"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
1. Taraflar arasındaki “işçilik alacağı” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Kayseri 2. İş Mahkemesince verilen davanın kabulüne ilişkin karara karşı taraf vekillerinin istinaf yoluna başvurusu üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi tarafından davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun yıllık izin ve bakiye ücret alacakları yönünden kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden esas hakkında kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne yönelik kararı taraf vekillerinin temyiz istemi üzerine Yargıtay 9. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonunda bozulmuş, Bölge Adliye Mahkemesince Özel Daire bozma kararına karşı direnilmiştir.
2. Direnme kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
3. Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve temyiz incelemesi sırasında duruşmanın düzenlendiği 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 369. maddesinin direnme kararının temyizini kapsamadığı, direnmenin düzenlendiği aynı Kanun’un 373. maddesinde ise duruşmaya yer verilmediği gözetildiğinde direnme kararlarının temyiz incelemesinde duruşma yapılamayacağı kabul edilerek temyiz eden taraf vekillerinin duruşma isteğinin reddine karar verilip dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
I. YARGILAMA SÜRECİ
Davacı İstemi:
4. Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalıya ait işyerinde 01.03.2004-24.04.2013 tarihleri arasında boya makina operatörü olarak çalıştığını, kıdem ve ihbar tazminatları eksik ödenip iradesi fesada uğratılarak işten çıkarıldıktan sonra 24.04.2013 tarihinde davalının yurt dışındaki fabrikasında tekrar çalıştırılmaya başlandığını, 05.02.2015 tarihinde iş sözleşmesinin haklı neden bulunmaksızın feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile ücret, yıllık izin, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabı:
5. Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin taraf sıfatının bulunmadığını, dava konusu alacakların zamanaşımına uğradığını, kıdem ve ihbar tazminatlarının ödendiğini, davacının yıllık izinlerini kullandığını, fazla çalışmasının ve hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışmasının olmadığını, istisnai olarak çalıştığı takdirde karşılığının ödendiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesi Kararı:
6. Kayseri 2. İş Mahkemesinin 31.10.2017 tarihli ve 2016/162 E., 2017/441 K. sayılı kararı ile; davacının 01.03.2004-28.01.2013 tarihleri arasında 8 yıl 10 ay 28 gün işverenin yurt içindeki işyerinde, 24.04.2013-05.02.2015 tarihleri arasında 1 yıl 9 ay 13 gün yurt dışında davalı işverenin organik bağı bulunduğu tespit edilen dava dışı MNS Özel İmalat Ltd. Şti.’de çalıştığı, yurt dışında çalıştığı dönem bakımından aylık ücretinin net 1.983,65 Dolar olduğu ve fesih sonrasında davacıya ödenen kıdem ve ihbar tazminatları tutarı hesaplanan miktardan mahsup edilmesi gerektiği, davacı tanıklarının beyanlarından Etiyopya’daki işyerinde davacının 07:00-19:00 saatleri arasında günde 12 saat çalıştığı, ayda bir hafta tatili yaptığı, dolayısıyla haftalık 21 saat, haftanın altı günü çalıştığı haftalarda ise haftalık 18 saat fazla çalışmasının olduğu, yurt içinde çalışmasına ilişkin olarak ise davacı tanığı ... yurtiçinde de aynı şekilde çalıştıklarını beyan ettiğinden yurt dışındaki haftalık çalışma süresi üzerinden hesaplama yapıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararı:
7. Kayseri 2. İş Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
8. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin 02.07.2019 tarihli ve 2018/205 E., 2019/1612 K. sayılı kararı ile; davacının 01.03.2004-28.01.2013 tarihleri arasında davalı işverenin yurt içindeki işyerinde, 24.04.2013-05.02.2015 tarihleri arasında da davalı şirketi ile organik bağı bulunduğu tespit edilen dava dışı MNS Özel İmalat Ltd. Şti.’de çalıştığı, yurt dışındaki çalışmalar yönünden banka kayıtlarında belirtilen ücretlerin esas alındığı, 01.03.2004-28.01.2013 tarihleri arasındaki yurt içindeki çalışmasına ilişkin kıdem ve ihbar tazminatlarının ödendiği, bakiye alacağının bulunmadığı, 24.04.2013-05.02.2015 tarihleri arasındaki yurt dışı çalışması bakımından işveren iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini ispat edemediğinden kıdem ve ihbar tazminatlarına hak kazandığı, ibranamenin geçerli olmadığı, davacının fazla çalışma yaptığı, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığı, imzalı bordrolarda tahakkukların bulunması nedeniyle hesaplamada bu ayların dışlandığı gerekçesiyle davacının ileri sürdüğü istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden esastan reddine, davalının yıllık izin ve bakiye ücret alacaklarına dair istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının (bu yönlerden) kaldırılmasına, davanın kısmen kabulü ile kıdem ve ihbar tazminatı, fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacakları bakımından davanın kabulüne, bakiye ücret ve yıllık izin ücreti alacağına ilişkin taleplerin reddine karar verilmiştir.
