Logo

Hukuk Genel Kurulu2022/545 E. 2022/1097 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Toplu iş sözleşmesinin uygulanmasıyla işçinin ücretinde meydana gelen değişiklik nedeniyle işçilik alacaklarının belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Direnme kararına konu alacak miktarının, direnme kararının verildiği tarihte geçerli olan temyiz kesinlik sınırının altında kalması gözetilerek, davalı vekilinin temyiz isteminin miktardan reddine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

1. Taraflar arasındaki “İşçilik alacağı” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Balıkesir 1. İş Mahkemesince verilen davanın kısmen kabulüne ilişkin karar davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 9. Hukuk Dairesi tarafından yapılan inceleme sonunda bozulmuş, Mahkemece Özel Daire bozma kararına karşı direnilmiştir.

2. Direnme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

I. YARGILAMA SÜRECİ

Davacı İstemi:

4. Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalıya ait işyerinde 2004 yılı Aralık ayından iş sözleşmesinin feshedildiği 21.02.2011 tarihine kadar çalıştığını, sendikaya üye olduktan sonra rızası alınmaksızın yevmiyesinin 27,44TL’den 25,42TL’ye düşürüldüğünü, ücretlerinin eksik ödendiğini ileri sürerek yıllık izin ücreti, kıdem ve ihbar tazminatı fark alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı Cevabı:

5. Davalı vekili cevap dilekçesinde; alacakların zamanaşımına uğradığını, müvekkilinin taraf sıfatının bulunmadığını, davacının 31.01.2011 tarihli ibraname ile alacağının kalmadığını beyan ettiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

Mahkeme Kararı:

6. Balıkesir 1. İş Mahkemesinin 09.06.2016 tarihli ve 2013/748 E., 2016/343 K. sayılı kararı ile; somut olayda, davacının sendikaya üye olduktan sonra ikramiye ve bir kısım sosyal haklara kavuştuğu, bu durumda toplu iş sözleşmesi ile davacı işçi lehine düzenleme yapıldığının açık olduğu, önceki yevmiyesi ile sendikaya üye olduktan sonraki yevmiyesi arasındaki fark nedeniyle eksik hesaplanan alacakların davacıya ödenmesi gerektiği, emsal dosyalarda bu yönde verilen kararların Yargıtay tarafından onandığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Özel Daire Bozma Kararı:

7. Balıkesir 1. İş Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

8. Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 15.03.2021 tarihli ve 2016/27864 E., 2021/6169 K. sayılı kararı ile; “…Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının ücretinin işverence tek taraflı olarak düşürülüp düşürülmediği ve davacının fark ücret alacağına hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır.

Davacı, davalı işyerinde uygulanan Toplu İş Sözleşmesine taraf sendikaya üye olduktan sonra rızası dışında günlük ücretinin düşürüldüğünü bu nedenle bakiye ücret, kıdem ve ihbar tazminatı alacakları olduğunu ileri sürmüştür.

Bireysel iş sözleşmesinde kararlaştırılan temel ücret işçinin üye olması halinde Toplu İş Sözleşmesinde öngörülen kök ücrete göre azaldığı halde, parasal karşılığı olan haklar bir bütün olarak değerlendirilerek karşılaştırma yapılmalıdır. Bu durumda işçinin temel ücreti sendikaya üye olduğu tarihten itibaren Toplu İş Sözleşmesine göre daha düşük olsa da, ücret grubu haklar yönünden toplam yararlılık dikkate alındığında işçi lehine ise kanuna aykırılık yoktur. Buna göre, Mahkemece davacının sendikaya üye olmadan önce ve sonraki dönemlere ait bordrolar ile Toplu İş Sözleşmesi birlikte ele alınarak davacı işçinin akçalı menfaatlerinde artış olup olmadığı belirlenmeli ve gelirde artışın meydana geldiğinin anlaşılması halinde davanın reddine karar verilmesi gerekmektedir.

Yukarıda anlatılan yönler gözetilmeksizin karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir…” gerekçesiyle karar bozulmuştur.

Direnme Kararı:

9. Balıkesir 1. İş Mahkemesinin 25.01.2022 tarihli ve 2021/203 E., 2022/51 K. sayılı kararı ile; önceki gerekçe tekrar edilmek suretiyle direnme kararı verilmiştir.

Direnme Kararının Temyizi:

10. Direnme kararı süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

II. UYUŞMAZLIK

11. Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; somut olayda, toplu iş sözleşmesinden faydalanmaya başlayan davacı işçinin üye olmadan önceki temel ücreti ile toplu iş sözleşmesinde öngörülen ücret grubu hakların kıyaslanarak toplam akçeli menfaatlerinde artış meydana gelip gelmediğinin belirlenmesinin gerekip gerekmediği; buradan varılacak sonuca göre gelirinde artış meydana geldiğinin tespiti hâlinde davanın reddine karar verilip verilemeyeceği noktasında toplanmaktadır.

III. ÖN SORUN

12. Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında öncelikle; Mahkemece hüküm altına alınan toplam alacak miktarının 3.745,38TL olduğu ve iş sözleşmesinin sona erdiği dikkate alındığında, davalı vekilinin temyiz isteminin direnme karar tarihi olan 25.01.2022 tarihi itibariyle 5.810TL olan temyiz kesinlik sınırının altında kalıp kalmadığı; buradan varılacak sonuca göre temyiz isteminin miktardan reddine karar verilmesinin gerekip gerekmediği hususu ön sorun olarak tartışılıp değerlendirilmiştir.

