"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
1. Taraflar arasındaki “kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince istinaf isteminin davacı idare yönünden esastan reddine, davalı yönünden kabulü ile HMK'nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararı düzeltilmek suretiyle esas hakkında yeniden karar verilmesine ilişkin hüküm taraf vekillerinin temyizi üzerine Yargıtay 5. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonunda bozulmuş, ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince Özel Daire bozma kararına karşı direnilmiştir.
2. Direnme kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
3. Hukuk Genel Kurulunca direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve temyiz incelemesi sırasında duruşmanın düzenlendiği 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 369. maddesinin direnme kararının temyizini kapsamadığı, direnmenin düzenlendiği aynı Kanun’un 373. maddesinde ise duruşmaya yer verilmediği gözetildiğinde direnme kararlarının temyiz incelemesinde duruşma yapılamayacağı kabul edilerek temyiz eden davacı idare vekilinin duruşma isteğinin reddine karar verilip dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
I. YARGILAMA SÜRECİ
Davacı İstemi:
4. Davacı idare vekili dava dilekçesinde; davalıya ait ... ili ... ilçesi ... Köyü 158 ada 3 parsel sayılı taşınmazın tamamı hakkında Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığından alınan kamu yararı kararına istinaden kamulaştırma kararı verildiğini, taraflarca bedel üzerinde anlaşma sağlanamadığını ileri sürerek taşınmazın bedelinin tespit edilmesini ve ... Makina İhtisas Organize Sanayi Bölgesi Tüzel Kişiliği adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabı:
5. Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmaza idarece belirlenen bedelin çok düşük olduğunu belirterek kamulaştırma bedelinin yeniden tespitini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesi Kararı:
6. ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 23.05.2019 tarihli ve 2018/515 E. 2019/353 K. sayılı kararı ile; taşınmazın m2 birim değeri 73,84TL üzerinden davanın kabulü ile dava konusu ... ili, ... ilçesi, ... köyü 158 ada 3 parsel sayılı taşınmazın tamamının kamulaştırma bedelinin 491.978,93TL olarak tespitine, kamulaştırılan taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı ... Makina İhtisas Organize Sanayi Bölgesi adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararı:
7. İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
8. ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 18.02.2021 tarihli ve 2019/2687 E. 2021/347 K. sayılı kararı ile; “…Dava, 2942 S.K'nun 10. maddesine göre açılmış kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili istemine ilişkindir. Arazi niteliğindeki taşınmaza, dava tarihindeki İlçe Tarım Müdürlüğü verileri esas alınarak, yöredeki münavebe desenine uygun şekilde ürünler seçilmek suretiyle net gelir yöntemine göre değer biçilmesi isabetlidir. Taşınmaz fiilen sulanmasa bile ... ilinin ılıman havası, nem oranı yıllık yağış ortalamasına ve arazinin az olmasına göre kuru arazilerde sulanabilen arazilerde yetişen bir kısım ürünlerin yetiştirilebildiği gözetildiğinde, uygulanan kapitalizasyon faiz oranı ve amaç taşınmazın gerçek değerini bulmak olduğundan uygulanan objektif değer artış oranı makuldür. Davalı taraf 2019 yılı verilerinin esas alınmasını ve gider hesabında gelirin 1/3'ünü geçmemesi gerektiğini öne sürmüşse de: dava 2018 yılında açıldığından 2942 S.K'nın 15. md. gereğince dava yılına ait verilerin esas alınması sebebiyle itirazı reddolunmalıdır. Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 2017/26418 E.2017/26444 K. sayılı kararında, Türkiye ortalamasına göre üretim masraflarının brüt gelirinin 1/3'ünden fazla olamayacağı yönündeki bozma kararının hatalı olduğu belirtilmiştir. Yine Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 2017/6637 E. 2017/10198 K. sayılı kararında üretim masraflarının brüt gelirinin 1/3'ü (yada yerleşik Yargıtay uygulamaları kapsamında bu oranın altında kalmamak ve fahiş olmamak üzere makul tutarda bu oranın bir miktar üzerinde de olabileceği) oranında olması gerektiğine ilişkin açıklamalar vardır. Son içtihatlarla birlikte yerleşik içtihatlar bir arada değerlendirildiğinde üretim giderlerinin brüt gelirin 1/3'ü kadar olacağı (Ya da yerleşik Yargıtay uygulamaları kapsamında bu oranın