Özel Daire Bozma Kararı:
9. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
10. Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 25.01.2021 tarihli ve 2020/4849 E., 2021/2158 K. sayılı kararı ile; davacının tüm, davalının sair temyiz itirazlarının reddine karar verildikten sonra “…2-Davacı işçi, davalı şirketin Türkiye’de bulunan işyerinde 01.04.2004- 28.01.2013 tarihleri arasında çalışmış ve iş sözleşmesi işveren tarafından tazminatları ödenmek suretiyle feshedilmiştir. Davacı işçi, 24.04.2013 tarihinde Etiyopya’da kurulan ve dava dışı MNS (Manufacturing Private Limited Company- MNS Özel İmalat Limited Şirketi) şirketine ait Etiyopya’daki işyerinde çalışmaya başlamış ve bu çalışması da 05.02.2015 tarihinde sona ermiştir. Davacı davalı şirketin dava dışı şirketin büyük ortağı olduğunu ve aralarındaki organik bağ nedeniyle yurt dışında geçen çalışmalardan sorumlu tutulması gerektiğini iddia ederek bu davayı açmıştır. Davalı şirket, yurt dışında kurulan dava dışı şirketin başlangıçta %15 hissesine sahip olduklarını, kısa bir süre sonra ortaklıktan tamamen ayrıldıklarını ve dava tarihi itibariyle de ortaklıklarının bulunmadığını, davacının yabancı ülke mevzuatına göre kurulan ve farklı bir tüzel kişilik olan dava dışı şirketle yaptığı iş sözleşmesinden sorumlu tutulamayacaklarını savunmuştur. İlk derece mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesince bu iki şirket arasında organik bağ bulunduğu gerekçesiyle, davalı şirketin dava dışı MSN firmasında geçen çalışma süresine ilişkin tazminat ve alacaklardan da sorumluluğu kabul edilmiştir.
Dairemiz uygulamasına göre, aralarında organik bağ bulunan işverenler arasında birlikte işverenlik, işyeri devri, asıl işveren-alt işverenlik gibi bir hukuki ilişkisi varsa birlikte sorumluluk söz konusu olabilir. Bunun dışında tüzel kişilik perdesinin arkasına sığınmanın hakkın kötüye kullanılması olarak değerlendirilebileceği gibi bir durum bulunmadıkça, salt organik bağdan hareketle işçi-işveren ilişkisinin kabul edilmesi doğru olmaz.
Dosya içeriğine göre davalı şirketin tüzel kişilik perdesinin arkasına sığınmasına yönelik savunmasını hakkın kötüye kullanılması olarak değerlendirmek mümkün değildir. Diğer yandan, davalı şirkete ait işyerinde 01.04.2004-28.01.2013 tarihleri arasında geçen çalışma süresine ilişkin iş sözleşmesi feshedilmiş ve davacıya ihbar ve kıdem tazminatı ödenmiştir. Davacı, yaklaşık üç ay sonra dava dışı şirkete ait Etiyopya’daki işyerinde çalışmaya başlamış ve bu sözleşmesi de 05.02.2015 tarihinde sona ermiştir. Mahkemece davalı şirketin tartışmalı olan hisse oranı ve ortaklığının devam edip etmediği tam olarak netleştirilmemişse de, salt ortaklık ilişkisinin bulunması da davacı ile işçi-işverenlik ilişkisi sonucunu doğurmaz. Başka bir anlatımla, tüzel kişi işverenin çalıştırdığı işçilerin alacaklarından tüzel kişiliğin ortağı olan davalı şirket sorumlu tutulamaz. Davalı şirket ile dava dışı şirket arasında birlikte işverenlik, işyeri devri ve asıl işveren-alt işverenlik gibi bir hukuki ilişkinin varlığı da iddia ve ispat edilmiş değildir.
