"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
1. Taraflar arasındaki “maddi ve manevi tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, ... Asliye Hukuk Mahkemesince verilen davanın kısmen kabulüne ilişkin karar davalı ... Anonim Türk Sigorta A.Ş. vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 17. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonunda bozulmuş, Mahkemece Özel Daire bozma kararına karşı direnilmiştir.
2. Direnme kararı davalı ... Anonim Türk Sigorta A.Ş. vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
I. YARGILAMA SÜRECİ
Davacı İstemi:
4. Davacı vekili dava dilekçesinde; 21.08.2005 tarihinde davacıya ait ... plakalı motosiklete davalı şirkete ait ... yönetimindeki ... plakalı aracın çarpması sonucunda trafik kazası meydana geldiğini, davacının yaralandığını ve motosikletinin hasarlandığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 10.000TL maddi ve 10.000TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesiyle maddi tazminat talebini yükseltmiştir.
Davalı Cevabı:
5. Davalı ... Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; davacının aracının müvekkili şirkete kasko sigortası ile sigortalı olduğunu belirterek davanın taraf sıfatı yokluğundan reddini savunmuştur.
6. Davalı ... Anonim Sigorta T.A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; ... plakalı aracın müvekkili şirkete trafik sigortası ile sigortalandığını, poliçeden doğabilecek sorumluluğun sakatlanma hâlinde kişi başına azami 50.000TL ile sınırlı olduğunu, davacıya tedavi giderleri için 09.01.2006 tarihinde 2.926,92TL ve 13.07.2006 ise tarihinde 5.063,78TL olmak üzere toplam 7.990,70TL tutarında tazminat ödenerek müvekkili şirketin ibra edildiğini, böylelikle dava konusu kaza nedeniyle müvekkili şirketin trafik poliçesinden doğan sınırlı sorumluluğunun sona erdiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
7. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; kusur ve zarar miktarını kabul etmediklerini, müvekkilinin kendi aracında da büyük oranda hasar oluştuğunu, davacının ehliyetsiz olduğunu, davacının davalının trafik sigortasından 5.000TL tazminat tahsil ettiğini, istenen tazminat talebinin karşılanması durumunda mükerrer tazminat ödemesinin söz konusu olabileceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
8. Davalı ... Ltd. Şti., usulüne uygun tebligata rağmen cevap dilekçesi sunmamıştır.
İlk Derece Mahkemesi Kararı:
9. ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 07.04.2016 tarihli ve 2006/129 E., 2016/152 K. sayılı kararı ile; davacı vekilinin 20.08.2013 tarihli ıslah dilekçesiyle maddi tazminat talebini 31.597,93TL için ıslah ederek, davanın 41.537,93TL olarak kabulüne karar verilmesini talep ettiği, yargılama devam ederken davalılar aleyhine 7.000TL’lik sağlık gideri yönünden açtığı maddi tazminat isteminden ve ... A.Ş. aleyhine açtığı maddi tazminat davasından feragat ettiği, dava konusu kazanın oluşumunda davalı ...’in %100 oranında kusurlu olduğu, davacının çalışma gücünde %12,1 oranında azalma meydana gelmesi nedeniyle uğradığı maddi zararın 41.537,93TL olduğunun belirlendiği, davalı ... Anonim Türk Sigorta A.Ş.’nin 10.03.2016 tarihli dilekçesi ve ekinde sunduğu belgeler ile sigorta poliçesi kapsamında 15.04.2007 tarihinde 50.000TL ödeme yapıldığını belgelendirdiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile; davalılar aleyhine 7.000TL’lik sağlık gideri yönünden açılan maddi tazminat istemine ilişkin davanın davacının feragat etmesi nedeniyle reddine, davalı ... A.Ş. aleyhine açtığı maddi tazminat isteminin davacı yanın iş bu davalı yönünden maddi tazminat isteminden feragat etmesi nedeniyle reddine, 3.000TL’lik maluliyet tazminatı için davalı ... Anonim Türk Sigorta A.Ş. yönünden dava tarihi, davalı sürücü ve araç maliki yönünden ise kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline, ıslah edilen 31.537,93TL’lik maluliyete dayalı maddi tazminat istemine ilişkin tazminatın ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte işbu davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davalı ... Anonim Türk Sigorta A.Ş. tarafından dava devam ederken 18.04.2014 tarihinde maluliyete dayalı 50.000TL ödendiği dikkate alınarak, iş bu miktarın ödeme tarihi itibariyle davalılardan tahsiline karar verilen maddi tazminattan kararın infazı sırasında icra müdürlüğünce infaz sırasında mahsubuna, takdiren 15.000TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı sürücü ve işletenden müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
Özel Daire Bozma Kararı:
10. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... Anonim Türk Sigorta A.Ş. vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.
