Logo

Hukuk Genel Kurulu2022/933 E. 2022/1846 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Hâkimlerin, davacının daha önce açtığı kısmi davada verilen Yargıtay kararını hukuka aykırı şekilde bozmaya uyduğu iddiasıyla açılan hâkimin hukuki sorumluluğuna dayalı tazminat davasında, HMK’nın 46. maddesinde belirtilen sorumluluk sebeplerinin oluşup oluşmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından ileri sürülen iddiaların HMK’nın 46. maddesinde sayılan hâkimin hukuki sorumluluğunu gerektiren hallerden hiçbirisine uymadığı ve davacı tarafından sunulan delillerle de bu hallerin varlığının ispatlanamadığı gözetilerek, Özel Daire kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Yargıtay 6. Hukuk Dairesi (İlk Derece Mahkemesi Sıfatıyla)

1. Taraflar arasındaki “tazminat” davasından dolayı Yargıtay 6. Hukuk Dairesince ilk derece mahkemesi sıfatıyla yapılan yargılama sonunda, davanın esastan reddine karar verilmiştir.

2. Karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

I. YARGILAMA SÜRECİ

Davacı İstemi:

4. Davacı şirket vekili dava dilekçesinde; ... Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesinin 2019/811 E., 2020/71 K. sayılı kararının temyiz incelemesi sonucunda Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 2020/889 E., 2020/3291 K. sayılı kararı ile müvekkili şirketi zarara uğratacak şekilde hatalı ve hukuka aykırı olarak bozulduğunu, bozma kararından sonra ... 9. Asliye Ticaret Mahkemesi hâkimlerinin kesin hüküm bulunması nedeniyle bozma kararına karşı direnmesi gerekirken, hukuk dışı delil ve yöntemlerle bozmaya uyarak müvekkilinin bilirkişi incelemesine ilişkin talebi olmadığı hâlde, tarafların iddia ve savunmaları kapsamında yeniden bilirkişi raporu alınmasına karar verdiğini, bozmaya uyulmasına ilişkin kararı veren başkan ve üye hâkimlerin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 46/1-(a), (c), (ç), (d) ve (e) bentlerini ihlâl ettiklerini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 20.000TL maddi tazminatın davalı ... Hazinesinden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı Cevabı:

5. Davalı ... Hazinesi vekili cevap dilekçesinde; davanın süresinde açılmadığını, tazminata konu ... 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/14 E. sayılı davasının derdest olduğunu, hukukî süreç devam ettiği için henüz oluşan bir zarardan söz edilemeyeceğini, HMK’nın 46. maddesinde belirtilen koşulların oluşmadığını, HMK’nın 48. maddesine aykırı olarak dayanılan sorumluluk nedenlerine ilişkin delillerin açıkça belirtilmediğini ve sorumluluğu ispatlayacak yeterli delilin sunulmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

Özel Daire Kararı:

6. Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 24.05.2022 tarihli ve 2021/1 E., 2022/3 K. sayılı kararı ile;

“…Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, ... Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/811 Esas, 2020/71 Karar sayılı dava dosyası kararının temyizinin görülerek hatalı, kasıtlı, hukuka aykırı ve müvekkil firma aleyhine zarar verecek şekilde Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 2020/889 Esas, 2020/3291 Karar sayılı Bozma ilamına direnilmesi kanundan gelen kesin hüküm etkisi gereği kanuni zorunluluk iken, bir profesörün uzmanlık alanı dışında hazırladığı sıradan fikirlerinden oluşan öneri ve tavsiyelerini hükme dayanak teşkil ederek bozmaya uyulması hükmünü veren ... 9. Asliye Ticaret Mahkemesi hâkimlerinin hukuka aykırı kararları nedeniyle yargılama neticesinde fazlaya dair haklarının saklı kalmak kaydıyla şimdilik 20.000 - TL üzerinden kısmi maddi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmişlerdir.

Davalı ... Hazinesi vekili cevap dilekçesinde özetle, davanın öncelikle süresinde açılıp açılmadığının incelenerek süresinde değilse reddine karar verilmesini istediklerini, davanın maddi tazminat yönünden belirsiz alacak davası olarak açıldığını, eda davası niteliğindeki belirsiz alacak davasının HMK' nın 107. maddesinin 1. ve 2 fıkralarında düzenlendiğini, HMK’ nın 107. maddesinin 2. fıkrasına göre dava konusu alacak karşı tarafın vereceği bilgi ve belgeler ile belirlenecekse alacağın belirsiz kabul edileceğini, açılan alacak davasının HMK' nın 107. maddesindeki düzenlemeye aykırı olduğunu, HMK' nın 46. maddesinde düzenlenen hâkimin hukuki sorumluluğunu gerektirecek bir hususun bu davada gerçekleşmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

6100 sayılı HMK' nın 48/2. maddesi gereğince dava, kararı veren hâkimler ..., ... ve ...’ e ihbar edilmiştir.

İhbar olunan hâkimler yersiz ve dayanaksız olarak açılan davanın reddini istemişlerdir.