Açıklanan nedenle, davalı ... davacının dava dışı Mns firmasında geçen çalışmalarından sorumlu tutulamaz. Buna göre; davacının davalı şirkette geçen süre için hak ettiği kıdem ve ihbar tazminatının tamamen ödendiği anlaşılmakla, kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle kabulü hatalıdır.
3-Yukarıda da açıklandığı üzere, davalı şirket talep konusu alacaklar bakımından sadece kendi çalışma dönemi bakımından sorumlu olup, davacının tanık olarak dinlendiği Kayseri 3. İş Mahkemesi’nin 2017/774 esas ve 2017/792 esas sayılı dosyalarında “Türkiye’de (davalı şirket dönemi) vardiya sistemi ile çalışılıyordu, 3 vardiya olarak çalışılıyordu” şeklindeki beyanı karşısında davacının fazla mesai iddiasının ispatlanamadığı gözetilerek, fazla mesai ücreti talebinin de reddi yerine, kabulü isabetsizdir.
4-Ulusal bayram ve genel tatil ile hafta tatili ücreti taleplerine gelince; bu kalemler bakımından ise davalı işverenin sorumluluğunun 01.03.2004-28.01.2013 tarihleri arasındaki çalışma dönemi için olduğu kabul edilerek sonuca gidilmesi gerekirken, davalı şirketin sorumlu olmadığı 24.04.2013- 05.02.2015 tarihleri arasındaki çalışmalarında hesaplamaya dahil edilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.” gerekçesiyle karar bozulmuştur.
Direnme Kararı:
11. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin 23.06.2021 tarihli ve 2021/768 E., 2021/1747 K. sayılı kararı ile; bozma kararı sonrası davacı vekili tarafından sunulan belgelerin incelenmesi sonucu, MNS Özel İmalat Ltd. Şti. hisselerinin ilk kuruluşta % 95’inin davalı şirkete, % 5’inin de şirket hissedarlarından Mahmut Nursaçan’a ait olduğunun anlaşıldığı, 12.07.2016 tarihinde şirket hissesinin % 85’inin Mahmut Nursaçan’a, % 15’inin davalı şirkete devredildiğine ilişkin ticaret sicil kaydı ile getirtilen Ankara 25. Noterliğinin 12.07.2016 tarihli ve 16955 yevmiye numaralı belgesi, tanık beyanları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Türkiye’de faaliyet gösteren davalı şirketin üretim fabrikasının bir bütün olarak Etiyopya’ya taşındığı, Etiyopya mevzuatına göre kurulması zorunlu olan, MSN Özel İmalat Ltd. Şti. adı ile faaliyete geçtiği, davacının, Türkiye’de bulunan ve davalı şirkete ait olan fabrikada çalıştığı, bu fabrikanın taşınmasından sonra yeniden fabrikayı kurmak için 24.04.2013 tarihinde Türkiye’den götürülen işçiler arasında olduğu, Etiyopya’da fabrikanın kurulumundan sonrada çalışmaya devam ettiği ve iş sözleşmesinin 05.02.2015 tarihinde işveren tarafından feshedildiği, davalı şirket hâlen Türkiye’de birkaç fabrikasıyla birlikte faaliyet göstermekte ise de, bir fabrikasının bir kısım işçilerle birlikte Etiyopya’ya taşındığı ve o ülkenin yasalarına göre yeni bir şirket kurulmasının yasal olarak zorunlu olması sebebiyle, yeni bir unvanla işin devam etmesinin davacı ile davalı arasındaki iş ilişkisini değiştirmeyeceği, davacının tüm dönem çalışmalarının davalı şirket nezdinde geçmesi sebebiyle davalı şirketin alacaklardan sorumlu tutulması gerektiği, davalı şirket ile dava dışı şirket arasında işyeri devri olduğu, çalışma dönemlerinin ayrılmasının somut olaya uygun düşmeyeceği gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir.