11. Yargıtay (Kapatılan) 17. Hukuk Dairesinin 27.05.2019 tarihli ve 2016/14647E., 2019/6846 K. sayılı kararı ile;
“…1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı ... vekilinin (2) ve (3) nolu bentte gösterilen dışında sair temyiz itirazlarının reddine, davalı ... Anonim Türk Sigorta A.Ş. vekilinin temyiz itirazının kabulüne karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarara dayalı tazminat istemine ilişkindir.
Somut olayda, davanın 25.04.2006 tarihinde açıldığı, yargılama sırasında 18.04.2007 tarihinde 50.000,00 TL, 2006-2007 yılları arasında ayrı tarihlerde toplamda 18.839,63 TL ve 27.04.2007 tarihinde de kasko poliçesinden kaynaklı 15.000,00 TL ödeme yapıldığı anlaşılmaktadır.
Davalı ... şirketi tarafından davadan önce 09/01/2006 tarihinde 2.926,92 YTL'lik bir ödeme yapılmış diğer ödemeler dava açıldıktan sonra yapılmıştır. Dava açıldıktan sonra yapılan ödemelere faiz uygulanarak güncelleme yapılması doğru değildir. Mahkemece; 2.929,92 TL'lik ödemenin ödeme tarihinden rapor tarihine kadar güncellenerek toplam tazminattan düşülmesi, diğer ödemelerin dava açıldıktan sonra fakat hükümden önce yapıldığı gözetilerek hükmedilen tazminattan mahsubu ile sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, 18/04/2007 tarihinde maluliyete dayalı ödenen 50.000,00 TL'nin ödeme tarihi itibariyle davalılardan tahsiline karar verilen maddi tazminattan kararın infazı sırasında mahsubuna karar verilmesi doğru görülmemiştir.
3-Davacı vekili tarafından dava dilekçesinde cismani zarar nedeni ile 10.000,00 TL manevi tazminat talep edilmiş olmasına rağmen, manevi tazminat yönünden 15.000,00 TL üzerinden kabul kararı verilmesi talebin aşılması olup H.M.K'nın 26. maddesine aykırı olduğundan isabetli değildir…” gerekçesiyle karar bozulmuştur.
Direnme Kararı:
12. ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 25.12.2019 tarihli ve 2019/303 E., 2019/495 K. sayılı kararı ile; manevi tazminat yönünden verilen bozma kararına uyulmasına, diğer yönlerden ise davacı vekili tarafından dava konusu edilen maluliyete dayalı maddi tazminat için, dava dilekçesi ile 10.000TL talep edildiği ancak davacı vekilinin duruşmadaki beyanları ile bu miktarın 3.000TL’sinin maluliyete dayalı tazminat talebi, diğer 7.000TL’lik kısmının ise sağlık vb giderlere ilişkin olduğu belirtilerek yargılamanın ilerleyen aşamalarında buna ilişkin taleplerden feragat edildiği, davacı vekili maddi tazminat talebinin ıslah yolu ile artırılarak 41.537,93TL yükseltildiğini beyan etmiş ise de, feragat edilen kısım dikkate alındığında, ıslah ile artırılan miktar dikkate alındığında mahkemece maluliyete dayalı davanın 34.537,93TL olduğunun benimsendiği, dava açıldıktan sonra ödendiği beyan edilen 19.04.2007 tarihli 50.000TL’lik ödemenin ödeme tarihi itibari ile davacı alacağından mahsubu gerektiği mahkemece tespit edildiğinden maluliyete dayalı zararında kararın infazdan mahsubuna karar verildiği, 15.000TL ödemenin maluliyete dayalı olarak yapıldığının davalı tarafından yargılama devam ederken belgelendirilmediği, temyiz aşamasında sunulan belgenin mahkemece değerlendirilmesi ve delil sunma süresinde ibraz edilmeyen belgeye ancak davacının açık muvafakatı ile itibar edileceği gerekçesi ile direnme kararı verilmiştir.
Direnme Kararının Temyizi:
13. Direnme kararı süresi içinde davalı ... vekili ile davalı ... Anonim Türk Sigorta A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
II. UYUŞMAZLIK
14. Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; somut olayda davacı tarafından talep edilen cismani zarar kapsamında yapılan hesaplamanın ve talep edilen zarara yönelik olarak davalı ... şirketince yapılan ödemenin kararın infazı sırasında dikkate alınmasına karar verilmesinin yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
III. GEREKÇE
15. Uyuşmazlığın çözümü için öncelikle konu ile ilgili kavramların ve yasal düzenlemelerin açıklanmasında fayda bulunmaktadır.
16. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun (BK) 46. maddesi ile cismani zarar, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 54. maddesi uyarınca vücut bütünlüğünün ihlali hâlinde mağdurun mal varlığında meydana gelmesi muhtemel olan azalmanın ve dolayısıyla maddi zararın türleri; tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar talep edilebilir.