DELİLLER, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:

Dava, HMK' nın 46 ve devamı maddeleri gereğince hâkimin hukuki sorumluluğuna dayalı olarak açılmış tazminat istemine ilişkindir.

Davacının delil olarak dayandığı ... 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2009/263 Esas ve ... 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/14 Esas sayılı dava dosyalarının uyap çıktısı dosya içerisine alınarak incelenmiştir.

6100 sayılı HMK’ nın 46. maddesinde sorumluluk nedenleri sınırlı olarak sayılmıştır. Bu madde hükmüne göre,

‘’Madde 46 - (1) Hâkimlerin yargılama faaliyetinden dolayı aşağıdaki sebeplere dayanılarak Devlet aleyhine tazminat davası açılabilir:

a) Kayırma veya taraf tutma yahut taraflardan birine olan kin veya düşmanlık sebebiyle hukuka aykırı bir hüküm veya karar verilmiş olması.

b) Sağlanan veya vaat edilen bir menfaat sebebiyle kanuna aykırı bir hüküm veya karar verilmiş olması.

c) Farklı bir anlam yüklenemeyecek kadar açık ve kesin bir kanun hükmüne aykırı karar veya hüküm verilmiş olması.

ç) Duruşma tutanağında mevcut olmayan bir sebebe dayanılarak hüküm verilmiş olması.

d) Duruşma tutanakları ile hüküm veya kararların değiştirilmiş yahut tahrif edilmiş veya söylenmeyen bir sözün hüküm ya da karara etkili olacak şekilde söylenmiş gibi gösterilmiş ve buna dayanılarak hüküm verilmiş olması.

e) Hakkın yerine getirilmesinden kaçınılmış olması.

(2) Tazminat davasının açılması, hâkime karşı bir ceza soruşturmasının yapılması yahut mahkûmiyet şartına bağlanamaz.

(3) Devlet, ödediği tazminat nedeniyle, sorumlu hâkime ödeme tarihinden itibaren bir yıl içinde rücu eder’’.

... 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2009/263 Esas, 2013/288 sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı ... Motorlu Taşıtlar Ltd. Şti. vekili tarafından davalı ... Çimento Beton San. ve Tic. A.Ş. aleyhine alacak davası açıldığı, taraflar arasında 01.09.2008 tarihli hizmet alım sözleşmesi gereğince davacının edimini eksiksiz yerine getirmesine rağmen davalı tarafça bir kısım hak edişlerin ödenmediği ve 06.03.2009 tarihinde sözleşmenin haksız olarak feshedilmesi nedeniyle davacının kar kaybına uğradığı ileri sürülerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 20.000 - TL istihkak alacağının ve 20.000 - TL yoksun kalının kar tazminatının davalıdan tahsilinin talep ve dava edildiği, ilk derece mahkemesince istihkak alacağına ilişkin istem yönünden davanın kabulüne, fazlaya talep hakları saklı kalmak koşuluyla 20.000,00 -TL istihkak alacağının dava tarihinden itibaren yürütülecek reeskont faizi ile birlikte davacı yararına davalıdan tahsiline, kâr mahrumiyetine ilişkin istem yönünden davanın reddine karar verildiği, bu karara karşı taraf vekillerince temyiz yoluna başvurulduğu, Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 2014/10085 Esas, 2015/6939 Karar sayılı ilamıyla, dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle talep edilen ve hüküm altına alınan miktara göre, anılan kararın onanmasına karar verildiği, davalı vekilince karar düzeltme talebinde bulunulduğu, yine Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 2016/3834 Esas, 2018/3906 Karar sayılı ilamı ile karar düzeltme talebinin reddine karar verildiği, hükmün 03.08.2018 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.

... 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/55 Esas, 2019/73 Karar sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı ... Motorlu Taşıtlar Ltd. Şti vekili tarafından davalı ... Çimento Beton San. ve Tic. A.Ş. aleyhine ek alacak davası açıldığı, taraflar arasında 01.09.2008 tarihli hizmet alım sözleşmesi gereğince davacının edimini eksiksiz yerine getirmesine rağmen davalı tarafça bir kısım hak edişlerin ödenmemesi ve 06.03.2009 tarihinde sözleşmenin haksız olarak feshedilmesi nedeniyle açılan ilk kısmi davanın kabul edildiği, bu davada davacının fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmuş olduğu, hak edilen istihkak alacağının tahsili için işbu davanın açılmasının zaruri olduğu ileri sürülerek, 1.841.393,36 - TL'nin doğduğu tarihten işleyecek reeskont faizi ile davalıdan tahsilinin talep ve dava edildiği, ilk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verildiği, bu karara karşı davalı vekili tarafından yasal süresinde istinaf kanun yoluna başvurulduğu, ... Bölge Adliye Mahkemesinin 2019/811 Esas, 2020/71 Karar sayılı ilamı ile davalının istinaf başvurusunun esastan reddedildiği, bu karara karşı davalı vekili tarafından yasal süresinde temyiz yoluna başvurulduğu, Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 2020/889 Esas, 2020/3291 Karar sayılı ilamı ile ‘’Davacı yanca işbu davadan önce açılan kısmi dava kapsamında verilen karar, Dairemizin 27.10.2015 tarihli, 2014/10085 E.-2015/6939 K. sayılı ilamı ile, “... özellikle talep edilen ve hüküm altına alınan miktara göre,..” onanmış olup, anılan onama ilamının kapsamı dikkate alındığında, kısmi davada tanzim edilen ve hükme esas alınan bilirkişi raporunun işbu dava için kesin delil niteliği taşımadığı tartışmasızdır. Bu durumda mahkemece, yeniden oluşturulacak konusunda uzman bilirkişi kurulundan tarafların tüm iddia ve savunmalarını karşılayacak şekilde rapor alınarak, varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekir’’ gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararının bozulduğu, dosyanın ... 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/14 Esasına kaydedildiği ve yargılamanın devam ettiği anlaşılmıştır.

