Logo

Hukuk Genel Kurulu2020/300 E. 2022/203 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının, işvereni olan şirket yerine şirket ortağını davalı göstermesi nedeniyle husumet itirazı üzerine davanın reddine ilişkin yerel mahkeme kararına karşı Özel Daire'nin bozma ilamına direnilmesi üzerine, taraf değişikliğine izin verilip verilmeyeceği noktasında oluşan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının şirket ortağına dava açmasının maddi hatadan kaynaklandığı ve kabul edilebilir bir yanılgıya dayandığı, ayrıca davacı vekilinin yargılama aşamasında HMK’nın 124. maddesi kapsamında taraf değişikliği talebinde bulunduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

1. Taraflar arasındaki “işçilik alacağı” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Ankara 28. İş Mahkemesince verilen davanın reddine dair karar davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonunda bozulmuş, mahkemece Özel Daire bozma kararına karşı direnilmiştir.

2. Direnme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

I. YARGILAMA SÜRECİ

Davacı İstemi:

4. Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalının ... alışveriş merkezindeki işyerinde 04.07.2015-14.11.2015 tarihleri arasında çalıştığını, fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinin ödenmesi için işverenle konuştuğunda darp ve tehdit edilerek iş sözleşmesinin feshedildiğini ileri sürerek ihbar tazminatı, 2015 yılı Ekim ve Kasım aylarına ait ücretleri ile fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.

Davalı Cevabı:

5. Davalı ... (SUBWAY) vekili; ücret bordrolarından da anlaşılacağı üzere davacının ... Gıda Turizm ve Ticaret Ltd. Şti. çalışanı olduğunu ve 04.07.2015-14.11.2015 tarihleri arasında müvekkilinin işlettiği firmada çalıştığını, işçilik alacakları bakımından müvekkilinin kişisel bir sorumluluğunun bulunmadığını, davanın müvekkili aleyhine açılmasının hukuka aykırı olduğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.

Mahkeme Kararı:

6. Ankara 28. İş Mahkemesinin 14.04.2016 tarihli ve 2016/631 E., 2016/175 K. sayılı kararı ile; Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) kayıtlarında işveren şirketin ... Gıda Tur. ve Tic. Ltd. Şti. olarak gözüktüğü, davalı olarak gösterilen Bülent Kaya’nın ise şirket ortağı olduğu, davanın tüzel kişiliğe karşı açılması gerekirken şirket ortağı şahsa karşı açıldığı, davalının taraf sıfatı olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Özel Daire Bozma Kararı:

7. Ankara 28. İş Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

8. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 26.06.2019 tarihli ve 2016/16575 E., 2019/14089 K. sayılı kararı ile; “…Yargılamanın hukuka uygun ve sağlıklı bir biçimde sürdürülebilmesi, iddia ve savunmanın özgürce ileri sürülebilmesi ve delillerin eksiksiz olarak toplanıp tartışılabilmesi, öncelikle tarafların yargılamadan haberdar edilmeleri ile mümkündür. Hasımsız davalar hariç olmak üzere, dava dilekçesi ile duruşma gün ve saati karşı tarafa tebliğ edilmeden ve taraf teşkili sağlanmadan davaya bakılamaz ve yargılama yapılamaz.

Somut olayda, dava dilekçesinde davalı taraf olarak "Bülent Kaya (Subway)" gösterilmiş, davacı yargılamanın devamı sırasında, kayıtlara bakıldıktan sonra, husumetin şirkete yöneltilmesi için tarihsiz dilekçe vermiştir. Mahkemece, davanın davalı tüzel kişiliğe ait şirkete karşı açılması gerekirken şirket ortağı şahsa karşı açıldığı, bu nedenle husumetin hatalı olduğu kabul edilerek davanın usulden reddine karar verilmiştir.