altında kalmamak ve fahiş olmamak üzere makul tutarda bu oranın bir miktar üzerinde de olabileceği) düşüncesine varılmakla; ilçe Tarım Müdürlüğünden gönderilecek veri listesinin Yargıtay'ın belirtilen kararlarına göre esas alınıp alınmadığının raporda denetlenmesi gerekir. Somut dosyada ortalamaya bakıldığında makul seviyede masrafın olması sebebiyle sonuç değer de gözetildiğinde yapılan değerlendirme isabetlidir. Davalı taraf davacı lehine vekalet ücreti hükmedilmemesi gerektiğini öne sürmüştür.2942 Sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 29. maddesi "10.uncu madde uyarınca mahkeme heyetinin harcırahları, 15'nci madde uyarınca mahkemece oluşturulan bilirkişilerin ve keşifte dinlenilen muhtarın mahkemece takdir edilecek ücretleri ile tapu harçları ve bu Kanunun gerektirdiği diğer giderler kamulaştırmayı yapan idarece ödenir" şeklindedir. Yargı kararlarında ve doktrinde tartışmalı olan husus davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilip edilmeyeceği ve vekalet ücretinin maddede belirtilen diğer giderler kapsamında kabul edilip edilmemesine ilişkindir. Yargılama giderleri 6100 sayılı HMK'nın 323. maddesinde düzenlenmiş olup maddenin 1/ğ bendinde vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekalet ücreti belirtilmektedir. Avukatlık ücreti 1136 sayılı Avukatlık Kanunu, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi ve HMK' da düzenlenmektedir. Yasa koyucu idarenin sorumlu olduğu yargılama giderlerini belirlerken amacı tüm yargılama giderlerini kapsama almak olsa idi, açıkça bu hususu belirtirdi. Dolayısıyla "bu kanunun gerektirdiği diğer giderler" ibaresinin vekalet ücretini kapsadığını kabul etmek kanunun lafzı ve amacı dışında geniş bir yorum olursa da; HGK'nın 2019/5-241 Esas 2019/560 Karar Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin 23/10/2018 tarih 12055/17 başvuru nolu ...(Türkiye kararı ve Yargıtay 5. Hukuk Dairesi'nin 2018/13133 Esas 2019/17685 Karar sayılı kararı doğrultusunda davacı idare lehine vekalet ücreti hükmedilmemelidir. Davalı istinafı bu yönden kabul edilmelidir. Bu sebeplerle yukarıda açıklanan gerekçelerle…A-Davacının istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1/b/1 maddesi gereğince esastan reddine, 1-Davalı istinafının kabulü ile ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 18/12/2018 tarih, 2018/515 Esas, 2019/353 Karar sayılı kararının kaldırılmasına, HMK'nın 353/1/b/ 2 maddesi uyarınca yeniden hüküm kurulmasına, B-Davanın kabulü ile, dava konusu ... ili, ... İlçesi, ... Köyü 158 ada, 3 parsel sayılı taşınmazın tamamının kamulaştırma bedelinin 491.978,93TL olarak tespitine, 2-Dava konusu ... ili, ... ilçesi, ... köyü 158 ada, 3 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı ... Makina İhtisas Organize Sanayi Bölgesi adına tapuya kayıt ve tesciline, 3-Dava dört ay içinde sonuçlandırılamadığından ilk derece mahkemesince ödenmesine karar verilen 373.115,12 TL'ye 19/04/2019 tarihinden ilk derece mahkemesinin karar tarihi olan 23/05/2019 tarihine kadar, bakiye 118.863,81TL'ye ise 19/04/2019 tarihinden Dairemiz karar tarihi olan 18/02/2021'e kadar yasal faiz uygulanmasına, ayrıca talep olması halinde bu bedelin işlemiş tüm nemasıyla birlikte hak sahibi davalıya ödenmesi için ilgili banka şubesine derhal yazı yazılmasına, 4-Tapu kaydındaki takyidatların bedele yansıtılmasına,…” karar verilmiştir.
Özel Daire Bozma Kararı:
9. ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin yukarıda belirtilen kararı süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
10. Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 27.01.2022 tarihli ve 2021/6535 E. 2022/1073 K. sayılı kararı ile; “…Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre; arazi niteliğindeki ... İli, ... İlçesi, ... Köyü 158 ada 3 parsel sayılı taşınmaza net gelir metoduna göre değer biçilmesinde yöntem itibariyle bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
Dairemize aynı bölgeden intikal eden dosyalarda kuru arazide münavebeye 2. yıl ürünü olarak karpuz ürününün alındığı ve bu ürünün münavebeye alınmasının ... İlçe ... Müdürlüğü'nün 29.01.2019 gün ve 133056 sayılı yazısı ekindeki münavebe cetveli ile de uyumlu olduğu halde, yazılı şekilde 2. yıl ürünü olarak münavebeye buğday ürünü alınan bilirkişi kurulu raporu hükme esas alınmak suretiyle eksik inceleme ile hüküm kurulması,
Doğru görülmemiştir,…” gerekçesiyle karar bozulmuştur.