IV. GEREKÇE

13. 01.10.2011 tarihinde 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) yürürlüğe girmiş, anılan Kanun’un 450. maddesiyle de 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (HUMK) ek ve değişiklikleriyle birlikte tümüyle yürürlükten kaldırılmıştır. Bununla birlikte kanun koyucu uygulamada birtakım sorunların ortaya çıkmasını engellemek için Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda geçiş hükümlerini ayrıca düzenlemiştir.

14. Bu bağlamda HMK’nın geçici 3. maddesi;

“(1) Bölge adliye mahkemelerinin, 26/9/2004 tarihli ve 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun geçici 2 nci maddesi uyarınca Resmî Gazete’de ilan edilecek göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun temyize ilişkin yürürlükteki hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.

(2) Bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanunun 26/9/2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 454 üncü madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunur. (Ek cümle: 1/7/2016-6723/34 md.) Bu kararlara ilişkin dosyalar bölge adliye mahkemelerine gönderilemez.

(3) Bu Kanunda bölge adliye mahkemelerine görev verilen hallerde bu mahkemelerin göreve başlama tarihine kadar 1086 sayılı Kanunun bu Kanuna aykırı olmayan hükümleri uygulanır.” hükmünü içermekle birlikte, 28.07.2020 tarihli ve 31199 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7251 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 47. maddesi ile geçici 3. maddenin 2. fıkrasındaki “454” ibaresi “444” şeklinde değiştirilerek yeniden düzenlenmiştir.

15. Yukarıdaki düzenlemelerden, bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilmiş olan kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar HUMK’nın 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikten önceki 427 ila 444. madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı açıkça anlaşılmaktadır.

16. Bilindiği üzere, 21.07.2004 tarihli ve 25529 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak, öngördüğü istisnalar dışındaki hükümleri yayım tarihinde yürürlüğe giren 14.07.2004 tarihli ve 5219 sayılı Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un yürürlük tarihinden sonra mahkemelerce verilen hükümler yönünden 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 427. maddesindeki temyiz (kesinlik) sınırı bir milyar TL; yine yürürlük tarihinden sonra Yargıtay Daireleri ve Hukuk Genel Kurulunca temyiz incelemesi sonucunda verilen kararlara karşı karar düzeltme yoluna gidilebilmesi için 440/III-1. maddesinde aranan parasal sınırı da altı milyar TL olarak değiştirilmiştir. 5219 ve 5236 sayılı Kanunlara göre katsayı artışı uygulanarak bu sınırlar arttırılmıştır.

17. Somut olayda, direnme kararının kararın verildiği 25.01.2022 tarihinde bu miktar 5.810TL’dir.

18. 16.07.1981 tarihli ve 2494 sayılı Kanun’un geçici maddesi ile temyiz ve karar düzeltme sınırlarına ilişkin değişikliklerin, Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra verilecek nihai kararlara yönelik temyiz ve karar düzeltme istemleri hakkında uygulanacağı belirtilmiş; dolayısıyla, dava hangi tarihte açılmış olursa olsun, temyiz ve karar düzeltme sınırlarının saptanmasında, hakkında bu yollara başvurulan hükmün verildiği tarihteki yasal durumun esas alınacağı kabul edilmiştir.

19. Bir mahkeme kararının temyiz edilip edilemeyeceği belirlenirken temyiz hakkının doğduğu (kararın verildiği) tarihteki hukuksal durum esas alınmalı; karar tarihinde yürürlükte bulunan kanun hükmü temyiz sınırı yönünden hangi düzenlemeyi içeriyor ise, ona bağlı kalınmalıdır. Buradaki “karar” teriminin, mahkemenin, Özel Daire bozmasına karşı verdiği direnme kararını da kapsayacağında duraksama bulunmamaktadır.

20. Eldeki davada temyize konu alacak miktarının ne olduğunun açıklanmasında yarar bulunmakta olup davacı vekili dava dilekçesinde 1.100TL olarak talep ettiği alacaklarını 414,13TL fark kıdem tazminatı, 2.679,95TL ihbar tazminatı farkı ve 1000TL ücret farkı olarak ıslah etmiştir.

21. Mahkemece 414,13TL kıdem tazminatı, 2.679,95TL ihbar tazminatı ve 651,30TL ücret alacağı hüküm altına alınarak fazlaya dair talebin reddine dair verilen karar Özel Daire tarafından davacının sendikaya üye olmadan önce ve sonraki dönemlere ait bordrolar ile toplu iş sözleşmesi birlikte ele alınarak akçeli menfaatlerinde artış olup olmadığının belirlenmesi ve gelirinde artışın meydana geldiğinin anlaşılması hâlinde davanın reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulması üzerine direnme kararı verilmiştir.

22. Bu durumda direnme kararını temyiz eden davalı aleyhine hükmedilen ve uyuşmazlık konusu olan toplam 3.745,38TL olan alacağın açık biçimde direnme kararının verildiği 25.01.2022 tarihinde geçerli olan 5.810TL tutarındaki temyiz edilebilirlik sınırının altında olduğu anlaşılmaktadır.

23. Hâl böyle olunca davalı vekilinin direnme kararına yönelik temyiz isteminin miktar itibari ile reddine karar verilmelidir.

V. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle;

Davalı vekilinin direnme kararına yönelik temyiz isteminin miktardan REDDİNE,

İstek hâlinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine,

Karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 29.06.2022 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.