"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Tarsus 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 29/01/2013
NUMARASI : 2012/368-2013/48
Taraflar arasındaki “itirazın iptali” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Tarsus 2. Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 15.12.2011 gün ve 2011/615 E., 2011/623 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 27.06.2012 gün ve 2012/7546 E., 2012/10612 K. sayılı ilamı ile;
(...1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Davalı takip ve dava konusu çeke mahsuben takip tarihinden önce, 17.10.2008 tarihinde, 20.000 TL ödeme yapmıştır. Bu durumda davacının çekin ödenen kısmını mahsup etmeden, davalı hakkında çek bedelinin tamamı üzerinden icra takibine girişmesi haksız olduğu gibi kötü niyete dayalı olup, reddedilen kısım üzerinden davalı lehine tazminata hükmolunması gerekirken bu istem hakkında olumlu-olumsuz bir karar verilmemiş olması bozmayı gerektirmiştir...)
gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN: Davalı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
Yerel Mahkemece verilen ikinci kararda; takibe konu 50.000,00 TL bedelli çek için takip tarihinden önce 20.000,00 TL ödendiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, itirazın 30.00,00 TL asıl alacak ve 157,50 TL işlemiş faizi ile birlikte iptali ile 30.000,00TL asıl alacağın %40'ı olan 12.000,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Davalı vekilinin temyizi üzerine karar, Özel Dairece yukarıda başlık bölümünde gösterilen nedenlerle bozulmuştur.
Yerel Mahkemece, önceki kararda direnilmiş; hükmü temyize davalı vekili getirmiştir.
Hukuk Genel Kurulu’ndaki görüşme sırasında, işin esasının incelenmesinden önce, temyize konu kararın gerçekte yeni hüküm niteliğinde olup olmadığı; dolayısıyla, temyiz incelemesinin Hukuk Genel Kurulu'nca mı, yoksa Özel Dairece mi yapılması gerektiği hususu, ön sorun olarak değerlendirilmiştir.
Bilindiği üzere; direnme kararının varlığından söz edilebilmesi için, mahkeme bozmadan esinlenerek yeni herhangi bir delil toplamadan önceki deliller çerçevesinde karar vermeli; gerekçesini önceki kararına göre genişletebilirse de değiştirmemelidir (6217 sayılı Kanunun 30. maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 429. maddesi).
Eş söyleyişle; mahkemenin yeni bir delile dayanarak veya bozmadan esinlenerek gerekçesini değiştirerek veya daha önce üzerinde durmadığı bir hususu bozmada işaret olunan şekilde değerlendirerek karar vermiş olması halinde, direnme kararının varlığından söz edilemez.
Somut olayda yerel mahkemece; kötüniyet tazminatı talebi hakkında herhangi bir hüküm kurulmamış olup, davalı tarafın kötüniyet tazminatı talebi hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmesinin gerektiğine işaret eden Özel Dairenin ikinci bozma ilamı sonrasında yerel Mahkemece davalı/borçlunun kötüniyet tazminatı istemi ret edilerek bu konuda ilk kez bir hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
Mahkemenin direnme olarak adlandırdığı temyize konu kararın bu haliyle, Özel Daire denetiminden geçmeyen tamamen yeni gerekçeye dayalı yeni bir hüküm niteliğinde olduğu her türlü duraksamadan uzaktır.
Hal böyle olunca; bu yeni hükmün temyizen incelenmesi görevi, Hukuk Genel Kurulu’na değil, Özel Daireye aittir.
Bu nedenle, yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmelidir.
S O N U Ç: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 19. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, 27.05.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.