını temyiz etmemiş olduğu ve söz konusu istemler yönünden verilen kararın kesinleştiği, ayrıca direnme kararını temyiz eden Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı’nın işçilik haklarına dayalı alacak ve tazminat istemleri hakkındaki davanın tarafı olmaması nedeni ile eldeki davada sadece hizmet tespiti davasının temyiz incelemesi yapılacaktır.

Hal böyle olunca, hizmet tespiti istemi yönünden davalı Sosyal Güvenlik kurumu vekilinin işin esasına ilişkin temyiz itirazları Özel Daire’ce incelenmemiş olduğundan, hizmet tespiti istemleri yönünden işin esasına yönelik temyiz incelemesinin yapılması için dosyanın Özel Dairesine gönderilmesi gerekir.

SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle direnme kararına konu işçilik alacaklarına ilişkin talebin kesinleştiğinden Sosyal Güvenlik Kurumu’nun hizmet tespiti davası yönünden işin esasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 21.HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, 5521 sayılı Kanunun 8/son maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 06.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.