İşveren şirketin ... Gıda Turz. ve Tic. Ltd. Şti. olduğu, davalının ise şahıs olup, şirket ortaklarından olduğu anlaşılmasına göre, esasen davacının kabul edilebilir yanılgısı nedeniyle temsilci de hataya düştüğü anlaşılmış olup, 6100 sayılı HMK’nın 124. maddesine göre davanın ... Gıda Turz. ve Tic. Ltd. Şti. yöneltilmesi için davacı tarafa mehil verilmeli, usulüne uygun bir şekilde taraf teşkili sağlanarak tarafların gösterdiği deliller toplanmalı ve dosya yeniden bir değerlendirmeye tabi tutularak sonucuna göre karar verilmelidir…” gerekçesi ile bozma nedenine göre sair yönler incelenmeksizin hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

Direnme Kararı:

9. Ankara 28. İş Mahkemesinin 21.01.2020 tarihli ve 2019/499 E., 2020/9 K. sayılı kararı ile; davacının SGK kayıtlarında işvereninin “1231904” sigorta sicil numaralı ... Gıda Turizm ve Ticaret Ltd. Şti. olduğunun açıkça yazdığı, davacının ve vekilinin basit bir araştırma ile işverenin kim olduğunu bilebilecek durumda olduğu, nitekim e-devlet sisteminden dahi işverenin sicil numarasına ve ismine ulaşılabildiği, kaldı ki Avukatlık Kanunu’nun 2. maddesinin 3. fıkrası gereğince kamu kurum ve kuruluşlarının, avukatın gerek duyduğu bilgi ve belgeleri incelemesine sunmakla yükümlü olduğu, davacı ve vekili tarafından basit araştırma yükümlülüğü yerine getirilmediğinden davacının işvereni olan şirkete değil, şirketin ortağı gerçek kişiye karşı davanın açıldığı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 124. maddesinde tanımlanan bir yanılgının söz konusu olmadığı gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir.

Direnme Kararının Temyizi:

10. Direnme kararı yasal süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

II. UYUŞMAZLIK

11. Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; işçilik alacaklarının tahsili istemiyle açılan eldeki davada, davacının işvereni “... Gıda Turizm ve Ticaret Ltd. Şti.” olduğu hâlde, şirket ortaklarından “Bülent Kaya”nın davalı olarak gösterilmesinin temsilcide yanılma olduğu kabul edilerek davacı tarafa davayı “... Gıda Turizm ve Ticaret Ltd. Şti.” aleyhine yöneltmesi için 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 124. maddesi gereğince süre verilmesinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.

III. GEREKÇE

12. Uyuşmazlığın çözümünde öncelikle davada sıfat ile tarafta (iradî-iradî olmayan) değişiklik kavramları üzerinde durulması yararlı olacaktır.

13. Sıfat, dava konusu kılınan sübjektif hakla davanın tarafları arasındaki ilişkiyi ifade eder. Dava dilekçesinde davacı ve davalı olarak gösterilen kişiler şekli taraf kuramına göre o davanın tarafları iseler de, bu her zaman o kişilerin taraf sıfatına sahip oldukları anlamına gelmez. Taraf sıfatı dava şartı değildir. Ancak sıfat bir itiraz olduğundan hâkim diğer itirazlar gibi taraf sıfatını da dava dosyasından anlayabildiği sürece kendiliğinden nazara alır (Pekcanıtez, Hakan/Atalay, Oğuz/Özekes, Muhammet: Medeni Usul Hukuku, Ankara 2012, s. 248-249).

14. Bilindiği üzere davacı dava dilekçesinde tarafların kimler olduğunu belirtir ve dava, dava dilekçesinde gösterilen taraflar arasında devam eder. Ancak davanın açılmasından sonra dava dilekçesinde gösterilen taraflarda değişiklik yapılması ihtiyacı ortaya çıkabilir. Bu değişiklik örneğin, taraflardan birinin dava sırasında ölmesinde veya dava yürürken dava konusunun devrinde olduğu gibi zorunlu (yasal) nedenlerle olabileceği gibi, davacının iradesine bağlı (iradî) değişiklik şeklinde de olabilir (Yılmaz, Ejder: Hukuk Muhakemeleri Kanunu Şerhi, Ankara 2012, s.812).

15. İradî taraf değişikliği davayı değiştirme anlamına geldiğinden zorunlu taraf değişikliğinden farklı bir rejime tabidir.

16. Mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (HUMK) iradî taraf değişikliği hakkında açık bir hüküm içermemekle birlikte, yerleşik Yargıtay uygulaması ile genel olarak, davada iradî taraf değişikliğine izin verilmemiştir. Bu durumun özellikle usul ekonomisi açısından eleştirildiğini dikkate alan kanun koyucu da 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 124. maddesi ile belirli hâllerde iradî taraf değişikliğine olanak veren bir düzenleme getirmiştir.