17. Borçlar Kanunu'nun "Tazminat miktarının tayini" başlıklı 43. maddesi; “Hakim, hal ve mevkiin icabına ve hatanın ağırlığına göre tazminatın suretini ve şümulünün derecesini tayin eyler.” düzenlemesini içermektedir. Burada somut olay göz önüne alınarak tazminatın hesaplanması bakımından, 6101 sayılı Türk Borçlar Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun'un 2 ve 3. maddesi delaletiyle TBK’nın 55. maddesi de incelenmelidir.
18. Türk Borçlar Kanunu'nun 55. maddesine göre; "Destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar, bu kanun hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilmez; zarar veya tazminattan indirilemez. Hesaplanan tazminat, miktarı esas alınarak hakkaniyet düşüncesi ile arttırılamaz veya azaltılamaz.
Bu Kanun hükümleri, her türlü idari eylem ve işlemler ile idarenin sorumlu olduğu diğer sebeplerin yol açtığı vücut bütünlüğünün kısmen veya tamamen yitirilmesine ya da kişinin ölümüne bağlı zararlara ilişkin istem ve davalarda da uygulanır". Görüldüğü üzere TBK’nın 55. maddesinin 1. fıkrasının ilk cümlesinde tazminatın hesabında TBK'nın ve sorumluluk hukuku ilkelerinin uygulanacağı belirtilmiştir. Bu durumda tazminat hesaplanırken TBK'nın 51(BK 43) vd maddelerindeki hükümler ile diğer özel kanunların TBK'ya aykırı olmayan hükümleri uygulanacak, tazminatın belirlenmesi açısından ise rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler indirime konu olamayacaktır.
19. Eldeki davada, davadan önce ve yargılama sırasında birtakım ödemeler yapılmıştır. Davacı, 21.04.2011 tarihli celsede ve yargılamanın ilerleyen aşamalarında verdiği beyanlarda tedavi giderine ilişkin bir talebinin olmadığını yargılamaya maddi zarar bakımından maluliyet talebi için devam edildiğini belirtmiş, nihayet bu hususta 31.12.2015 tarihli celsede yaptığı açıklama ile de; sağlık gideri yönünden açılan davadan ve ... Sigorta A.Ş.’ye yönelik açılan davadan feragat ettiğini bildirmiştir. 18.04.2007 tarihinde yapılan 50.000TL’lik ödeme ile 27.04.2007 tarihinde yapılan 15.000TL’lik ödeme dışındaki ödemeler ise feragat edilen tedavi ve sağlık gideri ödemeleridir. Bir başka anlatımla Özel Daire bozma kararında bahsi geçen 2.926,92TL'lik ödeme maluliyet ödemesi olmayıp, feragat edilen tedavi gideri için yapılmış bir ödeme olduğundan, maluliyet hesabında dikkate alınmayacağından bozma kararı bu yönden isabetli bulunmamıştır.
20. Maluliyet tazminatının hesaplanması bakımından 18.04.2007 tarihinde yapılan 50.000TL’lik ödeme ile 27.04.2007 tarihinde yapılan 15.000TL’lik ödeme dikkate alınarak inceleme yapılmalıdır. Mahkemece yargılama sırasında yapılan 15.000TL’lik ödemenin belgelendirilmediğinden dikkate alınamayacağı, 50.000TL’lik ödemenin ise tazminat hesabından mahsubunun gerektiği, ancak mahsubun kararın infazı aşamasında icra müdürlüğünce değerlendirilebileceği gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiştir. Dosya kapsamında yapılan incelemede birleşik kasko sigortası poliçe limiti olan 15.000TL sürekli sakatlık ödemesinin belgelendirildiği kuşkusuz olduğundan mahkemece verilen karar bu yönden hatalı olduğu gibi zorunlu malî sorumlu sorumluluk sigorta poliçesi olan 50.000TL’nin karar tarihinden önce ifa amacıyla ödendiği sabittir. Karar tarihine kadar ifa amacıyla yapılan bu iki ödemenin mahkemece yapılan tazminat hesabından mahsubu gerekeceği kuşkusuz olduğundan, Özel Dairenin bu yönleri işaret eden bozma kararı yerindedir. Bir başka deyişle, mahkemece dava tarihinden sonra hüküm tarihinden önce yapılan 15.000TL’lik ve 50.000TL’lik ifa amacıyla ödeme mahsup edilerek sonucuna göre karar verilmelidir.
21. Hâl böyle olunca direnme kararı yukarıda açıklanan değişik gerekçe ve nedenlerden dolayı bozulmalıdır.
IV. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
Davalı ... vekili ile davalı ... Anonim Türk Sigorta A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının yukarıda belirtilen değişik gerekçe ve nedenlerden dolayı 6217 sayılı Kanun’un 30. maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici Madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA,
İstek hâlinde temyiz peşin harcının yatıranlara geri verilmesine,
Aynı Kanun'un 440-III/1. maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 09.11.2022 tarihinde, oy birliği ile kesin olarak karar verildi.