Direnme Kararının Temyizi:
12. Direnme kararı süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
II. UYUŞMAZLIK
13. Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; somut olayda, davacının 24.04.2013- 05.02.2015 tarihleri arasında dava dışı MNS Özel İmalat Ltd. Şti.’de geçen çalışmalarından kaynaklanan işçilik alacaklarından davalı şirketin sorumlu olup olmadığı; buradan varılacak sonuca göre;
1-01.03.2004-28.01.2013 tarihleri arasındaki çalışma dönemine ilişkin kıdem ve ihbar tazminatlarının ödendiği kabul edilerek kıdem ve ihbar tazminatlarına ilişkin taleplerin reddine karar verilmesinin dosya kapsamına uygun olup olmadığı,
2-01.03.2004-28.01.2013 tarihleri arasındaki çalışma döneminde üç vardiya sistemi uygulandığından davacının fazla çalışma iddiasını ispat edemediğinin kabulü ile fazla çalışma ücreti alacağı talebinin reddinin gerekip gerekmediği,
3-Hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağının hesabı yönünden, 24.04.2013-05.02.2015 tarihleri arasındaki çalışma dönemi hesaplamaya dâhil edilmeksizin sadece 01.03.2004-28.01.2013 tarihleri arasındaki çalışma dönemine ilişkin hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasının doğru olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
III. ÖN SORUN
14. Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında işin esasına geçilmeden önce direnme adı altında verilen kararın gerçekte yeni hüküm niteliğinde olup olmadığı; buradan varılacak sonuca göre temyiz incelemesinin Hukuk Genel Kurulu tarafından mı, yoksa Özel Dairece mi yapılması gerektiği hususu ön sorun olarak tartışılmıştır.
IV. GEREKÇE
15. Direnme kararının varlığından söz edilebilmesi için mahkeme bozmadan esinlenerek yeni herhangi bir delil toplamadan önceki deliller çerçevesinde karar vermeli; gerekçesini önceki kararına göre genişletebilirse de değiştirmemelidir.
16. Mahkemenin yeni bir bilgi, belge ve delile dayanarak veya bozmadan esinlenip gerekçesini değiştirerek veya daha önce üzerinde durmadığı bir hususu bozmada işaret olunan şekilde değerlendirerek dolayısıyla da ilk kararının gerekçesinde dayandığı hukukî olguyu değiştirerek karar vermiş olması hâlinde direnme kararının varlığından söz edilemez.
17. İstikrar kazanmış Yargıtay içtihatlarına göre, mahkemece direnme kararı verilse dâhi bozma kararında tartışılması gereken hususları tartışmak, bozma sonrası yapılan araştırma, inceleme veya toplanan yeni delillere dayanmak, önceki kararda yer almayan ve Özel Daire denetiminden geçmemiş olan yeni ve değişik gerekçe ile hüküm kurmak suretiyle verilen karar direnme kararı olmayıp bozmaya eylemli uyma sonucunda verilen yeni hüküm olarak kabul edilir.
18. Somut olayda, davacının 01.03.2004-28.01.2013 tarihleri arasında davalı işverenin yurt içindeki işyerinde, 24.04.2013-05.02.2015 tarihleri arasında da davalı şirket ile organik bağı bulunduğu tespit edilen dava dışı MNS Özel İmalat Ltd. Şti.’de çalıştığı, 01.03.2004-28.01.2013 tarihleri arasındaki yurt içindeki çalışmasına ilişkin kıdem ve ihbar tazminatları ödendiğinden bu dönem bakımından bakiye alacağının bulunmadığı, 24.04.2013-05.02.2015 tarihleri arasındaki yurt dışı çalışması bakımından işverenin iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini ispat edemediğinden kıdem ve ihbar tazminatlarına hak kazandığı, davacının fazla çalışma yaptığı, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığı, imzalı bordrolarda yer alan tahakkukların dışlandığı gerekçesiyle davacının ileri sürdüğü istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden esastan reddine, davalının yıllık izin ve bakiye ücret alacaklarına dair istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının (bu yönlerden) kaldırılmasına, davanın kısmen kabulü ile kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacakları bakımından davanın kabulüne, bakiye ücret ve yıllık izin ücreti alacağına ilişkin taleplerin reddine dair verilen kararın taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine Özel Dairece davacının tüm davalının sair temyiz itirazlarının reddine karar verildikten sonra davalı şirketin tartışmalı olan hisse oranı ve ortaklığının devam edip etmediği tam olarak netleştirilmemiş ise de, salt ortaklık ilişkisinin bulunmasının davacı ile işçi-işverenlik ilişkisi bulunduğu sonucunu doğurmayacağı, davalı şirket ile dava dışı şirket arasında birlikte işverenlik, işyeri devri veya asıl işveren-alt işveren ilişkisi gibi bir hukukî ilişkinin iddia ve ispat edilemediği, buna göre davalı şirketin davacının dava dışı MNS Özel İmalat Ltd. Şti.’de geçen çalışmalarından sorumlu tutulamayacağı, davalı şirketin kendi çalışma dönemine ilişkin kıdem ve ihbar tazminatlarını ödediği ve bu dönem bakımından fazla çalışmanın bulunmadığı anlaşıldığından kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla çalışma ücreti alacağı taleplerinin reddine karar verilmesi, 01.03.2004-28.01.2013 tarihleri arasındaki çalışma dönemi bakımından hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacakları hesaplanarak hüküm altına alınması gerektiği gerekçesiyle karar bozulmuştur.