Direnme Kararı:
11. ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 06.04.2022 tarihli ve 2022/738 E., 2022/848 K. sayılı kararı ile; dosya içerisinde mevcut 133056 sayılı yazı ve tablonun incelenmesinde karpuz ürününün kuru arazilerde değil sulu ve taban arazide yer aldığının görüldüğü, 2017 yılı için de aynı şekilde olduğu, bilirkişi raporuna göre taşınmazın kuru marjinal tarım arazisi niteliği taşıdığı, bilirkişi heyetince münavebeye alınan ürünlerin tamamının kuru arazide yetişen ürünler olup, ürün maliyet cetveline göre de sulama masrafı gerektirmediği, karpuz ürününün incelenmesinde sulama masrafının bulunduğu, kamulaştırma bedel tespiti davalarında amacın taşınmazın dava tarihi itibariyle gerçek değerini bulmak olduğu, karpuz ürününün münavebeye esas alınıp %20 oranında objektif değer artış oranının uygulanması hâlinde taşınmazın m2 değerinin 120TL'ye çıkacağı, bölge koşullarına göre bu miktarın yüksek olduğu gerekçesiyle oy çokluğu ile direnme kararı verilmiştir.
Direnme Kararının Temyizi:
12. Direnme kararı süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
II. UYUŞMAZLIK:
13. Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil istemine ilişkin eldeki davada; münavebeye ikinci yıl ürünü olarak karpuz ürününün mü yoksa buğday ürününün mü alınması gerektiği noktasında toplanmaktadır
III. GEREKÇE:
A- Davalı vekilinin temyiz istemi yönünden yapılan incelemede;
14. Konunun açıklığa kavuşturulması için öncelikle 4650 sayılı Kanun ile değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun “Kamulaştırma bedelinin tespiti esasları” başlıklı 11. maddesine değinmek gerekmektedir.
15. Anılan maddede; “15 inci madde uyarınca oluşturulacak bilirkişi kurulu, kamulaştırılacak taşınmaz mal veya kaynağın bulunduğu yere mahkeme heyeti ile birlikte giderek, hazır bulunan ilgilileri de dinledikten sonra taşınmaz mal veya kaynağın;
a) Cins ve nevini,
b) Yüzölçümünü.
c) Kıymetini ektileyebilecek bütün nitelik ve unsurlarını ve her unsurun ayrı ayrı değerini,
d) Varsa vergi beyanını,
e) Kamulaştırma tarihindeki resmi makamlarca yapılmış kıymet takdirlerini,
f) Arazilerde, taşınmaz mal veya kaynağın (…) mevkii ve şartlarına göre ve olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelirini.
g) Arsalarda, kamulaştırılma gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre satış değerini,
h) Yapılarda, (…) resmi birim fiyatları ve yapı maliyet hesaplarını ve yıpranma payını,
ı) (Değişik: 19/4/2018-7139/27 md.) (İptal ibare: Anayasa Mahkemesinin 10/4/2019 tarihli ve E.:2018/156; K.:2019/22 sayılı kararı ile) (İptal ibare: Anayasa Mahkemesinin 10/4/2019 tarihli ve E.:2018/156; K.:2019/22 sayılı kararı ile) her bir ölçünün etkisi açıklanmak kaydıyla bedelin tespitinde etkili olacak diğer objektif ölçüleri,
Esas tutarak düzenleyecekleri raporda bütün bu unsurların cevaplarını ayrı ayrı belirtmek suretiyle ve ilgililerin beyanını da dikkate alarak Sermaye Piyasası Kurulu tarafından kabul edilen değerleme standartlarına uygun, gerekçeli bir değerlendirme raporuna dayalı olarak taşınmaz malın değerini tespit ederler.
Taşınmaz malın değerinin tespitinde, kamulaştırmayı gerektiren imar ve hizmet teşebbüsünün sebep olacağı değer artışları ile ilerisi için düşünülen kullanma şekillerine göre getireceği kâr dikkate alınmaz.
Kamulaştırma yoluyla irtifak hakkı tesisinde, bu kamulaştırma sebebiyle taşınmaz mal veya kaynakta meydana gelecek kıymet düşüklüğü gerekçeleriyle belirtilir. Bu kıymet düşüklüğü kamulaştırma bedelidir” şeklinde düzenlemeye yer verilmiştir.