Somut olayda, davacı vekili müvekkilinin, hâkimin sorumluluğuna ilişkin HMK' nın 46/1 - a, 46/1 - c, 46/1 - ç, 46/1 - d ve 46/1 - e maddelerine aykırı verilen karar neticesinde zarara uğradığını ileri sürerek kısmi maddi tazminat talebinde bulunmuştur.

Tazminat istemi, yasa yolları düzenlenmiş bulunan yargısal işlem ve kararlara ilişkindir. Davacının iddiası ve gelişim biçimi itibariyle, hukuki süreç işlemiştir. Tüm dosya delillerinin incelenmesi neticesinde, davacı HMK’ nın 46. maddesinde sayılan sınırlı hukuki sorumluluk nedenlerinin gerçekleştiğini eldeki davada kanıtlayamamıştır.

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca, davanın esastan reddi halinde disiplin para cezasının takdir edilerek hüküm altına alınması gerekir. Bu konuda dava konusu olayın gelişim biçimi ve dosyaya yansıyan olgular gözetilmiştir.

Belirtilen nedenlerle davanın esastan reddi gerektiği sonucuna varılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle

1-Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın sabit olmadığından REDDİNE,

2-HMK' nın 49/1. maddesi gereğince takdiren 3.000,00 TL disiplin para cezasının davacıdan tahsili ile hazineye ırat kaydına,

3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi 13/2. maddesi uyarınca davalı yararına takdir edilen 7.425 TL maktu avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,

4-Davacının davası reddedildiğinden alınması gereken 80,70 TL' maktu ve ilam harcının peşin alınan 341,55 TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 260,85 TL hacın istek halinde davacıya iadesine,

5-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 6100 Sayılı Kanunun 338. maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra yatırılan avanstan kullanılmayan kısmın davacıya iadesine,…” karar verilmiştir.

Kararın Temyizi:

7. Özel Daire kararı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

II. GEREKÇE

8. Dava, HUMK’nın 46. maddesine dayalı tazminat istemine ilişkindir.

9. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 46. maddesinde sorumluluk nedenleri sınırlı olarak sayılmıştır. HMK’nın 46. maddesinde “(1) Hâkimlerin yargılama faaliyetinden dolayı aşağıdaki sebeplere dayanılarak Devlet aleyhine tazminat davası açılabilir:

a) Kayırma veya taraf tutma yahut taraflardan birine olan kin veya düşmanlık sebebiyle hukuka aykırı bir hüküm veya karar verilmiş olması.

b) Sağlanan veya vaat edilen bir menfaat sebebiyle kanuna aykırı bir hüküm veya karar verilmiş olması.

c) Farklı bir anlam yüklenemeyecek kadar açık ve kesin bir kanun hükmüne aykırı karar veya hüküm verilmiş olması.

ç) Duruşma tutanağında mevcut olmayan bir sebebe dayanılarak hüküm verilmiş olması.

d) Duruşma tutanakları ile hüküm veya kararların değiştirilmiş yahut tahrif edilmiş veya söylenmeyen bir sözün hüküm ya da karara etkili olacak şekilde söylenmiş gibi gösterilmiş ve buna dayanılarak hüküm verilmiş olması.

e) Hakkın yerine getirilmesinden kaçınılmış olması.” düzenlemesi bulunmaktadır.

10. Somut olayda HMK’nın 46. maddesinde sınırlı sayıda belirtilen sorumluluk sebeplerinden hiçbiri bulunmadığından ve hâkimlerin yargılama faaliyetinden dolayı tazminat şartları oluşmadığından Özel Dairece davanın reddine karar verilmesi yerindedir.

11. Hâl böyle olunca, yapılan açıklamalara, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bilgi ve belgelere, Daire kararında açıklanan gerektirici nedenlere, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, usul ve yasaya uygun olduğu tespit edilen Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği kararın onanması gerekir.

III. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle;

Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği kararın ONANMASINA,

Harç peşin alındığından harç alınmasına yer olmadığına, 27.12.2022 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.