19. Bölge Adliye Mahkemesince Ankara 25. Noterliğinin 12.07.2016 tarihli ve 16955 yevmiye numaralı belge aslı ve bozma kararı sonrası davacı vekili tarafından sunulan ticaret sicil kayıtları ile diğer belgeler değerlendirilerek direnme kararı verilmiş ve direnme kararında bozma kararı sonrasında dava dışı MNS Özel İmalat Ltd. Şti. hisselerinin ilk kuruluşta %95’inin davalı şirkete, %5’inin de şirket hissedarlarından Mahmut Nursaçan’a ait olduğu, 12.07.2016 tarihinde şirket hissesinin %85’inin Mahmut Nursaçan’a, % 15’inin davalı şirkete devredildiğine ilişkin ticaret sicil kaydı ile getirtilen Ankara 25. Noterliğinin 12.07.2016 tarihli ve 16955 yevmiye numaralı belgesi, tanık beyanları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Türkiye’de faaliyet gösteren davalı şirketin üretim fabrikasının bir bütün olarak Etiyopya’ya taşındığı, Etiyopya mevzuatına göre kurulması zorunlu olan, dava dışı MSN Özel İmalat Ltd. Şti. adı ile faaliyete geçtiği, davacının, Türkiye’de bulunan ve davalı şirkete ait olan fabrikada çalıştığı, bu fabrikanın taşınmasından sonra yeniden fabrikayı kurmak için 24.04.2013 tarihinde Türkiye’den götürülen işçiler arasında olduğu, Etiyopya’da fabrikanın kurulumundan sonrada çalışmaya devam ettiği ve iş sözleşmesinin 05.02.2015 tarihinde işveren tarafından feshedildiği, davalı şirket hâlen Türkiye’de birkaç fabrikasıyla faaliyet göstermekte ise de, bir fabrikasının bir kısım işçilerle birlikte Etiyopya’ya taşındığı ve o ülkenin yasalarına göre yeni bir şirket kurulmasının yasal olarak zorunlu olması sebebiyle, yeni bir unvanla işin devam etmesinin davacı ile davalı arasındaki iş ilişkisini değiştirmeyeceği, davacının çalışmalarının tamamının davalı şirket nezdinde geçmesi sebebiyle davalı şirketin alacaklardan sorumlu tutulması gerektiği, davalı şirket ile dava dışı şirketin aralarında işyeri devri olduğu, çalışma dönemlerinin ayrılmasının somut olaya uygun düşmeyeceği gerektiği gerekçesine yer verilmiştir.
20. Açıklanan bu maddi ve hukukî olgulara göre, mahkemece Özel Daire bozma kararı sonrası yapılan araştırma, inceleme ve toplanan yeni delile dayanılarak ve Özel Daire denetiminden geçmemiş yeni ve değişik gerekçe ile direnme adı altında yeni bir karar verilmiştir.
21. Şu hâlde direnme olarak verilen kararın, usul hukuku anlamında gerçek bir direnme kararı olmadığı, bozma konusu ile ilgili bozma sonrası toplanan yeni delil ve olgulara dayalı olarak oluşturulan yeni hüküm niteliğinde olduğu her türlü duraksamadan uzaktır.
22. Hâl böyle olunca verilen bu yeni hükmün temyizen incelenmesi görevi Hukuk Genel Kuruluna değil, Özel Daireye aittir.
23. Bu nedenle yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmelidir.
V. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
Taraf vekillerinin yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, 07.12.2021 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.