16. Bu maddeye göre tarım arazisi niteliğindeki taşınmazın mevkii ve şartlarına göre olduğu gibi kullanılması hâlinde ekilecek ürünler ve münavebeye alınan bu ürünlerin elde edilmesi için yapılacak harcamalar göz önünde tutularak net gelirin hesaplanması ve bilimsel yolla değerinin bulunması, bedel tespitinde etkisi olan diğer tüm unsurlarda dikkate alınarak her unsurun gerekçeleri ve değere katkı oranları ayrı ayrı belirtilip gösterilmek suretiyle kamulaştırma karşılığının tespit edilmesi gerektiği gibi, bu unsurların dayanakları olan belgelerin de getirtilmesi zorunludur.
17. Bilirkişi kurulu tarafından kamulaştırma bedeli; ekimi yapılan münavebe ürünlerin dekar başına verim ve masraf ile hasat dönemi toptan satış fiyatları, aynı yörede eşit olarak ve istatistiki bilgilere dayanan ve resmî kurum olan ilçe ... müdürlüğü verileri esas alınmak suretiyle tespit edilmelidir.
18. Bu açıklamalar çerçevesinde taşınmazın kuru tarım arazisi niteliğinde olduğu uyuşmazlık dışı olan eldeki davada, bilirkişi kurulu raporunda toprak, topografik yapı ve mevcut ekolojik şartlar çerçevesinde dava konusu taşınmazda aynı yıl içerisinde kış döneminde bakla (90 gün), hemen arkasından bamya (100 gün) ekilebildiği, nadasa yer verilmeksizin ikinci yıl buğday ekilmek suretiyle uygun bir ekim nöbeti izlenebileceği belirtilmiş olup, anılan münavebe ürünleri ... İlçe ... Müdürlüğünün 2018 yılı için hazırlanan münavebe sistemi ile uyum arzetmektedir.
19. Her ne kadar Özel Daire bozma kararında münavebeye ikinci yıl ürünü olarak karpuz ürününün alınması ve bu doğrultuda kamulaştırma bedelinin tespit edilmesi gerektiği belirtilmiş ise de, resmî veri niteliğindeki ... İlçe ... Müdürlüğünün 2018 yılı için hazırlanan münavebe sistemi tablosunda karpuzun sulu ve taban arazide yer aldığı, karpuz ürünü yönünden ürün maliyet cetvelinde sulama masrafının bulunduğu anlaşılmıştır.
20. Bu itibarla bölge adliye mahkemesince kuru tarım arazisi niteliğindeki taşınmaza dava tarihindeki ilçe ... müdürlüğü verileri esas alınmak suretiyle yöredeki münavebe desenine uygun ürünler seçilerek karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
21. Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında, karpuz ürününün kuru arazide de yetişmesinin mümkün olduğu, ... bölgesinin bol miktarda yağış aldığı, bu nedenle Özel Daire bozma kararında belirtilen nedenlerle hükmün bozulması gerektiği yönünde görüş ileri sürülmüş ise de bu görüş, yukarıda açıklanan nedenlerle Kurul çoğunluğunca benimsenmemiştir.
22. Hâl böyle olunca bölge adliye mahkemesince yukarıda açıklanan hususlara değinilerek verilen direnme kararı usul ve yasaya uygun olup yerindedir.
23. Ne var ki davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Özel Daireye gönderilmesi gerekir.
B- Davacı idare vekilinin temyiz istemi yönünden yapılan incelemede;
24. Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında davacı idare vekilinin direnilen kısım bakımından temyiz ve bozma talebinin bulunup bulunmadığı, buradan varılacak sonuca göre davacı idare vekilinin temyiz istemi yönünden inceleme yapılmak üzere dosyanın Özel Daireye gönderilmesinin gerekip gerekmediği hususu tartışılmıştır.
25. Somut olayda davacı idare vekili temyiz dilekçesinde bölge adliye mahkemesi direnme kararının usul ve yasaya uygun olması nedeniyle onanmasını, tespit edilen m2 değerinin yüksek tespit edilmiş olması nedeniyle bozulmasına karar verilmesini istemiştir.
26. Hâl böyle olunca davacı idare vekilinin temyiz dilekçesinin direnme kararını temyiz mahiyetinde olmayıp, direnme kapsamı dışında kalan yönlere ilişkin olduğu anlaşılmakla temyiz dilekçesinin incelenmek üzere Özel Daireye gönderilmesi gerekmektedir.
IV. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
I- A bendinde (§14-23) gösterilen gerekçelerle direnme uygun olduğundan, davalı vekilinin diğer temyiz itirazları ile ilgili inceleme yapılması için dosyanın YARGITAY 5. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE oy çokluğu ile,
II- B bendinde (§24-26) gösterilen gerekçelerle davacı idare vekilinin temyiz dilekçesinin incelenmek üzere YARGITAY 5. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE oy birliği ile, 20.12.2022 tarihinde kesin olarak karar verildi.