17. Anılan düzenlemeye göre bir davada taraf değişikliği, ancak karşı tarafın açık rızası ile mümkündür (HMK m. 124/1). Ancak kanun koyucu bu konuda yasalarda yer alan özel hükümleri saklı tutarak (HMK m. 124/2) hâkimin izni ile taraf değişikliği yapılabilecek hâllere de yer vermiştir. Maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebi, karşı tarafın rızası aranmaksızın hâkim tarafından kabul edileceği gibi tarafın yanlış veya eksik gösterilmesinin kabul edilebilir bir yanılgıya dayanması durumunda da hâkimin izniyle taraf değişikliği yapılabilecektir (HMK m. 124/3,4).

18. İradî taraf değişikliğine ilişkin hükme istinaden, gerek davacı gerekse davalı tarafta, iradî taraf değişikliği yapılması mümkündür. İradi taraf değişikliği yapılmasının amacı, gereksiz yere dava açılmasını önlemek ve taraf değişikliği yapılmasından önceki yargılama sonuçlarından yararlanılmasını sağlamak suretiyle usul ekonomisini gerçekleştirmektir (Taş Korkmaz/Hülya: Medenî Usul Hukukunda İradi Taraf Değişikliği, Ankara 2014, s. 169-170).

19. Nitekim, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.02.2020 tarihli ve 2017/20-1124 E., 2020/90 K. ile 08.07.2020 tarihli ve 2017/15-2929 E., 2020/544 K. sayılı kararlarında da aynı tespitlere yer verilmiştir.

20. Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; dava dilekçesinde, davalı olarak “Bülent KAYA (Subway)” gösterilmiş ise de, davacı vekili tarihsiz dilekçesi ile HMK’nın 124. maddesinin 4. fıkrasında yer alan “Dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hâkim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir.” şeklindeki düzenleme de dikkate alınarak “... Gıda Turizm ve Ticaret Limited Şirketi”nin davalı olarak gösterilmesi suretiyle yargılamaya devam edilmesi talebinde bulunmuştur.

21. Dosya içerisinde yer alan sigortalı işe giriş bildirgesi, hizmet döküm cetveli ve imzasız bordrolardan işverenin “... Gıda Turizm ve Ticaret Ltd. Şti.” olduğu, bu nedenle sözü edilen şirketin davalı olarak gösterilmesi gerektiği anlaşılmakta ise de, 19.12.2014 tarihli ve 8719 sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde bu şirketin en yüksek paya sahip kurucu ortağının davalı olarak gösterilen Bülent Kaya olduğu ve Bülent Kaya’nın vekili tarafından verilen cevap dilekçesinde de davacının, müvekkilinin işlettiği firmada çalıştığını beyan ettiği görülmüştür.

22. Yukarıda belirtilen açıklamalar dikkate alındığında davacı tarafça yapılan bu hata maddi hatadan kaynaklandığı gibi, davalı olarak şirket yerine bu şirketin kurucu ortağına dava açılmasının kabul edilebilir bir yanılgıya dayandığı da kuşkusuz olduğundan mahkemece taraf sıfatı yokluğundan davanın reddine karar verilmesi isabetli değildir.

23. Ne var ki, Özel Daire bozma kararında davanın ... Gıda Turizm ve Tic. Ltd. Şti. aleyhine yöneltilmesi için davacı tarafa mehil verilmesi gerektiği belirtilmiş ise de, davacı vekili yargılama aşamasında HMK’nın 124. maddesi kapsamında taraf değişikliği için dilekçe vermiş olduğundan bozma kararında belirtilenin aksine davacıya süre verilmesine gerek bulunmamaktadır.

24. O hâlde, mahkemece davacı vekilinin taraf değişikliği talebinin kabulü ile tebligat ve diğer usulî işlemler yapılmalı, taraf değişikliği sağlandıktan sonra ... Gıda Turizm ve Ticaret Ltd. Şti. aleyhine yargılamaya devam edilmelidir.

25. Hâl böyle olunca direnme kararının yukarıda açıklanan bu değişik gerekçe ve nedenlerden dolayı bozulması gerekmiştir.

IV. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle;

Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının yukarıda açıklanan değişik gerekçe ve nedenlerden dolayı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3. maddesine göre uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA,

İstek hâlinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine,

Karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 24.02.2022 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.

.