Logo

Hukuk Genel Kurulu2023/700 E. 2025/101 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Bölge Adliye Mahkemesi'nin Özel Daire bozma kararına karşı verdiği kararın direnme kararı niteliğinde olup olmadığı ve buradan varılacak sonuca göre temyiz incelemesinin Hukuk Genel Kurulunca mı yoksa Özel Dairece mi yapılması gerektiği hususu.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, Yargıtay’ın bozma ilamı doğrultusunda, önceki gerekçesine ilaveten yeni bir değerlendirme yaparak hüküm kurması nedeniyle direnme kararının değil, yeni bir hükmün oluştuğu gözetilerek, dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/744 E., 2022/1482 K.

ÖZEL DAİRE KARARI : Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin 22.12.2021 tarihli ve

2021/8996 Esas, 2021/16414 Karar sayılı BOZMA kararı

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Kararın davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılıp düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 10. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonunda bozulmuş, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından Özel Daire bozma kararına karşı direnilmiştir.

Direnme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan gündem ve dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

A. Ön Sorun

Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında işin esasının incelenmesinden önce, direnme olarak adlandırılan kararın bozmaya eylemli uyma sonucu verilen yeni hüküm niteliğinde olup olmadığı, buradan varılacak sonuca göre temyiz incelemesinin Hukuk Genel Kurulunca mı yoksa Özel Dairece mi yapılması gerektiği hususu ön sorun olarak tartışılıp değerlendirilmiştir.

B. Gerekçe

1. Değerlendirme

1. Bilindiği üzere direnme kararının varlığından söz edilebilmesi için mahkeme bozma kararından esinlenerek yeni bir delil toplamadan önceki deliller çerçevesinde karar vermeli; gerekçesini önceki kararına göre genişletebilirse de değiştirmemelidir.

2. Başka bir anlatımla, mahkemenin yeni bir delile dayanmak veya bozmadan esinlenmek suretiyle gerekçesini değiştirerek veya daha önce üzerinde durmadığı bir hususu bozmada işaret olunan şekilde değerlendirerek karar vermiş olması hâlinde direnme kararının varlığından söz edilemez.

3. Yargıtayın istikrar kazanmış içtihatlarına göre, mahkemece direnme kararı verilse dahi bozma kararında tartışılması gereken hususları tartışmak, bozma sonrası yapılan araştırma, inceleme veya toplanan yeni delillere dayanmak, önceki kararda yer almayan ve Özel Daire denetiminden geçmemiş olan yeni ve değişik gerekçe ile hüküm kurmak suretiyle verilen karar direnme kararı olmayıp yeni hüküm olarak kabul edilmektedir.

4. Somut olayda İlk Derece Mahkemesince dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair verilen kararın davalı Kurum vekilinin istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince 01.03.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6111 sayılı Kanun'un 38. maddesi ile yapılan değişiklik sonrasında ihale konusu işlerin teşvik kapsamından çıkarıldığı, ihale konusu işlerin teşvik kapsamında olduğu sürenin 01.10.2008-01.03.2011 tarihleri arasındaki dönemle sınırlı olduğu, 6111 sayılı Kanun’un geçici 8. maddesinin 4734 sayılı Kanun’un uygulamasıyla ilgili olduğundan eldeki davada 5510 sayılı Kanun’un uygulanması gerektiği, bu nedenle belirtilen değişikliğin somut olaya uygulanamayacağı gerekçesiyle davalı Kurum vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararı kaldırılıp düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verildiği, kararın Özel Dairece dava tarihinden sonra yürürlüğe giren 5510 sayılı Kanun’un Ek 17. maddesi ve aynı maddenin 4. fıkrasının iptali ile oluşan yeni durumun dikkate alınması, davaya konu uyuşmazlığa ilişkin yasal tüm dayanaklar ve teşvik hükümlerinden faydalandırılma ve fazla ödenen tutarların iadesi/mahsubu istemleri bakımından 5510 sayılı Kanun’un Ek 17. maddesinin ilk üç fıkrası da dâhil olmak üzere yasal tüm dayanaklar irdelenmesi, teşvik veya destekten faydalandırılma şartlarının varlığı ile birlikte incelenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği belirtilerek bozulmasından sonra Bölge Adliye Mahkemesince önceki gerekçeye ilaveten 5510 sayılı Kanun’a eklenen Ek 17. maddesi kapsamında yapılacak herhangi bir işlemi olmadığı, 05.05.2020 tarihli ve 31118 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 19.02.2020 tarihli ve 2018/139 Esas, 2020/12 Karar sayılı kararı ile 5510 sayılı Kanun’un Ek 17. maddesinin 4. fıkrasının iptali ile oluşan yeni durumun uyuşmazlığın çözümüne etkisinin bulunmadığı gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir.

5. Görüldüğü üzere Bölge Adliye Mahkemesince bozma kararı kapsamında irdeleme yapılarak bozmanın gereği eylemli olarak yerine getirilmek suretiyle yeni bir karar verilmiştir.

6. Nitekim Hukuk Genel Kurulunun 02.11.2022 tarihli ve 2021/10-319 Esas, 2022/1419 Karar, 17.11.2022 tarihli ve 2022/10-969 Esas, 2022/1530 Karar ile 22.03.2023 tarihli ve 2023/10-250 Esas, 2023/257 Karar sayılı kararları da aynı yöndedir.

7. Hâl böyle olunca verilen bu yeni hükmün temyiz incelemesini yapma görevi Hukuk Genel Kuruluna değil, Özel Daireye aittir.

8. Bu nedenle yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Özel Daireye gönderilmesi gerekir.

KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın YARGITAY 10. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE,

05.03.2025 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.